Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

61

Sûredeki Ayet No: 

13

Ayet No: 

5176

Sayfa No: 

552

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأُخْرَىٰ تُحِبُّونَهَا ۖ نَصْرٌ مِّنَ اللَّهِ وَفَتْحٌ قَرِيبٌ ۗ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ

Çeviriyazı: 

veuḫrâ tüḥibbûnehâ. naṣrum mine-llâhi vefetḥun ḳarîb. vebeşşiri-lmü'minîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Seveceğiniz bir şey daha var: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih.. Müminleri müjdele.

Diyanet İşleri: 

Bundan başka, sevdiğiniz bir şey daha: Allah katından bir yardım ve yakın bir zafer vardır. İnananlara müjde ver.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve başka bir şey daha var ki seversiniz: Yardım ve zafer Allah'tan ve pek yakın bir fetih; ve müjdele inananları.

Şaban Piriş: 

Sevdiğiniz diğer bir şey, Allah’tan bir zafer/yardım ve yakın bir fetihtir. Müminlere müjdele!

Edip Yüksel: 

Bundan başka sevdiğiniz bir şey daha: ALLAH'tan bir destek ve yakın bir zafer... İnananları müjdele.

Ali Bulaç: 

Ve seveceğiniz bir başka (nimet) daha var: Allah'tan 'yardım ve zafer (nusret)' ve yakın bir fetih. Mü'minleri müjdele.

Suat Yıldırım: 

Memnun olacağınız bir şey daha var: Allah'tan bir yardım ve yakında gerçekleşecek bir zafer! Müminlere bunları müjdele!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve kendisini sevdiğiniz bir başka (nîmet de) vardır ki, o da Allah´tan bir nusrettir ve yakın bir fetihtir ve müminleri müjdele.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Seveceğiniz daha başka şeyler de var: Allah'tan bir yardım, çok yakın bir fetih... İman sahiplerine müjde ver!

Bekir Sadak: 

Kendilerine Tevrat ogretildigi halde, onun geregini yapmayanlarin durumu, sirtina kitap yuklenmis merkebin durumu gibidir. Allah´in ayetlerini yalanlayan kimselerin durumu ne kotudur! Allah zalimleri dogru yola eristirmez.

İbni Kesir: 

Seveceğiniz başka bir şey daha var

Adem Uğur: 

Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah´tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele.

İskender Ali Mihr: 

Ve seveceğiniz başka bir şey, Allah´tan yardım ve yakın bir fetih. Ve mü´minleri müjdele.

Celal Yıldırım: 

Bir başkası da —ki onu çok seveceksiniz— Allah´tan yardım ve yakın bir fetih... Ve sen (Ey Peygamber !) mü´minleri müjdele..

Tefhim ul Kuran: 

Ve seveceğiniz bir başka (nimet) daha var

Fransızca: 

et il vous accordera d'autres choses encore que vous aimez bien : un secours [venant] d'Allah et une victoire prochaine. Et annonce la bonne nouvelle aux croyants.

İspanyolca: 

Y otra cosa, que amaréis: el auxilio de Alá y un éxito cercano. ¡Y anuncia la buena nueva a los creyentes!

İtalyanca: 

E [vi darà] un'altra cosa che desidererete: l'aiuto di Allah e una rapida vittoria. Danne [o Muhammad] la lieta novella ai credenti.

Almanca: 

Und noch etwas anderes, welches ihr liebt - Beistand von ALLAH und ein naher Sieg. Und überbringe den Mumin frohe Botschaft!

Çince: 

他将赏赐你们另一种为你们所爱好的恩典--从真主降下的援助,和临近的胜利。你向信士们报喜吧。

Hollandaca: 

En gij zult nog andere dingen erlangen, welke gij begeert; namelijk, Gods bijstand en eene spoedige overwinning. Gij, breng goede bijdragen tot de ware geloovigen.

Rusça: 

Будет еще то, что вы любите: помощь от Аллаха и близкая победа. Сообщи же благую весть верующим!

Somalice: 

Arrin kale ood jeceshihiinna (wuu idiin siin) waa gargaarka Eebe iyo fatxi (guul) dhaw, kuwa xaqa rumeeyeyna u bishaaree.

Swahilice: 

Na kinginecho mkipendacho, nacho ni nusura itokayo kwa Mwenyezi Mungu, na ushindi ulio karibu! Na wabashirieni Waumini!

Uygurca: 

سىلەرگە (مەرھەمەت قىلىنىدىغان) سىلەر ياخشى كۆرۈدىغان ئىككىنچى بىر نېمەت اﷲ تىن كېلىدىغان نۇسرەت ۋە يېقىن غەلىبە (يەنى مەككىنىڭ پەتھى قىلىنىشى) دۇر، (ئى مۇھەممەد!) مۆمىنلەرگە (بۇ روشەن مەرھەمەت بىلەن) خۇش خەۋەر بەرگىن

Japonca: 

またあなたがたが好む,外(の恩恵)を与えられる。アッラーの御助けと,速かな勝利である。だからこの吉報を信者たちに伝えなさい。

Arapça (Ürdün): 

«و» يؤتكم «أُخرى تحبونها نصر من الله وفتح قريب وبشر المؤمنين» بالنصر والفتح.

Hintçe: 

और एक चीज़ जिसके तुम दिल दादा हो (यानि तुमको) ख़ुदा की तरफ से मदद (मिलेगी और अनक़रीब फतेह (होगी) और (ऐ रसूल) मोमिनीन को ख़ुशख़बरी (इसकी) दे दो

Tayca: 

และสิ่งอื่น ๆ อีกที่พวกเจ้ารักชอบมันการช่วยเหลือจากอัลลอฮฺและการพิชิตอันใกล้นี้และจงแจ้งข่าวดีแด่บรรดาผู้ศรัทธาเถิด

İbranice: 

הוא יברך אתכם בעוד דבר, שבו אתם חפצים: סיוע מאלוהים וניצחון מוחץ. ובשר למאמינים

Hırvatça: 

A dat će vam i drugu blagodat koju volite: Allahovu pomoć i skoru pobjedu! Zato obraduj vjernike!

Rumence: 

Şi vă va da ceea ce vă place: un ajutor de la Dumnezeu şi o victorie grabnică. Vesteşte-le credincioşilor:

Transliteration: 

Waokhra tuhibboonaha nasrun mina Allahi wafathun qarreebun wabashshiri almumineena

Türkçe: 

Seveceğiniz daha başka şeyler de var: Allah'tan bir yardım, çok yakın bir fetih... İman sahiplerine müjde ver!

Sahih International: 

And [you will obtain] another [favor] that you love - victory from Allah and an imminent conquest; and give good tidings to the believers.

İngilizce: 

And another (favour will He bestow,) which ye do love,- help from Allah and a speedy victory. So give the Glad Tidings to the Believers.

Azerbaycanca: 

(Sizi hələ) sevdiyiniz başqa bir şey (bir ne’mət) də - Allah dərgahından kömək və yaxın qələbə (Məkkənin fəthi) gözləyir. (Ya Peyğəmbər!) Mö’minlərə (dünyada zəfərlə, axirətdə Cənnətlə) müjdə ver!

Süleyman Ateş: 

Seveceğiniz bir şey daha var: Allah'tan bir zafer ve yakın bir fetih... Mü'minleri müjdele.

Diyanet Vakfı: 

Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele.

Erhan Aktaş: 

Ayrıca seveceğiniz bir şey daha: Allah’tan yardım ve yakın bir fetih. Mü’minleri müjdele.

Kral Fahd: 

Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele.

Hasan Basri Çantay: 

(Sizin için) seveceğiniz diğer (aacil bir ni´met) daha (var ki o da) Allahdan nusret ve yakın fetih (dir). (Habîbim) sen mü´minlere (bu nusreti ve fethi) müjdele.

Muhammed Esed: 

Ve (bakın, Allah size) gönülden seveceğiniz başka bir şey daha (bağışlayacak): (bu dünyada) Allah´ın yardımı ve yakında gerçekleşecek bir zafer; (ey Peygamber, bunu) bütün inananlara müjdele.

Gültekin Onan: 

Ve seveceğiniz bir başka (nimet) daha var: Tanrı´dan ´yardım ve zafer (nusret)´ ve yakın bir fetih. İnançlıları müjdele.

Ali Fikri Yavuz: 

Başka bir kazanç daha ki, onu seveceksiniz, (sizin olmasını isteyeceksiniz): Allah’dan (Peygamberin Kureyş kâfirleri üzerine vuku bulacak olan) bir zaferdir

Portekizce: 

E, ademais, conceder-vos-á outra coisa que anelais, ou seja: o socorro de Deus e o triunfo imediato. (Ó Mensageiro),anuncia aos crentes boas novas!

İsveççe: 

Och därtill något som ligger er om hjärtat: Guds hjälp och en förestående seger. - Tillkännage detta för de troende!

Farsça: 

و نعمت های دیگری که آن را دوست دارید [و به شما عطا می کند] یاری و پیروزی نزدیک از سوی خداست. و مؤمنان را مژده ده.

Kürtçe: 

وە شتێکی تر کە حەزی لێ دەکەن کەیارمەتی دانە لە خواوە وە ڕزگارکردنێکی نزیك (وئازادکردنی شاری مەککە یە) وە (بەمە) مژدە بدە بەئیمانداران

Özbekçe: 

Ва сизлар яхши кўрадиган бошқаси ҳам бор. Аллоҳдан ёрдам ва яқин зафар. Ва мўминларга башорат бер. (Ушбу оят Қуръони каримнинг ғойибдан берган хабарларидан бўлиб, улкан мўъжиза ҳамдир. Чунки у Маккаи Мукаррама фатҳ этилишидан аввал тушган. Бундан бир оз вақтдан кейин Аллоҳ таоло ушбу оятда берган ваъдаси устидан чиқди. Аллоҳнинг ёрдами бўлиб, Макка мусулмонлар қўлига ўтди. Сўнг тезда бутун Арабистон ярим ролига Ислом дини тарқалди.)

Malayca: 

Dan ada lagi limpah kurnia yang kamu sukai, iaitu pertolongan dari Allah dan kemenangan yang cepat (masa berlakunya). Dan sampaikanlah berita yang mengembirakan itu kepada orang-orang yang beriman.

Arnavutça: 

E tjetrën (dhunti) që e doni ju: Ndihma e Perëndisë dhe fitorja e afërt! Andaj, sihariqoji besimtarët!

Bulgarca: 

И друго, което обичате - помощ от Аллах и близка победа. И възрадвай вярващите!

Sırpça: 

А даће вам и другу благодат коју волите: Аллахову помоћ и скору победу! Зато обрадуј вернике!

Çekçe: 

a dá vám i jiné, jež budete milovat: vítěznou pomoc od Boha a blízké vítězství. Oznam věřícím zvěst radostnou!

Urduca: 

اور وہ دوسری چیز جو تم چاہتے ہو وہ بھی تمہیں دے گا، اللہ کی طرف سے نصرت اور قریب ہی میں حاصل ہو جانے والی فتح اے نبیؐ، اہل ایمان کو اِس کی بشارت دے دو

Tacikçe: 

Ва неъмате дигар, ки дӯсташ доред: нусратест (ёриест) аз ҷониби Худованд ва пирӯзии наздик мӯъминонро хабари хуш деҳ.

Tatarca: 

Ул җәннәтләрдән башка дөньяда сезгә Аллаһудан сез сөя торган ярдәм булыр һәм сезнең җиңүегез белән шәһәрләр Ислам диненә керер. Хак мөэминнәрне бу нигъмәтләр белән шатландыр!

Endonezyaca: 

Dan (ada lagi) karunia yang lain yang kamu sukai (yaitu) pertolongan dari Allah dan kemenangan yang dekat (waktunya). Dan sampaikanlah berita gembira kepada orang-orang yang beriman.

Amharca: 

ሌላይቱንም የምትወዷትን (ጸጋ ይሰጣችኋለ)፡፡ ከአላህ የኾነ እርዳታና ቅርብ የኾነ የአገር መክፈት ነው፡፡ ምእምናንንም አብስር፡፡

Tamilce: 

(இறை அருள்களில்) வேறு ஒன்றும் (உங்களுக்கு) உண்டு. அதை நீங்கள் விரும்புவீர்கள். (அதுதான்) அல்லாஹ்வின் புறத்தில் இருந்து (உங்களுக்கு) உதவியும் வெகு விரைவில் கிடைக்க இருக்கும் வெற்றியும் ஆகும். (நபியே!) நம்பிக்கையாளர்களுக்கு நற்செய்தி கூறுவீராக!

Korece: 

너희가 좋아하는 다른 축복들도 있나니 하나님의 원조와 신속한 승리라 그러므로 믿음을 가진 자 들에게 기쁜 소식을 전하라

Vietnamca: 

Và (các ngươi sẽ có được) một (ân huệ) khác mà các ngươi yêu thích - đó là sự giúp đỡ của Allah và một cuộc thắng lợi gần kề (chinh phục được Makkah). Vì vậy, Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy báo tin mừng cho những người có đức tin.