Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

5

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

690

Sayfa No: 

111

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا قَوْمِ ادْخُلُوا الْأَرْضَ الْمُقَدَّسَةَ الَّتِي كَتَبَ اللَّهُ لَكُمْ وَلَا تَرْتَدُّوا عَلَىٰ أَدْبَارِكُمْ فَتَنقَلِبُوا خَاسِرِينَ

Çeviriyazı: 

yâ ḳavmi-dḫulü-l'arḍa-lmüḳaddesete-lletî ketebe-llâhü leküm velâ terteddû `alâ edbâriküm fetenḳalibû ḫâsirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey kavmim, Allah'ın size yazdığı kutsal toprağa girin, geriye dönmeyin, yoksa kayba uğrarsınız.

Diyanet İşleri: 

Ey milletim! Allah'ın size yazdığı kutsal yere girin, ardınıza dönmeyin, yoksa kaybedenler olarak dönersiniz demişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey kavmim, Allah'ın size vermeyi takdir ettiği kutlu yere girin ve gerisingeriye dönmeyin, yoksa ziyankar olursunuz, ancak ziyana dönersiniz.

Şaban Piriş: 

Ey kavmim, Allah’ın yazdığı kutsal yere girin. Ardınıza dönmeyin yoksa hüsrana uğrayanlar olursunuz, demişti.

Edip Yüksel: 

Halkım! ALLAH'ın size ayırdığı kutsal toprağa girin. Geri dönmeyin, yoksa kaybedersiniz.

Ali Bulaç: 

Ey kavmim, Allah'ın sizin için yazdığı (girmenizi emrettiği) kutsal yere girin ve gerisin geri arkanıza dönmeyin; yoksa kayba uğrayanlar olarak çevrilirsiniz.

Suat Yıldırım: 

“Ey kavmim! Haydi Allah'ın size nasib ettiği kutsal ülkeye girin, sakın geri dönüp kaçmayın. Yoksa hüsrana düşerek perişan olursunuz.” {KM, Tesniye 7,13; 8,1; Çıkış 3,8}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ey kavmim! Allah Teâlâ´nın sizin için yaratmış olduğu Arz-ı Mukaddes´e giriniz. Ve atlarınız üzerine geri dönmeyiniz. Sonra ziyana uğramışlar olduğunuz halde geri dönmüş olursunuz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey toplumum! Allah'ın sizin için yazdığı kutsal toprağa girin, arkanıza dönmeyin; yoksa hüsrana uğramışlar durumuna düşersiniz.

Bekir Sadak: 

Musa: «Rabbim! Ben ancak kendime ve kardesime soz gecirebiliyorum

İbni Kesir: 

Ey kavmim

Adem Uğur: 

Ey kavmim! Allah´ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz.

İskender Ali Mihr: 

Ey kavmim! Allah´ın sizin için farz kıldığı kutsal yere girin ve (düşmandan kaçıp) arkanıza dönmeyin.İşte o zaman hüsrana uğrayanların haline dönersiniz.

Celal Yıldırım: 

Ey kavmim I Allah´ın size yazıp takdir ettiği Arz-ı Mukaddes (kutsal yer)e girin

Tefhim ul Kuran: 

«Ey kavmim, Allah´ın sizin için yazdığı kutsal yere girin ve gerisin geri arkanıza dönmeyin

Fransızca: 

ô mon peuple ! Entrez dans la terre sainte qu'Allah vous prescrite. Et ne revenez point sur vos pas [en refusant de combattre] car vous retourneriez perdants.

İspanyolca: 

¡Pueblo! ¡Entrad en la Tierra Santa que Alá os destinó y no volváis sobre vuestros pasos; si no, regresaréis habiendo perdido!».

İtalyanca: 

«O popol mio, entrate nella terra santa che Allah vi ha destinata e non volgete le spalle: vi ritrovereste perdenti».

Almanca: 

Meine Leute! Tretet ein in das gereinigte Land, das ALLAH für euch bestimmt hat, und kehrt nicht zum Vorherigen zurück, damit ihr nicht als Verlierer umkehrt."

Çince: 

我的宗族呀!你们当进真主所为你们注定的圣地,你们不可北;否则,你们要变成亏折的人。

Hollandaca: 

O, mijn volk! ga het heilige land binnen, dat God voor u heeft bestemd, en wendt u niet om; opdat gij niet omvergeworpen en vernield mocht worden.

Rusça: 

О мой народ! Ступите на священную землю, которую Аллах предписал вам, и не обращайтесь вспять, а не то вернетесь потерпевшими убыток".

Somalice: 

Qoomkayow gala Dhulka la Daahiriyey oo idiinyaboohay Eebe hana u noqonina Gadaashiinna oo gadoontaan idinkoo Kashaaray.

Swahilice: 

Enyi watu wangu! Ingieni katika nchi takatifu ambayo Mwenyezi Mungu amekuandikieni. Wala msirudi nyuma, msije mkawa wenye kukhasirika.

Uygurca: 

ئى قەۋمىم! اﷲ سىلەرگە تەقدىر قىلغان (يەنى سىلەرنى كىرىشكە ئەمر قىلغان) مۇقەددەس زېمىنغا (يەنى بەيتۇلمۇقەددەسكە) كىرىڭلار، ئارقىڭلارغا چېكىنمەڭلار، بولمىسا (ئىككىلا دۇنيادا) زىيان تارتقۇچىلاردىن بولۇپ قالىسىلەر»

Japonca: 

わたしの人びとよ,アッラーがあなたがたのために定められた,聖地に入れ。あなたがたは,踵を返して退いてはならない。そうしたらあなたがたは失敗者になる。」

Arapça (Ürdün): 

«يا قوم ادخلوا الأرض المقدَّسة» المطهرة «التي كتب الله لكم» أمركم بدخولها وهي الشام «ولا ترتدُّوا على أدباركم» تنهزموا خوف العدو «فتنقلبوا خاسرين» في سعيكم.

Hintçe: 

ऐ मेरी क़ौम (शाम) की उस मुक़द्दस ज़मीन में जाओ जहॉ ख़ुदा ने तुम्हारी तक़दीर में (हुकूमत) लिख दी है और दुशमन के मुक़ाबले पीठ न फेरो (क्योंकि) इसमें तो तुम ख़ुद उलटा घाटा उठाओगे

Tayca: 

โอ้ประชาชาติของฉัน ! จงเข้าไปในแผ่นดินอันบริสุทธิ์ ที่อัลลอฮ์ได้ทรงกำหนดให้แก่พวกท่านเถิด และจงอย่าหันหลังของพวกท่านกลับ เพราะจะทำให้พวกท่านกลับกลายเป็นผู้ขาดทุน

İbranice: 

הוי, בני עמי! היכנסו אל הארץ הקדושה אשר כתב לכם אלוהים, ואל תתרחקו (תכפרו) כדי שלא תלכו לאבדון

Hırvatça: 

O narode moj, uđite u Blagoslovljenu zemlju koju vam je Allah dodijelio, i ne uzmičite nazad pa da se vratite kao gubitnici,

Rumence: 

O, popor al meu! Intraţi în ţinutul sfânt pe care Dumnezeu vi l-a scris vouă, nu vă întoarceţi pe urmele voastre, căci de vă veţi întoarce, veţi fi pierduţi.”

Transliteration: 

Ya qawmi odkhuloo alarda almuqaddasata allatee kataba Allahu lakum wala tartaddoo AAala adbarikum fatanqaliboo khasireena

Türkçe: 

"Ey toplumum! Allah'ın sizin için yazdığı kutsal toprağa girin, arkanıza dönmeyin; yoksa hüsrana uğramışlar durumuna düşersiniz."

Sahih International: 

O my people, enter the Holy Land which Allah has assigned to you and do not turn back [from fighting in Allah 's cause] and [thus] become losers."

İngilizce: 

O my people! Enter the holy land which Allah hath assigned unto you, and turn not back ignominiously, for then will ye be overthrown, to your own ruin.

Azerbaycanca: 

Ey camaatım! Allahın sizin üçün əzəldən (vətən) müəyyən etdiyi müqəddəs torpağa (Beytülmüqəddəs və ya Şama) daxil olun, geri dönməyin (düşməndən qorxub qaçmayın və ya dininizdən dönməyin), yoxsa zərər çəkmiş halda geri dönərsiniz.

Süleyman Ateş: 

Ey kavmim, Allah'ın size yaz(ıp nasibet)diği Kutsal Toprağa girin, arkanıza dönmeyin, yoksa kaybedersiniz!

Diyanet Vakfı: 

Ey kavmim! Allah'ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz.

Erhan Aktaş: 

(Mûsâ) “Ey kavmim! Allah’ın, sizin için yazdığı, kutsal topraklara girin. Gerisin geri dönmeyin. Yoksa ters yüz olarak hüsrana uğrarsınız.”

Kral Fahd: 

Ey kavmim! Allah'ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz.

Hasan Basri Çantay: 

(Şöyle de söylemişdi:) «Ey kavmim, Allahın size takdir etdiği mukaddes yere girin, arkalarınıza dönmeyin. Sonra nice zararlara uğrayanlar (ın haalin) e dönmüş olursunuz».

Muhammed Esed: 

"Ey halkım! Allahın size vaat ettiği kutsal topraklara girin: ama (inancınızdan) vazgeçmeyin, yoksa kaybedenlerden olursunuz!"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ey Kavmim, Allah’ın sizin için (vatan) takdir ettiği mukaddes yere (Beyti Makdis’e veya Şam’a) girin ve düşmandan kaçıp arkanıza dönmeyin ki, hüsrana düşer, zarara uğrarsınız.”

Portekizce: 

Ó povo meu, entrai na terra Sagrada que Deus vos assinalou, e não retrocedais, porque se retrocederdes, sereisdesventurados.

İsveççe: 

Gå in i det heliga landet, som Gud har bestämt för er, mitt folk! Och vänd inte tillbaka - då har ni förlorat allt!"

Farsça: 

ای قوم من! به سرزمین مقدسی که خدا برایتان مقرّر فرموده در آیید و [به گناه، عصیان، سرپیچی از فرمان ها و احکام حق] بازنگردید که زیانکار می شوید.

Kürtçe: 

ئەی گەلەکەم بچنە ناو ئەو خاکە پیرۆزەی (پاکراوەتەوە لەبت پەرستی کە مەبەست پێی بیت المقدسە) کەخوا بڕیاری داوە بۆتان وە پاشەوپاش وەرنەگەڕێنەوە لەئاینەکەتان (ئەگەر بگەڕێنەوە) ئەوە بەزیانباری و نائومێدی ئەگەڕێنەوە

Özbekçe: 

Эй қавмим, Аллоҳ сизга ёзиб қўйган муқаддас ерга киринг. Ортингизга қайтманг, бас, зиён кўргувчига айланасиз», деганини эсла.

Malayca: 

(Nabi Musa berkata lagi): "Wahai kaumku, masuklah ke Tanah Suci (Palestin) yang telah diperintahkan oleh Allah untuk kamu (memasukinya); dan janganlah kamu berbalik undur ke belakang, (kalau kamu undur) maka kamu kelak menjadi orang- orang yang rugi (di dunia dan di akhirat)".

Arnavutça: 

O populli im! Hyni në Tokën e shenjtë që Perëndia ua ka cktuar juve e mos u ktheni prapa, se atëherë do të ktheheni të dëmtuar”. –

Bulgarca: 

О, народе мой, влезте в Свещената земя, която Аллах ви отреди, и не отстъпвайте назад, за да не се превърнете в губещи!”,

Sırpça: 

„О народе мој, уђите у благословљену земљу коју вам је Аллах доделио, и не посрћите назад па да се вратите као губитници.“

Çekçe: 

Lide můj! Vstupte do svaté země, kterou vám Bůh zaslíbil, a neobracejte kroky své, abyste se neobrátili v ty, kdož ztrátu utrpí!'

Urduca: 

اے برادران قوم! اس مقدس سرزمین میں داخل ہو جاؤ جو اللہ نے تمہارے لیے لکھ دی ہے، پیچھے نہ ہٹو ورنہ ناکام و نامراد پلٹو گے"

Tacikçe: 

Эй қавми ман, ба замини муқаддасе, ки Худо бароятон муқаррар кардааст, дохил шавед ва бозпас магардед, ки зиёндида бозмегардед».

Tatarca: 

Муса әйтте: "Ий каумем Аллаһ билгеләгән һәм сезнең, өчен файдасы булган Әрихә шәһәренә керегез, Аллаһ әмерен үтәүдән баш тартмагыз, артка борылып китмәгез! Әгәр баш тартсагыз, әлбәттә, нигъмәтләрдән коры калып, хәсрәтләнүче булып әверелерсез.

Endonezyaca: 

Hai kaumku, masuklah ke tanah suci (Palestina) yang telah ditentukan Allah bagimu, dan janganlah kamu lari kebelakang (karena takut kepada musuh), maka kamu menjadi orang-orang yang merugi.

Amharca: 

«ሕዝቦቼ ሆይ! ያችን አላህ ለእናንተ ያደረጋትን የተቀደሰችውን መሬት ግቡ፡፡ ወደ ኋላችሁም አትመለሱ፡፡ ከሳሪዎች ኾናችሁ ትመለሳላችሁና፡፡»

Tamilce: 

என் சமுதாயமே! அல்லாஹ் உங்களுக்கு விதித்த பரிசுத்தமான பூமியில் நுழையுங்கள். இன்னும், நீங்கள் உங்கள் பின்புறங்களில் (புறமுதுகிட்டு) திரும்பிவிடாதீர்கள். (அப்படி திரும்பினால்) நஷ்டவாளிகளாகத்தான் திரும்புவீர்கள்.

Korece: 

백성들이여 하나님이 너희에 게 명령한 성역으로 들어가라 그 리고 뒤돌아서지 말라 그리하면 손실자로써 전복되니라

Vietnamca: 

“Này hỡi dân ta, các người hãy đi vào vùng đất linh thiêng (Jerusalem) đã được Ngài an bày cho các người (giành chiến thắng) và các người chớ đừng quay lưng trở lui kẻo các người trở thành đám người thua thiệt (ở trần gian và cả Đời Sau).”