Arapça:
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمُ اتَّبَعُوا مَا أَسْخَطَ اللَّهَ وَكَرِهُوا رِضْوَانَهُ فَأَحْبَطَ أَعْمَالَهُمْ
Çeviriyazı:
ẕâlike biennehümü-ttebe`û mâ esḫaṭa-llâhe vekerihû riḍvânehû feaḥbeṭa a`mâlehüm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bu onların Allah'ı gazablandıran şeylere uymaları ve O'nun rızasına sebep olacak şeyleri beğenmemelerinden dolayıdır. Allah onların amellerini boşa çıkarmıştır.
Diyanet İşleri:
Bu, Allah'ı gazablandıran şeye uymaları ve O'nun rızasından hoşnut olmamalarından ötürüdür. Allah da onların işlerini boşa çıkarmıştır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu, böyledir, çünkü onlar, Allah'ın gazap ettiği şeylere uymuşlar ve razılığından hoşlanmamışlardır da o da, yaptıklarını mahvetmektedir.
Şaban Piriş:
Bu, onların Allah’ı gazaplandıran şeylere uymaları ve onun rızasını kerih görmelerindendir. Böylece (Allah) onların amelleri boşa çıkarmıştır.
Edip Yüksel:
Çünkü onlar, ALLAH'ı kızdıran şeye uydular, O'nun hoşnut edecek şeyleri beğenmediler ve sonunda yaptıklarını geçersiz hale getirdiler.
Ali Bulaç:
İşte böyle; çünkü gerçekten onlar, Allah'ı gazablandıran şeye uydular ve O'nu razı edecek şeyleri çirkin karşıladılar; bundan dolayı (Allah,) amellerini boşa çıkardı.
Suat Yıldırım:
Bu böyledir: Çünkü onlar Allah'ın gazabına sebeb olan şeylerin peşine düştüler, O’nu razı edecek şeyleri ise beğenmediler.Bu yüzden Allah da onların bütün işlerini boşa çıkardı.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(Bunun sebebi de) Şüphe yok ki, onlar Allah´ın gazabını celbeden şeye tâbi oldular ve onun râzı olduğu şeyi kerih gördüler. Artık onların amellerini mahvediverdi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Olacak olan budur! Çünkü onlar, Allah'ı öfkelendiren şeylerin peşine düştüler, O'nun hoşnutluğundan tiksindiler; sonunda Allah bütün amellerini boşa çıkardı.
Bekir Sadak:
Inkar edip Allah yolundan alikoyanlari, sonra da inkarci olarak olenleri Allah suphesiz ki bagislamayacaktir.
İbni Kesir:
İşte böyle. Çünkü onlar, gerçekten Allah´ı gazaplandıran şeye uydular ve O´nu hoşnud edecek şeyleri çirkin karşıladılar. Bunun için O da onların amellerini boşa çıkardı.
Adem Uğur:
Bunun sebebi, onların Allah´ı gazaplandıran şeylerin ardınca gitmeleri ve O´nu razı edecek şeylerden hoşlanmamalarıdır. Bu yüzden Allah onların işlerini boşa çıkarmıştır.
İskender Ali Mihr:
İşte bu, onların, Allah´ı öfkelendiren şeylere tâbî olmaları ve O´nun (Allah´ın) rızasını kerih görmeleri sebebiyledir. Böylece onların amellerini boşa çıkardı.
Celal Yıldırım:
Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah´ın gazabına sebep olan şeylere uydular. O´nu razı edecek şeyden hoşlanmadılar. Bu yüzden amelleri boşa çıkmıştır.
Tefhim ul Kuran:
İşte böyle
Fransızca:
Cela parce qu'ils ont suivi ce qui courrouce Allah, et qu'ils ont de la répulsion pour [ce qui attire] Son agrément. Il a donc rendu vaines leurs oeuvres.
İspanyolca:
Esto es así porque van en pos de algo que irrita a Alá y, en cambio, les repugna lo que Le satisface. Por eso, hace vanas sus obras.
İtalyanca:
Ciò [avverrà] perché perseguono quello che suscita l'ira di Allah e hanno in odio ciò di cui Egli Si compiace, sicché [Allah] renderà vane le opere loro.
Almanca:
Dies, weil sie dem folgten, was den Zorn ALLAHs provozierte. Und sie waren Seinem Wohlgefallen gegenüber abgeneigt, 3 so ließ ER ihre Handlungen verfallen.
Çince:
那是因为他们顺从那触犯真主的事物,并厌恶他所喜悦的事物,故他使他们的善功无效。
Hollandaca:
Dit zullen zij ondergaan, omdat zij volgden wat Gods verontwaardiging opwekt, en afkeerig waren van hetgeen hem behaagt; en hij zal hunne werken zonder vrucht doen zijn.
Rusça:
Это - за то, что они последовали за тем, что вызвало гнев Аллаха, и возненавидели то, чем Он доволен, и поэтому Он сделал тщетными их деяния.
Somalice:
Saas waxaa ugu wacan inay raaceen kuwaasi wax Eebe ka cadhoodo, neceenna raalli ahaanshihiisa, markaasuu buriyay camalkoodii.
Swahilice:
Hayo ni kwa sababu wao waliyafuata yaliyo mchukiza Mwenyezi Mungu na wakachukia yanayo mridhisha, basi akaviangusha vitendo vyao.
Uygurca:
بۇ (ئازاب) شۇنىڭ ئۈچۈندۇركى، ئۇلار اﷲ نى دەرغەزەپ قىلىدىغان نەرسىلەرگە ئەگەشتى، اﷲ نىڭ رازىلىقىنى (يەنى اﷲ نى رازى قىلىدىغان ئىشلارنى) ياقتۇرمىدى، شۇنىڭ بىلەن اﷲ ئۇلارنىڭ ئەمەللىرىنى بىكار قىلدى
Japonca:
それというのもかれらがアッラーの御怒りになることばかりを行い,かれの御喜びになられることを嫌ったため,かれがかれらの行いを虚しくしたのである。
Arapça (Ürdün):
«ذلك» التوفي على الحالة المذكورة «بأنهم اتبعوا ما أسخط الله وكرهوا رضوانه» أي العمل بما يرضيه «فأحبط أعمالهم».
Hintçe:
ये इस सबब से कि जिस चीज़ों से ख़ुदा नाख़ुश है उसकी तो ये लोग पैरवी करते हैं और जिसमें ख़ुदा की ख़ुशी है उससे बेज़ार हैं तो ख़ुदा ने भी उनकी कारस्तानियों को अकारत कर दिया
Tayca:
ทั้งนี้เพราะว่าพวกเขาได้ปฏิบัติตามสิ่งที่จะก่อความกริ้วแด่อัลลอฮ. และพวกเขารังเกียจความโปรดปรานของพระองค์ ดังนั้นพระองค์จึงทรงทำให้การงานของพวกเขาไร้ผล
İbranice:
משום שהלכו אחרי מה שמרגיז את אלוהים ודחו את מה שמשביע את רצונו, ולכן יתבטל עמלם
Hırvatça:
Tako će biti zato što su ono što izaziva Allahovu srdžbu slijedili, a ono čime je On zadovoljan prezirali; On će djela njihova poništiti.
Rumence:
Şi aceasta, căci ei îl urmează pe cel care Îl mânie pe Dumnezeu şi pe cel care urăşte ceea ce Lui îi place. El zădărniceşte faptele lor.
Transliteration:
Thalika biannahumu ittabaAAoo ma askhata Allaha wakarihoo ridwanahu faahbata aAAmalahum
Türkçe:
Olacak olan budur! Çünkü onlar, Allah'ı öfkelendiren şeylerin peşine düştüler, O'nun hoşnutluğundan tiksindiler; sonunda Allah bütün amellerini boşa çıkardı.
Sahih International:
That is because they followed what angered Allah and disliked [what earns] His pleasure, so He rendered worthless their deeds.
İngilizce:
This because they followed that which called forth the Wrath of Allah, and they hated Allah's good pleasure; so He made their deeds of no effect.
Azerbaycanca:
Bu da onların Allahın qəzəbinə səbəb olan şeyə (Şeytana itaət etməyə) uymaları və (Allaha) xoş gedən şeyi (kafirlərlə vuruşmağı) bəyənmədiklərinə görədir. Elə buna görə də (Allah) onların əməllərini puç etdi.
Süleyman Ateş:
Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah'ı kızdıran şeylerin ardınca gittiler. O'nu razı edecek şeylerden hoşlanmadılar. Allah da onların amellerini boşa çıkardı.
Diyanet Vakfı:
Bunun sebebi, onların Allah'ı gazaplandıran şeylerin ardınca gitmeleri ve O'nu razı edecek şeylerden hoşlanmamalarıdır. Bu yüzden Allah onların işlerini boşa çıkarmıştır.
Erhan Aktaş:
Bu, onların, Allah’ı öfkelendiren şeylere uymaları ve O’nun rızasını gereksiz görmelerindendir. Böylece onların yaptıkları işleri boşa çıkardı.
Kral Fahd:
Bunun sebebi, onların Allah'ı gazaplandıran şeylerin ardınca gitmeleri ve O nu razı edecek şeylerden hoşlanmamalarıdır. Bu yüzden Allah onların amellerini boşa çıkarmıştır.
Hasan Basri Çantay:
Bu akıbetin sebebi şudur: Çünkü hakıykaten onlar Allâhı gazablandıran şeylere tâbi´ oldular, onun rızaasından hoşlanmadılar da O da amel (ve hareket) lerini boşa çıkardı.
Muhammed Esed:
Böyle olacaktır, çünkü onlar Allah´ın kınadığı şeylere uydular ve O´nun hoşnutluk(la karşılayacağı her şey)den nefret ettiler; böylece Allah, onların bütün (güzel) fiillerini değersiz kılmıştır.
Gültekin Onan:
İşte böyle
Ali Fikri Yavuz:
Böyledir, çünkü onlar Allah’ı gazablandıracak (küfür gibi) şeylere tâbi oldular da O’nun rızasını istemediler. Allah da onların bütün amellerini boşa çıkarmıştır.
Portekizce:
Isso, porque se entregaram ao que indigna Deus, e recusaram ao que Lhe agradava; por isso, Ele tornou sem efeito assuas obras.
İsveççe:
Detta [måste de utstå] därför att allt det som de strävar efter är sådant som väcker Guds vrede, och därför att de avskyr allt det som Gud ser med välbehag; och så [låter Han] alla deras företag gå överstyr.
Farsça:
این عذاب برای این است که آنان از آنچه خدا را به خشم آورده پیروی کردند، و خشنودی او را خوش نداشتند در نتیجه اعمالشان را تباه و بی اثر کرد.
Kürtçe:
ئەو (جۆرە گیان کێشانە) لەبەر ئەوەیە کە بێگومان ئەوانە شوێن شتانێك کەوتبوون کە خوای توڕە کردبوو، ڕەزامەندی خواشیان پێناخۆش بوو، بۆیە خواش کردەوەکانیانی پووچەڵ کردەوە
Özbekçe:
Бундай бўлиши, албатта уларнинг Аллоҳни ғазаблантирган нарсага эргашганлари ва Унинг розилигини хуш кўрмаганликлари сабабидандир. Бас, У зот амалларини ҳабата қилди.
Malayca:
(Kematian mereka dalam keadaan yang buruk) itu, kerana mereka menurut (serta melakukan) perkara-perkara yang menyebabkan kemurkaan Allah, dan mereka pula membenci perkara-perkara yang diredhaiNya; oleh itu, Allah gugurkan amal-amal mereka (yang baik, yang pernah mereka lakukan).
Arnavutça:
Kjo (mënyrë e vdekjes) është, ngase ata, pasuan atë që shkakton pezmin e Perëndisë dhe që urrenin kënaqësinë e Tij; e Ai, ua ka shkatërruar veprat e tyre.
Bulgarca:
Това е, защото следват онова, което предизвиква гнева на Аллах и възненавиждат Неговото благоволение, затова Той проваля делата им.
Sırpça:
Тако ће да буде зато што су следили оно што изазива Аллахову љутњу, а презирали су оно чиме је Он задовољан; Он ће поништити њихова дела.
Çekçe:
A to proto, že následovali to, co hněvá Boha, a nenáviděli to, co se Mu líbí; a učinil marnými skutky jejich.
Urduca:
یہ اسی لیے تو ہوگا کہ انہوں نے اُس طریقے کی پیروی کی جو اللہ کو ناراض کرنے والا ہے اور اُس کی رضا کا راستہ اختیار کرنا پسند نہ کیا اِسی بنا پر اُس نے ان کے سب اعمال ضائع کر دیے
Tacikçe:
Ин ба ҷазои он аст, ки ба он чӣ Худоро ба хашм меоварад, пайравӣ мекардаанд ва ба он чӣ хушнудаш месохта, бадбинӣ доштаанд. Худо низ амалҳояшонро нобуд кард.
Tatarca:
Аларга шундый җәза, Аллаһ ачулана торган нәрсәгә иярүләре вә Аллаһ- разый була торган яхшы эшләрне яратмаулары өчендер, Аллаһ аларның гамәлләрен җуйды, бетерде.
Endonezyaca:
Yang demikian itu adalah karena sesungguhnya mereka mengikuti apa yang menimbulkan kemurkaan Allah dan karena mereka membenci keridhaan-Nya, sebab itu Allah menghapus (pahala) amal-amal mereka.
Amharca:
ይህ እነርሱ አላህን ያስቆጣውን ነገር ስለ ተከተሉ ውዴታውንም ስለ ጠሉ ነው፡፡ ስለዚህ ሥራዎቻቸውን አበላሸባቸው፡፡
Tamilce:
இ(ப்படி வானவர்கள் அடிப்ப)து ஏனெனில், நிச்சயமாக இவர்கள் அல்லாஹ்விற்கு எது கோபமூட்டுமோ அதை பின்பற்றி நடந்தார்கள். இன்னும், அவனது பொருத்த(த்திற்குரிய இஸ்லாமிய மார்க்க)த்தை வெறுத்தார்கள். ஆகவே, அவர்களின் செயல்களை அல்லாஹ் வீணாக்கி விட்டான்.
Korece:
그것은 그들이 하나님을 노 하게 하는 것을 따르며 그분의 기쁨에 역행되는 갓들 때문으로 그분은 그들의 행위들이 헛되도록하시노라
Vietnamca:
Đó là vì chúng đi theo điều làm Allah phẫn nộ và ghét điều làm Ngài hài lòng. Vì vậy, Ngài vô hiệu các việc làm của chúng.
Ayet Linkleri: