Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

5

Sûredeki Ayet No: 

39

Ayet No: 

708

Sayfa No: 

114

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَمَن تَابَ مِن بَعْدِ ظُلْمِهِ وَأَصْلَحَ فَإِنَّ اللَّهَ يَتُوبُ عَلَيْهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Çeviriyazı: 

femen tâbe mim ba`di żulmihî veaṣleḥa feinne-llâhe yetûbü `aleyh. inne-llâhe gafûrur raḥîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kim yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder, halini düzeltirse, şüphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir.

Diyanet İşleri: 

Ettiği zulümden sonra tevbe edip düzelen kimse, bilsin ki Allah onun tevbesini kabul eder. Allah şüphesiz Bağışlayan'dır, merhametli olandır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ettiği zulümden sonra tövbe eden ve düzgün bir hale gelenin tövbesini Allah kabul eder. Şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahimdir.

Şaban Piriş: 

Kim de zulüm işledikten sonra tevbe eder ve halini düzeltirse, Allah tevbesini kabul eder. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Edip Yüksel: 

Kim yaptığı bu haksızlıktan sonra tevbe ederek düzelirse, ALLAH yönelişini kabul eder. ALLAH kuşkusuz Bağışlayandır, Rahimdir.

Ali Bulaç: 

Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Suat Yıldırım: 

Kim yaptığı zulüm ve haksızlıktan sonra tövbe edip halini ve işini düzeltirse Allah tövbesini kabul eder; Çünkü Allah gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur). {KM, Zekarya 1,3}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fakat her kim yaptığı zulümden sonra tevbe eder ve halini ıslahta bulunursa elbette Allah Teâlâ onun tövbesini, kabul eder. Şüphe yok ki Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kim zulmünden sonra tövbe eder, halini düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir.

Bekir Sadak: 

Allah´in hukmunun bulundugu Tevrat yanlarinda iken, ne yuzle seni hakem tayin ediyorlar da sonra bundan yuz ceviriyorlar? Iste onlar inanmis degillerdir. *

İbni Kesir: 

Kim de zulmettikten sonra tevbe eder, düzelirse

Adem Uğur: 

Kim (bu) haksız davranışından sonra tevbe eder ve durumunu düzeltirse şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

İskender Ali Mihr: 

Artık kim, yaptığı zulümden sonra tövbe ederse ve ıslah olursa, o taktirde, muhakkak ki Allah onun tövbesini kabul eder. Muhakkak ki Allah, Gafûr´dur, Rahîm´dir.

Celal Yıldırım: 

Kim de yaptığı haksızlık (hırsızlıktan sonra tevbe eder ve kendini düzeltirse, şüphesiz ki Allah onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

Tefhim ul Kuran: 

Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Fransızca: 

Mais quiconque se repent après son tort et se réforme, Allah accepte son repentir. Car, Allah est, certes, Pardonneur et Miséricordieux.

İspanyolca: 

Si uno se arrepiente, después de haber obrado impíamente y se enmienda, Alá se volverá a él. Alá es indulgente, misericordioso.

İtalyanca: 

Quanto a chi si pente e si corregge, Allah accetta il suo pentimento. In verità Allah è perdonatore, misericordioso.

Almanca: 

Und wer nach seiner Übertretung bereut und gottgefällig Gutes tut, von dem wird ALLAH zweifellos die Reue annehmen. Gewiß, ALLAH ist allvergebend, allgnädig.

Çince: 

谁在不义之后悔罪自新,真主必赦宥谁,真主确是至赦的,确是至慈的。

Hollandaca: 

Maar hij, die berouw zal hebben na zijn onrechtvaardigheid en zich verbetert; waarlijk, God zal zich tot hem wenden; want God is geneigd tot vergeven en genadig.

Rusça: 

Аллах примет покаяние того, кто раскается после совершения несправедливости и исправит содеянное, ибо Аллах - Прощающий, Милосердный.

Somalice: 

Ciddiise Toobad keenta Dulmigiisa ka Dib oo Fiienaada ILaahay wuu ka Toobad Aqbali, Eebana waa Dambi Dhaafe naxariista.

Swahilice: 

Lakini mwenye kutubia baada ya dhulma yake, na akatengenea, basi Mwenyezi Mungu atapokea toba yake. Hakika Mwenyezi Mungu ni Mwenye maghfira na Mwenye kurehemu.

Uygurca: 

كىمكى (ئوغرىلىق قىلىپ كىشىلەرگە) زۇلۇم قىلغاندىن كېيىن تەۋبە قىلسا، (ئەمەلىنى) تۈزىسە (يەنى ئوغرىلىق قىلىشتىن يانسا)، اﷲ ئۇنىڭ تەۋبىسىنى قوبۇل قىلىدۇ، اﷲ ناھايىتى مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر

Japonca: 

だが悪事を行った後,罪を悔いてその行いを改める者には,アッラーは哀れみを垂れられる。アッラーは寛容にして慈悲深くあられる。

Arapça (Ürdün): 

«فمن تاب من بعد ظلمه» رجع عن السرقة «وأصلح» عمله «فإن الله يتوب عليه إن الله غفور رحيم» في التعبير بهذا ما تقدم فلا يسقط بتوبته حق الآدمي من القطع ورد المال نعم بيَّنت السنة أنه إن عفا عنه قبل الرفع إلى الإمام سقط القطع وعليه الشافعي.

Hintçe: 

हॉ जो अपने गुनाह के बाद तौबा कर ले और अपने चाल चलन दुरूस्त कर लें तो बेशक ख़ुदा भी तौबा कुबूल कर लेता है क्योंकि ख़ुदा तो बड़ा बख्शने वाला मेहरबान है

Tayca: 

แล้วผู้ใดสำนึกผิดกลับเนื้อกลับตัวหลังจากการอธรรมของเขา และแก้ไขปรับปรุงแล้ว แท้จริงอัลลอฮฺจะทรงอภัยโทษให้แก่พวกเขา แท้จริงอัลลอฮฺนั้นเป็นผู้ทรงอภัยโทษ ผู้ทรงเอ็นดูเมตตาเสมอ

İbranice: 

ומי שמתחרט בכנות לאלוהים לאחר שחטא והמתקן (את התנהגותו,) אלוהים יקבל את חרטתו הכנה. אלוהים סולח ורחום

Hırvatça: 

A onome ko se poslije zuluma svoga pokaje i popravi se - Allah će sigurno oprostiti, Allah je, doista, Onaj Koji oprašta grijehe i milostiv je.

Rumence: 

Către cel care se căieşte după păcat şi se îndreaptă, Dumnezeu se întoarce. Dumnezeu este Iertător, Milostiv.

Transliteration: 

Faman taba min baAAdi thulmihi waaslaha fainna Allaha yatoobu AAalayhi inna Allaha ghafoorun raheemun

Türkçe: 

Kim zulmünden sonra tövbe eder, halini düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir.

Sahih International: 

But whoever repents after his wrongdoing and reforms, indeed, Allah will turn to him in forgiveness. Indeed, Allah is Forgiving and Merciful.

İngilizce: 

But if the thief repents after his crime, and amends his conduct, Allah turneth to him in forgiveness; for Allah is Oft-forgiving, Most Merciful.

Azerbaycanca: 

Lakin hər kəs gördüyü haqsız işdən (oğurluqdan) sonra tövbə edib özünü düzəltsə, Allah onun tövbəsini qəbul edər. Həqiqətən, Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!

Süleyman Ateş: 

Kim yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder, uslanırsa, şüphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayan, acıyandır.

Diyanet Vakfı: 

Kim (bu) haksız davranışından sonra tevbe eder ve durumunu düzeltirse şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Erhan Aktaş: 

Kim yaptığı haksızlıktan(1) sonra tevbe(2) eder ve uslanırsa, kuşkusuz Allah onun tevbesini kabul eder. Kuşkusuz Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.

Kral Fahd: 

Kim (bu) haksız davranışından sonra tevbe eder ve durumunu düzeltirse şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.

Hasan Basri Çantay: 

Fakat yapdığı o haksız hareketinden sonra tevbe (ve rücû) eder, kendisini düzeltirse şübhesiz ki Allah onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

Muhammed Esed: 

Bu suçu işledikten sonra tevbe edip kendisini ıslah edene gelince, kuşkusuz Allah onun tevbesini kabul eder: Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.

Gültekin Onan: 

Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, kuşkusuz Tanrı onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.

Ali Fikri Yavuz: 

Kim yaptığı hırsızlık zulmünden tevbe eder ve halini düzeltirse muhakkak ki, Allah onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

Portekizce: 

Aquele que, depois da sua iniqüidade, se arrepender e se emendar, saiba que Deus o absolverá, porque é Indulgente,Misericordiosíssimo.

İsveççe: 

Men den som efter att ha begått brottet ångrar sig och gör bot och bättring [skall se att] Gud tar emot hans ånger; Gud är ständigt förlåtande, barmhärtig.

Farsça: 

پس کسی که بعد از ستم کردنش توبه کند و [مفاسد خود را] اصلاح نماید، یقیناً خدا توبه اش را می پذیرد؛ زیرا خدا بسیار آمرزنده و مهربان است.

Kürtçe: 

جا ھەر کەس تۆبەی کرد لەپاش ستەمەکەی (دزیەکەی) وە کردەوەی چاکی کردو باش بوو ئەوە بێگومان خوا تۆبەکەی لێ وەردەگرێت بەڕاستی خوا لێبوردە و میھرەبانە

Özbekçe: 

Ким зулмидан кейин тавба этса ва амали солиҳ қилса, Аллоҳ албатта тавбасини қабул қилади. Шубҳасиз, Аллоҳ мағфиратли ва раҳмли зотдир. (Гуноҳ қилган банда тавбага шошилмоғи лозим. Аммо бу ояти каримага чуқурроқ назар соладиган бўлсак, унда: «тавба этса ва амали солиҳ қилса», дейилмоқда. Мусулмон одам учун ёмонликдан қайтишнинг ўзи кифоя қилмас экан. Ёмонликдан қайтиш билан бирга, яхшилик амалларни қилиши ҳам зарур экан. Мадинаи Мунавварада бир аёл ўғрилик қилиб қўлга тушади. Унинг қариндош-уруғлари бундан қаттиқ ташвишланадилар. Агар қўли кесилса, бутун уруғимизга ор бўлади, деб қайғурадилар. Маслаҳатлашишиб, Усома ибн Зайд Пайғамбаримизнинг эркаси, уни ишга солайлик, кечириб юборсалар ажаб эмас, дейишади. Усома ибн Зайд (р. а.) воситачилик қиладилар. Шунда Расулуллоҳ (с. а. в.) қаттиқ ғазабланадилар ва масжидда жамоат намозидан сўнг хутба қилиб: «Сизга нима бўлдики, Аллоҳнинг ҳаддидан бўлмиш бир ҳадда менга воситачи қўясизлар! Аллоҳга қасамки, агар Муҳаммаднинг қизи Фотима ўғрилик қилса ҳам, қўлини кесаман! Сиздан олдин ўтганларнинг ҳалок бўлишига сабаб ҳам оддий одамга ҳадни жорий этиб, обрўлига жорий этмаслик эди», дедилар. («Ҳад» деганда шаръий жазо тушунилади.))

Malayca: 

Maka sesiapa yang bertaubat sesudah ia melakukan kejahatan (curi) itu dan memperbaiki amal usahanya, sesungguhnya Allah menerima taubatnya; kerana Allah Maha Pengampun, lagi Maha Mengasihani.

Arnavutça: 

E, kushdo që të pendohet pas të këqijave të tij dhe përmirëson punën e tij, Perëndia ia pranon pendimin, se Perëndia, me të vërtetë, është falës dhe mëshirues.

Bulgarca: 

А който се разкае и поправи, след като угнети, Аллах ще приеме разкаянието му. Аллах е всеопрощаващ, милосърден.

Sırpça: 

А ономе ко се после своје неправде покаје и поправи се - Аллах ће сигурно да опрости. Аллах је, заиста, Онај Који опрашта грехе и милостив је.

Çekçe: 

Však kdo se kajícně obrátí poté, co dopustil se nepravosti, a polepší se, tomu Bůh věru odpustí. A Bůh zajisté je odpouštějící, slitovný.

Urduca: 

پھر جو ظلم کرنے کے بعد توبہ کرے اور اپنی اصلاح کر لے تو اللہ کی نظر عنایت پھر اس پر مائل ہو جائے گی، اللہ بہت درگزر کرنے والا اور رحم فرمانے والا ہے

Tacikçe: 

Ҳар кас пас аз кирдори нописандаш тавба кунад ва ба салоҳ ояд, Худо тавбаи ӯро мепазирад, ки Ӯ омурзанда ва меҳрубон аст!

Tatarca: 

Берәү, угрылык кылып золым иткәннән соң тәүбә итсә, алган малны иясенә тапшырса һәм бөтен эшен төзәтсә, Аллаһ тәүбәсен кабул итеп, гөнаһын ярлыкар. Аллаһ, әлбәттә, ярлыкаучы һәм рәхимле.

Endonezyaca: 

Maka barangsiapa bertaubat (di antara pencuri-pencuri itu) sesudah melakukan kejahatan itu dan memperbaiki diri, maka sesungguhnya Allah menerima taubatnya. Sesungguhnya Allah Maha Pengampun lagi Maha Penyayang.

Amharca: 

ከበደሉም በኋላ የተጸጸተና ሥራውን ያሳመረ አላህ ጸጸቱን ከእርሱ ይቀበለዋል፡፡ አላህ መሓሪ አዛኝ ነውና፡፡

Tamilce: 

ஆக, எவர் தனது குற்றத்திற்குப் பின்னர் திருந்தி (அல்லாஹ்வின் பக்கம்) திரும்பி (தன்னைத்) திருத்திக்கொண்டால் நிச்சயமாக அல்லாஹ் அவரை மன்னி(த்து அவருடைய தவ்பாவை அங்கீகரி)ப்பான். நிச்சயமாக அல்லாஹ் மகா மன்னிப்பாளன், பெரும் கருணையாளன் ஆவான்.

Korece: 

그후 회개하여 모범이 되니 하나님은 그에게 관용을 베푸시더라 실로 하나님은 관용과 자비로 충만하시니라

Vietnamca: 

Tuy nhiên, ai ăn năn sám hối sau hành động sai trái của mình và chịu sửa đổi thì chắc chắn Allah sẽ chấp nhận sự sám hối của y, quả thật Allah hằng tha thứ, hằng khoan dung.