Arapça:
وَفِي أَنفُسِكُمْ ۚ أَفَلَا تُبْصِرُونَ
Çeviriyazı:
vefî enfüsiküm. efelâ tübṣirûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerinde nice ibretler vardır. Hiç görmüyor musunuz?
Diyanet İşleri:
Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve kendi özünüzde de, hala mı görmezsiniz?
Şaban Piriş:
Kendi içinizde de, görmüyor musunuz?
Edip Yüksel:
Kendi içinizde de... Görmez misiniz?
Ali Bulaç:
Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz?
Suat Yıldırım:
Kesin inanmak isteyenler için yeryüzünde birçok deliller vardır. Bizzat kendi varlıklarınızda da böyle deliller vardır. Hâlâ görmeyecek misiniz? Gökte de hem rızkınız (rızkınızın vesileleri), hem de size vâd olunan cennet vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve sizin kendi nefislerinizde de (deliller vardır) hiç de görmez misiniz?
Yaşar Nuri Öztürk:
Benliklerinizin içinde de. Hâlâ bakıp görmeyecek misiniz?
Bekir Sadak:
51:26
İbni Kesir:
Kendi nefislerinizde de. Hala görmez misiniz?
Adem Uğur:
Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz?
İskender Ali Mihr:
Ve kendi nefslerinizde de (âyetler) vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?
Celal Yıldırım:
Sizin kendi (ruh ve beden) varlığınızda da öyle... Artık (hakikati) görmez misiniz ?
Tefhim ul Kuran:
Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz?
Fransızca:
ainsi qu'en vous-mêmes. N'observez-vous donc pas ?
İspanyolca:
y en vosotros mismos también. ¿Es que no veis?
İtalyanca:
e anche in voi stessi. Non riflettete dunque?
Almanca:
sowie in euch selbst. Habt ihr etwa keinen Einblick?!
Çince:
在你们自身中也有许多迹象,难道你们看不见吗?
Hollandaca:
Ook in u zelven: zult gij dus niet overwegen?
Rusça:
а также в вас самих. Неужели вы не видите?
Somalice:
Naftiinna miyaydaan arkaynin (waana qaadasho).
Swahilice:
Na pia katika nafsi zenu - Je! Hamwoni?
Uygurca:
زېمىندا ۋە ئۆزۈڭلاردا اﷲ قا چىن ئېتىقاد قىلىدىغانلار ئۈچۈن) اﷲ نىڭ قۇدرىتىنى ۋە بىرلىكىنى كۆرسىتىدىغان) نۇرغۇن ئالامەتلەر بار، (بۇنى) كۆرمەمسىلەر
Japonca:
またあなたがた自身の中にもある。それでもあなたがたは見ようとしないのか。
Arapça (Ürdün):
«وفي أنفسكم» آيات أيضا من مبدأ خلقكم إلى منتهاه، وما في تركيب خلقكم من العجائب «أفلا تبصرون» ذلك فتستدلون به على صانعه وقدرته.
Hintçe:
और ख़ुदा तुम में भी हैं तो क्या तुम देखते नहीं
Tayca:
และในตัวของพวกเจ้าเอง พวกเจ้าไม่เห็นดอกหรือ?
İbranice:
ובכם בעצמכם, האם לא תתבוננו
Hırvatça:
a i u vama samima - zar ne vidite?
Rumence:
Precum şi în voi înşivă. Nu le vedeţi, oare?
Transliteration:
Wafee anfusikum afala tubsiroona
Türkçe:
Benliklerinizin içinde de. Hâlâ bakıp görmeyecek misiniz?
Sahih International:
And in yourselves. Then will you not see?
İngilizce:
As also in your own selves: Will ye not then see?
Azerbaycanca:
Sizin özünüz də (sizi yaradanın birliyini sübut edən) əlamətlər vardır. Məgər görmürsünüz?
Süleyman Ateş:
Kendi canlarınızda da öyle. Görmüyor musunuz?
Diyanet Vakfı:
Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz?
Erhan Aktaş:
Ve kendiniz de âyetsiniz. Hala görmüyor musunuz?
Kral Fahd:
Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz?
Hasan Basri Çantay:
Kendi nefislerinizde dahi (nice âyetler var. Bunları) görmüyor musunuz?
Muhammed Esed:
tıpkı kendi kişiliğiniz üzerinde de (O´nun işaretleri bulunduğu) gibi. (Bunları) görmüyor musunuz?
Gültekin Onan:
Ve kendi nefslerinizde de. Yine de görmüyor musunuz?
Ali Fikri Yavuz:
Nefislerinizde de (hücrelerden vücud yapınıza kadar) bir çok alâmetler var (ki, hep Allah’ın kudretine ilmine, azamet ve iradesine delâlet ederler). Hâlâ görmiyecek misiniz?
Portekizce:
E também (os há) em vós mesmos. Não vedes, acaso?
İsveççe:
och inom er själva. Varför inte [öppna ögonen och] se
Farsça:
و [نیز] در وجود شما [نشانه هایی است] آیا نمی بینید؟
Kürtçe:
وە لەخودی خۆشتاندا (بەڵگەی زۆر ھەیە) دەی ئایا بۆ وورد نابنەوە وسەرنج نادەن
Özbekçe:
Ва ўзларингизда ҳам. Ёки кўрмаяпсизларми?!
Malayca:
Dan juga pada diri kamu sendiri. Maka mengapa kamu tidak mahu melihat serta memikirkan (dalil-dalil dan bukti itu)?
Arnavutça:
po edhe në ju – a nuk shihni vallë?
Bulgarca:
и в самите вас. Нима не съзирате?
Sırpça:
а и у вама самима - зар не видите?
Çekçe:
a také ve vašich duších. Což jasně to nezříte?
Urduca:
اور خود تمہارے اپنے وجود میں ہیں کیا تم کو سوجھتا نہیں؟
Tacikçe:
ва низ дар вуҷуди худатон. Оё намебинед?
Tatarca:
Дәхи үзегезнең төзелешегездә дә галәмәтләр бардыр, әйә шуларны күрмисезме?
Endonezyaca:
dan (juga) pada dirimu sendiri. Maka apakah kamu tidak memperhatikan?
Amharca:
በነፍሶቻችሁም ውስጥ (ምልክቶች አልሉ)፤ ታዲያ አትመለከቱምን?›
Tamilce:
இன்னும் (மனிதர்களே!) உங்களுக்குள்ளும் (பல அத்தாட்சிகள் உள்ளன.) ஆக, நீங்கள் (எப்படி படைக்கப்பட்டு இருக்கிறீர்கள் என்பதை) உற்று நோக்க மாட்டீர்களா?
Korece:
너희 마음속에도 있거늘 너 희는 알지 못하느뇨
Vietnamca:
Ngay cả nơi bản thân của các ngươi (cũng có những dấu hiệu cho thấy quyền năng của Allah). Thế các ngươi không nhìn thấy sao?
Ayet Linkleri: