Arapça:
يَا قَوْمَنَا أَجِيبُوا دَاعِيَ اللَّهِ وَآمِنُوا بِهِ يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُجِرْكُم مِّنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ
Çeviriyazı:
yâ ḳavmenâ ecîbû dâ`iye-llâhi veâminû bihî yagfir leküm min ẕünûbiküm veyücirküm min `aẕâbin elîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun ve O'na iman edin ki, Allah da sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azabdan korusun."
Diyanet İşleri:
Ey milletimiz! Allah'a çağırana (Muhammed'e) uyun ve O'na inanın da Allah da sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi can yakıcı azabdan korusun.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ey kavmimiz, icabet edin Allah'a çağırana ve inanın ona da suçlarınızın bir kısmını örtsün ve sizi korusun elemli azaptan.
Şaban Piriş:
Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun, ona iman edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.
Edip Yüksel:
Ey halkımız, ALLAH'a çağıranı yanıtlayın. O'na inanın ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı azaptan korusun.
Ali Bulaç:
Ey kavmimiz, Allah'a davet edene icabet edin ve O’na iman edin; günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.
Suat Yıldırım:
“Ey milletimiz! Allah yoluna dâvet eden bu elçinin çağrısını kabul ve ona iman edin kiAllah da sizin günahlarınızı affetsin ve gayet acı bir azaptan sizi kurtarsın.
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ey bizim kavmimiz! Allah´ın dâvetçisine icabet edin ve O´na inanın, sizin için günahlarınızdan mağfirette bulunsun ve sizi elîm bir azabtan kurtarsın,»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey toplumumuz! Allah'ın davetçisine uyun, ona iman edin ki Allah, günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acıklı bir azaptan korusun!
Bekir Sadak:
Inanip yararli is isleyenlerin ve Muhammed´e, Rablerinden bir gercek olarak indirilene inananlarin kotuluklerini Allah orter ve durumlarini duzeltir.
İbni Kesir:
Ey kavmimiz: Allah´ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki sizin günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi elim bir azabdan kurtarsın.
Adem Uğur:
Ey kavmimiz! Allah´ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun..
İskender Ali Mihr:
Ey kavmimiz! Allah´ın davetçisine icabet edin. Ve O´na îmân edin ki, sizin günahlarınızı bağışlasın ve mağfiret etsin (sevaba çevirsin). Ve sizi elîm azaptan korusun.
Celal Yıldırım:
Ey kavmimiz I Allah´ın dâvetçisine olumlu cevap verip uyun ve O´na imân edin ki Allah sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi elem verici bir azâbdan korusun.
Tefhim ul Kuran:
«Ey Kavmimiz, Allah´a davet edene icabet edin ve ona iman edin
Fransızca:
ô notre peuple ! Répondez au prédicateur d'Allah et croyez en lui. Il [Allah] vous pardonnera une partie de vos péchés et vous protégera contre un châtiment douloureux.
İspanyolca:
¡Pueblo! Aceptad al que llama a Alá y creed en Él, para que os perdone vuestros pecados y os preserve de un castigo doloroso.
İtalyanca:
O popolo nostro, rispondete all'Araldo di Allah e credete in Lui, affinché Egli vi perdoni una [parte dei] vostri peccati e vi preservi dal doloroso castigo.
Almanca:
Unsere Leute! Folgt ALLAHs Da'wa-Machenden und verinnerlicht den Iman an Ihn. ER vergibt euch eure Verfehlungen und schützt euch vor qualvoller Peinigung.
Çince:
我们的宗族啊!你们当应答真主的号召者,而归信真主,真主将赦宥你们的一部分罪过,并使你们得免于痛苦的刑罚。
Hollandaca:
Ons volk! gehoorzaam Gods prediker, en geloof in hem, opdat hij u uwe zonden vergeve, en u van eene pijnlijke straf moge bevrijden.
Rusça:
О народ наш! Ответьте проповеднику Аллаха и уверуйте в него, и тогда Он простит вам некоторые из ваших грехов и спасет вас от мучительных страданий".
Somalice:
Qoomkannow ajiiba (raaca) uyeedhaha xaqa Eebe, rumeeyana, dambigiinna Eebe ha dhaafee, hana idinka koriyo caddibaad darane;
Swahilice:
Enyi kaumu yetu! Muitikieni Mwenye kuitia kwa Mwenyezi Mungu, na muaminini, Mwenyezi Mungu atakusameheni, na atakukingeni na adhabu chungu.
Uygurca:
«ئى قەۋمىمىز! اﷲ قا دەۋەت قىلغۇچى (يەنى مۇھەممەد ئەلەيھىسسالام) نىڭ دەۋىتىنى قوبۇل قىلىڭلار ۋە اﷲ قا ئىمان ئېيتىڭلار، اﷲ بەزى گۇناھلارنى مەغپىرەت قىلىدۇ، سىلەرنى قاتتىق ئازابتىن ساقلايدۇ»
Japonca:
わたしたちの人々よ,アッラーに招く者に答えて,かれを信じなさい。かれは,あなたがたの様々な罪を赦し,痛ましい懲罰から御救いになられる。
Arapça (Ürdün):
«يا قومنا أجيبوا داعي الله» محمدا صلى الله عليه وسلم إلى الإيمان «وآمنوا به يغفر» الله «لكم من ذنوبكم» أي بعضها لأن منها المظالم ولا تغفر إلا برضا أصاحبها «ويجركم من عذاب أليم» مؤلم.
Hintçe:
ऐ हमारी क़ौम ख़ुदा की तरफ बुलाने वाले की बात मानों और ख़ुदा पर ईमान लाओ वह तुम्हारे गुनाह बख्श देगा और (क़यामत) में तुम्हें दर्दनाक अज़ाब से पनाह में रखेगा
Tayca:
โอ้หมู่ชนของเราเอ๋ย จงตอบรับต่อผู้เรียกร้องของอัลลอฮฺเถิด และจงศรัทธาต่อเขา พระองค์จะทรงอภัยโทษจากความผิดของพวกท่านให้แก่พวกท่าน และจะทรงให้พวกท่านรอดพ้นจากการลงโทษอันเจ็บปวด
İbranice:
הוי בני עמנו! תענו לזה אשר קורא אתכם לאלוהים והאמינו בו, למען יסלח לכם על חטאיכם ויגן עליכם מפני עונש מכאיב
Hırvatça:
O narode naš, odazovite se Allahovom glasniku i vjerujte u Allaha, On će vam neke grijehe vaše oprostiti i od patnje vas bolne zaštititi!"
Rumence:
O, popor al nostru! Răspundeţi vestitorului lui Dumnezeu! Credeţi în El, căci El vă va ierta vouă din păcatele voastre şi vă va feri de la o dureroasă osândă.
Transliteration:
Ya qawmana ajeeboo daAAiya Allahi waaminoo bihi yaghfir lakum min thunoobikum wayujirkum min AAathabin aleemin
Türkçe:
"Ey toplumumuz! Allah'ın davetçisine uyun, ona iman edin ki Allah, günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acıklı bir azaptan korusun!"
Sahih International:
O our people, respond to the Messenger of Allah and believe in him; Allah will forgive for you your sins and protect you from a painful punishment.
İngilizce:
O our people, hearken to the one who invites (you) to Allah, and believe in him: He will forgive you your faults, and deliver you from a Penalty Grievous.
Azerbaycanca:
Ey qövmümüz! Allahın carçısını (Muhəmməd əleyhissəlamı) qəbul edin və ona iman gətirin. Allah (qiyamət günü) günahlarınızdan keçər və sizi şiddətli əzabdan xilas edər!
Süleyman Ateş:
Ey kavmimiz, Allah'ın da'vetçisine uyun ve O'na inanın ki (Allah) günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi, acı azabdan korusun.
Diyanet Vakfı:
Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun..
Erhan Aktaş:
“Ey halkımız! Allah’ın davetçisine uyun ve Allah’a îmân edin ki suçlarınızı bağışlasın ve sizi acıklı bir azâptan korusun.”
Kral Fahd:
Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.
Hasan Basri Çantay:
«Ey kavmimiz, Allahın da´vetcisine icabet edin. Ona îman edin ki (Allah) sizin günahlarınızdan bir kısmını yarlığasın ve sizi çok elem verici bir azâbdan kurtarsın.
Muhammed Esed:
"Ey halkımız! Allah´ın çağrısına uyun ve O´na iman edin: O, (geçmişte işlediğiniz bütün) günahlarınızı affedecek ve (öteki dünyada) sizi acıklı azaptan koruyacaktır.
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Ey Kavmimiz! Allah’ın davetçisinin davetine uyun ve ona iman getirin ki, (Rabbiniz) bazı günahlarınızı bağışlasın ve sizi acıklı bir azabdan korusun.”
Portekizce:
Ó povo nosso, obedecei ao predicador de Deus e crede nele, pois (Deus) vos absolverá as faltas e vos livrará de umdoloroso castigo.
İsveççe:
Landsmän! Hör den som kallar er till Gud och tro på honom! [Gud] skall ge er förlåtelse för era synder och skona er från ett plågsamt straff.
Farsça:
ای قوم ما! دعوت کننده [به سوی] خدا [پیامبر اسلام] را اجابت کنید و به او ایمان آورید تا خدا برخی از گناهانتان را بیامرزد و از عذابی دردناک پناهتان دهد؛
Kürtçe:
ئەی قەومەکەمان وەڵامی بانگخوازی خوا (موحەممەدﷺ)بدەنەوە وباوەڕی پێ بهێنن (خوا) لە تاوانەکانتان خۆش دەبێت ودەیسڕێتەوە وە لەسزای سەخت دەتان پارێزێت
Özbekçe:
Эй, қавмимиз, Аллоҳнинг даъватчисига жавоб беринг ва Унга иймон келтиринг: У зот сизларнинг гуноҳларингизни мағфират қиладир ва аламли азобдан сақлайдир. (Жинлар Қуръони Каримдан баъзи оятларни тинглашлари билан, уни инсу жинга юборилган илоҳий китоб эканлигини тушуниб етганлар. Шунингдек, Муҳаммад алайҳиссаломни Аллоҳнинг даъватчиси эканликларини, у зотнинг чақириқларига жавоб бериш лозимлиги, Аллоҳга иймон келтириш вожиблигини ҳам англаб етганлар. Энг муҳими, охиратни, қиёмат кунини билганлар, унда аламли азоблар борлигини, Аллоҳга иймонгина у азобдан сақлаб қолиши мумкинлигини фаҳмлаганлар. Афсуски, инсонлар бу борада жинларчалик ҳам эмаслар.)
Malayca:
"Wahai kaum kami! Sahutlah (seruan) Rasul (Nabi Muhammad) yang mengajak ke jalan Allah, serta berimanlah kamu kepadanya, supaya Allah mengampunkan sebahagian dari dosa-dosa kamu, dan menyelamatkan kamu dari azab seksa yang tidak terperi sakitnya.
Arnavutça:
O populli ynë, përgjigjuni ju grishtarit të Perëndisë dhe besoni Atij! Ai do t’ua falë disa mëkate tuaja dhe do t’ju shpëtojë prej dënimit të dhembshëm.
Bulgarca:
О, народе наш, откликнете на зовящия към Аллах и му вярвайте! Ще ви опрости Той греховете и ще ви предпази от болезнено мъчение.
Sırpça:
О народе наш, одазовите се Аллаховом гласнику и верујте у Аллаха, Он ће да вам опрости неке ваше грехе и да вас заштити од болне патње!“
Çekçe:
Lide náš, odpovězte tomu, jenž zve vás k Bohu, a uvěřte v něj! Bůh vám pak odpustí viny vaše a uchrání vás od trestu bolestného.
Urduca:
اے ہماری قوم کے لوگو، اللہ کی طرف بلانے والے کی دعوت قبول کر لو اور اس پر ایمان لے آؤ، اللہ تمہارے گناہوں سے درگزر فرمائے گا اور تمہیں عذاب الیم سے بچا دے گا"
Tacikçe:
Эй қавми мо, ин даъваткунанда ба Худоро қабул кунед ва ба ӯ имон биёваред, то Худо гуноҳонатонро бибахшояд ва шуморо аз азобе дардовар дар амон дорад.
Tatarca:
Ий кавемебез Аллаһуның иманга чакыруын кабул итегез, һәм Аллаһу, Коръәнгә һәм пәйгамбәргә иман китерегез, иман китерсәгез Аллаһ гөнаһларыгызны гафу итәр вә сезне рәнҗеткүче ґәзабтан коткарыр.
Endonezyaca:
Hai kaum kami, terimalah (seruan) orang yang menyeru kepada Allah dan berimanlah kepada-Nya, niscaya Allah akan mengampuni dosa-dosa kamu dan melepaskan kamu dari azab yang pedih.
Amharca:
ወገኖቻችን ሆይ! የአላህን ጠሪ ተቀበሉ፡፡ በእርሱም እመኑ፡፡ (አላህ) ከኀጢአቶቻችሁ ለእናንተ ይምራልና፡፡ ከአሳማሚ ቅጣትም ያድናችኋልና፡፡
Tamilce:
“எங்கள் சமுதாயமே! அல்லாஹ்வின் (இறுதி தூதராகிய இந்த) அழைப்பாளருக்கு பதில் தாருங்கள்! இன்னும், அவரை நம்பிக்கை கொள்ளுங்கள்! (அவரின் அழைப்பை ஏற்று, அவருடைய மார்க்கத்தை தழுவுங்கள்!) அல்லாஹ் உங்களுக்கு உங்கள் பாவங்களை மன்னிப்பான்; வலிமிக்க தண்டனையில் இருந்து உங்களைப் பாதுகாப்பான்.”
Korece:
백성들이여 하나님의 부름에응답하여 그분을 믿으라 그리하면그분께서 너희의 과오를 용서하실것이며 고통스러운 응벌로부터 너희를 보호하여 주실 것이라
Vietnamca:
“Hỡi dân của chúng tôi! Các người hãy đáp lại vị mời gọi của Allah và các người hãy tin nơi Người; Ngài sẽ tha thứ tội lỗi của các người và Ngài sẽ cứu các người khỏi sự trừng phạt đau đớn.”
Ayet Linkleri: