Arapça:
قُلْ تَرَبَّصُوا فَإِنِّي مَعَكُم مِّنَ الْمُتَرَبِّصِينَ
Çeviriyazı:
ḳul terabbeṣû feinnî me`aküm mine-lmüterabbiṣîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: Bekleyin, çünkü ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
Diyanet İşleri:
De ki: "Gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözlemekteyim."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Gözetin bakalım, gerçekten ben de sizinle beraber gözetmedeyim.
Şaban Piriş:
De ki: Bekleyin, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
Edip Yüksel:
De ki, "Bekleyedurun; ben de sizinle birlikte beklemekteyim."
Ali Bulaç:
De ki: "Siz gözetleyedurun; çünkü ben de sizinle birlikte gözetleyenlerdenim."
Suat Yıldırım:
De ki: “Bekleyin bakalım! Ben de sizin fecî âkıbetinizi bekliyorum.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Gözetiniz, ben de şüphe yok sizinle beraber gözeticilerdenim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Bekleyin! Doğrusu sizinle beraber ben de bekleyenlerdenim."
Bekir Sadak:
Yoksa Rabbinin hazineleri onlarin yaninda midir? Yoksa onlar mi ise hakimdirler?
İbni Kesir:
De ki: Gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözleyenlerdenim.
Adem Uğur:
De ki: Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
İskender Ali Mihr:
“Gözleyin, ben de sizinle beraber gözleyenlerdenim.” de.
Celal Yıldırım:
De ki, siz bekleye durun, doğrusu ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Siz gözetleyip durun
Fransızca:
Dis : "Attendez ! Je suis avec vous parmi ceux qui attendent".
İspanyolca:
Di: «¡Esperad! Yo espero con vosotros».
İtalyanca:
Di': «Aspettate, ché anch'io aspetterò con voi».
Almanca:
Sag: "Wartet nur ab! Denn ich bin mit euch von den Abwartenden."
Çince:
你说:你们等待吧!我确是与你们一同等待的。
Hollandaca:
Zeg: Wacht gij mijn ongeluk? Waarlijk, ik wacht, met u, den tijd uwer verdelging.
Rusça:
Скажи: "Ждите, и я подожду вместе с вами".
Somalice:
Waxaad dhahdaa suga anna waan idin la sugiye.
Swahilice:
Sema: Tarajieni, na mimi pia ni pamoja nanyi katika kutarajia.
Uygurca:
ئۇلار ئېيتىدۇ: «ئۇ شائىردۇر، بىز ئۇنىڭ زاماننىڭ ھادىسىلىرىگە (يولۇقۇشىنى) كۈتىمىز». (ئى مۇھەممەد!) ئېيتقىنكى، «سىلەر كۈتۈڭلار، ھەقىقەتەن مەن سىلەر بىلەن بىرگە كۈتكۈچىلەردىنمەن (يەنى سىلەر مېنىڭ ھالاك بولۇشۇمنى كۈتسەڭلار، مەنمۇ سىلەرنىڭ ھالاك بولۇشۇڭلارنى كۈتىمەن)»
Japonca:
言ってやるがいい。「待っているがいい。わたしもあなたがたと共に待っていよう。」
Arapça (Ürdün):
«قل تربصوا» هلاكي «فإني معكم من المتربصين» هلاككم فعذبوا بالسيف يوم بدر، والتربص الانتظار.
Hintçe:
तुम कह दो कि (अच्छा) तुम भी इन्तेज़ार करो मैं भी इन्तेज़ार करता हूँ
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด พวกท่านจงคอยเถิด แท้จริงฉันก็จะอยู่ในหมู่ผู้คอยร่วมกับพวกท่าน
İbranice:
אמור: 'חכו, וגם אני עמכם מחכה
Hırvatça:
"Pa čekajte", reci ti, "i ja ću zajedno s vama čekati."
Rumence:
Spune: “Aşteptaţi! Eu sunt cu voi printre cei care aşteaptă!”
Transliteration:
Qul tarabbasoo fainnee maAAakum mina almutarabbiseena
Türkçe:
De ki: "Bekleyin! Doğrusu sizinle beraber ben de bekleyenlerdenim."
Sahih International:
Say, "Wait, for indeed I am, with you, among the waiters."
İngilizce:
Say thou: "Await ye!- I too will wait along with you!"
Azerbaycanca:
De: “Gözləyin, mən də sizinlə birlikdə (sizin başınıza gələcək müsibəti) gözlələyənlərdənəm!”
Süleyman Ateş:
De ki: "Gözetleyin, ben de sizinle beraber gözetleyenlerdenim. (Bakalım hangimiz felaketlere çarpılacağız?)"
Diyanet Vakfı:
De ki: Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
Erhan Aktaş:
De ki: “Bekleyin! Ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim.”
Kral Fahd:
De ki: Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Bekleyin. Çünkü ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim».
Muhammed Esed:
De ki: "(Öyleyse,) ümitle bekleyin! Ben de sizinle birlikte ümitle bekleyeceğim!"
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Bekleyin
Portekizce:
Dize-lhes: Aguardai, que eu também sou um dos que aguardam convosco!
İsveççe:
Säg: "Vänta gärna! Jag skall vänta med er!"
Farsça:
بگو: [هلاکت خود را] انتظار برید که من هم با شما از منتظرانم.
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ: چاوەڕوان بن بێگومان منیش لەگەڵتاندا لەچاوەڕوانانم
Özbekçe:
Сен: «Кутинглар, албатта, мен ҳам сизлар билан бирга кутувчидирман», деб айт.
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "Tunggulah kamu (akan apa yang kamu tuduh itu), maka sesungguhnya aku juga dari orang-orang yang menunggu bersama-sama kamu (akan apa yang dijanjikan oleh Allah Taala)".
Arnavutça:
Thuaju (atyre): “Pritni, se, me të vërtetë, edhe unë jam nga ata që presin!”
Bulgarca:
Кажи: “Чакайте! И аз чакам с вас.”
Sırpça:
„Па чекајте“, ти реци, „и ја ћу заједно са вама да чекам.“
Çekçe:
Rci: 'Jen čekejte, já s vámi jsem také čekající!'
Urduca:
اِن سے کہو اچھا انتظار کرو، میں بھی تمہارے ساتھ انتظار کرتا ہوں
Tacikçe:
Бигӯ: «Шумо мунтазир бимонед, ки ман низ бо шумо интизор мекашам».
Tatarca:
Әйт аларга: "Көтегез, ий мөшрикләр, мин дә сезнең белән бергә Аллаһудан сезгә ґәзаб килгәнне көтүчемен", – дип.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Tunggulah, maka sesungguhnya akupun termasuk orang yang menunggu (pula) bersama kamu".
Amharca:
«ተጠባበቁ፤ እኔም ከእናንተ ጋር ከሚጠባበቁት ነኝ» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக! “நீங்கள் எதிர்பாருங்கள். நிச்சயமாக நானும் உங்களுடன் எதிர்பார்ப்பவர்களில் உள்ளவன்தான்.”
Korece:
일러가로되 너희가 기다리라 나도 역시 너희와 함께 기다리노라
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy nói (với chúng): “Các người hãy đợi, Ta sẽ cùng chờ đợi với các người.”
Ayet Linkleri: