Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

51

Sûredeki Ayet No: 

37

Ayet No: 

4712

Sayfa No: 

522

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَتَرَكْنَا فِيهَا آيَةً لِّلَّذِينَ يَخَافُونَ الْعَذَابَ الْأَلِيمَ

Çeviriyazı: 

veteraknâ fîhâ âyetel lilleẕîne yeḫâfûne-l`aẕâbe-l'elîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Biz orada acı bir azabdan korkan kimseler için bir ibret nişanesi bıraktık.

Diyanet İşleri: 

Can yakıcı azabdan korkanlar için, o beldede bir işaret, bir kalıntı bıraktık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve orada, elemli azaptan korkanlara bir delil bırakmıştık.

Şaban Piriş: 

Orada, acı azaptan korkan kimseler için bir işaret bıraktık.

Edip Yüksel: 

Acı azaptan korkacaklar için orada bir ders bıraktık.

Ali Bulaç: 

Ve orada, acı bir azaptan korkanlar için bir ayet bıraktık.

Suat Yıldırım: 

Ve öyle acı bir azaptan korkanlar için, orada bir alâmet bıraktık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

51:36

Yaşar Nuri Öztürk: 

Acıklı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık;

Bekir Sadak: 

Semud milletinin basina gelende de ibret vardir: Onlara, «Bir sureye kadar zevklenin» denmisti.

İbni Kesir: 

Elim azabdan korkanlar için orada bir ayet bıraktık.

Adem Uğur: 

Acı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık.

İskender Ali Mihr: 

Ve orada elîm azaptan korkanlar için delil bıraktık.

Celal Yıldırım: 

Orada, elem verici azâbdan korkanlar için açık belge (ibretli kalıntı) bıraktık,» dediler.

Tefhim ul Kuran: 

Ve orada, acıklı bir azabdan korkanlar için bir ayet bıraktık.

Fransızca: 

Et Nous y laissâmes un signe pour ceux qui redoutent le douloureux châtiment ;

İspanyolca: 

Y dejamos en ella un signo para los que temen el castigo doloroso.

İtalyanca: 

Colà lasciammo un segno per coloro che temono il castigo doloroso;

Almanca: 

Und WIR ließen in ihr eine Aya für diejenigen, die sich vor der qualvollen Peinigung fürchten.

Çince: 

我曾在城里留下一种迹象,以便畏惧痛苦的刑罚的人们用作鉴戒。

Hollandaca: 

Wij verwoesten hen, en lieten een teeken aldaar, voor hen, die de ernstige kastijding van God vreezen.

Rusça: 

Мы оставили там знамение для тех, которые боятся мучительных страданий.

Somalice: 

Waxaana kaga tagnay dhexdeeda calaamad (ay ku waana qaatan) kuwa ka cabsan caddibaad daran.

Swahilice: 

Na tukaacha humo Ishara kwa ajili ya wanao iogopa adhabu chungu.

Uygurca: 

ئۇ شەھەردە قاتتىق ئازابتىن قورقىدىغانلار ئۈچۈن نىشان قالدۇردۇق

Japonca: 

われは痛ましい懲罰を,恐れる者のために一つの印としてそこに残した。

Arapça (Ürdün): 

«وتركنا فيها» بعد إهلاك الكافرين «آية» علامة على إهلاكهم «للذين يخافون العذاب الأليم» فلا يفعلون مثل فعلهم.

Hintçe: 

और जो लोग दर्दनाक अज़ाब से डरते हैं उनके लिए वहाँ (इबरत की) निशानी छोड़ दी और मूसा (के हाल) में भी (निशानी है)

Tayca: 

และเราได้เหลือสัญญาณหนึ่งไว้ สำหรับบรรดาผู้ที่กลัวต่อการลงโทษอันเจ็บปวด

İbranice: 

הותרנו בה אות לאלה הפוחדים מפני העונש הכואב

Hırvatça: 

i u njemu, za sve one koji se boje bolne patnje, znak ostavismo.

Rumence: 

Am pus în ea un semn pentru cei care se tem de Osânda cea dureroasă,

Transliteration: 

Watarakna feeha ayatan lillatheena yakhafoona alAAathaba alaleema

Türkçe: 

Acıklı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık;

Sahih International: 

And We left therein a sign for those who fear the painful punishment.

İngilizce: 

And We left there a Sign for such as fear the Grievous Penalty.

Azerbaycanca: 

Və orada (axirətdəki) şiddətli əzabdan qorxanlar üçün bir nişanə qoyduq. (Lut qövmünün Şamla Hicaz arasında yerləşən yurdunu xaraba qoyub altını üstünə çevirdik. Bu, Məkkə müşrikləri üçün də bir ibrət dərsi olmalıdır).

Süleyman Ateş: 

Acı azabdan korkanlar için orada bir ibret bıraktık.

Diyanet Vakfı: 

Acı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık.

Erhan Aktaş: 

Orada can yakan azâptan korkanlar için bir âyet(1) bıraktık.

Kral Fahd: 

Acı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık.

Hasan Basri Çantay: 

(Bununla beraber) orada elem verici azâbdan, korkacaklar için, bir alâmet de bırakdık.

Muhammed Esed: 

Ve böylece (bütün zalimleri bekleyen) şiddetli azaptan korkanlar için orada bir işaret, bir mesaj bıraktık.

Gültekin Onan: 

Ve orada, acı bir azabtan korkanlar için bir ayet bıraktık.

Ali Fikri Yavuz: 

Ve öyle acıklı azabdan korkacaklar için orada bir ibret nişanesi bıraktık, (o memleketi harabe ve taş yığını haline getirdik).

Portekizce: 

E deixamos lá um sinal, para aqueles que temem o doloroso castigo.

İsveççe: 

Och i [de ödelagda städerna] lämnade Vi ett budskap till dem som fruktar det plågsamma straff [som är följden av att framhärda i det onda].

Farsça: 

در آنجا [پس از زیر و رو شدن شهر و هلاکت مردم] نشانه و عبرتی [از قدرت، غضب خود و محکومیت می رمان] برای کسانی که از عذاب دردناک می ترسند به جا گذاشتیم.

Kürtçe: 

وەپەند ونیشانەیەکمان تێدا بەجێ ھێشت بۆ ئەوانەی کە لە سزای بە ئازار دەترسن

Özbekçe: 

Ва у ерда аламли азобдан қўрқадиганлар учун белги қолдирдик.

Malayca: 

Dan Kami tinggalkan di negeri itu (timbunan batu-batu yang telah menghujani dan membinasakan mereka), sebagai tanda (yang mendatangkan keinsafan) bagi orang- orang yang sedia takut kepada azab seksa yang tidak terperi sakitnya.

Arnavutça: 

dhe, në të – kemi lënë argument (shenjë) për ata që i druajnë dënimit të dhembshëm.

Bulgarca: 

И оставихме там знамение за онези, които се страхуват от болезненото мъчение.

Sırpça: 

и у њему, за све оне који се боје болне патње, остависмо знак.

Çekçe: 

A zanechali jsme je jako znamení těm, kdo trestu bolestného se obávají.

Urduca: 

اس کے بعد ہم نے وہاں بس ایک نشانی اُن لوگوں کے لیے چھوڑ دی جو درد ناک عذاب سے ڈرتے ہوں

Tacikçe: 

Ва дар он сарзамин барои касоне, ки аз азоби дардовар метарсанд, нишоне боқӣ гузоштем.

Tatarca: 

Алар яшәгән шәһәрләрдә, аларның һәлак булганлыгын күрсәтүче галәмәтләр калдырдык, рәнҗешүче Аллаһ ґәзабынннан куркучылар өчен.

Endonezyaca: 

Dan Kami tinggalkan pada negeri itu suatu tanda bagi orang-orang yang takut kepada siksa yang pedih.

Amharca: 

በውስጧም ለእነዚያ አሳማሚውን ቅጣት ለሚፈሩት ምልክትን አስቀረን፡፡

Tamilce: 

துன்புறுத்தும் தண்டனையைப் பயப்படக் கூடியவர்களுக்கு அதில் ஓர் அத்தாட்சியை நாம் விட்டுவைத்துள்ளோம்.

Korece: 

무서운 징벌을 두려워 하는 그들을 위해 그곳에 예증을 남겨 두었노라

Vietnamca: 

Và TA (Allah) đã để lại nơi đó một dấu hiệu cho những ai sợ sự trừng phạt đau đớn.