Arapça:
أَفَعَيِينَا بِالْخَلْقِ الْأَوَّلِ ۚ بَلْ هُمْ فِي لَبْسٍ مِّنْ خَلْقٍ جَدِيدٍ
Çeviriyazı:
efe`ayînâ bilḫalḳi-l'evvel. bel hüm fî lebsim min ḫalḳin cedîd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz ilk yaratmada acizlik mi gösterdik? Doğrusu, onlar yeni bir yaratılıştan şüphe içindedirler.
Diyanet İşleri:
Biz ilk yaratışta yorulduk mu? Hayır; onlar yeniden yaratılmaktan şüphe etmektedirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İlk yaratışta aciz mi kaldık ki? Hayır; ama onlar, yeni bir yaratışta şüphe içindeler.
Şaban Piriş:
İlk yaratmada acizlik mi gösterdik ki yeni bir yaratılıştan şüphe ediyorlar?
Edip Yüksel:
İlk yaratılıştan yorulduk mu ki? Doğrusu onlar yeni bir yaratılıştan kuşku içindedirler.
Ali Bulaç:
Ya, Biz ilk yaratılışta güçsüz mü düştük? Hayır, onlar 'karmaşık bir kuşku' içindedirler.
Suat Yıldırım:
Biz ilkin yoktan yaratmada bir âcizlik, becerisizlik mi gösterdik ki bu tekrar yaratmada acze düşelim?Hayır! Öyle değil, onlar da böyle olmadığını bilirler. Ama yine de onlar bu yeniden yaratılıştan (dirilmeden) şüphe içindedirler. [30,27]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ya Biz ilk yaradılış ile yoruluverdik mi? (aciz mi kaldık?) Hayır. Onlar yeni bir yaradılıştan şiddetli bir şekk içindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk:
İlk yaratıştan âciz kalıp yorulmuş muyduk? Hayır, yeni bir yaratıştan kuşku içinde olan onlardır.
Bekir Sadak:
Her can, kendisiyle beraber bir surucu ve sahit bulundugu halde gelir.
İbni Kesir:
Ya Biz ilk yaratışta güçsüz mü düştük? Hayır, onlar yeni bir yaratılıştan şüphe içindedirler.
Adem Uğur:
İlk yaratmada âcizlik mi gösterdik? Hayır, onlar yeni bir yaratma hususunda şüphe içindedirler.
İskender Ali Mihr:
Yoksa Biz, ilk yaratışta aciz miydik? Hayır (öyle değil), onlar (ölümden sonra) yeniden yaratılıştan şüphe içindeler.
Celal Yıldırım:
İlk yaratmak ile yorulduk mu ? Hayır, onlar yeniden yaratılma hususunu karıştırıp şüphe içindedirler.
Tefhim ul Kuran:
Ya, biz ilk yaratılışta güçsüz mü düştük? Hayır, onlar ´karmaşık bir kuşku´ içindedirler.
Fransızca:
Quoi ? Avons-Nous été fatigué par la première création ? Mais ils sont dans la confusion [au sujet] d'une création nouvelle.
İspanyolca:
¿Es que Nos cansó la primera creación? Pues ellos dudan de una nueva creación.
İtalyanca:
Saremmo forse spossati dalla prima creazione? No, sono invece loro ad essere confusi [a proposito] della nuova creazione.
Almanca:
Waren WIR etwa überfordert mit der ersten Schöpfung?! Nein, sondern sie sind in Verwirrung vor einer neuen Schöpfung.
Çince:
我曾因创造而疲倦吗?不然,他们对于再造,是在疑惑中的。
Hollandaca:
Is onze kracht door de eerste schepping uitgeput? daar zij verbaasd zijn, omdat hun eene nieuwe schepping is voorgesteld: namelijk de opwekking der dooden.
Rusça:
Разве Мы изнемогли после первого сотворения? Но они сомневаются в новом сотворении (воскрешении).
Somalice:
Ma waxaan ka noognay abuuriddi hore, waxayse shakisan yihiin abuuridda cusub (soo bixinta).
Swahilice:
Kwani tulichoka kwa kuumba mara ya kwanza. Bali wao wamo katika shaka tu juu ya umbo jipya.
Uygurca:
(ئىنسانلارنى) دسلەپتە يارىتىشتىن ئاجىز كەلدۇقمۇ؟ ھەرگىز ئۇنداق ئەمەس) بىز بۇنىڭدا ئاجىزلىق قىلمىغاچقا، ئۆلگەندىن كېيىن تىرىلدۈرۈشتىمۇ ئاجىزلىق قىلمايمىز) ئۇلار يېڭىدىن يارىتىلشقا (يەنى قىيامەتتە تىرىلدۈرۈشكە) قارىتا گۇماندىدۇر
Japonca:
最初の創造のために,われが疲れたというのか。いや,かれらは新しい創造に就いて疑いを抱いている。
Arapça (Ürdün):
«أفعيينا بالخلق الأول» أي لم نعي به فلا نعيا بالإعادة «بل هم في لبس» شك «من خلق جديد» وهو البعث.
Hintçe:
तो क्या हम पहली बार पैदा करके थक गये हैं (हरगिज़ नहीं) मगर ये लोग अज़ सरे नौ (दोबारा) पैदा करने की निस्बत शक़ में पड़े हैं
Tayca:
เราได้เหน็ดเหนื่อยต่อการสร้างครั้งแรกกระนั้นหรือ? เปล่าเลย! แต่ว่าพวกเขาอยู่ในการสงสัยต่อการสร้างครั้งใหม่ต่างหาก
İbranice:
האם התעייפנו מן הבריאה הראשונה? לברואם מחדש אותם ממנו. בכך שנוכל ולמה הם בספק
Hırvatça:
Pa zar smo nakon stvaranja prvog nemoćni postali?! Ne, ali oni u ponovno stvaranje sumnjaju.
Rumence:
Oare Noi am obosit la creaţia dintâi? Ba nu! Ei stau însă la îndoială asupra unei noi creaţii!
Transliteration:
AfaAAayeena bialkhalqi alawwali bal hum fee labsin min khalqin jadeedin
Türkçe:
İlk yaratıştan âciz kalıp yorulmuş muyduk? Hayır, yeni bir yaratıştan kuşku içinde olan onlardır.
Sahih International:
Did We fail in the first creation? But they are in confusion over a new creation.
İngilizce:
Were We then weary with the first Creation, that they should be in confused doubt about a new Creation?
Azerbaycanca:
Məgər Biz ilk yaradılışdan acizmi qaldıq?! Xeyr! (Eləcə də qiyamət günü ölüləri diriltməkdən aciz qalmayacağıq!) Onlar yeni yaradılış (təkrar dirilmə) barəsində şəkk-şübhə içindədirlər!
Süleyman Ateş:
İlk yaratmadan aciz mi kaldık ki (yeniden yaratamayalım)? Doğrusu onlar yeni bir yaratmadan kuşku içindedirler:
Diyanet Vakfı:
İlk yaratmada acizlik mi gösterdik? Hayır, onlar yeni bir yaratma hususunda şüphe içindedirler.
Erhan Aktaş:
İlk yaratışta yetersiz kaldık mı ki yeniden yaratılıştan şüphe içindeler!
Kral Fahd:
İlk yaratmada âcizlik mi gösterdik? Hayır, onlar yeni bir yaratma hususunda şüphe içindedirler.
Hasan Basri Çantay:
Ya biz ilk yaratışda aciz mi gösterdik (ki tekrar diriltmekten âciz olalım)? Hayır, onlar bu yeni yaratışdan şüphe içindedirler.
Muhammed Esed:
O halde, Biz(im) yoktan var etme ile yorgun düş(tüğümüz nasıl düşün)ülebilir? Hayır, ama bazı insanlar yeni bir yaratma(nın mümkün olduğun)dan (hala) şüphe duymaktalar!
Gültekin Onan:
Ya, biz ilk yaratılışta güçsüz mü düştük? Hayır, onlar ´karmaşık bir kuşku´ içindedirler.
Ali Fikri Yavuz:
İlk yaratış bizi aciz mi bıraktı (ki, ikinci defa yaratmak bizi aciz bıraksın)? Doğrusu onlar (Kureyş kâfirleri ve diğer münkirler), yeni bir yaratıştan şüphe içindedirler.
Portekizce:
Porventura, exaurimo-nos com a primeira criação? Qual! Estão em dúvida acerca da nova criação.
İsveççe:
Har den första skapelsen tröttat Oss? Nej, ingalunda! Men [omnämnandet av] en ny skapelse gör dem förvirrade.
Farsça:
آیا ما از آفرینش نخستین عاجز و درمانده شدیم [تا از دوباره آفریدن عاجز و درمانده شویم؟ چنین نیست] بلکه آنان [با این همه دلایل روشن و استوار] باز در آفرینش جدید در تردیدند.
Kürtçe:
جا ئایا ئێمە لەدروستکردنی یەکەم جاردا دەستەوسان بووین (تانەتوانین زیندووتان بکەینەوە)؟! (نەخێر وانیە) بەڵکو ئەوان لە گوماندان لە دروست بوونەوەیەکی سەر لە نوێ
Özbekçe:
Аввалги яратишга ожиз бўлдикми? Йўқ! Улар янгидан яратилишига шубҳададирлар.
Malayca:
(Setelah mereka melihat dan memerhatikan makhluk-makhluk yang Kami ciptakan itu) maka adakah Kami telah lemah dengan ciptaan yang pertama itu (sehingga Kami tidak dapat mengadakannya semula? Tidak! Dan merekapun tidak mengingkari kekuasaan Kami). Bahkan mereka berada dalam keadaan keliru dan ragu-ragu tentang ciptaan makhluk-makhluk (hidup semula) dalam bentuk yang baharu.
Arnavutça:
E, vallë, mos jemi lodhur Ne gjatë krijimit të parë? Jo, por ata dyshojnë në krijimin e sërishëm.
Bulgarca:
Нима Ни затрудни първото сътворяване? Ала се съмняват те в новото сътворяване.
Sırpça:
Па зар смо након првог стварања постали немоћни?! Не, али они у поновно стварање сумњају.
Çekçe:
Cožpak jsme byli prvním stvořením zmoženi? A přece oni pochybují o novém stvoření!
Urduca:
کیا پہلی بار کی تخلیق سے ہم عاجز تھے؟ مگر ایک نئی تخلیق کی طرف سے یہ لوگ شک میں پڑے ہوئے ہیں
Tacikçe:
Оё аз офариниши нахустин оҷиз шуда будем? На онҳо дар офариниши тоза дар шакканд.
Tatarca:
Әйә Без мәшәкать чиктекме галәмне беренче мәртәбә халык кылганда, әгәр мәшәкать чиккән булсак, үлгән кешеләрне тергезергә дә авырсыныр идек, бәлки алар кыямәтнең булуында һәм үлгән кешеләрнең терелүендә шөбһәдәләр.
Endonezyaca:
Maka apakah Kami letih dengan penciptaan yang pertama? Sebenarnya mereka dalam keadaan ragu-ragu tentang penciptaan yang baru.
Amharca:
በፊተኛው መፍጠር ደከምን? በእውነቱ እነርሱ ከአዲስ መፍጠር በመጠራጠር ውስጥ ናቸው፡፡
Tamilce:
ஆக, முதல் முறை படைத்ததினால் நாம் பலவீனமாக ஆகிவிட்டோமா? (இல்லையே!) மாறாக, அவர்கள் (இறந்தபின் மறுமையில்) புதிதாக படைக்கப்படுவதைப் பற்றி குழப்பத்தில் இருக்கிறார்கள்.
Korece:
하나님이 최초에 창조할 때 부족함이 있었느뇨 그렇지 아니함 이라 그들이 새로운 창조에 관하 여 혼돈하여 의심하고 있노라
Vietnamca:
Chẳng lẽ (họ nghĩ) TA đã mỏi mệt với việc tạo hóa đầu tiên (nên sẽ gặp khó khăn cho sự phục sinh ư)? Không, họ đang hoài nghi về sự tạo hóa mới.
Ayet Linkleri: