Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

45

Sûredeki Ayet No: 

29

Ayet No: 

4502

Sayfa No: 

501

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

هَٰذَا كِتَابُنَا يَنطِقُ عَلَيْكُم بِالْحَقِّ ۚ إِنَّا كُنَّا نَسْتَنسِخُ مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Çeviriyazı: 

hâẕâ kitâbünâ yenṭiḳu `aleyküm bilḥaḳḳ. innâ künnâ nestensiḫu mâ küntüm ta`melûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte kitabınız, yüzünüze karşı hakkı söylüyor, çünkü biz sizin yaptıklarnızı hep kaydediyorduk." (denir).

Diyanet İşleri: 

Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinize konuşur. Biz yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyorduk.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bu kitabımız, size gerçeği söyler; şüphe yok ki biz, ne yaptıysanız hepsini yazdırmışızdır.

Şaban Piriş: 

Bu bizim kitabımızdır; sizin aleyhinizde hak ile konuşuyor. Biz, yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyorduk.

Edip Yüksel: 

Bu kitabımız size karşı gerçeği konuşmaktadır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.

Ali Bulaç: 

Bu Bizim kitabımızdır; sizin aleyhinizde hak ile konuşuyor. Gerçekten Biz, sizin yaptıklarınızı yazıyorduk.

Suat Yıldırım: 

İşte karşınızda sadece gerçekleri dile getiren defterimiz. Biz sizin yaptığınız her işi bir yere kaydediyorduk. [17,14; 18,49]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İşte bu, Bizim kitabımızdır. Size karşı hak ile söylüyor. Şüphe yok ki, Biz sizin neler işler olduklarınızı yazdırmıştık.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bu bizim kitabımız, karşınızda gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yapıp-ettiklerinizin kopyasını çıkarıyorduk/yaptıklarınızı kaydediyorduk.

Bekir Sadak: 

«Bu, Allah´in ayetlerini alaya almanizdan ve dunya hayatinin sizi aldatmis olmasindan oturudur.» O gun, ne oradan cikarilirlar ve ne de ozurleri dinlenir.

İbni Kesir: 

Bu kitablarımız sizin aleyhinize hak ile konuşuyor. Şüphesiz Biz, yaptıklarınızı bir bir kaydediyorduk.

Adem Uğur: 

Bu, yüzünüze karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.

İskender Ali Mihr: 

İşte bu Bizim Kitabımız ki, size hakkı söyler. Muhakkak ki Biz, yapmış olduğunuz şeyleri tensih ediyorduk (hayat filmine kaydettiriyorduk).

Celal Yıldırım: 

İşte bu kitabımız size karşı hakkı söyler

Tefhim ul Kuran: 

«Bu bizim kitabımızdır

Fransızca: 

Voilà Notre Livre. Il parle de vous en toute vérité car Nous enregistrions [tout] ce que vous faisiez".

İspanyolca: 

He aquí Nuestra Escritura, que dice la verdad contra vosotros. Apuntábamos lo que hacíais».

İtalyanca: 

Ecco il Nostro Libro che rivela la verità su di voi: sì, abbiamo tenuto nota di [tutto] ciò che facevate.

Almanca: 

Dies 3 ist Unsere Schrift, sie sagt gegen euch wahrheitsgemäß aus. Gewiß, WIR ließen das abschreiben, was ihr zu tun pflegtet.

Çince: 

这是我立的功过簿,它对你们秉公作证。我确已下令记录你们的行为。

Hollandaca: 

Dit ons boek zal met waarheid nopens u spreken; daarin hebben wij alles nedergeschreven, wat gij hebt gedaan.

Rusça: 

Это Писание Наше (Книга деяний) говорит против вас истинно. Мы приказали записывать все, что вы совершали.

Somalice: 

kani waa Kitaabkanagii wuxuuna ku hadli xaq korkiina, annaguna waan qoraynay waxaad camal falaysaan.

Swahilice: 

Hichi kitabu chetu kinasema juu yenu kwa haki. Hakika Sisi tulikuwa tukiyaandika mliyo kuwa mkiyatenda.

Uygurca: 

بۇ بىزنىڭ كىتابىمىز (يەنى نامە - ئەمال) سىلەرگە ھەق بىلەن سۆزلەيدۇ، بىز قىلمىشىڭلارنى يازدۇرۇپ تۇرغان ئىدۇق (يەنى پەرىشتىلەرنى ئەمەللىرىڭلارنى يېزىپ تۇرۇشقا بۇيرۇيتتۇق)

Japonca: 

このわれの記録こそはあなたがたについて真実を語る。本当にわれは,あなたがたの行ったことを書き留めさせて置いた。

Arapça (Ürdün): 

«هذا كتابنا» ديوان الحفظة «ينطق عليكم بالحق إنا كنا نستنسخ» نثبت ونحفظ «ما كنتم تعملون».

Hintçe: 

ये हमारी किताब (जिसमें आमाल लिखे हैं) तुम्हारे मुक़ाबले में ठीक ठीक बोल रही है जो कुछ भी तुम करते थे हम लिखवाते जाते थे

Tayca: 

นี้คือบันทึกของเราจะพูดถึงเรื่องของพวกเจ้าด้วยความจริง แท้จริงเราได้ให้บันทึกไว้ตามที่พวกเจ้าได้กระทำไว้

İbranice: 

זה ספרנו (תיעוד המעשים) שמדבר עליכם בצדק, כי אנו היינו רושמים את כל אשר הייתם עושים

Hırvatça: 

Ova Knjiga Naša o vama će samo istinu reći, jer smo naredili da se zapiše sve što ste radili.

Rumence: 

“Aceasta este Cartea Noastră! Ea rosteşte asupra voastră întru Adevăr. Noi am scris ceea ce aţi făptuit.”

Transliteration: 

Hatha kitabuna yantiqu AAalaykum bialhaqqi inna kunna nastansikhu ma kuntum taAAmaloona

Türkçe: 

Bu bizim kitabımız, karşınızda gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yapıp-ettiklerinizin kopyasını çıkarıyorduk/yaptıklarınızı kaydediyorduk.

Sahih International: 

This, Our record, speaks about you in truth. Indeed, We were having transcribed whatever you used to do."

İngilizce: 

This Our Record speaks about you with truth: For We were wont to put on Record all that ye did.

Azerbaycanca: 

Bu Bizim kitabımızdır (sizin əməl dəftərinizdir). O sizin əleyhinizə haqqı deyər. Biz sizin etdiyiniz əməlləri (orada mələklərə bir-bir) yazdırmışıq!”

Süleyman Ateş: 

İşte Kitabımız, aleyhinize gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yaptıklarınızı yazıyorduk.

Diyanet Vakfı: 

"Bu, yüzünüze karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk."

Erhan Aktaş: 

“İşte bu, yüzünüze karşı gerçekleri ortaya koyan amel defterinizdir. Kuşkusuz Biz, bütün yaptıklarınızı yazdırdık.”

Kral Fahd: 

«Bu, yüzünüze karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.»

Hasan Basri Çantay: 

«Karşınızda hakkı söyleyib duran bu (kitab), bizim kitâbımızdır. Şübhe yok ki neler yapıyor idiyseniz biz (hepsini meleklere) yazdırıyorduk».

Muhammed Esed: 

Bu bizim kayıtlarımız, sizinle ilgili her şeyi bütün gerçekliğiyle anlatır çünkü yaptığınız her şeyi kayda geçirtmiştik!"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

İşte (içine amellerinizi yazdırdığımız) kitabımız! Yüzünüze karşı hakkı söyliyor

Portekizce: 

Este é o Nosso registro, o qual depõe contra vós, porque anotávamos tudo quanto fazíeis.

İsveççe: 

Detta är Vår bok som säger [den fulla] sanningen om er; allt vad ni gjorde har Vi låtit nedteckna."

Farsça: 

این نوشته ماست که بر پایه حقّ و درستی بر ضد شما سخن می گوید؛ زیرا ما آنچه را همواره انجام می دادید، می نوشتیم.

Kürtçe: 

ئەمە پەڕاوەکەمانە بەڕاستی لەسەرتان دەدوێت بەڕاستی ئێمە وەك خۆی نوسیومانەتەوە (وێنەمان گرتووە) ئەوەی کە ئێوە دەتانکرد

Özbekçe: 

«Мана бу китобимиз сизга ҳақни нутқ қилур. Албатта, Биз қилган амалингизни ёзиб турган эдик» (дейилур). (Яъни, мана бу номайи амал китоби фақат ҳақиқатни айтади. Ундаги барча гап ростдир, ёлғони йўқ. У дунёда нима амал қилсангиз, ўшани ўз вақтида аниқ ёзиб турган эдик. Энди шу асосда ҳисоб-китоб этамиз.)

Malayca: 

"Inilah surat (tulisan malaikat) Kami, ia memberi keterangan terhadap kamu dengan yang benar, kerana sesungguhnya Kami telah (perintahkan malaikat) menulis segala yang kamu telah lakukan (di dunia dahulu)!"

Arnavutça: 

Ky është Libri Ynë që do t’ju tregojë të vërtetën. Na, me të vërtetë, i kemi urdhëruar (engjëjt) që të shkruhen (shënohen) të gjitha ç’keni bërë”.

Bulgarca: 

Това е Нашата Книга. Тя говори истината за вас. Ние сме записали вашите дела.”

Sırpça: 

Ова Наша Књига о вама ће само истину да говори, јер смо наредили да се запише све што сте радили.

Çekçe: 

Tato Naše kniha hovoří proti vám pravdivě a zaznamenávali jsme do ní vše, co jste dělali.'

Urduca: 

یہ ہمارا تیار کرایا ہوا اعمال نامہ ہے جو تمہارے اوپر ٹھیک ٹھیک شہادت دے رہا ہے، جو کچھ بھی تم کرتے تھے اُسے ہم لکھواتے جا رہے تھے"

Tacikçe: 

Ин навиштаи Мост, ки ба ҳақ сухан мегӯяд, зеро Мо корҳоеро, ки мекардаед, менавиштаем.

Tatarca: 

Сезнең гамәләрегез язылган ошбу китабыбыз хаклык белән сезгә дөресен генә сөйлидер, дөньяда кылган гамәлләрегезне Без фәрештәләребездән яздырмыш идек.

Endonezyaca: 

(Allah berfirman): "Inilah kitab (catatan) Kami yang menuturkan terhadapmu dengan benar. Sesungguhnya Kami telah menyuruh mencatat apa yang telah kamu kerjakan".

Amharca: 

ይህ መጽሐፋችን ነው፡፡ በእናንተ ላይ በእውነት ይናገራል፡፡ እኛ ያንን ትሠሩት የነበራችሁትን እናስገለብጥ ነበርን (ይባላሉ)፡፡

Tamilce: 

இதோ நமது (தாய்) பதிவேடு இருக்கிறது. அது உங்கள் முன்னால் உண்மையைப் பேசும். நிச்சயமாக நாம் நீங்கள் செய்து கொண்டிருந்தவற்றை எழுதிக் கொண்டிருந்தோம்.

Korece: 

이것은 진리로써 너희에 대 하여 이야기 하여 줄 하나님의 기록으로 그분은 너희가 행한 것을 기록하시노라

Vietnamca: 

“Đây là quyển sổ của TA, nó sẽ nói sự thật về các ngươi. Quả thật, TA đã cho ghi chép lại (toàn bộ) những điều các ngươi đã từng làm.”