Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

50

Sûredeki Ayet No: 

18

Ayet No: 

4648

Sayfa No: 

519

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مَّا يَلْفِظُ مِن قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ

Çeviriyazı: 

mâ yelfiżu min ḳavlin illâ ledeyhi raḳîbün `atîd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın.

Diyanet İşleri: 

Sağında ve solunda, onunla beraber oturan iki alıcı melek, yanında hazır birer gözcü olarak söylediği her sözü zaptederler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hiçbir söz söylemez ki yanında, onu zapteden, gözetip kollayan biri bulunmasın.

Şaban Piriş: 

İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.

Edip Yüksel: 

Yanında gözetleyen tanıklar olmaksızın ağzından bir söz çıkmaz.

Ali Bulaç: 

O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır.

Suat Yıldırım: 

Zaten onun sağında ve solunda yerleşmiş iki kayıtçı vardır.Ağzından çıkan bir tek söz olmaz ki yanında, bu iş için hazırlanmış gözcü olmasın, onun söylediğini ve yaptığını kaydetmiş olmasın. [82,10-12]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bir lakırdı telaffuz etmez ki, illâ yanında hazırlanmış bir gözetici (melek) vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir.

Bekir Sadak: 

(24-26) Allah: «Ey surucu ve sahit! Her inatci inkarciyi, iyiliklere boyuna engel olan, mutecaviz, supheye dusuren, Allah´in yaninda baska tanri benimseyen kisiyi cehenneme atin, onu cetin bir azaba sokun» buyurur.

İbni Kesir: 

O, bir söz atmaya dursun

Adem Uğur: 

İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.

İskender Ali Mihr: 

Bir söz söylenmez ki, onun yanında hazır gözetleyiciler (tarafından tespit edilmiş) olmasın.

Celal Yıldırım: 

Ağzından ne gibi bir söz çıkarsa mutlaka yanında onu görüp gözeten bir gözcü vardır.

Tefhim ul Kuran: 

O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır.

Fransızca: 

Il ne prononce pas une parole sans avoir auprès de lui un observateur prêt à l'inscrire.

İspanyolca: 

no pronunciará ninguna palabra que no tenga siempre a su lado a un observador preparado.

İtalyanca: 

[l'uomo] non pronuncerà nessuna parola senza che presso di lui ci sia un osservatore solerte.

Almanca: 

Er spricht kein Wort aus, ohne daß bei ihm ein anwesender Beaufsichtigender ist.

Çince: 

他每说一句话,他面前都有天神当场监察。

Hollandaca: 

Uit hij niet een woord, of er is een bespieder bij hem, gereed om het op te schrijven.

Rusça: 

Стоит ему произнести слово, как при нем оказывается готовый наблюдатель.

Somalice: 

Wax kastoo lugu hadlo waxaa la jooga Raqiib iyo Catiid (oo qori).

Swahilice: 

Hatamki neno ila karibu yake yupo mwangalizi tayari.

Uygurca: 

ئىنساننىڭ ئوڭ تەرىپىدە ۋە سول تەرىپىدە ئولتۇرۇپ خاتىرىلەيدىغان ئىككى پەرىشتە بار، (ئىنساننىڭ سۆز - ھەرىكىتى خاتىرىلىنىۋاتقان) ۋاقىتتا، ئۇ قانداق بىر سۆزنى قىلمىسۇن، ئۇنىڭ ئالدىدا ھامان پەرىشتە ھازىر بولۇپ، كۈزىتىپ تۇرىدۇ

Japonca: 

かれがまだ一言も言わないのに,かれの傍の看守は(記録の)準備を整えている。

Arapça (Ürdün): 

«ما يلفظ من قول إلا لديه رقيب» حافظ «عتيد» حاضر وكل منهما بمعنى المثنى.

Hintçe: 

कोई बात उसकी ज़बान पर नहीं आती मगर एक निगेहबान उसके पास तैयार रहता है

Tayca: 

ไม่มีคำพูดคำใดที่เขากล่าวออกมา เว้นแต่ใกล้ ๆ เขานั้นมี (มะลัก) ผู้เฝ้าติดตาม ผู้เตรียมพร้อม (ที่จะบันทึก)

İbranice: 

לא יוצא הגה מבלי אשר יהיה אצלו משגיח מוכן

Hırvatça: 

On ne izusti nijednu riječ, a da pored njega nema nadziratelj spremni.

Rumence: 

el nu va rosti nici un cuvânt fără ca un păzitor să nu fie gata!

Transliteration: 

Ma yalfithu min qawlin illa ladayhi raqeebun AAateedun

Türkçe: 

Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir.

Sahih International: 

Man does not utter any word except that with him is an observer prepared [to record].

İngilizce: 

Not a word does he utter but there is a sentinel by him, ready (to note it).

Azerbaycanca: 

Dediyi hər sözü (yazmaq üçün) onun yanında hazır durub gözləyən (iki mələk) vardır!

Süleyman Ateş: 

(İnsan,) Hiçbir söz söylemez ki yanında kendisini gözetleyen, dediklerini zapteden (bir melek) hazır bulunmasın.

Diyanet Vakfı: 

İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.

Erhan Aktaş: 

Söylediği her söz, yanındaki hazır gözleyicilerce gözlenmektedir.

Kral Fahd: 

İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.

Hasan Basri Çantay: 

O, bir söz atmaya dursun, mutlak yanında haazır bir gözcü vardır.

Muhammed Esed: 

insanın söylediği her şeyde yanıbaşında mutlaka bir gözetleyici bulunur.

Gültekin Onan: 

O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

O, her ne söz atarsa muhakkak yanında hazır bir gözcü vardır.

Portekizce: 

Não pronunciará palavra alguma, sem que junto a ele esteja presente uma sentinela pronta (para a anotar).

İsveççe: 

kommer inte ett ord över hennes läppar utan att en övervakare är hos henne, färdig [att skriva].

Farsça: 

هیچ سخنی را به زبان نمی گوید جز اینکه نزد آن [برای نوشتن و حفظش] نگهبانی آماده است؛

Kürtçe: 

ھەر ووتەیەك لەدەمی دەرچێ چاودێرێکی بەسەرەوەیە (و دەینوسێت)

Özbekçe: 

У бирор сўз айтмас, магар ҳузурида (фаришта) ҳозиру нозир.

Malayca: 

Tidak ada sebarang perkataan yang dilafazkannya (atau perbuatan yang dilakukannya) melainkan ada di sisinya malaikat pengawas yang sentiasa sedia (menerima dan menulisnya).

Arnavutça: 

dhe ai nuk e thotë asnjë fjalë e që pranë tij të mos jetë ai që mbikëqyrë.

Bulgarca: 

не изрича и една дума, без да има готов надзорник при него.

Sırpça: 

Он не изусти ниједну реч, а да поред њега није онај који надзире.

Çekçe: 

A člověk nevyřkne slovo jediné, aniž je vedle něho připraven dohlížitel.

Urduca: 

کوئی لفظ اس کی زبان سے نہیں نکلتا جسے محفوظ کرنے کے لیے ایک حاضر باش نگراں موجود نہ ہو

Tacikçe: 

Ҳар каломе ки мегӯяд, албатта дар канори ӯ нозиру нависандае ҳозир аст.

Tatarca: 

Сүз сөйләнмәс, мәгәр сөйләнгән һәрбер сүзне көтеп утыручы фәрештә язар.

Endonezyaca: 

Tiada suatu ucapanpun yang diucapkannya melainkan ada di dekatnya malaikat pengawas yang selalu hadir.

Amharca: 

ከቃል ምንም አይናገርም በአጠገቡ ተጠባባቂና ዝግጁ የኾኑ (መላእክት) ያሉበት ቢኾን እንጅ፡፡

Tamilce: 

பேச்சில் எதையும் அவன் பேச மாட்டான், கண்காணிப்பாளர், பிரசன்னமாகி இருப்பவர் (ஆகிய இரு வானவர்கள்) அவனிடம் இருந்தே தவிர.

Korece: 

인간이 말할 때마다 함께 있던 천사에 의하여 감시되고 기록 되며

Vietnamca: 

Bất cứ lời nào (con người) thốt ra cũng đều có (một Thiên Thần) quan sát theo dõi sẵn sàng (ghi lại).

Etiketler: 

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: