Arapça:
ذَٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِّلْعَبِيدِ
Çeviriyazı:
ẕâlike bimâ ḳaddemet eydîküm veenne-llâhe leyse biżallâmil lil`abîd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bu, kendi ellerinizin yapıp öne sürdüğünün karşılığıdır. Allah kullar(ın)a asla zulmetmez.
Diyanet İşleri:
Bu, yaptığınızın karşılığıdır. Yoksa Allah kullara asla zulmetmez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu da, ancak elleriyle kazandıklarının cezası ve Allah, şüphe yok ki kullarına zulmetmez.
Şaban Piriş:
Bu sizin ellerinizle hazırladığınızdır. Allah kullarına zulmedici değildir.
Edip Yüksel:
"Bu, kendi yaptıklarınızın bir sonucudur." Kuşkusuz ALLAH kullara karşı zalim değildir.
Ali Bulaç:
Bu, ellerinizin önden sunduklarıdır. Allah, gerçekten kullara zulmedici değildir.
Suat Yıldırım:
İşte bu, sizin ellerinizle işlediğiniz günahların karşılığıdır. Çünkü Allah kullarına haksızlık edecek değildir. [2,95]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bu, sizin ellerinizin takdim ettiği şey sebebiyledir. Ve şüphe yok ki, Allah Teâlâ kullarına zulümkar değildir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Bu, kendi, ellerinizin üretip önden gönderdiği yüzündendir. Allah, kullara asla zulmedici değildir.
Bekir Sadak:
And olsun ki mallariniz ve canlarinizla sinanacaksiniz
İbni Kesir:
Bu, yaptığınızın karşılığıdır. Allah kullarına asla zulmedici değildir.
Adem Uğur:
Bu, dünyada iken kendi ellerinizle yapmış olduğunuzun karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.
İskender Ali Mihr:
İşte bu (azab), Allah kullara zulmedici olduğundan değil, ellerinizle takdim ettiğiniz (yaptığınız) şeyler sebebiyledir.
Celal Yıldırım:
İşte ellerinizle önden gönderdiğinizin karşılığıdır bu ! Çünkü Allah elbette kullarına haksızlık edici değildir.
Tefhim ul Kuran:
Bu, sizin ellerinizin önden sunduklarıdır. Allah, gerçekten kullara zulmedici değildir.
Fransızca:
Cela, à cause de ce que vos mains ont accompli (antérieurement) ! " Car Allah ne fait point de tort aux serviteurs.
İspanyolca:
Esto es lo que vuestras obras han merecido, que Alá no es injusto con Sus siervos».
İtalyanca:
E ciò per via di quello che le vostre mani avranno commesso. Ché Allah non è ingiusto con i Suoi servi.
Almanca:
Dies ist so wegen dem, was ihr euch eigenhändig erworben habt. Und gewiß, ALLAH ist in keiner Weise den Dienern gegenüber ein Ungerechter.
Çince:
这是因为你们曾经犯罪,又因为真主绝不是亏枉众仆的。
Hollandaca:
Dit zullen zij ondergaan voor het booze, dat zij met hunne handen hebben verricht; want God is niet onrechtvaardig omtrent zijne dienaren.
Rusça:
Это - за то, что приготовили ваши руки, ведь Аллах не поступает несправедливо с рабами".
Somalice:
Taasina waa waxay hormarsatay Gacmahoodu Eebana ma aha Dulmiyaha Addoomada.
Swahilice:
Haya ni kwa sababu ya iliyo tanguliza mikono yenu, na kwamba Mwenyezi Mungu si mwenye kuwadhulumu waja,
Uygurca:
بۇ سىلەرنىڭ قىلمىشىڭلار تۈپەيلىدىندۇر، اﷲ بەندىلىرىگە زۇلۇم قىلغۇچى ئەمەستۇر
Japonca:
これはあなたがたの自業自得である。アッラーはそのしもべたちに,決して不正を行われない。」
Arapça (Ürdün):
«ذلك» العذاب «بما قدَّمت أيديكم» عبَّر بها عن الإنسان لأن أكثر الأفعال تزاول بها «وأن الله ليس بظلام» أي بذي ظلم «للعبيد» فيعذبهم بغير ذنب.
Hintçe:
ये उन्हीं कामों का बदला है जिनको तुम्हारे हाथों ने (ज़ादे आख़ेरत बना कर) पहले से भेजा है वरना ख़ुदा तो कभी अपने बन्दों पर ज़ुल्म करने वाला नहीं
Tayca:
นั่น ก็เพราะสิ่งที่มือของพวกเจ้าได้ประกอบไว้ก่อน และแท้จริงอัลลอฮ์นั้นมิใช่ผู้อธรรมแก่ปวงบ่วงทั้งหลาย
İbranice:
זה עונש על (החטאים) אשר עוללו ידיכם, ואכן אלוהים אינו מקפח את העבדים (יצוריו)
Hırvatça:
To je zbog djela vaših ruku, a Allah, zaista, ne čini zulum robovima Svojim.
Rumence:
pentru ceea ce mâinile voastre au făptuit.” Dumnezeu nu este nedrept cu robii Săi.
Transliteration:
Thalika bima qaddamat aydeekum waanna Allaha laysa bithallamin lilAAabeedi
Türkçe:
Bu, kendi, ellerinizin üretip önden gönderdiği yüzündendir. Allah, kullara asla zulmedici değildir.
Sahih International:
That is for what your hands have put forth and because Allah is not ever unjust to [His] servants."
İngilizce:
This is because of the (unrighteous deeds) which your hands sent on before ye: For Allah never harms those who serve Him.
Azerbaycanca:
Bu əzab sizin öz əllərinizlə törətdiyiniz əməllərə görədir, yoxsa Allah bəndələrinə əsla zülm edən deyildir!
Süleyman Ateş:
Bu, sizin ellerinizin yapıp öne sürdürdüğünün karşılığıdır. Allah, kullara asla zulmedici değildir.
Diyanet Vakfı:
Bu, dünyada iken kendi ellerinizle yapmış olduğunuzun karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.
Erhan Aktaş:
Bu, ellerinizle yaptığınız şeylerin karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına, haksızlık edici değildir.
Kral Fahd:
Bu, (dünyada iken) kendi ellerinizle yapmış olduğunuzun karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına karşı zâlim değildir.
Hasan Basri Çantay:
Bu, ellerinizin öne sürdüğünün (yapdığınız günâhların) karşılığıdır. Şüphesiz ki Allah kullarına haksızlık edici değildir.
Muhammed Esed:
ellerinizle işlediklerinizin karşılığı olarak; zira Allah, kullarına en ufak bir haksızlık yapmaz!"
Gültekin Onan:
Bu, ellerinizin önden sunduklarıdır. Tanrı, gerçekten kullara zulmedici değildir.
Ali Fikri Yavuz:
Size bu azap, yaptığınız günahların karşılığıdır
Portekizce:
Isso vos ocorrerá, por obra das vossas próprias mãos. Deus não é injusto para com Seus servos.
İsveççe:
följden av det som era händer har sänt framför er [till domen] - Gud låter inte Sina tjänare lida orätt!"
Farsça:
این [عذاب] به خاطر فسق و فجور و گناهانی است که خود پیش فرستادید، و گرنه خدا به بندگان ستمکار نیست.
Kürtçe:
ئەو (سزا سەختە) بەھۆی کردەوەی (خراپی خۆتانەوەیە) کە پێشتان خستووە بێگومان خوا ھیچ جۆرە ستەمێک ناکات لە بەندەکان
Özbekçe:
Бундоқ бўлишлиги, сизнинг ўз қўлингиз ила қилганингиз туфайлидир. Албатта, Аллоҳ бандаларига зулм қилувчи эмас.
Malayca:
(Azab seksa) yang demikian itu ialah disebabkan perbuatan yang - telah dilakukan oleh tangan kamu sendiri. Dan (ingatlah), sesungguhnya Allah tidak sekali-kali berlaku zalim kepada hamba-hambanya."
Arnavutça:
Ky është ndëshkimi i veprave të duarve tuaja, se Perëndia nuk është zullumqar i robërvet të vet.
Bulgarca:
То е заради онова, което сторихте преди със своите ръце. Аллах не е угнетител на рабите Си.
Sırpça:
То је због дела ваших руку, а Аллах, заиста, не чини неправду Својим робовима.
Çekçe:
za to, co ruce vaše předtím konaly!' A Bůh věru není nespravedlivý ke služebníkům Svým.
Urduca:
یہ تمہارے اپنے ہاتھوں کی کمائی ہے، اللہ اپنے بندوں کے لیے ظالم نہیں ہے
Tacikçe:
Ин ҷазои амалҳоест, ки пешопеш ба ҷой овардед вагарна Худованд ба бандагонаш ситам раво намедорад.
Tatarca:
Бу ґәзаб сезгә үзегез кылган явыз эшегез сәбәпледер һәм Аллаһ бәндәләренә золым итүче түгел.
Endonezyaca:
(Azab) yang demikian itu adalah disebabkan perbuatan tanganmu sendiri, dan bahwasanya Allah sekali-kali tidak menganiaya hamba-hamba-Nya.
Amharca:
ያ (ስቃይ) እጆቻችሁ ባሳለፉት ሥራ ነው፡፡ አላህም ለባሮቹ በዳይ ባለመኾኑ ነው፡፡
Tamilce:
அதற்கு காரணம், “உங்கள் கரங்கள் முற்படுத்தியதும், இன்னும், நிச்சயமாக அல்லாஹ் அடியார்களுக்கு அநீதியிழைப்பவனாக இல்லை என்பதும் ஆகும்.’’
Korece:
이것은 너희들이 저지른 것이로되 하나님은 실로 그 중복들 에게 절대로 부당하지 않으시니라
Vietnamca:
Đấy là (hậu quả) cho những gì mà đôi bàn tay của các ngươi đã gửi đi trước và Allah không hề bất công với bất cứ người bề tôi nào (của Ngài).
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: