Arapça:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُحَرِّمُوا طَيِّبَاتِ مَا أَحَلَّ اللَّهُ لَكُمْ وَلَا تَعْتَدُوا ۚ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ
Çeviriyazı:
yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ tüḥarrimû ṭayyibâti mâ eḥalle-llâhü leküm velâ ta`tedû. inne-llâhe lâ yüḥibbü-lmü`tedîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı temiz şeyleri haram saymayın. Ve aşırı da gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
Diyanet İşleri:
Ey İnananlar! Allah'ın size helal ettiği temiz şeyleri haram kılmayın, hududu da aşmayın, doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ey inananlar, Allah'ın size helal ettiği tertemiz şeyleri haram etmeyin kendinize ve aşırı gitmeyin. Şüphe yok ki Allah, aşırı gidenleri sevmez.
Şaban Piriş:
Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı temiz şeyleri haram kılmayın ve sınırı da aşmayın. Allah, sınırı aşanları sevmez.
Edip Yüksel:
İnananlar, ALLAH'ın size helal yaptığı iyi şeyleri haram etmeyin. Sınırı aşmayın. ALLAH sınırı aşanları sevmez
Ali Bulaç:
Ey iman edenler, Allah'ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Şüphesiz Allah, haddi aşanları sevmez.
Suat Yıldırım:
Ey iman edenler! Allah'ın size helâl kıldığı o güzel ve temiz nimetleri kendinize haram kılmayın, haddi aşmayın. Çünkü Allah haddini aşanları asla sevmez. [7,31-32; 25,67]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ey imân edenler! Allah Teâlâ´nın sizin için helâl kılmış olduğu temiz şeyleri haram kılmayınız, haddi de aşmayınız. Şüphe yok ki Allah Teâlâ haddi aşanları sevmez.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.
Bekir Sadak:
Seytan suphesiz icki ve kumar yuzunden araniza dusmanlik ve kin sokmak ve sizi Allah´i anmaktan, namazdan alikoymak ister. Artik bunlardan vazgecersiniz degil mi?
İbni Kesir:
Ey iman edenler
Adem Uğur:
Ey iman edenler! Allah´ın size helâl kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.
İskender Ali Mihr:
Ey âmenû olanlar! Allâh´ın size helâl kıldığı güzel ve temiz şeyleri haram etmeyin. Aşırı gitmeyin. Muhakkak ki Allâh haddi aşanları sevmez.
Celal Yıldırım:
Ey imân edenler! Allah´ın size helâl kıldığı temiz ve yararlı şeyleri haram kılmayın
Tefhim ul Kuran:
Ey iman edenler, Allah´ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Şüphesiz Allah, haddi aşanları sevmez.
Fransızca:
ô les croyants : ne déclarez pas illicites les bonnes choses qu'Allah vous a rendues licites. Et ne transgressez pas. Allah, (en vérité,) n'aime pas les transgresseurs.
İspanyolca:
¡Creyentes! ¡No prohibáis las cosas buenas que Alá os ha permitido! ¡Y no violéis la ley, que Alá no ama a los que la violan !
İtalyanca:
O voi che credete, non vietate le cose buone che Allah vi ha reso lecite. Non eccedete. In verità Allah non ama coloro che eccedono.
Almanca:
Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Erklärt nicht für haram die Tay-yibat dessen, was ALLAH euch für halal erklärte, und übertretet nicht! Gewiß, ALLAH liebt nicht die Übertretenden.
Çince:
信道的人们啊! 真主已准许你们享受的佳美食物,你们不要把它当作禁物,你们不要过分。真主的确不喜爱过分的人。
Hollandaca:
O ware geloovigen! verbiedt niet de goede dingen, die God u heeft veroorloofd, maar zondigt niet; want God bemint de zondaars niet.
Rusça:
О те, которые уверовали! Не запрещайте блага, которые Аллах сделал дозволенными для вас, и не преступайте границы дозволенного. Воистину, Аллах не любит преступников.
Somalice:
Kuwa xaqa Rumeeyow ha Xarrimina Wanaagga (Xalaasha) Eebe Idiin Banneeyey hana Xadgudbina, Eebe ma Jeela kuwa Xad gudbee.
Swahilice:
Enyi mlio amini! Msiharimishe vizuri alivyo kuhalalishieni Mwenyezi Mungu, wala msikiuke mipaka. Hakika Mwenyezi Mungu hawapendi wakiukao mipaka.
Uygurca:
ئى مۆمىنلەر! اﷲ سىلەرگە ھالال قىلغان پاك نەرسىلەرنى (تەركى دۇنيا بولۇش يۈزىسىدىن ئۆزۈڭلارغا) ھارام قىلماڭلار، (اﷲ بەلگىلەپ بەرگەن) چەكتىن ئاشماڭلار، اﷲ چەكتىن ئاشقۇچىلارنى ھەقىقەتەن دوست تۇتمايدۇ
Japonca:
あなたがた信仰するものよ,アッラーがあなたがたに許される,良いものを禁じてはならない。また法を越えてはならない。アッラーは,法を越える者を御愛でになられない。
Arapça (Ürdün):
ونزل لما همَّ قوم من الصحابة أن يلازموا الصوم والقيام ولا يقربوا النساء والطيب ولا يأكلوا اللحم ولا يناموا على الفراش «يا أيها الذين آمنوا لا تحرموا طيبات ما أحل الله لكم ولا تعتدوا» تتجاوزوا أمر الله «إن الله لا يحب المعتدين».
Hintçe:
ऐ ईमानदार जो पाक चीज़े ख़ुदा ने तुम्हारे वास्ते हलाल कर दी हैं उनको अपने ऊपर हराम न करो और हद से न बढ़ो क्यों कि ख़ुदा हद से बढ़ जाने वालों को हरगिज़ दोस्त नहीं रखता
Tayca:
ผู้ที่ศรัทธาทั้งหลาย! จงอย่าได้ให้เป็นที่ต้องห้าม ซึ่งบรรดาสิ่งดี ๆ ในสิ่งที่อัลลอฮ์ได้ทรงอนุมัติแก่พวกเจ้า และพวกเจ้าจงอย่าละเมิด แท้จริงอัลลอฮ์นั้นไม่ทรงชอบบรรดาผู้ละเมิด
İbranice:
הוי אלה אשר האמינו! אל תאסרו (על עצמכם) את המאכלים הטובים אשר אלוהים הרשה לכם, אך אל תחצו (את גבול המורשה,) כי אלוהים אינו אוהב את אלה שחוצים (את גבול המורשה)
Hırvatça:
O vi koji vjerujete, ne zabranjujte sebi ono što je lijepo, što je Allah dozvolio, samo ne prelazite granicu! Zaista Allah ne voli one koji granicu prelaze.
Rumence:
O, voi cei ce credeţi! Nu opriţi bunătăţile pe care Dumnezeu vi le-a îngăduit. Nu fiţi călcători de lege. Dumnezeu nu-i iubeşte pe călcătorii de lege.
Transliteration:
Ya ayyuha allatheena amanoo la tuharrimoo tayyibati ma ahalla Allahu lakum wala taAAtadoo inna Allaha la yuhibbu almuAAtadeena
Türkçe:
Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.
Sahih International:
O you who have believed, do not prohibit the good things which Allah has made lawful to you and do not transgress. Indeed, Allah does not like transgressors.
İngilizce:
O ye who believe! make not unlawful the good things which Allah hath made lawful for you, but commit no excess: for Allah loveth not those given to excess.
Azerbaycanca:
Ey iman gətirənlər! Allahın sizə halal buyurduğu pak ne’mətləri (özünüzə) haram etməyin və həddi aşmayın. Doğrudan da, Allah həddi aşanları sevməz!
Süleyman Ateş:
Ey inananlar, Allah'ın size helal kıldığı güzel ve temiz şeyleri haram etmeyin, sınırı aşmayın. Çünkü Allah, sınırı aşanları sevmez.
Diyanet Vakfı:
Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.
Erhan Aktaş:
Ey Îmân Edenler! Allah’ın size helâl kıldığı tayyibat(1) olan şeyleri harâm saymayın. Haddi aşmayın.(2) Allah, haddi aşanları sevmez.
Kral Fahd:
Ey iman edenler! Allah'ın size helâl kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı aşmayın. Muhakkak ki Allah, sınırı aşanları sevmez.
Hasan Basri Çantay:
Ey îman edenler, Allahın size helâl etdiği o en temiz ve güzel şeyleri (nefsinize) haram kılmayın. Haddi aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez.
Muhammed Esed:
Siz ey imana ermiş olanlar! Allahın size helal kıldığı hayatın güzelliklerinden kendinizi yoksun bırakmayın, ama hakkın sınırlarını da aşmayın: Allah, sınırları aşanları asla sevmez.
Gültekin Onan:
Ey inananlar, Tanrı´nın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Kuşkusuz Tanrı haddi aşanları sevmez.
Ali Fikri Yavuz:
Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı nimetlerin temiz ve hoşlarını kendinize haram etmeyin, aşırı da gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
Portekizce:
Ó fiéis, não malverseis o bem que Deus permitiu e não transgridais, porque Ele não estima os perdulários.
İsveççe:
TROENDE! Neka er inte de goda ting [i livet] som Gud har gett er rätt att njuta av, men gå inte utöver [de gränser som Gud har fastställt] - Gud är inte överträdarnas vän.
Farsça:
ای اهل ایمان! چیزهای پاکیزه ای را که خدا برای شما حلال کرده بر خود حرام نکنید، و [از حدود خدا] تجاوز ننمایید؛ یقیناً خدا متجاوزان را دوست ندارد.
Kürtçe:
ئەی ئەوانەی بڕواتان ھێناوە ئەو شتە پاک و خۆشانەی کە خوا حەڵاڵی کردوە بۆتان یاساغی مەکەن لە خۆتان و سنوور مەشکێنن چونکە بێگومان خوا سنوور شکێنەرانی خۆش ناوێت
Özbekçe:
Эй иймон келтирганлар! Аллоҳ сизга ҳалол қилган пок нарсаларни ҳаром қилмангиз. Ҳаддингиздан ошманг. Албатта, Аллоҳ ҳаддидан ошувчиларни севмас.
Malayca:
Wahai orang-orang yang beriman! Janganlah kamu haramkan benda-benda yang baik- baik yang telah dihalalkan oleh Allah bagi kamu, dan janganlah kamu melampaui batas (pada apa yang telah ditetapkan halalnya itu); kerana sesungguhnya Allah tidak suka kepada orang-orang yang melampaui batas.
Arnavutça:
O besimtarë! Mos ia ndaloni vetes gjërat e bukura, të cilat Perëndia ua ka lejuar dhe mos kaloni kufirin. Se, Perëndia, nuk i don ata që e kapërcejnë kufirin (e urdhërave të Perëndisë).
Bulgarca:
О, вярващи, не възбранявайте благата, които Аллах ви е разрешил и не престъпвайте! Аллах не обича престъпващите.
Sırpça:
О ви који верујете, не забрањујте себи оно што је лепо, што је Аллах дозволио, и не прелазите Аллахове границе! Заиста Аллах не воли оне који прелазе Његове границе.
Çekçe:
Vy, kteří věříte! Nezakazujte výtečné pokrmy, jež vám Bůh dovolil, a nepřestupujte Jeho příkazy - vždyť Bůh věru nemiluje přestupníky.
Urduca:
اے لوگو جو ایمان لائے ہو، جو پاک چیزیں اللہ نے تمہارے لیے حلال کی ہیں انہیں حرام نہ کر لو اور حد سے تجاوز نہ کرو، اللہ کو زیادتی کرنے والے سخت ناپسند ہیں
Tacikçe:
Эй касоне, ки имон овардаед, чизҳои покизаеро, ки Худо бар шумо ҳалол кардааст, ҳаром макунед ва аз ҳад дарнагузаред, ки Худо аз ҳад гузарандагонро дӯст надорад.
Tatarca:
Ий мөэминнәр! Аллаһ сезнең өчен хәләл иткән пакь нәрсәләрне үзегезгә хәрам кылмаган һәм Аллаһ сызган сызыктан тышкары үтмәгез! Дөреслектә сызыктан үтүчеләрне Аллаһ һич тә сөйми.
Endonezyaca:
Hai orang-orang yang beriman, janganlah kamu haramkan apa-apa yang baik yang telah Allah halalkan bagi kamu, dan janganlah kamu melampaui batas. Sesungguhnya Allah tidak menyukai orang-orang yang melampaui batas.
Amharca:
እናንተ ያመናችሁ ሆይ! አላህ ለናንተ የፈቀደላችሁን ጣፋጮች እርም አታድርጉ፡፡ ወሰንንም አትለፉ፡፡ አላህ ወሰን አላፊዎችን አይወድምና፡፡
Tamilce:
நம்பிக்கையாளர்களே! அல்லாஹ் உங்களுக்கு ஆகுமாக்கிய நல்ல பொருட்களை ஆகாதவையாக (ஹராமாக) ஆக்காதீர்கள். இன்னும், எல்லை மீறாதீர்கள். நிச்சயமாக அல்லாஹ், எல்லை மீறுபவர்களை விரும்ப மாட்டான்.
Korece:
믿는자들이여 하나님이 너희에게 허락한 것을 금기하지 말며 범주를 벗어나지 말라 실로 하나 님은 범주를 벗어난 자 사랑하지 아니 하시니라
Vietnamca:
Hỡi những người có đức tin, các ngươi chớ đừng tự ý cấm những thứ tốt lành mà Allah đã cho phép các ngươi. Tuy nhiên, các ngươi chớ vượt quá giới hạn, quả thật, Allah không yêu thương những kẻ vượt quá giới hạn.
Ayet Linkleri: