Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

55

Sûredeki Ayet No: 

68

Ayet No: 

4969

Sayfa No: 

533

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فِيهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌ

Çeviriyazı: 

fîhimâ fâkihetüv venaḫlüv verummân.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İkisinde de her türlü meyva, hurma ve nar vardır.

Diyanet İşleri: 

İkisinde de türlü türlü meyveler, hurmalıklar ve nar ağaçları vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Her ikisinde de meyveler ve hurma ve nar var.

Şaban Piriş: 

Her ikisinde de çeşit çeşit meyve, hurma ve nar var.

Edip Yüksel: 

Her ikisinde de meyvalar, hurmalar ve narlar vardır.

Ali Bulaç: 

İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz-hurma ve eşsiz-nar vardır.

Suat Yıldırım: 

Bunlarda da meyveler, hurmalar, narlar...

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O ikisinde her nevi meyve ve hurma ve nar (ağaçları) vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İkisinde de meyve, hurma ve nar var.

Bekir Sadak: 

Onlara daha once insan da, cin de dokunmamistir.

İbni Kesir: 

İkisinde de meyveler, hurma ve nar vardır.

Adem Uğur: 

İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.

İskender Ali Mihr: 

İkisinde de (iki cennette de) meyveler, hurmalar ve narlar vardır.

Celal Yıldırım: 

ikisinde de meyva, hurma ve nar vardır.

Tefhim ul Kuran: 

İçlerinde (her türden) meyveler, eşsiz hurma ve eşsiz nar vardır.

Fransızca: 

ils contiennent des fruits, des palmiers, et des grenadiers.

İspanyolca: 

En ambos habrá fruta, palmeras y granados,

İtalyanca: 

In entrambi frutti, palme e melograni.

Almanca: 

In ihnen gibt es Obst, Datteln und Granatäpfel.

Çince: 

在那两座乐园里,有水果,有海枣,有石榴。

Hollandaca: 

In elken van dezen zullen vruchten, palmboomen en granaatappelen zijn.

Rusça: 

В них обоих есть фрукты, пальмы, гранаты.

Somalice: 

Dhexdooda waxaa ah Faakihad (khudrad) iyo Timir iyo Rummaan.

Swahilice: 

Imo humo miti ya matunda, na mitende na mikomamanga.

Uygurca: 

ئۇ ئىككى جەننەتتە مېۋىلەر، خورمىلار ۋە ئانارلار بار

Japonca: 

そこには種々の果物,ナツメヤシもザクロもある。

Arapça (Ürdün): 

«فيهما فاكهة ونخل ورمان» هما منها وقيل من غيرها.

Hintçe: 

उन दोनों में मेवें हैं खुरमें और अनार

Tayca: 

ในสวนสวรรค์ทั้งสองแห่งนั้นมีผลไม้และอินทผลัม และผลทับทิม

İbranice: 

בשניהם כל מיני פירות ודקלים ורימונים

Hırvatça: 

U njima će biti voća i palmi i šipaka,

Rumence: 

... în ele sunt roade, curmali şi rodii.

Transliteration: 

Feehima fakihatun wanakhlun warummanun

Türkçe: 

İkisinde de meyve, hurma ve nar var.

Sahih International: 

In both of them are fruit and palm trees and pomegranates.

İngilizce: 

In them will be Fruits, and dates and pomegranates:

Azerbaycanca: 

Orada (o iki cənnətdə) növbənöv meyvələr, xurma və nar vardır.

Süleyman Ateş: 

İkisinde de meyva, hurma ve nar var.

Diyanet Vakfı: 

İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.

Erhan Aktaş: 

İkisinde de meyve, hurma ve nar vardır.

Kral Fahd: 

İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.

Hasan Basri Çantay: 

İçlerinde her nev´i meyveler, hurma ve nar vardır.

Muhammed Esed: 

Onların ikisinde de (çeşit çeşit meyveler), hurmalar ve narlar olacak.

Gültekin Onan: 

İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz hurma ve eşsiz nar vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

(O diğer iki cennetin) içlerinde çeşitli meyveler, hurma ve nar var.

Portekizce: 

Em ambos haverá frutas, tamareiras e romãzeiras.

İsveççe: 

I båda finns [alla slags] frukter och dadelpalmer och granatäppelträd.

Farsça: 

در آنها میوه های فراوان و درخت خرما و انار است.

Kürtçe: 

لەو دوو (باخەدا لەھەموو جۆرە) میوە ودارخورماو ھەنارێکیان تێدایە

Özbekçe: 

Икковларида мевалар, хурмо ва анорлар бор.

Malayca: 

Pada keduanya juga terdapat buah-buahan, serta pohon-pohon kurma dan delima,

Arnavutça: 

në to ka pemë, hurme dhe shega,

Bulgarca: 

Там има плодове и палми, и нарове.

Sırpça: 

У њима ће да буде воћа и палми и шипака,

Çekçe: 

Tam ovoce, palmy a jablka granátová budou zrát.

Urduca: 

اُن میں بکثرت پھل اور کھجوریں اور انار

Tacikçe: 

Дар он ду мева ҳаст ва дарахти хурмо ҳасту анор ҳаст.

Tatarca: 

Ул ике бакчада төрле җимешләр хөрмә вә анар агачлары бардыр.

Endonezyaca: 

Di dalam keduanya (ada macam-macam) buah-buahan dan kurma serta delima.

Amharca: 

በውስጣቸው ፍራፍሬ፣ ዘምባባም፣ ሩማንም አልለ፡፡

Tamilce: 

அவை இரண்டிலும் (பல வகை) பழங்களும் பேரீச்சமும் மாதுளையும் இருக்கும்.

Korece: 

그 두 곳에는 과실과 종려 나무와 석류로 풍성하나니

Vietnamca: 

Trong hai (Ngôi Vườn đó) có đủ loại trái quả, có chà là và lựu.