Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

5

Sûredeki Ayet No: 

40

Ayet No: 

709

Sayfa No: 

114

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَلَمْ تَعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ يُعَذِّبُ مَن يَشَاءُ وَيَغْفِرُ لِمَن يَشَاءُ ۗ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

Çeviriyazı: 

elem ta`lem enne-llâhe lehû mülkü-ssemâvâti vel'arḍi yü`aẕẕibü mey yeşâü veyagfiru limey yeşâ'. vellâhü `alâ külli şey'in ḳadîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Göklerin ve yerin mülkünün Allah'a ait olduğunu, dilediğine azap edip dilediğini de bağışladığını bilmedin mi? Allah herşeye kâdirdir.

Diyanet İşleri: 

Göklerin ve yerin hükümranlığının Allah'ın olduğunu bilmiyor musun? Dilediğine azabeder, dilediğini bağışlar. Allah her şeye Kadir'dir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bilmez misin Allah'ı ki göklerin de tasarrufu ona aittir, yeryüzünün de ve dilediğine azap eder, dilediğini yarlıgar ve Allah'ın, her şeye gücü yeter.

Şaban Piriş: 

Göklerin ve yerin mülkü yalnızca Allah’ın olduğunu bilmiyor musun? Allah, dilediğine azab eder, dilediğini ise bağışlar. Allah’ın her şeye gücü yeter.

Edip Yüksel: 

Göklerin ve yerin egemenliğinin ALLAH'a ait olduğunu bilmez misin? Dilediğine azap eder, dilediğini bağışlar. ALLAH her şeye Gücü Yetendir.

Ali Bulaç: 

Göklerin ve yerin mülkünün Allah'a ait olduğunu bilmiyor musun? O, kimi dilerse azaplandırır, kimi dilerse bağışlar. Allah, herşeye güç yetirendir.

Suat Yıldırım: 

Bilmez misin ki göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'a aittir.Dilediğini cezalandırır, dilediğini affeder; Çünkü Allah her şeye kadirdir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bilmez misin ki, göklerin de, yerin de mülkü Allah Teâlâ´nındır. Dilediğini muazzeb kılar ve dilediğini mağfiret buyurur. Ve Allah Teâlâ her şeye hakkıyla kâdirdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Göklerin de yerin de mülkünün/saltanatının Allah'ın olduğunu bilmedin mi? Dilediğine azap eder O, dilediğini affeder. Allah'ın gücü her şeye yeter.

Bekir Sadak: 

Dogrusu Biz yol gosterici olarak Tevrat´i indirdik. Kendisini Allah´a teslim etmis peygamberler, yahudi olanlara onunla ve Rabbe kul olanlar, bilginler de Allah´in Kitab´indan elde mahfuz kalanla hukmederlerdi. Tevrat´a sahiddiler. O halde insanlardan korkmayin, benden korkun, ayetlerimi hic bir degerle degistirmeyin

İbni Kesir: 

Bilmez misin ki, göklerin ve yeryüzünün mülkü Allah´ındır. Dilediğine azab eder, dilediğini bağışlar. Ve Allah

Adem Uğur: 

Bilmez misin ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah´a aittir

İskender Ali Mihr: 

Göklerin ve yerin mülkünün Allah´ın olduğunu bilmiyor musun? Dilediğine azap eder ve dilediğini mağfiret eder. Ve Allah herşeye kadirdir.

Celal Yıldırım: 

Bilmez misin ki, ancak Allah´ indir göklerin ve yerin mülkü

Tefhim ul Kuran: 

Göklerin de, yerin de mülkünün Allah´a ait olduğunu bilmiyor musun? O, kimi dilerse azablandırır, kimi dilerse bağışlar. Allah, her şeye güç yetirendir.

Fransızca: 

Ne sais-tu pas qu'à Allah appartient la royauté des cieux et de la terre ? Il châtie qui Il veut et pardonne à qui Il veut. Et Allah est Omnipotent.

İspanyolca: 

¿No sabes que es de Alá el dominio de los cielos y de la tierra? Castiga a quien Él quiere y perdona a quien Él quiere. Alá es omnipotente.

İtalyanca: 

Non sai che ad Allah appartiene il Regno dei cieli e della terra? Egli castiga chi vuole e perdona chi vuole. Allah è onnipotente.

Almanca: 

Weißt du etwa nicht, daß ALLAH doch die Herrschaft der Himmel und der Erde gehört?! ER peinigt, wen ER will, und vergibt, wem ER will. Und ALLAH ist über alles allmächtig.

Çince: 

难道你不知道吗?真主有天地的国权,他要惩罚谁,就惩罚谁;要赦宥谁,就赦宥谁。真主对于万事是全能的。

Hollandaca: 

Weet gij niet, dat het koninkrijk des hemels en der aarde Gode behoort? Hij straft wie hem behaagt, en hij vergeeft wie hem behaagt; want God is almachtig.

Rusça: 

Разве ты не знаешь, что Аллаху принадлежит власть над небесами и землей? Он подвергает мучениям, кого пожелает, и прощает, кого пожелает. Аллах способен на всякую вещь.

Somalice: 

Miyaadan Ogayn in Eebe u sugnaaday Xukunka Samooyinka iyo Dhulka uuna Cadaabi Cidduu Doono, waana u dambi dhaafi Ciddu la doono Ilaahayna wax kasta wuu karaa.

Swahilice: 

Hujui ya kwamba Mwenyezi Mungu anao ufalme wa mbingu na ardhi? Humuadhibu amtakaye, na humsamehe amtakaye. Na Mwenyezi Mungu ni Muweza wa kila kitu.

Uygurca: 

بىلەمسەنكى، ئاسمانلارنىڭ ۋە زېمىننىڭ پادىشاھلىقى اﷲ قا خاستۇر، اﷲ خالىغان ئادەمگە ئازاب قىلىدۇ، خالىغان ئادەمگە مەغپىرەت قىلىدۇ، اﷲ ھەممە نەرسىگە قادىردۇر

Japonca: 

あなたは天と地の大権がアッラーに属することを知らないのか。かれは御望みになっている者を罰し,御望みになっている者を御赦しになられる。アッラーは凡てのことに全能であられる。

Arapça (Ürdün): 

«ألم تعلم» الإستفهام فيه للتقرير «أن الله له ملك السماوات والأرض يعذَّب من يشاء» تعذيبه «ويغفر لمن يشاء» المغفرة له «والله على كل شيء قدير» ومنه التعذيب والمغفرة.

Hintçe: 

ऐ शख्स क्या तू नहीं जानता कि सारे आसमान व ज़मीन (ग़रज़ दुनिया जहान) में ख़ास ख़ुदा की हुकूमत है जिसे चाहे अज़ाब करे और जिसे चाहे माफ़ कर दे और ख़ुदा तो हर चीज़ पर क़ादिर है

Tayca: 

เจ้ามิได้รู้ดอกหรือว่า แท้จริงอัลลอฮ์นั้นทรงมีอำนาจในบรรดาชั้นฟ้าและแผ่นดิน โดยที่พระองค์จะทรงลงโทษใครก็ได้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และจะทรงอภัยโทษแก่ใครก็ได้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และอัลลอฮ์นั้น ทรงเดชานุภาพเหนือทุกสิ่งทุกอย่าง

İbranice: 

אינך יודע כי לאלוהים מלכות השמים והארץ? הוא מעניש את אשר ירצה ויסלח לאשר ירצה, ואלוהים הכול-יכול

Hırvatça: 

Ti sigurno znaš da samo Allah ima vlast na nebesima i na Zemlji. On patnji podvrgava onoga koga hoće, a prašta onome kome hoće. Allah nad svime ima moć.

Rumence: 

Nu ştii că a lui Dumnezeu este împărăţia cerurilor şi a pământului? El osândeşte pe cine voieşte şi iartă pe cine voieşte. El este Atotputernic.

Transliteration: 

Alam taAAlam anna Allaha lahu mulku alssamawati waalardi yuAAaththibu man yashao wayaghfiru liman yashao waAllahu AAala kulli shayin qadeerun

Türkçe: 

Göklerin de yerin de mülkünün/saltanatının Allah'ın olduğunu bilmedin mi? Dilediğine azap eder O, dilediğini affeder. Allah'ın gücü her şeye yeter.

Sahih International: 

Do you not know that to Allah belongs the dominion of the heavens and the earth? He punishes whom He wills and forgives whom He wills, and Allah is over all things competent.

İngilizce: 

Knowest thou not that to Allah (alone) belongeth the dominion of the heavens and the earth? He punisheth whom He pleaseth, and He forgiveth whom He pleaseth: and Allah hath power over all things.

Azerbaycanca: 

(Ey insan!) Məgər bilmirsən ki, göylərin və yerin hökmü Allaha məxsusdur?! O, istədiyinə əzab verər, istədiyini bağışlar. Allah hər şeyə qadirdir!

Süleyman Ateş: 

Göklerin ve yerin mülkünün Allah'a aidolduğunu bilmedin mi? (O), dilediğine azabeder, dilediğini bağışlar. Allah herşeye kadirdir.

Diyanet Vakfı: 

Bilmez misin ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah'a aittir; dilediğine azap eder ve dilediğini bağışlar. Allah her şeye hakkıyle kadirdir.

Erhan Aktaş: 

Bilmez misin? Kuşkusuz ki göklerin ve yerin mülkü Allah’a aittir. Hak edene(1) azâp eder, Hak edeni bağışlar. Allah Her Şeye Güç Yetiren’dir.

Kral Fahd: 

Bilmez misin ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah'a aittir; dilediğine azap eder ve dilediğini bağışlar. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.

Hasan Basri Çantay: 

Hakıykatde göklerin ve yerin mülk (-ü saltanat) ı Allahın olduğunu bilmedin mi? (Elbette bildin). O, kimi dilerse azaba çeker, kimi dilerse yarlığar. Allah her şey´e hakkıyle kaadirdir.

Muhammed Esed: 

Bilmez misin ki göklerin ve yerin hükümranlığı Allahındır? O, dilediğini cezalandırır, dilediğini bağışlar: Zira Allah her şeye kadirdir.

Gültekin Onan: 

Göklerin ve yerin mülkünün Tanrı´ya ait olduğunu bilmiyor musun? O kimi dilerse azablandırır, kimi dilerse bağışlar. Tanrı her şeye güç yetirendir.

Ali Fikri Yavuz: 

Ey İnsan! Sen bilmez misin ki, göklerin ve yerin mülk ve tasarrufu Allah’ındır. O dilediğine azab eder ve dilediğini bağışlar. Allah her şeye kadirdir.

Portekizce: 

Ignoras, acaso, que a Deus pertence a soberania dos céus e da terra? Ele castiga a quem deseja e perdoa a quem Lheapraz, porque é Onipotente.

İsveççe: 

Vet du inte att Gud äger herraväldet över himlarna och jorden? Han straffar den Han vill och förlåter den Han vill; Gud har allt i Sin makt.

Farsça: 

آیا ندانسته ای که فرمانروایی آسمان ها و زمین در سیطره خداست، هر کس را بخواهد عذاب می کند، و هر کس را بخواهد می آمرزد؛ و خدا بر هر کاری تواناست؟

Kürtçe: 

ئایا نەتزانیوە کەھەر بۆ خوایە خاوەنێتی ئاسمانەکان و زەوی سزای ھەر کەسێک دەدات کەبیەوێت وە ئەبوورێت لەھەر کەس خۆی بیەوێت وەخوا بەسەر ھەموو شتێکدا بەتوانا و دەسەڵاتدارە

Özbekçe: 

Осмонлару ернинг мулки Аллоҳнинг эканлигини, кимни хоҳласа, азоблашини, кимни хоҳласа, мағфират қилишини ва Аллоҳ ҳар бир нарсага қодир эканини билмасмидинг?!

Malayca: 

Tidakkah engkau mengetahui bahawa Allah menguasai pemerintahan langit dan bumi? Ia menyeksakan sesiapa yang dikehendakiNya (menurut aturan dan hukum SyariatNya), dan mengampunkan sesiapa yang dikehendakiNya (menurut aturan dan hukum SyariatNya). Dan (ingatlah) Allah Maha Kuasa atas tiap-tiap sesuatu.

Arnavutça: 

Ti (o Muhammed!), e di me siguri, se të Perëndisë janë pushteti mbi qiejt dhe Tokën. Ai dënon kë të dojë dhe falë kë të dojë. Se Perëndia është i Plotëfuqishëm për çdo gjë.

Bulgarca: 

Нима не знаеш, че на Аллах принадлежи владението на небесата и на земята? Измъчва Той когото пожелае и прощава Той комуто пожелае. Аллах над всяко нещо има сила.

Sırpça: 

Ти сигурно знаш да само Аллах има власт на небесима и на Земљи. Он патњи подвргава онога кога хоће, а прашта ономе коме хоће. Аллах над свиме има моћ.

Çekçe: 

Což nevíš, že Bohu náleží království na nebesích i na zemi a že On trestá, koho chce, a odpouští, komu chce? A Bůh je všech věcí mocen.

Urduca: 

کیا تم جانتے نہیں ہو کہ اللہ زمین اور آسمانوں کی سلطنت کا مالک ہے؟ جسے چاہے سزا دے اور جسے چاہے معاف کر دے، وہ ہر چیز کا اختیار رکھتا ہے

Tacikçe: 

Оё надонистаӣ, ки фармонравоии осмонҳову замин аз они Худост, ҳар киро бихоҳад, азоб мекунад ка ҳар киро бихоҳад, мебахшад ва бар ҳар коре тавоност?

Tatarca: 

Әллә белмисеңме? Әлбәттә, беләсең җир, күкләр Аллаһ милке икәнлеген! Аллаһ теләгән бәндәсен ґәзаб кылыр, теләгән бәндәсен ярлыкар. Аллаһуның һәрнәрсәгә көче җитә.

Endonezyaca: 

Tidakkah kamu tahu, sesungguhnya Allah-lah yang mempunyai kerajaan langit dan bumi, disiksa-Nya siapa yang dikehendaki-Nya dan diampuni-Nya bagi siapa yang dikehendaki-Nya. Dan Allah Maha Kuasa atas segala sesuatu.

Amharca: 

የሰማያትና የምድር ንግሥና የሱ (የአላህ) ብቻ መኾኑን አላወቅክምን የሚሻውን ሰው ይቀጣል፡፡ ለሚሻውም ሰው ይምራል፡፡ አላህም በነገሩ ሁሉ ላይ ቻይ ነው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக அல்லாஹ், வானங்கள் இன்னும் பூமியின் ஆட்சி அவனுக்கே உரியது என்பதை நீர் அறியவில்லையா? அவன், தான் நாடியவர்களை தண்டிப்பான். இன்னும், தான் நாடியவர்களை அவன் மன்னிப்பான். இன்னும், அல்லாஹ் ஒவ்வொரு பொருள் மீதும் பேராற்றலுடையவன்.

Korece: 

너희가 알고 있으매 천지의 모든 것이 하나님안에 있으며 그 분의 뜻에 따라 벌을 내리시고 원하는 자에게 관용을 주심이니 하 나님은 모든일에 전지전능하시니 라

Vietnamca: 

Phải chăng Ngươi (Thiên Sứ) không biết Allah nắm quyền thống trị các tầng trời và trái đất, Ngài muốn trừng phạt ai tùy ý Ngài và tha thứ cho ai cũng tùy ý Ngài?! Quả thật, Allah toàn năng trên tất cả mọi thứ.