Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

49

Ayet No: 

5028

Sayfa No: 

535

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ إِنَّ الْأَوَّلِينَ وَالْآخِرِينَ

Çeviriyazı: 

ḳul inne-l'evvelîne vel'âḫirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Öncekiler ve sonrakiler"

Diyanet İşleri: 

De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Şüphe yok, öncekiler de, sonra gelenler de.

Şaban Piriş: 

De ki: Öncekiler de sonrakiler de…

Edip Yüksel: 

De ki, "Öncekiler de, sonrakiler de."

Ali Bulaç: 

De ki: "Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız.” [11,103-105]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

56:48

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."

Bekir Sadak: 

Hem de susamis develerin suya saldirisi gibi iceceksiniz

İbni Kesir: 

De ki: Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler,

Adem Uğur: 

De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Muhakkak ki evvelkiler ve sonrakiler de (diriltilecek).”

Celal Yıldırım: 

(49-50) De ki: Öncekiler de, sen rakiler de mutlaka belli bir günün belirlenmiş vaktinde elbette biraraya toplanacaklar..

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de,»

Fransızca: 

Dis : "En vérité les premiers et les derniers

İspanyolca: 

Di: «¡En verdad, los primeros y los últimos

İtalyanca: 

Di': «In verità sia i primi che gli ultimi

Almanca: 

Sag: "Gewiß, die ersten und die letzten

Çince: 

你说:前人和后人,

Hollandaca: 

Zeg: waarlijk, zoowel de vroegeren als de lateren.

Rusça: 

Скажи: "Воистину, как первые, так и последние поколения

Somalice: 

Waxaad dhahdaa kuwii horeeyay iyo kuwii dambeeyayba.

Swahilice: 

Sema: Hakika wa zamani na wa mwisho

Uygurca: 

ئېيتقىنكى، «ئىلگىرىكىلەر ۋە كېيىنكىلەر مەلۇم كۈننىڭ مۇئەييەن ۋاقتىدا (يەنى قىيامەتتە) توپلىنىدۇ

Japonca: 

言ってやるがいい。「そうだとも,昔の者も後世の者も。

Arapça (Ürdün): 

«قل إن الأولين والآخرين».

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम कह दो कि अगले और पिछले

Tayca: 

จงกล่าวเถิด (มุฮัมมัด) แท้จริงชนรุ่นก่อน ๆ และรุ่นหลัง ๆ นั้น

İbranice: 

אכן כן! (אתם עם אבותיכם) הראשונים והאחרונים

Hırvatça: 

Reci: "I drevni i kasniji,

Rumence: 

Spune: “Cei dintâi şi cei de pe urmă,

Transliteration: 

Qul inna alawwaleena waalakhireena

Türkçe: 

De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."

Sahih International: 

Say, [O Muhammad], "Indeed, the former and the later peoples

İngilizce: 

Say: "Yea, those of old and those of later times,

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər!) De: “(Sizdən) əvvəlkilər də, sonrakılar da,

Süleyman Ateş: 

De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."

Diyanet Vakfı: 

De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,

Erhan Aktaş: 

De ki: “Öncekiler de sonrakiler de diriltilecekler.”

Kral Fahd: 

De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,

Hasan Basri Çantay: 

Söyle: «Şüphesiz hem evvelkiler, hem sonrakiler,

Muhammed Esed: 

De ki: "Daha önce yaşamış olanlar da, sonrakiler de

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm, o münkirlere) söyle: “- Muhakkak bütün evvelkiler ve sonrakiler,

Portekizce: 

Dize-lhes: Em verdade, os primeiros e os últimos.

İsveççe: 

Säg: "De som levde i äldre tid och de som är av senare släkten

Farsça: 

بگو: بی تردید همه پیشینیان وهمه پسینیان،

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ: بێگومان ھەموو پێشینان وپاشینان

Özbekçe: 

Айтгил: «Албатта, аввалгилар ва охиргилар.

Malayca: 

Katakanlah (kepada mereka): "Sesungguhnya orang-orang yang telah lalu dan orang-orang yang terkemudian,

Arnavutça: 

Thuaju (o Muhammed!): “Me të vërtetë, edhe të parët edhe të mbramët, -

Bulgarca: 

Кажи [о, Мухаммад]: “И древните, и сетните

Sırpça: 

Реци: „И древни и каснији,

Çekçe: 

Odpověz: 'Věru, první i poslední

Urduca: 

اے نبیؐ، اِن لوگوں سے کہو، یقیناً اگلے اور پچھلے سب

Tacikçe: 

Бигӯ: «Ҳамаро, онон, ки аз ин пеш буданд ва онҳо, ки аз паяшон омада буданд,

Tatarca: 

Әйт: "Әлбәттә, борынгылар да һәм ахыргы кешеләр дә.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Sesungguhnya orang-orang yang terdahulu dan orang-orang yang terkemudian,

Amharca: 

በላቸው፡- «ፊተኞቹም ኋለኞቹም፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) நீர் கூறுவீராக! “நிச்சயமாக முன்னோரும் பின்னோரும்,

Korece: 

일러가로되 그러하니라 옛 선조들도 그리고 후세의 사람들도

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói với chúng: “Thật vậy, cả các thế hệ trước đây và các thế hệ sau này.”