Arapça:
فِيهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌ
Çeviriyazı:
fîhimâ fâkihetüv venaḫlüv verummân.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İkisinde de her türlü meyva, hurma ve nar vardır.
Diyanet İşleri:
İkisinde de türlü türlü meyveler, hurmalıklar ve nar ağaçları vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Her ikisinde de meyveler ve hurma ve nar var.
Şaban Piriş:
Her ikisinde de çeşit çeşit meyve, hurma ve nar var.
Edip Yüksel:
Her ikisinde de meyvalar, hurmalar ve narlar vardır.
Ali Bulaç:
İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz-hurma ve eşsiz-nar vardır.
Suat Yıldırım:
Bunlarda da meyveler, hurmalar, narlar...
Ömer Nasuhi Bilmen:
O ikisinde her nevi meyve ve hurma ve nar (ağaçları) vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
İkisinde de meyve, hurma ve nar var.
Bekir Sadak:
Onlara daha once insan da, cin de dokunmamistir.
İbni Kesir:
İkisinde de meyveler, hurma ve nar vardır.
Adem Uğur:
İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.
İskender Ali Mihr:
İkisinde de (iki cennette de) meyveler, hurmalar ve narlar vardır.
Celal Yıldırım:
ikisinde de meyva, hurma ve nar vardır.
Tefhim ul Kuran:
İçlerinde (her türden) meyveler, eşsiz hurma ve eşsiz nar vardır.
Fransızca:
ils contiennent des fruits, des palmiers, et des grenadiers.
İspanyolca:
En ambos habrá fruta, palmeras y granados,
İtalyanca:
In entrambi frutti, palme e melograni.
Almanca:
In ihnen gibt es Obst, Datteln und Granatäpfel.
Çince:
在那两座乐园里,有水果,有海枣,有石榴。
Hollandaca:
In elken van dezen zullen vruchten, palmboomen en granaatappelen zijn.
Rusça:
В них обоих есть фрукты, пальмы, гранаты.
Somalice:
Dhexdooda waxaa ah Faakihad (khudrad) iyo Timir iyo Rummaan.
Swahilice:
Imo humo miti ya matunda, na mitende na mikomamanga.
Uygurca:
ئۇ ئىككى جەننەتتە مېۋىلەر، خورمىلار ۋە ئانارلار بار
Japonca:
そこには種々の果物,ナツメヤシもザクロもある。
Arapça (Ürdün):
«فيهما فاكهة ونخل ورمان» هما منها وقيل من غيرها.
Hintçe:
उन दोनों में मेवें हैं खुरमें और अनार
Tayca:
ในสวนสวรรค์ทั้งสองแห่งนั้นมีผลไม้และอินทผลัม และผลทับทิม
İbranice:
בשניהם כל מיני פירות ודקלים ורימונים
Hırvatça:
U njima će biti voća i palmi i šipaka,
Rumence:
... în ele sunt roade, curmali şi rodii.
Transliteration:
Feehima fakihatun wanakhlun warummanun
Türkçe:
İkisinde de meyve, hurma ve nar var.
Sahih International:
In both of them are fruit and palm trees and pomegranates.
İngilizce:
In them will be Fruits, and dates and pomegranates:
Azerbaycanca:
Orada (o iki cənnətdə) növbənöv meyvələr, xurma və nar vardır.
Süleyman Ateş:
İkisinde de meyva, hurma ve nar var.
Diyanet Vakfı:
İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.
Erhan Aktaş:
İkisinde de meyve, hurma ve nar vardır.
Kral Fahd:
İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.
Hasan Basri Çantay:
İçlerinde her nev´i meyveler, hurma ve nar vardır.
Muhammed Esed:
Onların ikisinde de (çeşit çeşit meyveler), hurmalar ve narlar olacak.
Gültekin Onan:
İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz hurma ve eşsiz nar vardır.
Ali Fikri Yavuz:
(O diğer iki cennetin) içlerinde çeşitli meyveler, hurma ve nar var.
Portekizce:
Em ambos haverá frutas, tamareiras e romãzeiras.
İsveççe:
I båda finns [alla slags] frukter och dadelpalmer och granatäppelträd.
Farsça:
در آنها میوه های فراوان و درخت خرما و انار است.
Kürtçe:
لەو دوو (باخەدا لەھەموو جۆرە) میوە ودارخورماو ھەنارێکیان تێدایە
Özbekçe:
Икковларида мевалар, хурмо ва анорлар бор.
Malayca:
Pada keduanya juga terdapat buah-buahan, serta pohon-pohon kurma dan delima,
Arnavutça:
në to ka pemë, hurme dhe shega,
Bulgarca:
Там има плодове и палми, и нарове.
Sırpça:
У њима ће да буде воћа и палми и шипака,
Çekçe:
Tam ovoce, palmy a jablka granátová budou zrát.
Urduca:
اُن میں بکثرت پھل اور کھجوریں اور انار
Tacikçe:
Дар он ду мева ҳаст ва дарахти хурмо ҳасту анор ҳаст.
Tatarca:
Ул ике бакчада төрле җимешләр хөрмә вә анар агачлары бардыр.
Endonezyaca:
Di dalam keduanya (ada macam-macam) buah-buahan dan kurma serta delima.
Amharca:
በውስጣቸው ፍራፍሬ፣ ዘምባባም፣ ሩማንም አልለ፡፡
Tamilce:
அவை இரண்டிலும் (பல வகை) பழங்களும் பேரீச்சமும் மாதுளையும் இருக்கும்.
Korece:
그 두 곳에는 과실과 종려 나무와 석류로 풍성하나니
Vietnamca:
Trong hai (Ngôi Vườn đó) có đủ loại trái quả, có chà là và lựu.
Ayet Linkleri: