Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

5

Sûredeki Ayet No: 

92

Ayet No: 

761

Sayfa No: 

123

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَاحْذَرُوا ۚ فَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُوا أَنَّمَا عَلَىٰ رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ

Çeviriyazı: 

veeṭî`ü-llâhe veeṭî`ü-rrasûle vaḥẕerû. fein tevelleytüm fa`lemû ennemâ `alâ rasûline-lbelâgu-lmübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Kötülüklerden sakının. Eğer yüz çevirirseniz, biliniz ki, Peygamber'imize düşen sadece apaçık tebliğdir.

Diyanet İşleri: 

Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin, karşı gelmekten çekinin; eğer yüz çevirirseniz bilin ki, peygamberimize düşen sadece açıkça tebliğ etmektir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve itaat edin Allah'a ve Peygambere ve sakının. Yüz çevirirseniz iyice bilin ki Peygamberimize düşen vazife, ancak tebliğden ibarettir.

Şaban Piriş: 

Artık (bu kötü alışkanlıklara) son verdiniz değil mi? Allah’a itaat edin, Rasûl'e itaat edin ve (itaatsizlikten) sakının. Eğer, yüz çevirirseniz biliniz ki Rasûlümüze düşen sadece bildirip tebliğ etmektir.

Edip Yüksel: 

ALLAH'a uyun, elçiye uyun, dikkatli olun. Yüz çevirirseniz bilesiniz ki elçimize düşen görev, açıkça bildirmektir.

Ali Bulaç: 

Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.

Suat Yıldırım: 

Allah'a itaat edin, Resulullaha itaat edin ve onlara karşı gelmekten sakının. Eğer ona sırtınızı dönerseniz bilin ki peygamberimizin görevi sadece tebliğden ibarettir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Allah Teâlâ´ya itaat ediniz ve peygambere itaat ediniz ve (muhalefetten) hazer eyleyiniz. Şâyet yüz çevirirseniz artık biliniz ki, bizim peygamberimizin üzerine ait olan, apaçık bir tebliğden ibarettir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'a itaat edin, resule itaat edin, sakının. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin: Bizim resulümüze düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

Bekir Sadak: 

Deniz avi ve onu yemek size de, yolculara da, gecimlik olarak helal kilinmistir. Ihramli bulundugunuz surece kara avi size haram kilinmistir. Huzuruna toplanacaginiz Allah´tan sakinin.

İbni Kesir: 

Allah´a itaat edin, Rasule itaat edin ve sakının. Yüz çevirecek olursanız, bilinki

Adem Uğur: 

Allah´a itaat edin, Resûle de itaat edin ve (kötülüklerden) sakının. Eğer (itaatten) yüz çevirirseniz bilin ki Resûlümüzün vazifesi apaçık duyurmak ve bildirmektir.

İskender Ali Mihr: 

Ve, Allâh´a itaat edin ve Resul´e itaat edin ve (onlara karşı gelmekten) sakının. Eğer bundan sonra yüz çevirirseniz bilin ki Resul´ümüze düşen, sadece açık bir tebliğdir (duyurmadır).

Celal Yıldırım: 

Allah´a itaat edin. Peygamber´e itaat edin ve (içki, kumar gibi haramlardan) sakının. Eğer yüzçevirirseniz, bilin ki Peygamberimize düşen sadece açık tebliğdir.

Tefhim ul Kuran: 

Allah´a itaat edin, peygambere de itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğidir.

Fransızca: 

Obéissez à Allah, obéissez au Messager, et prenez garde ! Si ensuite vous vous détournez... alors sachez qu'il n'incombe à Notre messager que de transmettre le message clairement. .

İspanyolca: 

¡Obedeced a Alá, obedeced al Enviado y guardaos! Pero, si volvéis la espalda, sabed que a Nuestro Enviado le incumbe sólo la transmisión clara.

İtalyanca: 

Obbedite ad Allah e al Messaggero e state attenti. Se poi gli volgerete le spalle, sappiate che il Nostro Messaggero deve solo trasmettere in modo chiaro, null'altro.

Almanca: 

Und gehorcht ALLAH, gehorcht dem Gesandten und nehmt euch in Acht! Doch solltet ihr euch abwenden, so wisst, daß Unserem Gesandten nur das deutliche Verkünden obliegt.

Çince: 

你们当服从真主,当服从使者,当防备罪恶。如果你们违背命令,那末,你们须知我的使者只负明白的通知的责任。

Hollandaca: 

Gehoorzaamt God en gehoorzaamt den apostel, en hoedt u; maar indien gij u afwendt, weet dan dat de plicht van onzen apostel alleen bestaat in het openbaar te prediken.

Rusça: 

Повинуйтесь Аллаху, повинуйтесь Посланнику и остерегайтесь! Но если вы отвернетесь, то знайте, что на Нашего Посланника возложена только ясная передача откровения.

Somalice: 

Adeeca Eebe Adeecana Rasuulka Digtoonaadana, Haddaadse Jeedsataan Ogaada waxaa uun Rasuulkanaga Saaran Gaadhsiin Cadi.

Swahilice: 

Na mt'iini Mwenyezi Mungu, na mt'iini Mtume, na tahadharini. Na ikiwa mtageuka basi jueni ya kuwa juu ya Mtume wetu ni kufikisha ujumbe tu ulio wazi.

Uygurca: 

اﷲ ۋە پەيغەمبەرگە ئىتائەت قىلىڭلار، (ئۇلارغا مۇخالىپەتچىلىك قىلىشتىن) ھەزەر قىلىڭلار، ئەگەر (ئىتائەت قىلىشتىن) باش تارتساڭلار، بىلىڭلاركى، رەسۇلىمىزنىڭ مەسئۇلىيىتى پەقەت ئوچۇق تەبلىغ قىلىشتۇر

Japonca: 

アッラーに服従,帰依し,また使徒に従って(悪魔に)用心しなさい。仮令あなたがたが背いても,われの使徒の責務は,ただ明白に(啓示を)宣べ伝えるだけであることを知れ。

Arapça (Ürdün): 

«وأطيعوا الله وأطيعوا الرسول واحذروا» المعاصي «فإن تولَّيتم» عن الطاعة «فاعلموا أنما على رسولنا البلاغ المبين» الإبلاغ البيِّن وجزاؤكم علينا.

Hintçe: 

और ख़ुदा का हुक्म मानों और रसूल का हुक्म मानों और (नाफ़रमानी) से बचे रहो इस पर भी अगर तुमने (हुक्म ख़ुदा से) मुँह फेरा तो समझ रखो कि हमारे रसूल पर बस साफ़ साफ़ पैग़ाम पहुँचा देना फर्ज है

Tayca: 

และพวกเจ้าจงเชื่อฟังอัลลอฮ์ และจงเชื่อฟังร่อซูลเถิด และพึงระมัดระวัง ไว้ด้วย แต่ถ้าพวกเจ้าผินหลังได้ ก็พึงรู้เถิดว่าที่จริงหน้าที่ของร่อซูลของเรานั้น คือ การประกาศอันชัดเจนเท่านั้น

İbranice: 

הישמעו לאלוהים והישמעו לשליח והיזהרו, כי אם תתרחקו (תכפרו,) דעו כי (מוטל) על שליחנו רק למסור את ההודעה הבהירה

Hırvatça: 

I budite poslušni Allahu i budite poslušni Poslaniku i oprezni budite! A ako se okrenete, onda znajte da je Poslanik Naš dužan samo da jasno obznani.

Rumence: 

Daţi-i ascultare lui Dumnezeu! Daţi-i ascultare trimisului! Băgaţi de seamă! De întoarceţi spatele, să ştiţi că asupra trimisului Nostru stă doar înştiinţarea cea desluşită.

Transliteration: 

WaateeAAoo Allaha waateeAAoo alrrasoola waihtharoo fain tawallaytum faiAAlamoo annama AAala rasoolina albalaghu almubeenu

Türkçe: 

Allah'a itaat edin, resule itaat edin, sakının. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin: Bizim resulümüze düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

Sahih International: 

And obey Allah and obey the Messenger and beware. And if you turn away - then know that upon Our Messenger is only [the responsibility for] clear notification.

İngilizce: 

Obey Allah, and obey the Messenger, and beware (of evil): if ye do turn back, know ye that it is Our Messenger's duty to proclaim (the message) in the clearest manner.

Azerbaycanca: 

Allaha və Peyğəmbərə itaət edin. Əgər (itaətdən) boyun qaçırsanız, bilin ki, Peyğəmbərimizin vəzifəsi yalnız açıq bir təbliğdir (Qur’anı açıq-aydın təbliğ etməkdir).

Süleyman Ateş: 

Allah'a ita'at edin, Elçi'ye ita'at edin, (kötü şeylerden) sakının! Eğer (kabul etmez) dönerseniz, bilin ki elçimize düşen, açıkça duyurmaktır.

Diyanet Vakfı: 

Allah'a itaat edin, Resule de itaat edin ve (kötülüklerden) sakının. Eğer (itaatten) yüz çevirirseniz bilin ki Resulümüzün vazifesi apaçık duyurmak ve bildirmektir.

Erhan Aktaş: 

Ve Allah’a itaat edin ve Resûl’e itaat edin.(1) Sakının.(2) Eğer bu buyrukları dinlemezseniz, bilin ki resulümüze düşen açıkça duyurmaktır.

Kral Fahd: 

Allah'a itaat edin, Rasûle de itaat edin ve (kötülüklerden) sakının. Eğer (itaatten) yüz çevirirseniz, bilin ki Rasûlümüzün vazifesi apaçık duyurmak ve bildirmektir.

Hasan Basri Çantay: 

Allaha ve Resulüne itaat edin, sakının. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki peygamberimizin üstüne düşen, yalnız apaçık tebliğden ibâretdir.

Muhammed Esed: 

Öyleyse Allaha ve Elçisine itaat edin ve (kötülüklere karşı) her zaman hazırlıklı olun: Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki Bizim Elçimizin görevi, (kendisine emanet edilen) mesajı apaçık tebliğ etmekten ibarettir.

Gültekin Onan: 

Tanrı´ya itaat edin, peygambere de itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Allah’a ve onun Peygamberine itaat edin ve onların emirleriyle yasaklarına aykırı hareket etmekten sakının. Eğer itaat etmekten yüz çevirirseniz biliniz ki, Peygamberimize düşen sadece açık bir tebliğdir.

Portekizce: 

Obedecei a Deus, obedecei ao Mensageiro e precavei-vos; mas se vos desviardes, sabei que ao Nosso Mensageiro sócabe a proclamação da mensagem lúcida.

İsveççe: 

Lyd Gud och lyd Sändebudet och var på er vakt! Och om ni vänder om [och går en annan väg] skall ni veta att Vårt Sändebuds enda plikt är att klart framföra det budskap [som han anförtrotts].

Farsça: 

و از خدا اطاعت کنید و از پیامبر فرمان برید، و [از مخالفت با خدا و پیامبر] بپرهیزید، پس اگر روی گردانید [سزاوار کیفر می شوید] ، و بدانید که بر عهده پیامبر ما فقط رساندن آشکارِ [پیام وحی] است.

Kürtçe: 

وە فەرمانبەر وگوێڕایەڵی خوابن وە فەرمانبەرو گوێڕایەڵی نێرراوە کەی بن و بترسن (ئاگاداربن) ئەمجا ئەگەر ئێوە ڕوو وەرگێڕن و فەرمانبەری نەکەن ئەوا بزانن بێگومان ئەوەی کە لەسەر نێردراوەکەی ئێمە بێت تەنھا ڕاگەیاندنی ڕوون و ئاشکرای ئایینەکەیە

Özbekçe: 

Аллоҳга ва Унинг Пайғамбарига итоат қилинг ва ҳазир бўлинг! Агар юз ўгирадиган бўлсангиз, билингки, Пайғамбаримиз вазифаси аниқ етказиш, холос.

Malayca: 

Dan taatlah kamu kepada Allah serta taatlah kepada Rasul Allah, dan awaslah (janganlah sampai menyalahi perintah Allah dan RasulNya). Oleh itu, jika kamu berpaling (enggan menurut apa yang diperintahkan itu), maka ketahuilah, bahawa sesungguhnya kewajipan Rasul Kami hanyalah menyampaikan (perintah-perintah) dengan jelas nyata.

Arnavutça: 

Bindjuni Perëndisë, bindjuni dhe Pejgamberit dhe ruajuni (nga kundërshtarët)! E, nëse zmbrapseni (nga bindja), ta dini se Pejgamberi Ynë është i obliguar të bëjë vetëm shpalljen e qartë.

Bulgarca: 

Покорявайте се на Аллах, и на Пратеника се покорявайте, и внимавайте! А отметнете ли се, знайте, че за Пратеника Ни е дълг само ясното послание!

Sırpça: 

И будите послушни Аллаху и будите послушни Посланику и опрезни будите! А ако се окренете, онда знајте да је Наш Посланик дужан само да јасно обзнани.

Çekçe: 

Poslouchejte Boha a poslouchejte posla a mějte se na pozoru! Jestliže se však odvrátíte, vězte, že poslu Našemu přísluší toliko jasné oznámení.

Urduca: 

اللہ اور اُس کے رسول کی بات مانو اور باز آ جاؤ، لیکن اگر تم نے حکم عدولی کی تو جان لو کہ ہمارے رسول پر بس صاف صاف حکم پہنچا دینے کی ذمہ داری تھی

Tacikçe: 

Худову паёмбарашро итоъат кунед ва ҳазар кунед. Агар рӯйгардон шавед, бидонед, ки вазифаи паёмбари Мо расонидани паёми равшани Худованд аст!

Tatarca: 

Ий мөэминнәр! Аллаһуга вә расүлгә итагать итегез! һәм шайтан эше булган нәҗесләрдән сакланыгыз! Әгәр итагать итүдән баш тартсагыз, яхшы белегез ки, расүлемезгә Аллаһ хөкемнәрен ачык итеп ирештерү генә тиешле.

Endonezyaca: 

Dan taatlah kamu kepada Allah dan taatlah kamu kepada Rasul-(Nya) dan berhati-hatilah. Jika kamu berpaling, maka ketahuilah bahwa sesungguhnya kewajiban Rasul Kami, hanyalah menyampaikan (amanat Allah) dengan terang.

Amharca: 

አላህንም ተገዙ፡፡ መልክተኛውንም ታዘዙ፡፡ ተጠንቀቁም፡፡ ብትሸሹም፤ በመልክተኛችን ላይ ያለበት ግልጽ ማድረስ ብቻ መኾኑን ዕወቁ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அல்லாஹ்விற்கு கீழ்ப்படியுங்கள்; இன்னும், (அவனுடைய) தூதருக்கு கீழ்ப்படியுங்கள். இன்னும், (பாவங்களை விட்டு விலகி, ஷைத்தானிடமும் நஃப்ஸிடமும்) எச்சரிக்கையாக இருங்கள். ஆக, நீங்கள் (அறிவுரையை) புறக்கணித்தால் நம் தூதர் மீதுள்ள கடமை எல்லாம் (நம் கட்டளைகளை, உங்களுக்குத்) தெளிவாக எடுத்துரைப்பதுதான் என்பதை அறிந்து கொள்ளுங்கள்.

Korece: 

하나님께 복종하고 선지자께순종하며 악을 경계하라 너희가 배반한다면 선지자의 의무는 단지말씀을 전함에 있노라

Vietnamca: 

Các ngươi hãy tuân lệnh Allah, vâng lời Thiên Sứ (Muhammad) và các ngươi hãy coi chừng (chớ kháng lại lệnh của Y). Nếu như các ngươi quay lưng với Y thì các ngươi hãy biết rằng quả thật Thiên Sứ của TA chỉ có nhiệm vụ truyền đạt rõ ràng mà thôi.