Arapça:
فَلَمَّا آسَفُونَا انتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ
Çeviriyazı:
felemmâ âsefûne-nteḳamnâ minhüm feagraḳnâhüm ecme`în.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Nihayet bizi gazaplandırdıkları zaman onlardan intikam aldık. Hepsini suda boğduk.
Diyanet İşleri:
Böylece Bizi öfkelendirince onlardan öç aldık, hepsini suda boğduk.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bizi gazaba getirdiler mi öç aldık onlardan, derken hepsini de sulara boğduk.
Şaban Piriş:
Onlar bizi öfkelendirdikleri zaman, onların hepsini suda boğarak onlardan intikam aldık.
Edip Yüksel:
Bizimle savaşmakta israr edince onlardan öc aldık, hepsini boğduk.
Ali Bulaç:
Sonunda Bizi öfkelendirince, Biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
Suat Yıldırım:
Onlar bizi gazaba dâvet edince, Biz de onların hepsini suda boğarak, onlardan müminlerin intikamını aldık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Vaktâ ki, Bizi gazaplandırdılar, onlardan intikam aldık. Hemen hepsini de garkettik.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlar bizi bu şekilde öfkelendirince, biz de onlardan öc aldık; hepsini suya gömüverdik.
Bekir Sadak:
O kiyametin kopacagini bildirir
İbni Kesir:
Bizi öfkelendirince
Adem Uğur:
Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk.
İskender Ali Mihr:
Bunun üzerine, bizi eseflendirdiler (üzdüler), biz de onlardan intikam aldık. Bu sebeple onların hepsini boğduk.
Celal Yıldırım:
Ne vakit ki, bizi öfkelendirip gazabımızı çektiler, kendilerinden intikam aldık da böylece hepsini (Kızıldeniz´de) boğduk.
Tefhim ul Kuran:
Sonunda bizi öfkelendirince, biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
Fransızca:
Puis lorsqu'ils Nous eurent irrité, Nous Nous vengeâmes d'eux et les noyâmes tous.
İspanyolca:
Cuando Nos hubieron irritados, Nos vengamos de ellos anegándolos a todos,
İtalyanca:
Quando poi Ci irritarono, Ci vendicammo di loro e li affogammo tutti.
Almanca:
Und als sie Unseren Zorn provozierten, übten WIR an ihnen Vergeltung, dann ließen WIR sie allesamt ertrinken.
Çince:
当他们触犯我的时候,我惩治他们,故使他们统统淹死,
Hollandaca:
En toen zij onze woede hadden uitgelokt, namen wij wraak op hen
Rusça:
Когда же они разгневали Нас, Мы отомстили им и потопили их всех.
Somalice:
Markey nacadha galiyeenna waan ka aarsanay xaggooda, waana maanshaynay dhamaan.
Swahilice:
Walipo tukasirisha tuliwapatiliza tukawazamisha wote!
Uygurca:
ئۇلار بىزنى دەرغەزەپ قىلغاندا، ئۇلارنى بىز (ئەڭ قاتتىق جازالار بىلەن) جازالىدۇق، ئۇلارنىڭ ھەممىسىنى (دېڭىزدا) غەرق قىلدۇق
Japonca:
こうしてかれらはわれを怒らせたので,われはかれらに報復し,凡てを溺れさせ,
Arapça (Ürdün):
«فلما آسفونا» أغضبونا «انتقمنا منهم فأغرقناهم أجمعين».
Hintçe:
ग़रज़ जब उन लोगों ने हमको झुझंला दिया तो हमने भी उनसे बदला लिया तो हमने उन सब (के सब) को डुबो दिया
Tayca:
เมื่อพวกเขาได้ทำให้เรากริ้ว เราได้ตอบแทนพวกเขาอย่างสาสม แล้วเราได้ให้พวกเขาจมน้ำทั้งหมด
İbranice:
וכאשר הכעיסו אותנו, נקמנו בהם, והטבענו את כולם
Hırvatça:
A kad izazvaše Naš gnjev, Mi ih kaznismo i sve ih potopismo,
Rumence:
Când ne-au înfuriat, Noi ne-am răzbunat pe ei înecându-i cu totul.
Transliteration:
Falamma asafoona intaqamna minhum faaghraqnahum ajmaAAeena
Türkçe:
Onlar bizi bu şekilde öfkelendirince, biz de onlardan öc aldık; hepsini suya gömüverdik.
Sahih International:
And when they angered Us, We took retribution from them and drowned them all.
İngilizce:
When at length they provoked Us, We exacted retribution from them, and We drowned them all.
Azerbaycanca:
(Fir’on əhli) Bizi qəzəbləndirdikdə onlardan intiqam alıb hamısını (suya) qərq etdik.
Süleyman Ateş:
Onlar bizi kızdırınca biz de onlardan öc aldık, hepsini boğduk.
Diyanet Vakfı:
Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk.
Erhan Aktaş:
Böylece Bize asilik yaptılar. Biz de onları cezalandırdık. Topluca suda boğduk.
Kral Fahd:
Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk.
Hasan Basri Çantay:
Nihayet, onlar bizi gazablandırınca kendilerinden intikam aldık. Derhal onları topdan (suda) boğduk.
Muhammed Esed:
Ama Bize meydan okumaya devam edince onlara misillemede bulunduk ve hepsini suda boğduk.
Gültekin Onan:
Sonunda bizi öfkelendirince, biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
Ali Fikri Yavuz:
Vakta ki, (isyan ederek) bizi gazablandırdılar, biz de kendilerinden intikam aldık
Portekizce:
Mas, quando nos provocaram, punimo-los e os afogamos a todos.
İsveççe:
Och när deras trots tänt Vår vrede lät Vi Vår hämnd drabba dem och Vi dränkte dem alla
Farsça:
چون ما را به خشم آوردند از آنان انتقام گرفتیم، پس همه را غرق کردیم.
Kürtçe:
جا کاتێك ڕقیان ھەڵساندین تۆڵەمان لێسەندن، ئەمجا ھەموویانمان لەدەریادا خنکاند
Özbekçe:
Бас, қачонки улар Бизни дарғазаб қилишгач, улардан интиқом олдик–уларнинг барчаларини жамлаб, ғарқ қилдик.
Malayca:
Setelah mereka menyebabkan kemurkaan Kami (dengan perbuatan derhaka itu), Kami menyeksa mereka, iaitu menenggelamkan mereka semuanya di laut (sehingga binasa).
Arnavutça:
E kur Na zemruan, Na i dëbuam ata dhe i fundosëm të gjithë,
Bulgarca:
И когато Ни разгневиха, им отмъстихме и ги издавихме всичките.
Sırpça:
А кад изазваше Наш гнев, Ми их казнисмо и све их потописмо,
Çekçe:
A když Nás rozhněvali, pomstili jsme se jim a všechny jsme je utopili
Urduca:
آخر کار جب انہوں نے ہمیں غضب ناک کر دیا تو ہم نے ان سے انتقام لیا اور ان کو اکٹھا غرق کر دیا
Tacikçe:
Чун Моро ба хашм оварданд, аз онҳо интиқом гирифтем ва ҳамагонро ғарқ сохтем.
Tatarca:
Кайчан Безне алар ачуландырдылар, Без алардан үчебезне алдык, барчасын суга батырып һәлак иттек.
Endonezyaca:
Maka tatkala mereka membuat Kami murka, Kami menghukum mereka lalu kami tenggelamkan mereka semuanya (di laut),
Amharca:
ባስቆጡንም ጊዜ ከእነርሱ በተበቀለን፡፡ ሁሉንም አሰጠምናቸውም፡፡
Tamilce:
ஆக, அவர்கள் நம்மை கோபமூட்டவே நாம் அவர்களிடம் பழிவாங்கினோம். ஆகவே, அவர்கள் அனைவரையும் மூழ்கடித்தோம்.
Korece:
그들이 하나님을 욕되게 하 였을 때 그분은 그들에게 응벌을 내리사 그들 모두를 물에 익사케 하였노라
Vietnamca:
Vì vậy, khi chúng chọc giận TA, TA đã bắt phạt chúng. TA đã nhấn chìm tất cả bọn chúng (trong biển hồng hải).
Ayet Linkleri: