Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

51

Sûredeki Ayet No: 

36

Ayet No: 

4711

Sayfa No: 

522

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَمَا وَجَدْنَا فِيهَا غَيْرَ بَيْتٍ مِّنَ الْمُسْلِمِينَ

Çeviriyazı: 

femâ vecednâ fîhâ gayra beytim mine-lmüslimîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Fakat biz orada müslümanlardan bir ev halkından başka kimseyi de bulamadık.

Diyanet İşleri: 

Zaten orada, kendini Allah'a vermiş sadece bir tek ev halkı bulduk.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gerçekten de bir ev halkından başka Müslüman da bulamamıştık orada.

Şaban Piriş: 

Zaten orada, müslüman olan bir evden başkasını da bulamadık.

Edip Yüksel: 

Zaten orada bir evin dışında hiç bir müslüman bulmadık.

Ali Bulaç: 

Ne var ki, orda Müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık.

Suat Yıldırım: 

Ama orada, bir hane dışında, Biz'e itaat eden aile bulamadık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(36-37) Fakat orada müslümanlardan bir haneden başka bulmadık. Ve pek acıklı azabtan korkacaklar için orada bir alâmet bıraktık.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Artık orada, bir ev dışında, müslümanlardan/Allah'a teslim olanlardan hiç kimse bulamıyorduk.

Bekir Sadak: 

51:41

İbni Kesir: 

Zaten orada bir evden başka müslüman bulamadık.

Adem Uğur: 

Zaten orada müslümanlardan, bir ev halkından başka kimse bulmadık.

İskender Ali Mihr: 

Fakat orada, bir evden başkasında, müslümanlardan (bir kimse) bulamadık.

Celal Yıldırım: 

Zaten orada Allah´a teslimiyet gösterenlerden sadece bir ev (aile) bulduk.

Tefhim ul Kuran: 

Ne var ki, orda müslümanlardan olan bir evden başkasını da bulmadık.

Fransızca: 

mais Nous n'y trouvâmes qu'une seule maison de gens soumis.

İspanyolca: 

pero sólo encontramos en ella una casa de gente sometida a Alá.

İtalyanca: 

e non vi trovammo che una casa di sottomessi.

Almanca: 

Dann fanden WIR in ihr nur ein Haus von Muslimen.

Çince: 

我在城里只发现一家归顺者。

Hollandaca: 

Maar wij vonden niet meer, dan één gezin van Moslems.

Rusça: 

но нашли там только один дом с мусульманами.

Somalice: 

kamana aannaan helin waxaan halguri oo muslin ah ahayn.

Swahilice: 

Lakini hatukupata humo ila nyumba moja tu yenye Waislamu!

Uygurca: 

بىز ئۇ شەھەردىن مۇسۇلمانلاردىن پەقەت بىر ئائىلىنىلا تاپتۇق

Japonca: 

しかし,その(町の)中で見出したムスリムの家は,只の一軒だけであった。

Arapça (Ürdün): 

«فما وجدنا فيها غير بيت من المسلمين» وهو لوط وابنتاه وصفوا بالإيمان والإسلام، أي هم مصدقون بقلوبهم عاملون بجوارحهم الطاعات.

Hintçe: 

और वहाँ तो हमने एक के सिवा मुसलमानों का कोई घर पाया भी नहीं

Tayca: 

และเราไม่พบผู้ใดในเมืองนั้น นอกจากบ้านหลังหนึ่งของปวงผู้นอบน้อม

İbranice: 

ולא מצאנו בה אלא משפחה אחת של מוסלמים (מתמסרים)

Hırvatça: 

a u njemu samo jednu kuću muslimansku nađosmo,

Rumence: 

nu am aflat decât o casă de supuşi.

Transliteration: 

Fama wajadna feeha ghayra baytin mina almuslimeena

Türkçe: 

Artık orada, bir ev dışında, müslümanlardan/Allah'a teslim olanlardan hiç kimse bulamıyorduk.

Sahih International: 

And We found not within them other than a [single] house of Muslims.

İngilizce: 

But We found not there any just (Muslim) persons except in one house:

Azerbaycanca: 

Lakin orada bir evdən (Lutun ailəsindən) başqa müsəlman (tövhid dinində olan) tapmadıq.

Süleyman Ateş: 

Zaten orada bir ev(halkın)dan başka müslüman da bulmadık.

Diyanet Vakfı: 

Zaten orada müslümanlardan, bir ev halkından başka kimse bulmadık.

Erhan Aktaş: 

Fakat orada, bir evden başkasında, Müslimlerden kimse bulamadık.

Kral Fahd: 

Zaten orada müslümanlardan, bir ev halkından başka kimse bulmadık.

Hasan Basri Çantay: 

Fakat orada müslümanlardan bir ev (halkın) dan başkasını da bulmadık.

Muhammed Esed: 

çünkü bir (tek) hane dışında orada Bize teslim olan hiç kimse görmedik.

Gültekin Onan: 

Ne var ki, orda müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık.

Ali Fikri Yavuz: 

Fakat bir evden başka orada müslüman da bulmadık.

Portekizce: 

Porém, encontramos nela uma só casa de muçulmanos.

İsveççe: 

men, frånsett ett hus, fann vi ingen som hade underkastat sig Guds vilja."

Farsça: 

در آنجا جز یک خانه از مسلمانان [که اهلش مطیع خدا بودند، نیافتیم.]

Kürtçe: 

وە نەماندی تێیدا بێجگە لەیەك ماڵی موسڵمان نەبێت (ئەویش ماڵی لوط بوو)

Özbekçe: 

У ерда бир хонадондан бошқа мусулмонларни топмадик.

Malayca: 

(Sesudah dipereksa) maka (utusan) Kami tidak mendapati di situ melainkan sebuah rumah sahaja yang ada penduduknya dari orang-orang Islam (yang beriman kepada Nabi Lut).

Arnavutça: 

e në të kemi gjetur vetëm një shtëpi muslimane –

Bulgarca: 

И намерихме там отдадени [на Аллах] само в един дом.

Sırpça: 

а у њему нађосмо само једну муслиманску кућу,

Çekçe: 

však dům jen jediný těch, kdož do vůle Boží se odevzdali, jsme tam nalezli.

Urduca: 

اور وہاں ہم نے ایک گھر کے سوا مسلمانوں کا کوئی گھر نہ پایا

Tacikçe: 

Ва дар он шаҳр ғайри як хона ва фармонбардорон наёфтем.

Tatarca: 

Лут пәйгамбәр кавеме шәһәрләрендә бер генә мөселман йортын таптык, ягъни Лут пәйгамбәр йорты гына мөселман йорты иде.

Endonezyaca: 

Dan Kami tidak mendapati negeri itu, kecuali sebuah rumah dari orang yang berserah diri.

Amharca: 

በውስጧም ከሙስሊሞች ከአንድ ቤት (ቤተሰቦች) በስተቀር አላገኘንም፡፡

Tamilce: 

ஆக, அதில் (-அந்த ஊரில்) முஸ்லிம்களுடைய ஒரு வீட்டைத் தவிர நாம் (அங்கு) காணவில்லை.

Korece: 

그러나 하나님은 한 가정 외에는 어떤 무슬림도 발견치 못하여

Vietnamca: 

“Tuy nhiên, chúng tôi đã chẳng thấy ai ngoài một gia đình Muslim (duy nhất).”