Arapça:
قُلْ إِنَّ الْأَوَّلِينَ وَالْآخِرِينَ
Çeviriyazı:
ḳul inne-l'evvelîne vel'âḫirîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Öncekiler ve sonrakiler"
Diyanet İşleri:
De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Şüphe yok, öncekiler de, sonra gelenler de.
Şaban Piriş:
De ki: Öncekiler de sonrakiler de…
Edip Yüksel:
De ki, "Öncekiler de, sonrakiler de."
Ali Bulaç:
De ki: "Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."
Suat Yıldırım:
De ki: “Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız.” [11,103-105]
Ömer Nasuhi Bilmen:
56:48
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."
Bekir Sadak:
Hem de susamis develerin suya saldirisi gibi iceceksiniz
İbni Kesir:
De ki: Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler,
Adem Uğur:
De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,
İskender Ali Mihr:
De ki: “Muhakkak ki evvelkiler ve sonrakiler de (diriltilecek).”
Celal Yıldırım:
(49-50) De ki: Öncekiler de, sen rakiler de mutlaka belli bir günün belirlenmiş vaktinde elbette biraraya toplanacaklar..
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de,»
Fransızca:
Dis : "En vérité les premiers et les derniers
İspanyolca:
Di: «¡En verdad, los primeros y los últimos
İtalyanca:
Di': «In verità sia i primi che gli ultimi
Almanca:
Sag: "Gewiß, die ersten und die letzten
Çince:
你说:前人和后人,
Hollandaca:
Zeg: waarlijk, zoowel de vroegeren als de lateren.
Rusça:
Скажи: "Воистину, как первые, так и последние поколения
Somalice:
Waxaad dhahdaa kuwii horeeyay iyo kuwii dambeeyayba.
Swahilice:
Sema: Hakika wa zamani na wa mwisho
Uygurca:
ئېيتقىنكى، «ئىلگىرىكىلەر ۋە كېيىنكىلەر مەلۇم كۈننىڭ مۇئەييەن ۋاقتىدا (يەنى قىيامەتتە) توپلىنىدۇ
Japonca:
言ってやるがいい。「そうだとも,昔の者も後世の者も。
Arapça (Ürdün):
«قل إن الأولين والآخرين».
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम कह दो कि अगले और पिछले
Tayca:
จงกล่าวเถิด (มุฮัมมัด) แท้จริงชนรุ่นก่อน ๆ และรุ่นหลัง ๆ นั้น
İbranice:
אכן כן! (אתם עם אבותיכם) הראשונים והאחרונים
Hırvatça:
Reci: "I drevni i kasniji,
Rumence:
Spune: “Cei dintâi şi cei de pe urmă,
Transliteration:
Qul inna alawwaleena waalakhireena
Türkçe:
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."
Sahih International:
Say, [O Muhammad], "Indeed, the former and the later peoples
İngilizce:
Say: "Yea, those of old and those of later times,
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbər!) De: “(Sizdən) əvvəlkilər də, sonrakılar da,
Süleyman Ateş:
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."
Diyanet Vakfı:
De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,
Erhan Aktaş:
De ki: “Öncekiler de sonrakiler de diriltilecekler.”
Kral Fahd:
De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,
Hasan Basri Çantay:
Söyle: «Şüphesiz hem evvelkiler, hem sonrakiler,
Muhammed Esed:
De ki: "Daha önce yaşamış olanlar da, sonrakiler de
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, o münkirlere) söyle: “- Muhakkak bütün evvelkiler ve sonrakiler,
Portekizce:
Dize-lhes: Em verdade, os primeiros e os últimos.
İsveççe:
Säg: "De som levde i äldre tid och de som är av senare släkten
Farsça:
بگو: بی تردید همه پیشینیان وهمه پسینیان،
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ: بێگومان ھەموو پێشینان وپاشینان
Özbekçe:
Айтгил: «Албатта, аввалгилар ва охиргилар.
Malayca:
Katakanlah (kepada mereka): "Sesungguhnya orang-orang yang telah lalu dan orang-orang yang terkemudian,
Arnavutça:
Thuaju (o Muhammed!): “Me të vërtetë, edhe të parët edhe të mbramët, -
Bulgarca:
Кажи [о, Мухаммад]: “И древните, и сетните
Sırpça:
Реци: „И древни и каснији,
Çekçe:
Odpověz: 'Věru, první i poslední
Urduca:
اے نبیؐ، اِن لوگوں سے کہو، یقیناً اگلے اور پچھلے سب
Tacikçe:
Бигӯ: «Ҳамаро, онон, ки аз ин пеш буданд ва онҳо, ки аз паяшон омада буданд,
Tatarca:
Әйт: "Әлбәттә, борынгылар да һәм ахыргы кешеләр дә.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Sesungguhnya orang-orang yang terdahulu dan orang-orang yang terkemudian,
Amharca:
በላቸው፡- «ፊተኞቹም ኋለኞቹም፡፡
Tamilce:
(நபியே!) நீர் கூறுவீராக! “நிச்சயமாக முன்னோரும் பின்னோரும்,
Korece:
일러가로되 그러하니라 옛 선조들도 그리고 후세의 사람들도
Vietnamca:
Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói với chúng: “Thật vậy, cả các thế hệ trước đây và các thế hệ sau này.”
Ayet Linkleri: