Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

42

Sûredeki Ayet No: 

30

Ayet No: 

4302

Sayfa No: 

486

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا أَصَابَكُم مِّن مُّصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ

Çeviriyazı: 

vemâ eṣâbeküm mim müṣîbetin febimâ kesebet eydîküm veya`fû `an keŝîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Bununla beraber Allah yine de çoğunu affeder.

Diyanet İşleri: 

Başınıza gelen herhangi bir musibet ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür. O, yine de çoğunu affeder.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve size gelip çatan her felaket, ellerinizle kazandığınız bir şeydir ancak ve çoğunu da bağışlar.

Şaban Piriş: 

Size isabet eden her musibet, ellerinizle kazandıklarınız sebebiyledir. Çoğunu da affeder.

Edip Yüksel: 

Size dokunan bir kötülük, işlediklerinizin bir sonucudur. O, bir çoğunu da affeder.

Ali Bulaç: 

Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazandığı dolayısıyladır. (Allah,) Çoğunu da affeder.

Suat Yıldırım: 

Başınıza gelen her musîbet, işlediğiniz günahlar (ihmal ve kusurlarınız) sebebiyledir, hatta Allah günahlarınızın çoğunu da affeder. [35,45; 4,79]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve size musibetten her ne şey isabet ederse kendi ellerinizin kazandığı şey sebebiyledir ve bir çoğundan ise affeder.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor.

Bekir Sadak: 

(36-38) Size verilen herhangi bir sey, sadece dunya hayatinin bir gecimligidir. Allah katinda olan

İbni Kesir: 

Size musibetten ne gelirse, kendi ellerinizin kazandığındandır. Bununla beraber O, çoğunu affeder.

Adem Uğur: 

Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.

İskender Ali Mihr: 

Size bir musîbet isabet ettiği zaman işte o, ellerinizin kazandığı (yaptıklarınız) sebebiyledir. (Musîbetlerin) çoğunu affeder (gerçekleştirmez).

Celal Yıldırım: 

Başınıza gelen her musîbet, ellerinizle işleyip kazandığınız (günah ve kötülükler) yüzündendir. (Bununla beraber) çoğunu affeder.

Tefhim ul Kuran: 

Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazanmakta olduğu dolayısıyladır. (Allah,) Çoğunu da affeder.

Fransızca: 

Tout malheur qui vous atteint est dû à ce que vos mains ont acquis. Et Il pardonne beaucoup.

İspanyolca: 

Cualquier desgracia que os ocurre, es como castigo a vuestras obras, pero perdona mucho.

İtalyanca: 

Qualunque sventura vi colpisca, sarà conseguenza di quello che avranno fatto le vostre mani, ma [Allah] molto perdona.

Almanca: 

Und was euch an Unglück traf, ist wegen dem, was ihr eigenhändig erwarbt. Und ER vergibt vieles.

Çince: 

凡你们所遭遇的灾难,都是由于你们所作的罪恶;他饶恕你们的许多罪过。

Hollandaca: 

Welk ongeluk u ook treffe, het is u door God toegezonden, om hetgeen uwe vaders hebben verdiend, en toch vergeeft hij vele dingen.

Rusça: 

Любое бедствие постигает вас лишь за то, что приобрели ваши руки, и Он прощает вам многое.

Somalice: 

Wixii idinku dhaca oo musiiba ah (dhib ah) waa waxay kasbadeen Gacmihiinu, wuxuuna idinka cafiyaa (Eebe) wax badan.

Swahilice: 

Na misiba inayo kusibuni ni kwa sababu ya vitendo vya mikono yenu. Naye anasamehe mengi.

Uygurca: 

سىلەرگە (يەنى جېنىڭلار ياكى مېلىڭلارغا) ھەرقانداق بىر مۇسىبەت يەتسە، ئۇ سىلەرنىڭ قىلغان گۇناھىڭلار تۈپەيلىدىن كەلگەن بولىدۇ، اﷲ نۇرغۇن گۇناھىڭلارنى ئەپۇ قىلىدۇ (ئەپۇ قىلمايدىغان بولسا، بالا ۋە مۇسىبەتتىن ھېچ قۇتۇلماس ئىدىڭلار)

Japonca: 

あなたがたに降りかかるどんな不幸も,あなたがたの手が稼いだものである。それでもかれは,(その)多くを赦される。

Arapça (Ürdün): 

«وما أصابكم» خطاب للمؤمنين «من مصيبة» بلية وشدة «فبما كسبت أيديكم» أي كسبتم من الذنوب وعبر بالأيدي لأن أكثر الأفعال تزاول بها «ويعفو عن كثير» منها فلا يجازي عليه وهو تعالى أكرم من أن يثني الجزاء في الآخرة، وأما غير المذنبين فما يصيبهم في الدنيا لرفع درجاتهم في الآخرة.

Hintçe: 

और जो मुसीबत तुम पर पड़ती है वह तुम्हारे अपने ही हाथों की करतूत से और (उस पर भी) वह बहुत कुछ माफ कर देता है

Tayca: 

และเคราะห์กรรมอันใดที่ประสบแก่พวกเจ้า ก็เนื่องด้วยน้ำมือของพวกเจ้าได้ขวนขวายได้ และพระองค์ทรงอภัย (ความผิดให้) มากต่อมากแล้ว

İbranice: 

כל דבר שפוגע בכם, הוא תוצאה של מעשה ידיכם, וכך אלוהים סולח על הרבה (חטאים)

Hırvatça: 

Nesreća koja vas zadesi je zbog onoga što su ruke vaše stekle, a mnogo toga On i oprosti.

Rumence: 

Dacă vă loveşte o nenorocire, ea este pentru ceea ce au agonisit mâinile voastre. Câte însă nu vă iartă!

Transliteration: 

Wama asabakum min museebatin fabima kasabat aydeekum wayaAAfoo AAan katheerin

Türkçe: 

Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor.

Sahih International: 

And whatever strikes you of disaster - it is for what your hands have earned; but He pardons much.

İngilizce: 

Whatever misfortune happens to you, is because on the things your hands have wrought, and for many (of them) He grants forgiveness.

Azerbaycanca: 

Sizə üz verən hər bir müsibət öz əllərinizlə qazandığınız günahların (etdiyiniz əməllərin) ucbatındandır! (Bütün bunlara baxmayaraq) Allah (günahlarınızın) çoxunu əfv edər.

Süleyman Ateş: 

Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizin yaptığı (işler) yüzündendir. (Allah, hatalarınızın) Birçoğunu da affeder.

Diyanet Vakfı: 

Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.

Erhan Aktaş: 

Size isabet eden musibet kendi ellerinizle yaptığınız şeyler yüzündendir. O, çoğuna da engel oluyor.

Kral Fahd: 

Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.

Hasan Basri Çantay: 

Sizi çarpan her musîybet, kendi ellerinizin (ihtiyarınızın) işleyib kazandığı (günâhlar) yüzündendir. (Bununla beraber Allah) bir çoğunu da afveder (de musıybete uğratmaz.)

Muhammed Esed: 

(Hesap Günü) başınıza gelecek her felaket kendi ellerinizle yapıp ettiklerinizin bir ürünü olacaktır; bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır;

Gültekin Onan: 

Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazandığı dolayısıyladır. (Tanrı,) Çoğunu da affeder:

Ali Fikri Yavuz: 

Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizin kazandığı (günahlar) yüzündendir. Allah ise, günahların bir çoğunu bağışlıyor (da bunlardan dolayı musibet vermiyor).

Portekizce: 

E todo o infortúnio que vos aflige é por causa do que cometeram vossas mãos, muito embora ele perdoe muitas coisas.

İsveççe: 

Ingen motgång drabbar er som inte är en följd av era egna händers verk; ändå är det mycket som Han förlåter.

Farsça: 

و هر آسیبی به شما رسد به سبب اعمالی است که مرتکب شده اید، و از بسیاری [از همان اعمال هم] درمی گذرد.

Kürtçe: 

وە ھەر ناخۆشیەکتان تووش بووبێت ئەوە بەھۆیی کردەوەیی (خراپی) خۆتانەوەیە وە لە زۆرێکیش چاوپۆشی کردووە

Özbekçe: 

Сизга қайси бир мусибат етса, бас, ўз қўлингиз қилган касбдандир ва У зот кўпини афв қилур. (Инсоннинг ўзидан ўтмаса, унга бирор мусибат етмайди. Лекин ўта меҳрибон бўлган Аллоҳ бандасини ҳар бир гуноҳи учун мусибатга дучор қилавермайди, фақат баъзиси учунгина мусибатга дучор қилади, кўпини кечириб юборади. Агар Аллоҳ таоло инсонни ҳар бир айби учун мусибатга учратадиган бўлса, инсон дарҳол ҳалокатга юз тутар эди.)

Malayca: 

Dan apa jua yang menimpa kamu dari sesuatu kesusahan (atau bala bencana), maka ia adalah disebabkan apa yang kamu lakukan (dari perbuatan-perbuatan yang salah dan berdosa); dan (dalam pada itu) Allah memaafkan sebahagian besar dari dosa- dosa kamu.

Arnavutça: 

Çfarëdo fatkeqësie që ju godet, kjo është për shkak se e keni futuar vetë, e Ai edhe falë shumë.

Bulgarca: 

Каквато и беда да ви сполети, тя е заради онова, което сами сте извършили. А и много Той извинява.

Sırpça: 

Несрећа која вас задеси је због онога што су стекле ваше руке, а много тога Он и опрости.

Çekçe: 

A nepostihne vás neštěstí žádné, leda za to, co ruce vaše si vysloužily, však On mnohé odpouští.

Urduca: 

تم پر جو مصیبت بھی آئی ہے، تمہارے اپنے ہاتھوں کی کمائی سے آئی ہے، اور بہت سے قصوروں سے وہ ویسے ہی در گزر کر جاتا ہے

Tacikçe: 

Агар шуморо мусибате расад, ба хотири корҳоест, ки кардаед. Ва Худо бисёре аз гуноҳонро афв мекунад.

Tatarca: 

Ий мөэминнәр сезгә ирешкән бәла-казалар вә кайгылар, үзегез кәсеп иткән гөнаһларыгыз сәбәпледер, шулай булса да Аллаһ гөнаһларыгызны күбрәген гафу итәдер.

Endonezyaca: 

Dan apa saja musibah yang menimpa kamu maka adalah disebabkan oleh perbuatan tanganmu sendiri, dan Allah memaafkan sebagian besar (dari kesalahan-kesalahanmu).

Amharca: 

ከመከራም ማንኛውም ያገኛችሁ ነገር እጆቻችሁ በሠሩት (ኃጢኣት) ምክንያት ነው፡፡ ከብዙውም ይቅር ይላል፡፡

Tamilce: 

சோதனைகளில் எது உங்களுக்கு ஏற்பட்டதோ அது உங்கள் கரங்கள் செய்தவற்றினால்தான் (ஏற்பட்டது). இன்னும் (நீங்கள் செய்த) அதிகமான தவறுகளை அவன் முற்றிலும் மன்னித்து விடுகிறான். (ஆகவே, உங்களுக்கு தண்டனையை இறக்குவதில்லை.)

Korece: 

너희에게 재앙이 일어나는 것은 너희 손들이 얻은 것 때문이라 그러나 그분은 아직 그들 대 다수를 용서하고 계시니라

Vietnamca: 

Bất cứ tai họa nào xảy đến với các ngươi (hỡi nhân loại) là do bàn tay của các ngươi đã gây ra, tuy nhiên, Ngài xí xóa (cho các ngươi) rất nhiều.