Arapça:
فَقَالُوا أَبَشَرًا مِّنَّا وَاحِدًا نَّتَّبِعُهُ إِنَّا إِذًا لَّفِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ
Çeviriyazı:
feḳâlû ebeşeram minnâ vâḥiden nettebi`uhû innâ iẕel lefî ḍalâliv vesü`ur.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz. dediler.
Diyanet İşleri:
İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Kitap, aramızda, ona mı verilmiş? Hayır, o pek yalancı ve şımarığın biridir dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Derken bizden bir adama mı uyacağız dediler, gerçekten de o zaman elbette sapıklığa düşeriz, ateşlere yanarkavruluruz.
Şaban Piriş:
İçimizden bir adama mı uyacağız? O vakit sapıtmış ve delilik etmiş oluruz, dediler.
Edip Yüksel:
Dediler ki, "Bizden bir insana mı uyalım? O zaman biz sapar ve cehenneme gireriz."
Ali Bulaç:
Dediler ki: "Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık (delalet) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz."
Suat Yıldırım:
Semûd kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: “Yani biz,” dediler, “içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna lâyık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
54:23
Yaşar Nuri Öztürk:
Şöyle demişlerdi: "İçimizden bir tek insana mı uyacağız? Vallahi böyle bir durumda biz, sapıklık ve çılgınlık içine düşeriz."
Bekir Sadak:
Benim azabim ve uyarmam nasilmis?
İbni Kesir:
Dediler ki: İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz, sapıklık ve delilik etmiş oluruz.
Adem Uğur:
Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz dediler.
İskender Ali Mihr:
O zaman şöyle dediler: “Bizden biri olan bir beşere mi? Biz, ona mı tâbî olacağız? O taktirde muhakkak ki biz, gerçekten dalâlet ve çılgınlık içinde oluruz.”
Celal Yıldırım:
Bizden bir adama mı uyacağız ? O takdirde biz, sapıklık, sıkıntı ve delilik içinde kalırız.
Tefhim ul Kuran:
Dediler ki: «Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir şaşkınlık (sapıklık) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz.»
Fransızca:
Ils dirent : "Allons-nous suivre un seul homme (Salih) d'entre nous-mêmes ? Nous serions alors dans l'égarement et la folie.
İspanyolca:
y dijeron: «¿Vamos a seguir a un solo mortal, salido de nosotros? ¡Estaríamos extraviados y deliraríamos!
İtalyanca:
dissero: «Dovremmo seguire un solo mortale fra di noi? Davvero in tal caso saremmo traviati e folli!
Almanca:
Dann sagten sie: "Etwa einem einzigen Menschen von uns folgen wir? Gewiß, wir sind dann doch im Irregehen und in Peinigung.
Çince:
故他们说:我们同族的一个凡人,我们能顺从他吗?如果那样,我们必定陷于迷误和疯狂之中。
Hollandaca:
En zij zeiden: Zullen wij een enkel man als wij, onder ons volgen? Waarlijk, wij zouden aan dwaling en ongerijmde dwaasheid schuldig zijn.
Rusça:
Они сказали: "Неужели мы последуем за одним из нас? В этом случае мы окажемся в заблуждении и будем страдать (или отдалимся от истины).
Somalice:
Waxayna dheheen ma Ruux dad ah oo naga mid ah yaan raacaynaa, markaas waxaan ku sugannahay baadi iyo dhibaato.
Swahilice:
Wakasema: Ati tumfuate binaadamu mmoja katika sisi? Basi hivyo sisi tutakuwa katika upotofu na kichaa!
Uygurca:
ئۇلار ئېيتتى: «ئارىمىزدىكى (بىزگە ئوخشاش) بىر ئادەمگە ئەگىشەمدۇق؟ (ئۇنداق قىلساق) ئۇ چاغدا بىز ھەقىقەتەن گۇمراھلىققا ۋە ساراڭلىققا مۇپتىلا بولىمىز
Japonca:
そしてかれらは言った。「何と,わたしたちの中の一介の人間ではないですか。どうしてこんな者に従いますか。それこそ邪道,気違い沙汰です。
Arapça (Ürdün):
«فقالوا أبشرا» منصوب على الاشتغال «منا واحدا» صفتان لـ بشرا «نتبعه» مفسر للفعل الناصب له والاستفهام بمعنى النفي المعنى كيف نتبعه ونحن جماعة كثيرة وهو واحد منا وليس بملك، أي لا نتبعه «إنا إذًا» إن اتبعناه «لفي ضلال» ذهاب عن الصواب «وسعر» جنون.
Hintçe:
तो कहने लगे कि भला एक आदमी की जो हम ही में से हो उसकी पैरवीं करें ऐसा करें तो गुमराही और दीवानगी में पड़ गए
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า คนธรรมดา ๆ จากพวกเรานี้นะหรือจะให้เราปฏิบัติตามเขา แน่นอนดังนั้นเราจะอยู่ในการหลงทางและเป็นคนบ้า
İbranice:
ואמרו : 'האם נלך בעקבות אחד מאתנו? זו טעות וחוסר הירח דעת
Hırvatça:
"Zar da slijedimo jednog od nas!", govorili su. "Tada bismo, uistinu, bili u zabludi i muci.
Rumence:
Amintirea i-a fost aruncată când se afla printre noi? Nu! Atunci este un mincinos neruşinat!”
Transliteration:
Faqaloo abasharan minna wahidan nattabiAAuhu inna ithan lafee dalalin wasuAAurin
Türkçe:
Şöyle demişlerdi: "İçimizden bir tek insana mı uyacağız? Vallahi böyle bir durumda biz, sapıklık ve çılgınlık içine düşeriz."
Sahih International:
And said, "Is it one human being among us that we should follow? Indeed, we would then be in error and madness.
İngilizce:
For they said: "What! a man! a Solitary one from among ourselves! shall we follow such a one? Truly should we then be straying in mind, and mad!
Azerbaycanca:
Onlar demişdilər: “Məgər biz özümüzdən olan (adi) bir adamamı tabe olacağıq?! Biz onda haqq yoldan azmış və dəlilik etmiş olarıq!
Süleyman Ateş:
Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz dediler.
Diyanet Vakfı:
"Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz" dediler.
Erhan Aktaş:
Şöyle dediler: “Bizden biri olan bir beşere mı biz ona mı uyacağız? Öyle yaparsak kesinlikle bir sapkınlık ve çılgınlık yapmış oluruz.
Kral Fahd:
«Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz» dediler.
Hasan Basri Çantay:
«Biz (im cinsimiz) den bir tek insana, ona mı tâbi´ olacağız? Bu takdîrde biz muhakkak ki bir sapıklık ve delilik içinde (kalmış oluruz)», dediler.
Muhammed Esed:
ve şöyle demişlerdi: "Biz kendi içimizden çıkan bir faniye mi uyacağız? O takdirde biz mutlaka hataya ve ahmaklığa duçar oluruz!
Gültekin Onan:
Dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Şöyle dediler: “- İçimizden (peygamber iddiasında olan) bir insana mı tâbi olacağız? O takdirde biz, muhakkak sapıklık içinde kalır ve ateşlere düşeriz.
Portekizce:
Dizendo: Quê! Acaso, haveremos de seguir um homem solitário, surgido dentre nós? Cairíamos, então, em extravio e naloucura!
İsveççe:
och de sade: "Skall vi följa en ensam [man] ur våra egna led? [Om vi gjorde så] skulle vi ha gått vilse eller förlorat förståndet!
Farsça:
پس گفتند: آیا ما بشری از جنس خود را که [تک و] تنهاست [و جمعیت و نیرویی با خود ندارد] پیروی کنیم؟! در این صورت در گمراهی و دیوانگی خواهیم بود.
Kürtçe:
جا ووتیان: چۆن ئێمە دوای تاکە کەسێك بکەوین لەخۆمان، ئەگەر دوای تۆ بکەوین ئەوسا ئێمە لەگومڕایی وشکست داین
Özbekçe:
Улар: «Биз ўзимиздан бўлган бир одамга эргашамизми? Агар шундай бўлса, албатта, адашувда ва жинниликда бўламиз.
Malayca:
Lalu mereka berkata: Patutkah kita menurut manusia dari jenis kita, lagi yang berseorangan? Jika demikian, sesungguhnya kita berada dalam keadaan sesat dan gila!
Arnavutça:
ata thanë: “Vallë, a ta pasojmë një njeri nga mesi ynë?! Atëherë, ne, me të vërtetë, do të ishim në rrugë të humbur dhe të çmendur.
Bulgarca:
И рекоха: “Нима човек от нас ще последваме? Тогава ние ще изпаднем в заблуда и безумие.
Sırpça:
"Зар да следимо једног од нас!" - Говорили су. "Тада бисмо, уистину, били у заблуди и били бисмо луди.
Çekçe:
a řekli: 'Máme snad následovat smrtelníka z nás vzešlého? To bychom zbloudilí a pošetilí byli!
Urduca:
اور کہنے لگے "ایک اکیلا آدمی جو ہم ہی میں سے ہے کیا اب ہم اُس کے پیچھے چلیں؟ اِس کا اتباع ہم قبول کر لیں تو اِس کے معنی یہ ہوں گے کہ ہم بہک گئے ہیں اور ہماری عقل ماری گئی ہے
Tacikçe:
Гуфтанд: «агар аз инсоне монанди худ пайравӣ кунем, гумроҳу девона бошем!
Tatarca:
Һәм әйттеләр: "Әйә, үз арабыздан булган кешегә иярәбезме? Әгәр ул кешегә иярсәк ул вакытта без адашкан һәм гакылсыз булырбыз.
Endonezyaca:
Maka mereka berkata: "Bagaimana kita akan mengikuti seorang manusia (biasa) di antara kita?" Sesungguhnya kalau kita begitu benar-benar berada dalam keadaan sesat dan gila".
Amharca:
«ከእኛ የኾነን አንድን ሰው እንከተለዋለን? እኛ ያን ጊዜ በስህተትና በዕብደት ውስጥ ነን» አሉ፡፡
Tamilce:
ஆக, அவர்கள் கூறினார்கள்: “எங்களில் இருந்து ஒருவராக இருக்கின்ற ஒரு மனிதரையா நாங்கள் பின்பற்றுவோம்! அப்படி என்றால், நிச்சயமாக நாங்கள் வழிகேட்டிலும் சிரமத்திலும் ஆகிவிடுவோம்.”
Korece:
우리와 똑같은 한 인간을 우 리가 따라야 할 필요가 있느뇨 그 렇게 한다면 실로 우리는 방황하 며 미친 것이라
Vietnamca:
Chúng nói: “Lẽ nào chúng ta lại nghe theo một người phàm sống đơn lẻ giữa chúng ta? Nếu làm vậy chúng ta thật sự sẽ lầm lạc và điên rồ!”
Ayet Linkleri: