Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

51

Sûredeki Ayet No: 

55

Ayet No: 

4730

Sayfa No: 

523

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَذَكِّرْ فَإِنَّ الذِّكْرَىٰ تَنفَعُ الْمُؤْمِنِينَ

Çeviriyazı: 

veẕekkir feinne-ẕẕikrâ tenfe`u-lmü'minîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sen öğüt verip hatırlat. Çünkü, hatırlatmak müminlere fayda verir.

Diyanet İşleri: 

Öğüt ver; doğrusu öğüt inananlara fayda verir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve öğüt ver, gerçekten de öğüt, inananlara fayda verir.

Şaban Piriş: 

Öğüt ver! Çünkü öğüt, iman edenlere fayda verir.

Edip Yüksel: 

Hatırlat, çünkü hatırlatmak inananlara yarar sağlar.

Ali Bulaç: 

Sen öğüt verip-hatırlat; çünkü gerçekten öğütle-hatırlatma, mü'minlere yarar sağlar.

Suat Yıldırım: 

Bununla beraber yine de hatırlatıp öğüt ver! Zira gerçeği hatırlatıp nasihatte bulunma, inananlara ve inanacaklara fayda verir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve sen öğüt ver. Çünkü şüphe yok, öğüt mü´minlere faide verir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hatırlat/öğüt ver; çünkü hatırlatıp öğüt vermek müminlere yarar sağlar.

Bekir Sadak: 

(1-7) Tur´a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap´a, mamur bir ev olan Kabe´ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir.

İbni Kesir: 

Sen, öğüt ver. Çünkü öğüt mü´minlere fayda verir.

Adem Uğur: 

Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.

İskender Ali Mihr: 

Ve öğüt verip hatırlat. Muhakkak ki tezekkür, mü´minlere fayda verir.

Celal Yıldırım: 

Ve sen öğüt vermeğe devam et. Çünkü gerçekten hatırlatmada bulunup öğüt vermek mü´minlere fayda verir.

Tefhim ul Kuran: 

Sen öğüt verip hatırlat! Çünkü gerçekten öğütle hatırlatma, mü´minlere yarar sağlar.

Fransızca: 

Et rappelle; car le rappel profite aux croyants.

İspanyolca: 

¡Y amonesta, que la amonestación aprovecha a los creyentes!

İtalyanca: 

e ricorda, ché il ricordo giova ai credenti.

Almanca: 

Und erinnere, denn die Erinnerung nutzt doch den Mumin.

Çince: 

你应当教诲众人,因为教诲对于信士们确是有益的。

Hollandaca: 

Maar ga voort met vermanen; want vermaning is den waren geloovigen van voordeel.

Rusça: 

И напомина й, ибо напоминание приносит пользу верующим.

Somalice: 

Ee wax waani, waanaduna waxay anfici mu'minintee.

Swahilice: 

Na kumbusha, kwani ukumbusho huwafaa Waumini.

Uygurca: 

ۋەز - نەسىھەت قىلغىن، ۋەز - نەسىھەت مۆمىنلەرگە پايدىلىق

Japonca: 

だが訓戒しなさい。訓戒は信者たちを益する。

Arapça (Ürdün): 

«وذكر» عظ بالقرآن «فإن الذكرى تنفع المؤمنين» من علم اللهُ تعالى أنه يؤمن.

Hintçe: 

और नसीहत किए जाओ क्योंकि नसीहत मोमिनीन को फायदा देती है

Tayca: 

และจงตักเตือนเถิด เพราะแท้จริงการตักเตือนนั้นจะให้ประโยชน์แก่บรรดาผู้ศรัทธา

İbranice: 

אך הוסף להזכיר, כי ההזכרה אכן מועילה למאמינים

Hırvatça: 

I opominji! Doista, opomena vjernicima koristi!

Rumence: 

Adu-le aminte, căci amintirea le este credincioşilor de folos.

Transliteration: 

Wathakkir fainna alththikra tanfaAAu almumineena

Türkçe: 

Hatırlat/öğüt ver; çünkü hatırlatıp öğüt vermek müminlere yarar sağlar.

Sahih International: 

And remind, for indeed, the reminder benefits the believers.

İngilizce: 

But teach (thy Message) for teaching benefits the Believers.

Azerbaycanca: 

Sən (onlara Qur’anla) öyüd-nəsihət ver. Çünki öyüd-nəsihət mö’minlərə fayda verir.

Süleyman Ateş: 

Ama yine de hatırlat, çünkü hatırlatmak inananlara yararlıdır.

Diyanet Vakfı: 

Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.

Erhan Aktaş: 

Öğüt ver; kuşkusuz ki öğüt Mü’minlere fayda verir.

Kral Fahd: 

Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.

Hasan Basri Çantay: 

Sen (sâde Kur´an ile) va´z et. Çünkü şübhesiz öğüt mü´minlere fâide verir.

Muhammed Esed: 

ama yine de (kulak veren herkese) hatırlatmaya devam et! Çünkü bu hatırlatmalar müminlere fayda sağlar.

Gültekin Onan: 

Sen öğüt verip hatırlat! Çünkü gerçekten öğütle hatırlatma, inançlılara yarar sağlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Sen, (Kur’an ile) öğüd ver çünkü öğüd ve nasihat müminlere fayda verir.

Portekizce: 

E admoesta-os, porque a admoestação será proveitosa para os fiéis.

İsveççe: 

Men [fortsätt att] påminna [och varna]; påminnelsen är till nytta för dem som tror.

Farsça: 

و پند ده؛ زیرا پند به مؤمنان سود می دهد؛

Kürtçe: 

وە ئامۆژگاریان بکەو بیریان بخەرەوە چونکە بەڕاستی ئامۆژگاری (ئەگەر سوودی بۆ بێ بڕوایان نەبێت) سوود ئەگەیەنێت بەبڕواداران

Özbekçe: 

Ва эслатгин. Албатта, эслатиш мўминларга манфаат берур.

Malayca: 

Dan tetap tekunlah engkau memberi peringatan, kerana sesungguhnya peringatan itu mendatangkan faedah kepada orang-orang yang beriman.

Arnavutça: 

dhe (vazhdoje) këshillimin, se, me të vërtetë, këshilla u bën dobi besimtarëve.

Bulgarca: 

И поучавай! Наистина поучението носи полза на вярващите.

Sırpça: 

И опомињи! Заиста, опомена верницима користи!

Çekçe: 

Připomínej, vždyť připomenutí je věřícím prospěšné!

Urduca: 

البتہ نصیحت کرتے رہو، کیونکہ نصیحت ایمان لانے والوں کے لیے نافع ہے

Tacikçe: 

Андарз (панд) бидеҳ, ки андарз мӯъминонро манфиат дорад.

Tatarca: 

Кешеләрне вәгазьлә, Аллаһ хөкемнәрен ирештер вә Коръән белән гамәл кылырга чакыр тәхкыйк Коръән вәгазе ышанучыларга файда бирәдер.

Endonezyaca: 

Dan tetaplah memberi peringatan, karena sesungguhnya peringatan itu bermanfaat bagi orang-orang yang beriman.

Amharca: 

ገሥጽም፤ ግሣጼ ምእመናንን ትጠቅማለችና፡፡

Tamilce: 

இன்னும், (நபியே!) நீர் நல்லுபதேசம் செய்வீராக! நிச்சயமாக நல்லுபதேசம் நம்பிக்கையாளர்களுக்கு பலனளிக்கும்.

Korece: 

그러나 그대의 메세지를 가르치라 믿는 신도들에게 유익하니라

Vietnamca: 

Và hãy nhắc nhở! Thật vậy, sự nhắc nhở sẽ có lợi cho những người có đức tin.