Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

43

Sûredeki Ayet No: 

70

Ayet No: 

4395

Sayfa No: 

494

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ادْخُلُوا الْجَنَّةَ أَنتُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ تُحْبَرُونَ

Çeviriyazı: 

üdḫulü-lcennete entüm veezvâcüküm tuḥberûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Siz ve eşleriniz cennete girin. Orada ağırlanıp sevindirileceksiniz."

Diyanet İşleri: 

Şöyle denir: "Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Girin cennete siz ve eşleriniz kutlulukla, sevinerek.

Şaban Piriş: 

Siz ve eşleriniz ağırlanmış olarak, girin Cennet'e!

Edip Yüksel: 

Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız.

Ali Bulaç: 

Siz ve eşleriniz cennete girin; 'sevinç içinde ağırlanacaksınız.

Suat Yıldırım: 

Haydi siz de, eşleriniz de neş'e dolu olarak buyurun cennete!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Siz de zevceleriniz de meserretler içinde olduğunuz halde cennete giriniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Cennete girin! Siz ve eşleriniz ikramlarla ağırlanacaksınız.

Bekir Sadak: 

Biz onlara zulmetmedik, ama onlar zalim kimselerdi.

İbni Kesir: 

Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete girin.

Adem Uğur: 

Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz!

İskender Ali Mihr: 

Siz ve zevceleriniz (eşleriniz) cennete girin! (Orada) ferahlatılacaksınız.

Celal Yıldırım: 

Sizler ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde girin Cennet´e!

Tefhim ul Kuran: 

«Siz ve eşleriniz cennete girin

Fransızca: 

"Entrez au Paradis, vous et vos épouses, vous y serez fêtés".

İspanyolca: 

¡entrad en el Jardín junto con vuestras esposas, para ser regocijados!»

İtalyanca: 

entrate nel Paradiso, voi e le vostre spose, sarete onorati -

Almanca: 

tretet in die Dschanna ein! Ihr und eure Partnerwesen freut euch.

Çince: 

你们和你们的妻子,愉快地进乐园去吧!

Hollandaca: 

Treedt gij het paradijs binnen, gij en uwe vrouwen, met groote vreugde.

Rusça: 

Войдите же в Рай радостными вместе со своими женами (или вместе с себе подобными).

Somalice: 

(Waxaana lagu dhihi) gala Janada idinkiyo Haweenkiinna (iyo kuwa idin la midka ah) idinkoo laydiin Nicmeeyey (laydin kana farxin).

Swahilice: 

Ingieni Peponi, nyinyi na wake zenu; mtafurahishwa humo.

Uygurca: 

(ئۇلارغا) «سىلەر ئاياللىرىڭلار بىلەن بىللە خۇشال - خۇرام ھالدا جەننەتكە كىرىڭلار» (دېيىلىدۇ)

Japonca: 

あなたがた,そしてあなたがたの配偶者も歓喜の中に楽園に入れ。」

Arapça (Ürdün): 

«ادخلوا الجنة أنتم» مبتدأ «وأزواجكم» زوجاتكم «تحبرون» تسرون وتكرمون، خبر المبتدأ.

Hintçe: 

तो तुम अपनी बीवियों समैत एजाज़ व इकराम से बेहिश्त में दाखिल हो जाओ

Tayca: 

พวกเจ้าจงเข้าไปในสวนสวรรค์ ทั้งตัวของพวกเจ้าและคู่ครองของพวกเจ้าอย่างแช่มชื่นแจ่มใส

İbranice: 

היכנסו לגן-עדן אתם וזוגותיכם ושם התענגו באושר

Hırvatça: 

"Uđite u Džennet, vi i supružnici vaši, radosni!"

Rumence: 

“Intraţi în Rai, voi şi soţiile voastre! Şi veţi fi înveseliţi!”

Transliteration: 

Odkhuloo aljannata antum waazwajukum tuhbaroona

Türkçe: 

Cennete girin! Siz ve eşleriniz ikramlarla ağırlanacaksınız.

Sahih International: 

Enter Paradise, you and your kinds, delighted."

İngilizce: 

Enter ye the Garden, ye and your wives, in (beauty and) rejoicing.

Azerbaycanca: 

Siz də, zövcələriniz də sevinc içində Cənnətə daxil olun!”

Süleyman Ateş: 

Haydi, siz cennete girin. Siz ve eşleriniz ağırlanıp sevindirileceksiniz!

Diyanet Vakfı: 

Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz!

Erhan Aktaş: 

Cennete girin. Siz ve eşleriniz(1) en iyi şekilde ağırlanacaksınız.”

Kral Fahd: 

siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz!

Hasan Basri Çantay: 

Sürûr ve ikram a müstağrak olduğunuz halde siz de, (mü´min) zevceleriniz de girin cennete.

Muhammed Esed: 

Siz ve eşleriniz, sevinç ve mutlulukla cennete girin!"

Gültekin Onan: 

Siz ve eşleriniz cennete girin

Ali Fikri Yavuz: 

(Onlara şöyle denir): Sevinç ve neşeler içinde olduğunuz halde, siz ve zevceleriniz girin cennete...

Portekizce: 

Entrai, jubilosos, no Paraíso, juntamente com as vossas esposas!

İsveççe: 

Stig in, ni och era livsledsagare, i paradiset och njut dess glädje [i fulla drag]!"

Farsça: 

[ندا آید:] شما و همسرانتان در نهایت خوشحالی و شادمانی به بهشت درآیید؛

Kürtçe: 

(لەو ڕۆژەدا پێیان دەڵێن) بچنە بەھەشتەوە ئێوە وھاوسەرەکانتان (ڕێز دەگیرێن و) دڵ خۆش دەکرێن

Özbekçe: 

Жаннатга киринглар, сизлар ва жуфтларингиз шод бўлурсизлар.

Malayca: 

(Mereka diberi sebaik-baik balasan dengan dikatakan kepada mereka): "Masuklah kamu ke dalam Syurga bersama-sama isteri-isteri kamu (yang beriman), dengan menikmati sepenuh-penuh kegembiraan dan kesenangan".

Arnavutça: 

(u thuhet): hyni në xhennet të gëzuar, ju dhe bashkëshortet tuaja”.

Bulgarca: 

влезте в Рая, вие и съпругите ви, възрадвани!”

Sırpça: 

„Уђите у Рај, ви и ваше супруге, радосни!“

Çekçe: 

Vejděte do ráje, vy i manželky vaše, v radování!'

Urduca: 

داخل ہو جاؤ جنت میں تم اور تمہاری بیویاں، تمہیں خوش کر دیا جائے گا"

Tacikçe: 

шумо ва ҷуфтҳоятон бо шодкомӣ ба биҳишт дохил шавед.

Tatarca: 

Инде шатланганыгыз хәлдә үзегез һәм хатыныгыз җәннәткә керегез!

Endonezyaca: 

Masuklah kamu ke dalam surga, kamu dan isteri-isteri kamu digembirakan".

Amharca: 

«ገነትን ግቡ እናንተም ሚስቶቻችሁም ትደሰታላችሁ ትከበሩም አላችሁ» (ይባላሉ)፡፡

Tamilce: 

நீங்களும் உங்கள் மனைவிகளும் (ஈமான் கொண்ட உங்களைப் போன்றவர்கள் எல்லோரும்) சொர்க்கத்தில் நுழையுங்கள். (அதில்) நீங்கள் மகிழ்விக்கப்படுவீர்கள்!

Korece: 

너희와 그리고 아내가 함께 천국으로 들어가라 너희가 기뻐하리라

Vietnamca: 

“Các ngươi hãy vào Thiên Đàng cùng với vợ của các ngươi.”