Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

46

Sûredeki Ayet No: 

30

Ayet No: 

4540

Sayfa No: 

506

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا يَا قَوْمَنَا إِنَّا سَمِعْنَا كِتَابًا أُنزِلَ مِن بَعْدِ مُوسَىٰ مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ وَإِلَىٰ طَرِيقٍ مُّسْتَقِيمٍ

Çeviriyazı: 

ḳâlû yâ ḳavmenâ innâ semi`nâ kitâben ünzile mim ba`di mûsâ müṣaddiḳal limâ beyne yedeyhi yehdî ile-lḥaḳḳi veilâ ṭarîḳim müsteḳîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar kavimlerine şöyle dediler: "Ey kavmimiz! Gerçekten biz Musa'dan sonra indirilen ve kendisinden öncekileri tasdik eden bir kitap dinledik. O kitap gerçeği ve doğru yolu gösteriyor.

Diyanet İşleri: 

Şöyle dediler: "Ey milletimiz! Doğrusu biz, Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekileri doğrulayan, gerçeği ve doğru yolu gösteren bir kitap dinledik."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey kavmimiz demişlerdi, gerçekten de biz, Musa'dan sonra indirilmiş bir kitap duyduk ki önceki kitapları gerçeklemede, gerçeği ve doğru yolu göstermede.

Şaban Piriş: 

Onlara şöyle demişlerdi: Ey kavmimiz! Biz, Musa’dan sonra indirilen, kendisinden öncekini tasdik eden, hakka ve dosdoğru yola hidayet eden bir kitap dinledik.

Edip Yüksel: 

Ey halkımız," dediler, "Biz, Musa'dan sonra, kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirilen bir kitabı dinledik. O gerçeğe ve dosdoğru yola iletmektedir.

Ali Bulaç: 

Dediler ki: "Ey kavmimiz, gerçekten biz, Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekileri doğrulayan bir Kitap dinledik; hakka ve doğru olan yola yöneltip-iletmektedir."

Suat Yıldırım: 

“Ey milletimiz! dediler, biz Mûsâ'dan sonra gönderilen, kendisinden önceki vahiyleri tasdik eden, gerçeğe ve dosdoğru yola götüren bir kitap dinledik.” [6,115; 9,33]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dediler ki: «Ey kavmimiz! Muhakkak Biz bir kitap dinledik ki, kendisinden önce olanları tasdik edici olarak Mûsa´dan sonra nâzil olmuş, hakka ve dosdoğru bir yola rehberlik ediyor.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler ki: "Ey toplumumuz! Biz; Mûsa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve dosdoğru yola ileten bir Kitap dinledik."

Bekir Sadak: 

Allah, inkar edenlerin ve kendi yolundan alikoyanlarin islerini bosa cikarir.

İbni Kesir: 

Ve demişlerdi ki: Ey kavmimiz, doğrusu biz Musa´dan sonra indirilmiş olan ve kendinden öncekileri doğrulayan, hakka ve doğru yola hidayet eden bir kitab dinledik.

Adem Uğur: 

Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa´dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.

İskender Ali Mihr: 

Onlar: “Ey kavmimiz! Muhakkak ki biz, Hz. Musa´dan sonra indirilen, onların elindekini tasdik eden Hakk´a ulaştıran ve Tarîki Mustakîm´e hidayet eden bir kitap dinledik.” dediler.

Celal Yıldırım: 

Ey kavmimiz! dediler, şüpheniz olmasın ki biz, Musa´dan sonra İndirilen, önceki kitapları doğrulayan ve hakka götüren dosdoğru yola ileten bir kitap dinledik.

Tefhim ul Kuran: 

Dediler ki: «Ey Kavmimiz, gerçekten biz, Musa´dan sonra indirilen, kendinden öncekileri de doğrulayan bir kitap dinledik

Fransızca: 

Ils dirent : "ô notre peuple ! Nous venons d'entendre un Livre qui a été descendu après Moïse, confirmant ce qui l'a précédé. Il guide vers la vérité et vers un chemin droit.

İspanyolca: 

Dijeron: «¡Pueblo! Hemos oído una Escritura revelada después de Moisés, en confirmación de los mensajes anteriores, que dirige a la Verdad y a una vía recta».

İtalyanca: 

Dissero: «O popolo nostro, in verità abbiamo sentito [la recitazione] di un Libro rivelato dopo [quello di] Mosè, a conferma di quello che lo precede: guida alla verità e alla retta via.

Almanca: 

Sie sagten: "Unsere Leute! Gewiß, wir hörten eine Schrift, die nach Musa hinabgesandt wurde, bestätigend dessen, was vor ihr war. Sie leitet zur Wahrheit und zu einem geradlinigen Weg recht.

Çince: 

他们说:我们的宗族啊!我们确已听见一本在穆萨之后降示的经典,它能证实以前的天经,能指引真理和正路。

Hollandaca: 

Zij zeiden: Ons volk! waarlijk, wij hebben een boek hooren voorlezen, dat in den tijd van Mozes werd geopenbaard, bevestigende de schrift die te voren werd gegeven, en leidende tot de waarheid en den rechten weg.

Rusça: 

Они сказали: "О народ наш! Воистину, мы услышали Писание, ниспосланное после Мусы (Моисея), подтверждающее то, что было до него. Оно направляет к истине и прямому пути.

Somalice: 

Oo ku dhihi qoomkannow waxaan maqallay Kitaab (Quraan) la soo dajiyay (Nabi) Muuse ka dib oo rumayn Kitaabihii ka horreeyey, kuna hanuunin xaq iyo waddada toosan.

Swahilice: 

Wakasema: Enyi kaumu yetu! Sisi tumesikia Kitabu kilicho teremshwa baada ya Musa, kinacho sadikisha yaliyo kuwa kabla yake, na kinacho ongoza kwenye Haki na kwenye Njia Iliyo Nyooka.

Uygurca: 

ئۇلار ئېيتتى: «ئى قەۋمىمىز! ھەقىقەتەن بىز مۇسادىن كېيىن نازىل بولغان، ئۇنىڭدىن ئىلگىرىكى كىتابلارغا ئۇيغۇن كېلىدىغان، ھەق دىنغا ۋە توغرا يولغا باشلايدىغان كىتابنى (يەنى قۇرئاننى) تىڭشىدۇق»

Japonca: 

かれらは言った。「わたしの人々よ,わたしたちはムーサーの後に下された啓典を確かに聞きました。(それは)それ以前に下されたものを確証し,真理と正しい道に導くものです。

Arapça (Ürdün): 

«قالوا يا قومنا إنا سمعنا كتابا» هو القرآن «أنزل من بعد موسى مصدقا لما بين يديه» أي تقدمه كالتوراة «يهدي إلى الحق» الإسلام «وإلى طريق مستقيم» أي طريقه.

Hintçe: 

कि (उनको अज़ाब से) डराएं तो उन से कहना शुरू किया कि ऐ भाइयों हम एक किताब सुन आए हैं जो मूसा के बाद नाज़िल हुई है (और) जो किताबें, पहले (नाज़िल हुयीं) हैं उनकी तसदीक़ करती हैं सच्चे (दीन) और सीधी राह की हिदायत करती हैं

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า โอ้หมู่ชนของเราเอ๋ย แท้จริงเราได้ฟังคัมภีร์ (อัลกุรอาน) ถูกประทานลงมาหลังจากมูซา เป็นการยืนยันในสิ่งที่ได้มีมาก่อนอัลกุรอาน เพื่อชี้แนะทางไปสู่สัจธรรม และแนวทางที่เที่ยงตรง

İbranice: 

אמרו: 'הוי בני עמנו! הנה אנחנו שמענו ספר אשר הורד אחרי משה ומאשר את אשר לפניו ומדריך אל האמת ואל דרך הישר

Hırvatça: 

"O narode naš", govorili su, "mi smo slušali Knjigu koja se poslije Musaa objavljuje, koja potvrđuje da su istinite i one prije nje, i koja ka Istini i na Pravi put upućuje.

Rumence: 

Ei spuseră: “O, popor al nostru! Noi am auzit o Carte care a fost pogorâtă după Moise, întărind pe cele dinaintea ei, şi care călăuzeşte către Adevăr şi către un Drum Drept.

Transliteration: 

Qaloo ya qawmana inna samiAAna kitaban onzila min baAAdi moosa musaddiqan lima bayna yadayhi yahdee ila alhaqqi waila tareeqin mustaqeemin

Türkçe: 

Dediler ki: "Ey toplumumuz! Biz; Mûsa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve dosdoğru yola ileten bir Kitap dinledik."

Sahih International: 

They said, "O our people, indeed we have heard a [recited] Book revealed after Moses confirming what was before it which guides to the truth and to a straight path.

İngilizce: 

They said, "O our people! We have heard a Book revealed after Moses, confirming what came before it: it guides (men) to the Truth and to a Straight Path.

Azerbaycanca: 

Onlar dedilər: “Ey qövmümüz! Biz Musadan sonra nazil edilmiş, özündən əvvəlkiləri (Tövratı, İncili, Zəburu və səhifələri) təsdiq edən, (Allahın bəndələrini) haqqa və düz yola (islam dininə) yönəldən bir Kitab dinlədik!

Süleyman Ateş: 

Ey kavmimiz, dediler, biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, gerçeğe ve doğru yola götüren bir Kitap dinledik.

Diyanet Vakfı: 

Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.

Erhan Aktaş: 

“Ey halkımız! Kuşkusuz biz, Mûsâ’dan sonra indirilen ve kendinden öncekilerini onaylayan; gerçeği ve dosdoğru yolu gösteren bir Kitâp dinledik.” dediler.

Kral Fahd: 

Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa’dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.

Hasan Basri Çantay: 

«Ey kavmimiz, dediler, hakıykat biz Mûsâdan sonra indirilmiş olan, kendinden öncekileri tasdıyk eden, hakka ve doğru yola ileten bir kitab dinledik».

Muhammed Esed: 

Onlar, "Ey halkımız!" diye seslendiler, "(Tevrat´tan) geriye hakikat adına ne kalmışsa hepsini teyid (ve tasdik) eden, Musa(nınkin)den sonra indirilmiş olan bir vahyi dinleyip geldik. (Ve anladık ki) bu (vahiy) hakikate ve dosdoğru yola götürmektedir".

Gültekin Onan: 

Dediler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Şöyle dediler: “- Ey kavmimiz! Gerçekten bizler, (Peygamber tarafından okunan) bir Kitab dinledik ki, Mûsa’dan sonra indirilmiş olub önündekileri (diğer semavî kitabları, iman esaslarında) tasdik ediyor

Portekizce: 

Disseram: Ó povo nosso, em verdade escutamos a leitura de um Livro, que foi revelado depois do de Moisés,corroborante dos anteriores, que conduz o homem à verdade e ao caminho reto.

İsveççe: 

och sade: "Landsmän! Vi har lyssnat till en uppenbarelse, som [människorna] efter Moses [tid] har fått del av och som bekräftar det som ännu består [av äldre tiders uppenbarelser] och den leder [lyssnaren] till sanningen och till en rak väg.

Farsça: 

ای قوم ما! به راستی ما کتابی را شنیدیم که پس از موسی نازل شده است، تصدیق کننده همه کتاب های پیش از خود است، به سوی حق و به سوی راه راست هدایت می کند.

Kürtçe: 

ووتیان ئەی ھۆز وقەومەکەمان بەڕاستی ئیمە گوێ بیستی کتێبێك بووین کە لەپاش موسا نێردراوەتە خوارەوە پەڕاوەکانی پێش خۆی بەڕاست دادەنێت (خەڵك) ڕێنموونی دەکات بۆ ھەق وڕێبازی ڕاستی

Özbekçe: 

«Эй, қавмимиз! Биз Мусодан кейин туширилган, ўзидан аввалги нарса(китоб)ларни тасдиқловчи, ҳақ(дин)га ва тўғри йўлга ҳидоят қилувчи китобни эшитдик.

Malayca: 

Mereka berkata: "Wahai kaum kami! Sesungguhnya kami telah mendengar Kitab (Al- Quran) yang diturunkan (oleh Allah) sesudah Nabi Musa, yang menegaskan kebenaran Kitab-kitab Suci yang terdahulu daripadanya, lagi, memandu kepada kebenaran (tauhid) dan ke jalan yang lurus (ugama Islam)

Arnavutça: 

Ata thanë: “O populli ynë! Na dëgjuam Librin, të shpallur mas Musait, i cili vërteton se janë të vërteta edhe ato para tij, i cili udhëzon kah e vërteta dhe në rrugën e drejtë.

Bulgarca: 

Рекоха: “О, народе наш, чухме Книга, низпослана подир Муса в потвърждение на онова, което е преди нея. Насочва тя към истината и към правия път.

Sırpça: 

„О народе наш“, говорили су, „ми смо слушали Књигу која се објављује после Мојсија, која потврђује да су истините и оне пре ње, и која упућује ка Истини и на Прави пут.

Çekçe: 

a řkouce: 'Lide náš, slyšeli jsme věru Písmo, jež bylo sesláno po Mojžíšovi, a potvrzující pravdivost toho, co bylo před ním, a vedoucí k pravdě a ke stezce přímé.

Urduca: 

انہوں نے جا کر کہا، "اے ہماری قوم کے لوگو، ہم نے ایک کتاب سنی ہے جو موسیٰؑ کے بعد نازل کی گئی ہے، تصدیق کرنے والی ہے اپنے سے پہلے آئی ہوئی کتابوں کی، رہنمائی کرتی ہے حق اور راہ راست کی طرف

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Эй қавми мо, мо китобе шунидем, ки баъд аз Мӯсо нозил шуда, китобҳои пешинро тасдиқ мекунад ва ба ҳақ ва роҳи рост роҳ менамояд,

Tatarca: 

Вә әйттеләр: "Ий кавемебез, без Мусадан соң иңгән бер китапның укылганын ишеттек, элек иңгән китапларны раслаганы хәлдә ул хак дингә күндерәдер вә һәм туры юлга кертәдер.

Endonezyaca: 

Mereka berkata: "Hai kaum kami, sesungguhnya kami telah mendengarkan kitab (Al Quran) yang telah diturunkan sesudah Musa yang membenarkan kitab-kitab yang sebelumnya lagi memimpin kepada kebenaran dan kepada jalan yang lurus.

Amharca: 

አሉም «ሕዝቦቻችን ሆይ! እኛ ከሙሳ በኋላ የተወረደን መጽሐፍ በፊቱ ያለውን (መጽሐፍ) የሚያረጋግጥ ወደ እውነትና ወደ ቀጥተኛ መንገድ የሚመራ የኾነን ሰማን፡፡

Tamilce: 

(அந்த ஜின்கள்) கூறினார்கள்: “எங்கள் சமுதாயமே! மூஸாவிற்கு பின்னர் தனக்கு முந்தியவற்றை (-முந்திய வேதங்களை) உண்மைப்படுத்தக்கூடிய ஒரு வேதத்தை நாங்கள் செவியுற்றோம். அது, (அல்லாஹ்வின் பொருத்தம் எதில் இருக்குமோ அந்த) உண்மைக்கும் (இஸ்லாம் என்ற) மிக நேரான பாதைக்கும் வழிகாட்டுகிறது.”

Korece: 

그리고 그들은 말하길 백성 들이여 우리는 모세 이후에 계시 되어 그것을 확증하고 진리와 바 른길로 인도하는 한 성서에 관하 여 들었노라

Vietnamca: 

Chúng nói: “Hỡi dân của chúng tôi! Quả thật, chúng tôi đã nghe đọc một Kinh Sách được ban xuống sau Musa, (một Kinh Sách) xác nhận lại những điều (được mặc khải) trước Nó. (Kinh Sách đó) hướng dẫn đến với chân lý và đến với con đường chính đạo.”