Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

42

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

4283

Sayfa No: 

484

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَاطِرُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ جَعَلَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَاجًا وَمِنَ الْأَنْعَامِ أَزْوَاجًا ۖ يَذْرَؤُكُمْ فِيهِ ۚ لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ ۖ وَهُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ

Çeviriyazı: 

fâṭiru-ssemâvâti vel'arḍ. ce`ale leküm min enfüsiküm ezvâcev vemine-l'en`âmi ezvâcâ. yeẕraüküm fîh. leyse kemiŝlihî şey'. vehüve-ssemî`u-lbeṣîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O göklerin ve yerin yaratıcısıdır. O sizin için kendi nefsinizden eşler ve hayvanlardan da çiftler yaratmıştır. O, sizi bu düzen içerisinde üretip çoğaltıyor. O'nun benzeri olan hiçbir şey yoktur. O, her şeyi işitir ve görür.

Diyanet İşleri: 

Göklerin ve yerin yaratanı, size içinizden eşler, çift çift hayvanlar var etmiştir. Bu suretle, çoğalmanızı sağlamıştır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Odur yoktan var eden gökleri ve yeryüzünü, size kendi cinsinizden eşler halketmiştir, davarları da çifterçifter halketmiştir, bu suretle üretip çoğaltmadadır sizi; ona hiçbir benzer yoktur ve odur duyan, gören.

Şaban Piriş: 

Gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendi nefislerinizden eşler var etti. Hayvanlardan da çiftler yarattı. Sizi de bu şekilde yaratıp, çoğaltmaktadır. O’nun bir benzeri yoktur. Herşeyi işiten ve gören O’dur.

Edip Yüksel: 

O gökleri ve yeri yararak yaratandır. İçinizden sizin için eşler yarattı ve çiftlik hayvanlarını da çiftler halinde yarattı. Böylece sizi orada üretiyor. O'na benzer hiç bir şey yoktur. O, İşitendir, Görendir.

Ali Bulaç: 

O, göklerin ve yerin Yaratıcısı'dır. Size kendi nefislerinizden eşler, davarlardan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip-yayıyor. O'nun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir.

Suat Yıldırım: 

O gökleri ve yeri yoktan yaratandır.Size kendi nefislerinizden eşler yarattığı gibi davarlara da eşler yarattı. O, bu düzen içinde sizi üretiyor.Onun benzeri hiçbir şey yoktur. O, her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(O) Gökleri ve yeri yaratan, sizin için kendi cinsinizden zevceler kılmıştır, hayvanlardan da çiftler (yaratmıştır). Sizi onda artırır. O´nun misli gibi bir şey yoktur ve O bihakkın işiticidir, görücüdür.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gökleri ve yeri ortaya çıkarandır, Fâtır'dır O. Size, benliklerinizden eşler yapmıştır; davarlardan da çiftler. Bu tarz içinde üretiyor sizi. O'nun benzeri gibi bir şey yoktur. Gereğince işiten, gereğince görendir O.

Bekir Sadak: 

Gercekten Kitap´i ve olcuyu indiren Allah´tir. Ne bilirsin, belki de kiyamet saati yakindir.

İbni Kesir: 

Göklerin ve yerin yaratanı, size kendinizden eşler yarattı. Davarlardan da çiftler. Bu suretle çoğalmanızı sağlıyor. O´nun benzeri hiç bir şey yoktur. Ve O

Adem Uğur: 

O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır. O´nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.

İskender Ali Mihr: 

Gökleri ve yeri yaratan, sizin nefslerinizden eşler kıldı ve hayvanlardan da eşler kıldı. Orada sizi çoğaltır, yayar. Hiçbir şey, O´nun gibi değildir. Ve O, en iyi işiten, en iyi görendir.

Celal Yıldırım: 

Gökleri ve yeri misalsiz ve benzersiz yaratandır. Size sizden eşler meydana getirdi

Tefhim ul Kuran: 

O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi nefislerinizden eşler, davarlardan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip yayıyor. O´nun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir

Fransızca: 

...Créateur des cieux et de la terre. Il vous a donné des épouses [issues] de vous-même et des bestiaux par couples; par ce moyen Il vous multiplie. Il n'y a rien qui Lui ressemble; et c'est Lui l'Audient, le Clairvoyant.

İspanyolca: 

Creador de los cielos y de la tierra. Os ha dado esposas salidas de vosotros y parejas salidas de vuestros rebaños, diseminándoos así. No hay nada que se Le asemeje. Él es Quien todo lo oye, Quien todo lo ve.

İtalyanca: 

E' il Creatore dei cieli e della terra. Da voi stessi ha tratto le vostre spose, e [vi ha dato] il bestiame a coppie. Così vi moltiplica. Niente è simile a Lui. Egli è l'Audiente, Colui che tutto osserva.

Almanca: 

ER ist Der Schöpfer der Himmel und der Erde. ER machte für euch aus euch selbst Zweiheiten, sowie von den An'am Zweiheiten. ER läßt euch damit vermehren. Es gibt nichts Seinesgleichen! Und ER ist Der Allhörende, Der Allsehende.

Çince: 

他是天地的创造者,他以你们的同类为你们的妻子;使你们的牲畜同类相配;他借此使你们蕃殖。任何物不似象他。他确是全聪的,确是全明的。

Hollandaca: 

De schepper van hemel en aarde heeft u vrouwen van uwe eigene soort gegeven, en mannelijke en vrouwelijk vee, waardoor hij u vermenigvuldigt. Er is niets aan hem gelijk, en hij is het, die alles hoort en ziet.

Rusça: 

Творец небес и земли! Он создал для вас супруг из вас самих, а также скот парами. Таким образом Он размножает вас. Нет никого подобного Ему, и Он - Слышащий, Видящий.

Somalice: 

Isagaa abuuray Samooyinka iyo dhulka idiinkana yeelay naftiinna noocyo (Lab iyo Dhaddig) xoolahana idiinka yeelay Noocyo, wuuna idin abuuraa wax la mid ahna ma jiro, waana maqle arka.

Swahilice: 

Yeye ndiye Muumba mbingu na ardhi, amekujaalieni mke na mume katika nafsi zenu, na katika nyama hoa dume na jike, anakuzidishieni namna hii. Hapana kitu kama mfano wake. Naye ni Mwenye kusikia Mwenye kuona.

Uygurca: 

اﷲ ئاسمانلارنى ۋە زېمىننى ياراتقۇچىدۇر، اﷲ سىلەرگە ئۆز جىنسىڭلاردىن جۈپتىلەرنى (يەنى ئاياللارنى) ياراتتى. ھايۋانلارغىمۇ ئۆز تىپىدىن جۈپتىلەرنى ياراتتى. بۇ ئارقىلىق اﷲ سىلەرنى كۆپەيتىدۇ، ھېچ شەيئى اﷲ قا ئوخشاش ئەمەستۇر، اﷲ ھەممىنى ئاڭلاپ تۇرغۇچىدۇر، ھەممىنى كۆرۈپ تۇرغۇچىدۇر

Japonca: 

天と地の創造者。かれはあなたがたのために,あなたがたの間から夫婦を,また家畜にも雌雄を創られた。このようにして,あなたがたを繁殖させる。かれに比べられるものは何もない。かれは全聴にして凡てを見透される方である。

Arapça (Ürdün): 

«فاطر السماوات والأرض» مبدعهما «جعل لكم من أنفسكم أزواجاً» حيث خلق حواء من ضلع آدم «ومن الأنعام أزواجاً» ذكوراً وإناثاً «يذرؤكم» بالمعجمة بخلقكم «فيه» في الجعل المذكور، أي يكثركم بسببه بالتوالد والضمير للأناسي والأنعام بالتغليب «ليس كمثله شيء» الكاف زائدة لأنه تعالى لا مثل له «وهو السميع» لما يقال «البصير» لما يفعل.

Hintçe: 

सारे आसमान व ज़मीन का पैदा करने वाला (वही) है उसी ने तुम्हारे लिए तुम्हारी ही जिन्स के जोड़े बनाए और चारपायों के जोड़े भी (उसी ने बनाए) उस (तरफ) में तुमको फैलाता रहता है कोई चीज़ उसकी मिसल नहीं और वह हर चीज़ को सुनता देखता है

Tayca: 

พระองค์ผู้ทรงสร้างชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดิน พระองค์ทรงทำให้มีคู่ครองแก่พวกเจ้า จากตัวของพวกเจ้าเอง และจากปศุสัตว์ทรงให้มีคู่ผัวเมีย ด้วยเหตุนี้พระองค์ทรงแพร่พันธุ์พวกเจ้าให้มากมาย ไม่มีสิ่งใดเสมอเหมือนพระองค์ และพระองค์เป็นผู้ทรงได้ยิน ผู้ทรงเห็น

İbranice: 

בורא השמים והארץ, הוא עשה לכם מנפשותיכם זוגות, וגם את המקנה ברא בזוגות, וכך הוא מרבה את ברואיו. אין דבר שיכול להשתוות לו, והוא השומע והרואה

Hırvatça: 

Stvoritelj nebesa i Zemlje bez prethodnog primjera! Učinio vam je od vaše vrste parove, i od stoke parove. Tako vas rasprostire. Ništa nije kao On! On je Svečujući i Svevideći.

Rumence: 

El este Creatorul cerurilor şi al pământului. El v-a făcut soţii din voi înşivă — precum şi dobitoacele sunt perechi — şi astfel, El vă înmulţeşte. Nimic nu este asemenea Lui! El este Auzitorul, Văzătorul!

Transliteration: 

Fatiru alssamawati waalardi jaAAala lakum min anfusikum azwajan wamina alanAAami azwajan yathraokum feehi laysa kamithlihi shayon wahuwa alssameeAAu albaseeru

Türkçe: 

Gökleri ve yeri ortaya çıkarandır, Fâtır'dır O. Size, benliklerinizden eşler yapmıştır; davarlardan da çiftler. Bu tarz içinde üretiyor sizi. O'nun benzeri gibi bir şey yoktur. Gereğince işiten, gereğince görendir O.

Sahih International: 

[He is] Creator of the heavens and the earth. He has made for you from yourselves, mates, and among the cattle, mates; He multiplies you thereby. There is nothing like unto Him, and He is the Hearing, the Seeing.

İngilizce: 

(He is) the Creator of the heavens and the earth: He has made for you pairs from among yourselves, and pairs among cattle: by this means does He multiply you: there is nothing whatever like unto Him, and He is the One that hears and sees (all things).

Azerbaycanca: 

Göyləri və yeri yoxdan yaradan (Allah) sizin üçün özünüzdən (öz cinsinizdən) zövcələr, heyvanlardan da (erkək və dişi olmaqla özləri üçün) ciftlər yaratmışdır. O sizi bu minvalla çoxaldır. Ona bənzər heç bir şey yoxdur. O, (hər şeyi) eşidəndir, (hər şeyi) görəndir!

Süleyman Ateş: 

(O) Gökleri ve yeri yoktan var edendir. Size kendinizden çiftler, hayvanlardan da çiftler yaratmıştır. Bu(düzen içi)nde sizi üretiyor. O'na benzer hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.

Diyanet Vakfı: 

O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.

Erhan Aktaş: 

Göklerin ve yerin fıtratını(1) belirleyendir. Size, kendinizden çiftler, hayvanlardan çiftler yapandır. Orada sizi bir düzen içinde üretiyor. O’na benzer hiçbir şey yoktur. O, Her Şeyi Duyan, Her Şeyi Gören’dir.

Kral Fahd: 

Gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

Hasan Basri Çantay: 

(O) gökleri ve yeri yaratandır. Size hem kendi (cins) inizden eşler, hem davarlardan eşler yapdı. Sizi bu suretle (zürriyyetlendirib) üretiyor. Onun (benzeri olmak şöyle dursun) benzeri gibisi (dahi) yokdur. O, hakkıyle işiden, kemâliyle görendir.

Muhammed Esed: 

(O´dur) gökleri ve yeri yoktan var eden. O, nasıl ki hayvanlar arasında eşler (bulunmasını) irade etmişse size de kendi cinsinizden eşler vermiştir ve sizi böylece çoğaltıp durmaktadır: (ama) hiçbir şey O´na benzemez ve yalnız O´dur, her şeyi işiten, her şeyi gören.

Gültekin Onan: 

O göklerin ve yerin yaratıcısıdır (fatır). Size kendi nefislerinizden eşler, davarlardan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip yayıyor. O´nun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir.

Ali Fikri Yavuz: 

O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır

Portekizce: 

É o Originador dos céus e da terra, (foi) Quem vos criou esposas, de vossas espécies, assim como pares de todos osanimais. Por esse meio vos multiplica. Nada se assemelha a Ele, e é o Oniouvinte, o Onividente.

İsveççe: 

Han är himlarnas och jordens Skapare. Han har skapat hustrur åt er av samma natur som ni själva; även av boskapen [har Han skapat] par [- han- och hondjur -] och så får ni tillväxa i antal. Ingenting är som Han - Han som hör allt, ser allt.

Farsça: 

آفریننده آسمان ها و زمین است. از خودتان برایتان جفت هایی قرار داد، و از چهارپایان هم جفت هایی آفرید. شما را با این [تدبیر حکیمانه] زیاد می کند. هیچ چیزی مانند او نیست و او شنوا و بیناست.

Kürtçe: 

(خوا) بەدیھێنەری ئاسمانەکان و زەویە، بۆی بەدیھێناون ھاوسەران لەخودی خۆتان ھەروەھا لە ئاژەڵیشدا جووتی (دروستکردووە) لەجووت بووندا ژمارەتان زۆر دەکات ھیچ شتێك بەوێنەی خوا نیە (نە لەزات و نە لەسیفات و نە لە کرداریدا) وە ئەوە بیسەرو بینایە

Özbekçe: 

У осмонлару ерни йўқдан бор қилгувчи зотдир. У сизларга ўз жинсингиздан жуфтлар яратди. Чорва ҳайвонларини ҳам жуфт қилиб яратди. У зот сизни ўша (жуфтлик) асосида кўпайтирур. У зотга ўхшаш ҳеч нарса йўқдир. У зот ўта эшитгувчи, ўта кўргувчи зотдир.

Malayca: 

Dia lah yang menciptakan langit dan bumi; Ia menjadikan bagi kamu pasangan- pasangan dari jenis kamu sendiri, dan menjadikan dari jenis binatang-binatang ternak pasangan-pasangan (bagi bintang-binatang itu); dengan jalan yang demikian dikembangkanNya (zuriat keturunan) kamu semua. Tiada sesuatupun yang sebanding dengan (ZatNya, sifat-sifatNya, dan pentadbiranNya) dan Dia lah Yang Maha Mendengar, lagi Maha Melihat.

Arnavutça: 

Krijuesi i qiejve dhe i Tokës! Ai prej jush ka krijuar çifte për ju – e krijoi çifte edhe prej shtazëve – që kështu t’ju shumëzojë. Asgjë nuk i shembëllen Atij. Ai i dëgjon të gjitha dhe i sheh të gjitha.

Bulgarca: 

Твореца на небесата и на земята. Създаде Той за вас съпруги от самите вас и от добитъка - чифтове. Така Той ви множи. Няма подобен Нему. Той е Всечуващия, Всезрящия.

Sırpça: 

Створитељ небеса и Земље без претходног примера! Учинио вам је од ваше врсте парове, и од стоке парове. Тако вас распростире. Ништа није као Он! Он Све чује и Све види.

Çekçe: 

Stvořitel nebes a země, jenž učinil vám manželky vaše z vás samých a stvořil zvířata v párech, a tím vás rozmnožuje. A není nic, co by podobné Mu bylo a On slyšící je i jasnozřivý.

Urduca: 

آسمانوں اور زمین کا بنانے والا، جس نے تمہاری اپنی جنس سے تمہارے لیے جوڑے پیدا کیے، اور اسی طرح جانوروں میں بھی (اُنہی کے ہم جنس) جوڑے بنائے، اور اِس طریقہ سے وہ تمہاری نسلیں پھیلاتا ہے کائنات کی کوئی چیز اس کے مشابہ نہیں، وہ سب کچھ سننے اور دیکھنے والا ہے

Tacikçe: 

Офаридгори осмонҳову замин аст. Барои шумо, ҳам аз шумо ҳамсароне биёфарид. Ва низ барои чорпоён ҷуфтҳое падид овард. Во офариниши ҳамсарон бар шуморатон меафзояд. Ҳеҷ чиз монанди Ӯ нест ва Ӯст, ки шунавову биност!

Tatarca: 

Ул – Аллаһ җирне вә күкләрне төзүче, вә сезнең өчен үзегездән хатыннар кылды, вә һәрбер хайванны ата-ана-лы итеп яратты, шул тәртип илә сезне дә, хайваннарны да күбәйтте, Аллаһуга охшаган һичнәрсә юктыр, вә Ул һәр тавышны ишетүче вә һәрнәрсәне күрүчедер.

Endonezyaca: 

(Dia) Pencipta langit dan bumi. Dia menjadikan bagi kamu dari jenis kamu sendiri pasangan-pasangan dan dari jenis binatang ternak pasangan-pasangan (pula), dijadikan-Nya kamu berkembang biak dengan jalan itu. Tidak ada sesuatupun yang serupa dengan Dia, dan Dialah yang Maha Mendengar dan Melihat.

Amharca: 

ሰማያትንና ምድርን ፈጣሪ ነው፡፡ ከነፍሶቻችሁ ሴቶችን ከቤት እንስሳዎችም ዓይነቶችን (ወንዶችና ሴቶችን) ለእናንተ አደረገላችሁ፡፡ በእርሱ ያበዛችኋል፡፡ የሚመስለው ምንም ነገር የለም፡፡ እርሱም ሰሚው ተመልካቹ ነው፡፡

Tamilce: 

அவன்தான், வானங்களையும் பூமியையும் படைத்தவன். உங்களுக்கு உங்களில் இருந்தே ஜோடிகளையும் இன்னும், கால்நடைகளில் ஜோடிகளையும் அவன் ஏற்படுத்தினான். இ(ப்படி ஜோடியாக ஏற்படுத்திய)தில் அவன் உங்களை அதிகமாக படை(த்து வாழவை)க்கிறான். அவனைப் போன்று எதுவும் இல்லை. அவன்தான் நன்கு செவியுறுபவன், உற்று நோக்குபவன் ஆவான்.

Korece: 

그분은 천지를 창조하신 분 이며 너희를 위해 자웅을 두사 가 축에도 자웅을 두었노라 이로 하 여 너희를 번식케 하니 그분에 비 유할 것 아무 것도 없도다 실로 그분은 모든 것을 들으시고 지켜 보고 계시니라

Vietnamca: 

(Allah là) Đấng tạo hóa các tầng trời và trái đất. Từ bản thân các ngươi, Ngài tạo ra những người vợ cho các ngươi; và từ các loại gia súc, Ngài tạo ra nhiều con cái. Bằng cách đó, Ngài làm cho các ngươi trở nên đông đúc. Không có cái gì giống Ngài. Và Ngài là Đấng Hằng Nghe, Đấng Hằng Thấy.