Arapça:
وَقَفَّيْنَا عَلَىٰ آثَارِهِم بِعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ التَّوْرَاةِ ۖ وَآتَيْنَاهُ الْإِنجِيلَ فِيهِ هُدًى وَنُورٌ وَمُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ التَّوْرَاةِ وَهُدًى وَمَوْعِظَةً لِّلْمُتَّقِينَ
Çeviriyazı:
veḳaffeynâ `alâ âŝârihim bi`îse-bni meryeme müṣaddiḳal limâ beyne yedeyhi mine-ttevrât. veâteynâhü-l'incîle fîhi hüdev venûruv vemüṣaddiḳal limâ beyne yedeyhi mine-ttevrâti vehüdev vemev`iżatel lilmütteḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O peygamberlerin ardından, yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryemoğlu İsa'yı gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur olan, kendinden önceki Tevrat'ı tasdik eden ve Allah'dan korkanlar için bir hidayet rehberi ve bir öğüt olan İncil'i verdik.
Diyanet İşleri:
Onların izi üzerine arkalarından Meryem oğlu İsa'yı, ondan önce gelmiş bulunan Tevrat'ı doğrulayarak gönderdik. Ona, yol gösterici, aydınlatıcı olan ve önünde bulunan Tevrat'ı doğrulayan İncil'i sakınanlara öğüt ve yol gösterici olarak verdik.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onların izinden de, ellerinde bulunan Tevrat'ı gerçeklemek üzere Meryemoğlu İsa'yı gönderdik ve ona, içinde doğru yola sevk eden hükümler ve nur bulunan ve ellerindeki Tevrat'ı gerçekleyen, çekinenleri doğru yola sevk eden sakınanlara öğüt olan İncil'i verdik.
Şaban Piriş:
Onların ardından Meryem oğlu İsa’yı kendinden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak gönderdik. Ona içinde hidayet ve nur olan, kendinden önceki Tevrat’ı tasdik eden ve muttakiler için yol gösterici ve bir öğüt olan İncil’i verdik.
Edip Yüksel:
Onların ardından, önceki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu İsa'yı gönderdik. Ona, içinde hidayet ve ışık bulunan, önceki Tevratı doğrulayan ve erdemliler için bir kılavuz ve öğüt olan İncil'i verdik.
Ali Bulaç:
Onların (peygamberleri) ardından yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu İsa'yı gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğrulayan ve muttakiler için yol gösterici ve öğüt olan İncil'i verdik.
Suat Yıldırım:
O peygamberlerin izlerince Meryem oğlu Îsâ'yı, kendisinden önceki Tevrat’ı tasdik edici olarak gönderdik.Ona; kendisinden önceki Tevrat’ın tasdikçisi ve müttakilere bir hidâyet ve öğüt olmak üzere içinde hidâyet ve aydınlık bulunan İncîl’i verdik. [3,50]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve arkadan da onların izleri üzerine Meryem´in oğlu İsa´yı önündeki Tevrat´ın bir tasdikçisi olarak gönderdik. Ve ona İncil´i verdik ki, içinde bir hidayet bir nûr vardır. Ve önündeki Tevrat´ı musaddıktır. Ve muttakîler için bir hidayet ve bir mev´izedir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ardından o peygamberlerin izleri üzere Meryem oğlu İsa'yı gönderdik. Tevrat'tan yanında bulunanı doğruluyordu. Ona İncil'i verdik. Hidayet ve ışık vardı onda. Tevrat'tan yanında olanı tasdikleyici idi. Doğruya ve güzele kılavuzdu, takvaya sarılanlara bir öğüt.
Bekir Sadak:
Cahiliye devri hukmunu mu istiyorlar? Yakinen bilen bir millet icin Allah´tan daha iyi hukum veren kim vardir?*
İbni Kesir:
Ve onların izinden Meryem oğlu İsa´yı, önündeki Tevrat´ı doğrulayıcı olarak gönderdik. Ve ona İncil´i verdik. Onda hidayet ve nur vardır. Kendinden önceki Tevrat´ı doğrulayıcı, hidayet ve müttakiler için bir öğüt olarak.
Adem Uğur:
Kendinden önce gelen Tevrat´ı doğrulayıcı olarak peygamberlerin izleri üzerine, Meryem oğlu İsa´yı arkalarından gönderdik. Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nûr bulunmak, önündeki Tevrat´ı tasdik etmek, sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil´i verdik.
İskender Ali Mihr:
Onların izleri üzerine, Tevrat´tan ellerinde bulunanı tasdik edici olarak Hz. Meryem´in oğlu İsâ´yı gönderdik. Ve ona, içinde bir hidâyet ve bir nur olan, Tevrat´tan ellerinde bulunanı tasdik eden ve müttekîler (takvâ sahipleri) için, hidâyete erdirici ve vaaz edici (öğüt verici) olan İncil´i verdik.
Celal Yıldırım:
Ardından da peygamberlerin izleri üzerine Meryem oğlu İsa´yı. önündeki Tevrat´ı tasdîk edici olarak gönderdik ve ona, içinde hidâyet (doğru yolu gösterici, kalb ve kafaları) aydınlatıcı belgeler bulunan, sakınanlar için hidâyet ve öğüt olan İncil´i verdik.
Tefhim ul Kuran:
Onların (Peygamberlerin) ardından yanlarındaki Tevrat´ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu İsa´yı gönderdik ve ona içinde ve hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat´ı doğrulayan ve muttakiler için yol gösterici ve öğüt olan İncil´i verdik.
Fransızca:
Et Nous avons envoyé après eux Jésus, fils de Marie, pour confirmer ce qu'il y avait dans la Thora avant lui. Et Nous lui avons donné l'évangile, où il y a guide et lumière, pour confirmer ce qu'il y avait dans la Thora avant lui, et un guide et une exhortation pour les pieux.
İspanyolca:
Hicimos que les sucediera Jesús, hijo de María, en confirmación de lo que ya había de la Tora. Le dimos el Evangelio, que contiene Dirección y Luz, en confirmación de lo que ya había de la Tora y como Dirección y Exhortación para los temerosos de Alá.
İtalyanca:
Facemmo camminare sulle loro orme Gesù figlio di Maria, per confermare la Torâh che scese prima di lui. Gli demmo il Vangelo, in cui è guida e luce, a conferma della Torâh che era scesa precedentemente: monito e direzione per i timorati.
Almanca:
Und WIR ließen auf ihren Spuren 'Isa Ibnu-Maryam folgen (als) Bestätiger dessen, was ihm in At-taurat vorangegangen war. UndWIR ließen ihm Alindschil zuteil werden, darin ist Rechtleitung, Licht und Bestätigung dessen, was ihm in At-taurat voranging, und (als) Rechtleitung und Ermahnung für die Muttaqi.
Çince:
我在众使者之后续派麦尔彦之子尔撒以证实在他之前的《讨拉特》,并赏赐他《引支勒》,其中有向导和光明,能证实在他之前的《讨拉特》,并作敬畏者的向导和劝谏。
Hollandaca:
Wij hebben ook Jezus den zoon van Maria gezonden, om de voetstappen der profeten te volgen, overeenkomstig de wet die vóór hem werd nedergezonden, en wij gaven hem het evangelie, bevattende richting en licht; mede bevestigende de wet, die te voren was gegeven en eene richting en waarschuwing voor hen, die God vreezen.
Rusça:
Вслед за ними Мы отправили Ису (Иисуса), сына Марьям (Марии), с подтверждением истинности того, что было прежде ниспослано в Таурате (Торе). Мы даровали ему Инджил (Евангелие), в котором было верное руководство и свет, которое подтверждало то, что было прежде ниспослано в Таурате (Торе). Оно было верным руководством и назиданием для богобоязненных.
Somalice:
Waxaana Raacsiinay Raadkoodii ciise Ibnu Maryama Isagoo Rumayn, wixii Hortiisa ahaa oo Tawreeda, waxaana Siinay Injiil oo Hanuun iyo Nuur ku Suganyahay, una Rumayn wixii ka Horeeyey oo Tawreeda Hanuun iyo Waanana u ah kuwa Dhawrsada.
Swahilice:
Na tukawafuatishia hao Isa bin Maryamu kuyahakikisha yaliyo kuwa kabla yake katika Taurati, na tukampa Injili iliyomo ndani yake uwongofu, na nuru na inayo sadikisha yaliyo kuwa kabla yake katika Taurati, na uwongofu na mawaidha kwa wachamngu.
Uygurca:
ئۇلارنىڭ (يەنى بەنى ئىسرائىل پەيغەمبەرلىرىنىڭ) ئارقىسىدىن ئۆزىدىن ئىلگىرى نازىل قىلىنغان تەۋراتنى (يەنى ئۇنىڭ اﷲ تەرىپىدىن نازىل قىلىنغانلىقىنى) ئېتىراپ قىلغۇچى ئىسا ئىبن مەريەمنى ئەۋەتتۇق، ئۇنىڭغا ھىدايەت بىلەن نۇرنى ئۆز ئىچىگە ئالغان ئىنجىلنى ئاتا قىلدۇق، (ئىنجىل) ئۆزىدىن ئىلگىرى نازىل قىلىنغان تەۋراتنى ئېتىراپ قىلغۇچىدۇر (يەنى ئۇنىڭغا مۇۋاپىقتۇر)، تەقۋادارلارغا ھىدايەت ۋە پەند - نەسىھەتتۇر
Japonca:
われはかれらの足跡を踏ませて,マルヤムの子イーサーを遣わし,かれ以前(に下した)律法の中にあるものを確証するために,導きと光明のある,福音をかれに授けた。これはかれ以前に下した律法への確証であり,また主を畏れる者への導きであり,訓戒である。
Arapça (Ürdün):
«وقفّينا» أتبعنا «على آثارهم» أي النبيين «بعيسى ابن مريم مصدِّقا لما بين يديه» قبله «من التوراة وآتيناه الإنجيل فيه هدى» من الضلالة «ونور» بيان للأحكام «ومصدِّقا» حال «لما بين يديه من التوراة» لما فيها من الأحكام «وهدى وموعظة للمتقين».
Hintçe:
और हम ने उन्हीं पैग़म्बरों के क़दम ब क़दम मरियम के बेटे ईसा को चलाया और वह इस किताब तौरैत की भी तस्दीक़ करते थे जो उनके सामने (पहले से) मौजूद थी और हमने उनको इन्जील (भी) अता की जिसमें (लोगों के लिए हर तरह की) हिदायत थी और नूर (ईमान) और वह इस किताब तौरेत की जो वक्ते नुज़ूले इन्जील (पहले से) मौजूद थी तसदीक़ करने वाली और परहेज़गारों की हिदायत व नसीहत थी
Tayca:
และเราได้ให้อีซาบุตรของมัรยัมตามหลังพวกเขามา ในฐานะผู้ยืนยันสิ่งที่อยู่เบื้องหน้าเขาคือ อัต-เตารอต และเราได้ให้อัล-อินญีลแก่เขา ซึ่งในนั้นมีคำแนะนำและแสงสว่าง และเป็นที่ยืนยันสิ่งที่อยู่เบื้องหน้ามัน คืออัต-เตารอต และเป็นคำแนะนำ และคำตักเตือนแก่ผู้ยำเกรงทั้งหลาย
İbranice:
אחריהם (הנביאים) שלחנו את ישוע בן מרים כדי לאשר את התורה שקדמה לו, ונתנו לו את האוונגליון ובה הדרכה ואור ואישור של התורה אשר הייתה לפני כן עם הדרכה השולחן הערוך ואזהרה ליראים
Hırvatça:
Poslije njih smo Isaa, sina Merjemina, poslali, koji je priznavao Tevrat prije njega objavljen, a njemu smo dali Indžil, u kome je bila uputa i svjetlo, i da potvrdi Tevrat, prije njega objavljen, u kome je, također, bila uputa i pouka bogobojaznima,
Rumence:
Noi l-am trimis, pe urmele lor, pe Iisus, fiul Mariei, ca să întărească cele dinaintea lui din Tora. Noi i-am dăruit Evanghelia drept călăuzire şi Lumină ca să întărească cele dinaintea lui din Tora: călăuzire şi predică pentru cei temători.
Transliteration:
Waqaffayna AAala atharihim biAAeesa ibni maryama musaddiqan lima bayna yadayhi mina alttawrati waataynahu alinjeela feehi hudan wanoorun wamusaddiqan lima bayna yadayhi mina alttawrati wahudan wamawAAithatan lilmuttaqeena
Türkçe:
Ardından o peygamberlerin izleri üzere Meryem oğlu İsa'yı gönderdik. Tevrat'tan yanında bulunanı doğruluyordu. Ona İncil'i verdik. Hidayet ve ışık vardı onda. Tevrat'tan yanında olanı tasdikleyici idi. Doğruya ve güzele kılavuzdu, takvaya sarılanlara bir öğüt.
Sahih International:
And We sent, following in their footsteps, Jesus, the son of Mary, confirming that which came before him in the Torah; and We gave him the Gospel, in which was guidance and light and confirming that which preceded it of the Torah as guidance and instruction for the righteous.
İngilizce:
And in their footsteps We sent Jesus the son of Mary, confirming the Law that had come before him: We sent him the Gospel: therein was guidance and light, and confirmation of the Law that had come before him: a guidance and an admonition to those who fear Allah.
Azerbaycanca:
Onların ardınca Məryəm oğlu İsanı özündən qabaqkı Tövratı təsdiqləyici olaraq göndərdik. Ona içində haqq yolu və nur olan, özündən əvvəlki Tövratı təsdiq edən, müttəqilər üçün doğru yol və nəsihət olan İncili verdik.
Süleyman Ateş:
Onların ardından, yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu Îsa'yı gönderdik ve ona, içinde yol gösterme ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğrulayan, korunanlar için yol gösterici ve öğüt olan İncil'i verdik.
Diyanet Vakfı:
Kendinden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak peygamberlerin izleri üzerine, Meryem oğlu İsa'yı arkalarından gönderdik. Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nur bulunmak, önündeki Tevrat'ı tasdik etmek, sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik.
Erhan Aktaş:
Onların ardından, Tevrât’ı tasdik edici olarak, Meryem Oğlu Îsâ’yı gönderdik. Biz ona, içinde hidâyet ve nûr bulunan, Tevrât’ı tasdik eden, takvâ sahipleri için hidâyet ve öğüt olan İncil’i verdik.
Kral Fahd:
Onların izleri üzere (gitmesi için, arkadan), önceden gönderilmiş olan Tevrât'ı tasdik edici olarak Meryem Oğlu Îsâ'yı göndermiş, ona da, hem kendinden önceki Tevrât'ı tasdik etmesi, hem de Allah'tan korkanlara hidayet ve öğüt olması için, içinde hidâyet ve nûr bulunan İncîl'i vermiştik.
Hasan Basri Çantay:
Arkadan da (bu peygamberlerin) izlerince Meryem oğlu İsâyı — kendinden evvelki Tevrâhn bir tasdikcisi olarak — gönderdik. Ona da içinde bir hidâyet, bir nur bulunan İncili — ondan evvelki Tevrâtın bir tasdikcisi ve takvaa saahibleri için bir hidâyet ve öğüd olmak üzere — verdik.
Muhammed Esed:
Biz, Meryem oğlu İsayı, o (geçmiş peygamber)lerin izleri üzerinde Tevrattan (o güne) kalanın doğruluğunu tasdik edici olarak gönderdik. Biz, ona, Allaha karşı sorumluluk bilinci taşıyanlara bir rehber ve bir öğüt olarak Tevrattan (o güne) kalanı tasdik eden, içinde rehberlik ve aydınlık bulunan İncili verdik.
Gültekin Onan:
Onların (peygamberleri) ardından, yanlarındaki Tevrat´ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu İsa´yı gönderdik. Ona, içinde hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat´ı doğrulayan ve muttakiler için bir kılavuz ve öğüt olan İncil´i verdik.
Ali Fikri Yavuz:
Arkadan da, o peygamberlerin izleri üzere Meryem’in oğlu Îsa’yı, kendinden önceki Tevrat’ı tasdikçi olarak gönderdik
Portekizce:
E depois deles (profetas), enviamos Jesus, filho de Maria, corroborando a Tora que o precedeu; e lhe concedemos oEvangelho, que encerra orientação e luz, corroborante do que foi revelado na Tora e exortação para os tementes.
İsveççe:
Efter [dessa profeter] sände Vi Jesus, Marias son, med bekräftelse av allt det som ännu bestod av Tora och Vi skänkte honom Evangeliet, som gav vägledning och ljus och bekräftade det som ännu bestod av Tora - där fanns vägledning och förmaningar till de gudfruktiga.
Farsça:
و به دنبال پیامبران گذشته، عیسی بن مریم را درآوردیم در حالی که تصدیق کننده تورات پیش از خود بود، و انجیل را که در آن هدایت و نور است به او عطا کردیم و آن هم تصدیق کننده تورات پیش از خود، و برای پرهیزکاران هدایت و موعظه بود.
Kürtçe:
ئەمجا بە دوای پێغەمبەرانی(جولەکەدا) ڕەوانەمان کرد عیسای کوڕی مەریەم باوەڕی ھەیە بەئەو تەوراتەی کەلەپێش خۆیەوە ھاتووە و ( ڕاستی دەردەخات وباوەڕی پێیەتی) وەئینجیلمان پێ بەخشی کەڕێنمونی و ڕووناکی تێدایە وە ئەو تەوراتە بەڕاست دەزانێت کەلە پێش ئەوەوە ھاتووە, وە ڕێنمونی و ئامۆژگاری یە بۆ پارێزکاران ولەخواترسان
Özbekçe:
Уларнинг изларидан Ийсо ибн Марямни ўзидан олдинги Тавротни тасдиқловчи қилиб юбордик. Унга Инжилни бердик. Унда ҳидоят ва нур бор. У ўзидан олдинги Тавротни тасдиқлагувчидир. У тақводорлар учун ҳидоят ва мавъизадир.
Malayca:
Dan Kami utuskan Nabi Isa Ibni Maryam mengikuti jejak langkah mereka (Nabi-nabi Bani Israil), untuk membenarkan Kitab Taurat yang diturunkan sebelumnya; dan Kami telah berikan kepadanya Kitab Injil, yang mengandungi petunjuk hidayah dan cahaya yang menerangi, sambil mengesahkan benarnya apa yang telah ada di hadapannya dari Kitab Taurat, serta menjadi petunjuk dan nasihat pengajaran bagi orang-orang yang (hendak) bertaqwa.
Arnavutça:
Na dërguam në gjurmët e pejgamberëve, Isain – të birin e Merjemës, vërtetues të Teuratit që e kanë para tyre. Dhe Na ia dhamë atij Inxhilin, në të cilin ka udhëzim dhe dritë, vërtetues i Teuratit, të cilin e kanë para vet – udhërrëfim dhe këshillim për ata që i druajnë Perëndisë.
Bulgarca:
И изпратихме по следите им Иса, сина на Мариам, да потвърди Тората, която бе преди него, и му дарихме Евангелието, в което има напътствие и светлина, и е потвърждение на Тората, която бе преди него, и напътствие, и поучение за богобоязливите.
Sırpça:
После њих смо Исуса, Маријиног сина, послали, који је признавао оригиналну Тору објављену пре њега, а њему смо дали оригинално Јеванђеље, у коме је била упута и светло, и да потврди Тору, објављену пре њега, у коме је, такође, била упута и поука богобојазнима,
Çekçe:
A vypravili jsme ve stopách jejich Ježíše, syna Mariina, aby potvrdil pravdivost toho, co obsaženo bylo předtím v Tóře, a dali jsme mu evangelium, v němž je správné vedení a světlo, aby potvrdilo pravdivost toho, co bylo předtím v Tóře, a stalo se správn
Urduca:
پھر ہم نے ان پیغمبروں کے بعد مریمؑ کے بیٹے عیسیٰؑ کو بھیجا توراۃ میں سے جو کچھ اس کے سامنے موجود تھا وہ اس کی تصدیق کرنے والا تھا اور ہم نے اس کو انجیل عطا کی جس میں رہنمائی اور روشنی تھی اور وہ بھی توراۃ میں سے جو کچھ اُس وقت موجود تھا اُس کی تصدیق کرنے والی تھی اور خدا ترس لوگوں کے لیے سراسر ہدایت اور نصیحت تھی
Tacikçe:
Ва аз паи онҳо Исо — писари Марямро фиристодем, ки тасдиқкунандаи Тавроте буд, ки пеш аз ӯ фиристода будем ва Инҷилро, ки тасдиқкунандаи Таврот пеш аз ӯ буд, ба ӯ додем, ки дар он ҳидоят ва рӯшноие бувад ва барои парҳезгорон ҳидоят ва панде.
Tatarca:
Мәрьям угълы Гыйсәне әүвәлге пәйгамбәрләр әсәрләренә иярттек, үзеннән элек иңдерелгән Тәүратны тасдыйк кылганы хәлдә вә аңа Инҗилне бирдек, ул Инҗилдә һидәят диләлләре вә белем яктылыгы бар, һәм ул Инҗил элек иңдерелгән тәүрат хөкемнәренә муафикъ, шулай ук ул һидәят вә тәкъва кешеләргә вәгазь.
Endonezyaca:
Dan Kami iringkan jejak mereka (nabi nabi Bani Israil) dengan Isa putera Maryam, membenarkan Kitab yang sebelumnya, yaitu: Taurat. Dan Kami telah memberikan kepadanya Kitab Injil sedang didalamnya (ada) petunjuk dan dan cahaya (yang menerangi), dan membenarkan kitab yang sebelumnya, yaitu Kitab Taurat. Dan menjadi petunjuk serta pengajaran untuk orang-orang yang bertakwa.
Amharca:
በፈለጎቻቸውም (በነቢያቶቹ ፈለግ) ላይ የመርየምን ልጅ ዒሳን ከተውራት በስተፊቱ ያለውን አረጋጋጭ ሲኾን አስከተልን፡፡ ኢንጂልንም በውስጡ ቀጥታና ብርሃን ያለበት በስተፊቱ ያለችውን ተውራትንም የሚያረጋግጥ ለጥንቁቆችም መሪና ገሳጭ ሲኾን ሰጠነው፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்களுடைய அடிச்சுவடுகளில் அவர்களை பின்தொடர்ந்து மர்யமுடைய மகன் ஈஸாவை (இஸ்ரவேலர்களுக்கு நபியாக) அனுப்பினோம். அவர் தனக்கு முன்னுள்ள தவ்ராத்தை உண்மைப்படுத்துபவராக இருந்தார். இன்னும், அவருக்கு ‘இன்ஜீல்’ஐ கொடுத்தோம். அதில் நேர்வழியும் ஒளியும் இருக்கின்றன. இன்னும் தனக்கு முன்னுள்ள தவ்ராத்தை உண்மைப்படுத்தக்கூடியதாக, நேர்வழியாக, அல்லாஹ்வை அஞ்சுபவர்களுக்கு ஓர் உபதேசமாக இன்ஜீலை ஆக்கினோம்.
Korece:
하나님은 마리아의 아들 예 수로 하여금 그 이전에 계시된 구 약을 확중하면서 그들의 발자취 를 따르도록 했노라 또한 하나님 은 신약을 계시하여 그 이전에 계 시된 구약을 확증하면서 그 안에 복음과 광명올 주었으니 이는 복 음이요 정의에 사는 자들의 교훈 이라
Vietnamca:
Rồi TA đã cử phái Ysa con trai của Mar-yam nối gót (các vị Nabi trước) xác nhận lại Kinh Tawrah đã mặc khải trước đó. TA đã ban xuống cho Y Kinh Injil (Tân Ước), trong đó chứa đựng nguồn chỉ đạo và ánh sáng, một sự chứng nhận cho những điều đã được mặc khải trong Kinh Tawrah trước. Và (Kinh Injil) là nguồn chỉ đạo đồng thời cũng là lời cảnh tỉnh cho những người ngoan đạo.
Ayet Linkleri: