Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

40

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

4157

Sayfa No: 

469

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَقَارُونَ فَقَالُوا سَاحِرٌ كَذَّابٌ

Çeviriyazı: 

ilâ fir`avne vehâmâne veḳârûne feḳâlû sâḥirun keẕẕâb.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a da onlar: "Bu bir sihirbaz, bir yalancıdır" dediler.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki Musa'yı, mucizelerimiz ve apaçık delillerle Firavun, Haman ve Karun'a göndermişizdir. Onlar: "Bu, yalancı sihirbazın biridir" demişlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Firavun'a, Haman'a ve Karun'a; derken onlar, bu demişlerdi, pek yalancı bir büyücü.

Şaban Piriş: 

Firavun’a, Haman’a ve Karun’a... Hemen: Yalancı bir sihirbaz! demişlerdi

Edip Yüksel: 

Firavun'a, Haman'a ve Karun'a... "Bu sihirbazın ve yalancının biridir," dediler.

Ali Bulaç: 

Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Ama onlar: (Bu,) Yalan söyleyen bir büyücüdür" dediler.

Suat Yıldırım: 

Gerçekten Biz Mûsa'yı âyetlerimiz, mûcizelerimiz ve apaçık bir yetki ile Firavun’a, Hâman’a ve Kârun’a gönderdik de onlar:“Bu yalancı bir sihirbazdır!” dediler. [51,52-53]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fir´avun´a ve Haman´a ve Karun´a (gönderdik). Dediler ki: (O) «Bir sihirbazdır, bir yalancıdır.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a göndermiştik de onlar şöyle demişlerdi: "Tam yalancı bir sihirbazdır bu!"

Bekir Sadak: 

(30-31) Inanmis olan adam dedi ki: «Ey milletim! Dogrusu ben sizin icin, Nuh milletinin, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, peygamberleri yalanlayan topluluklarin ugradiklari bir gunun benzerinden korkuyorum. Allah kullara zulum dilemez.»

İbni Kesir: 

Firavun´a, Haman´a ve Karun´a. Bu, yalancı sihirbazın biridir, dediler.

Adem Uğur: 

Firavun´a, Hâmân´a ve Karun´a da onlar: &quot

İskender Ali Mihr: 

Firavuna ve Haman´a ve Karun´a (gönderdik). Fakat onlar: &quot

Celal Yıldırım: 

40:23

Tefhim ul Kuran: 

Firavun´a, Hâmân´a ve Kârun´a. Ama onlar: «(Bu,) yalan söylemekte olan bir büyücüdür» dediler.

Fransızca: 

vers Pharaon, Haman et Coré. Mais ils dirent : "Magicien ! Grand menteur ! "

İspanyolca: 

a Faraón, a Hamán y a Coré. Ellos dijeron: «Un mago mentiroso».

İtalyanca: 

a Faraone, Hâmân e Qârûn. Essi dissero: «E' un mago, un impostore».

Almanca: 

zu Pharao, Haman und Qarun, dann sagten sie: "Er ist ein lügnerischer Magier."

Çince: 

去教化法老、哈曼和戈伦,但他们说:他是谬妄的术士。

Hollandaca: 

Tot Pharao, en Haman, en Karoen, en zij zeiden: Hij is een toovenaar en een leugenaar.

Rusça: 

к Фараону, Хаману и Каруну (Корею). Они сказали: "Он - лживый колдун!"

Somalice: 

Xagga Fircoon, Haamaan iyo Qaaruun waxayna dheheen waa sixirroow beenaala ah.

Swahilice: 

Kumwendea Firauni na Hamana na Qaruni, wakasema: Huyu ni mchawi, mwongo mkubwa.

Uygurca: 

بىز مۇسانى مۆجىزىلىرىمىز بىلەن، روشەن دەلىل بىلەن ھەقىقەتەن پىرئەۋنگە، ھامانغا ۋە قارۇنغا ئەۋەتتۇق، ئۇلار (مۇسانى) يالغانچى، سېھىرگەر دېيىشتى

Japonca: 

フィルアウンとハーマーンとカールーンに。だがかれらは「嘘付きの魔術師です。」と言った。

Arapça (Ürdün): 

«إلى فرعون وهامان وقارون فقالوا» هو «ساحرٌ كذاب».

Hintçe: 

फिरऔन और हामान और क़ारून के पास भेजा तो वह लोग कहने लगे कि (ये तो) एक बड़ा झूठा (और) जादूगर है

Tayca: 

ไปยังฟิรเอานฺ และฮามาน และกอรูน แล้วพวกเขาก็กล่าวว่า (มูซาเป็น) มายากรนักโกหกตัวฉกาจ

İbranice: 

אל פרעה, והמן, וקורח, אך הם אמרו: 'זה בסך הכול קוסם שרלטן

Hırvatça: 

faraonu i Hamanu i Karunu, ali su oni rekli: "Čarobnjak i lažov!"

Rumence: 

la Faraon, la Haman şi la Core. Ei au spus însă: “Este un vrăjitor mincinos.”

Transliteration: 

Ila firAAawna wahamana waqaroona faqaloo sahirun kaththabun

Türkçe: 

Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a göndermiştik de onlar şöyle demişlerdi: "Tam yalancı bir sihirbazdır bu!"

Sahih International: 

To Pharaoh, Haman and Qarun; but they said, "[He is] a magician and a liar."

İngilizce: 

To Pharaoh, Haman, and Qarun; but they called (him)" a sorcerer telling lies!"...

Azerbaycanca: 

Fir’onun, (onun vəziri) Hamanın və Qarunun yanına. Onlar isə: “Bu sehrbazdır, yalançıdır!” – dedilər.

Süleyman Ateş: 

Fir'avn'e, Haman'a ve Karun'a. "(Bu,) Yalancı bir büyücüdür." dediler.

Diyanet Vakfı: 

Firavun'a, Haman'a ve Karun'a da onlar: "Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! "dediler.

Erhan Aktaş: 

Firavun’a, Hâmân’a ve Kârûn’a. Fakat onlar: “Bu yalancı bir sihirbazdır.” dediler.

Kral Fahd: 

Firavun, Hâmân ve Karun'a gönderdik. Onlar: Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! dediler.

Hasan Basri Çantay: 

40:23

Muhammed Esed: 

Firavun´a, Haman´a ve Karun´a; ama onlar (yalnızca), "O, bir büyücüdür, bir yalancıdır!" demişlerdi.

Gültekin Onan: 

Firavun´a, Haman´a ve Karun´a. Ama onlar: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Firavun’a (veziri) Hâmân’a ve Karûn’a...Onlar (Mûsa için şöyle) dediler: “- Bu bir sihirbazdır, yalancıdır.”

Portekizce: 

Ao Faraó, a Haman e a Carun; porém, disseram: É um mago mentiroso.

İsveççe: 

till Farao och Haman och Qarun, men de sade: "Han är bara en trollkarl och en lögnare!"

Farsça: 

به سوی فرعون و هامان و قارون، ولی [آنان] گفتند: جادوگری بسیار دروغگوست!

Kürtçe: 

بۆ لای فیرعەون و ھامان و قارون ھەموو ووتیان: جادوگەرێکی درۆزنە

Özbekçe: 

Фиръавнга, Ҳомонга ва Қорунга. Бас, улар: «(Бу) сеҳргар ва каззоб», дедилар.

Malayca: 

Kepada Firaun dan Haman serta Qarun; maka mereka (menuduhnya dengan) berkata: "Ia seorang ahli sihir, lagi pendusta!"

Arnavutça: 

te Faraoni, Hamani dhe Karuni, e ata thanë: “Ky është magjistar dhe gënjeshtar!”

Bulgarca: 

при Фараона и Хаман, и Карун, и рекоха те: “Магьосник-измамник!”

Sırpça: 

фараону и Хаману и Каруну, али су они рекли: „Чаробњак и лажов!“

Çekçe: 

k Faraónovi, Hámánovi a Qárúnovi, ti však řekli: 'To kouzelník je prolhaný!'

Urduca: 

فرعون اور ہامان اور قارون کی طرف اپنے نشانیوں اور نمایاں سندِ ماموریت کے ساتھ بھیجا، مگر انہوں نے کہا "ساحر ہے، کذاب ہے"

Tacikçe: 

ба сӯи Фиръавну Ҳомон ва Қорун. Ва гуфтанд, ки ӯ ҷодугаре дурӯғгӯст!

Tatarca: 

Фиргаунгә, Һаманга вә Карунга алар әйттеләр: "Ошбу Муса ялганчы вә сихерче", – дип.

Endonezyaca: 

kepada Fir'aun, Haman dan Qarun; maka mereka berkata: "(Ia) adalah seorang ahli sihir yang pendusta".

Amharca: 

ወደ ፈርዖንና ወደ ሃማን፤ ወደ ቃሩንም (ላክነው)፡፡ «ድግምተኛ ውሸታም ነው» አሉም፡፡

Tamilce: 

ஃபிர்அவ்ன், ஹாமான் இன்னும் காரூனிடம் (மூஸாவை அனுப்பினோம்). ஆக, அவர்கள் (அவரை) சூனியக்காரர், பெரும் பொய்யர் என்று கூறினார்கள்.

Korece: 

파라오와 하만과 까룬에게 보냈노라 그들은 말하길 그는 거 짓하는 한 마술사라고 하더라

Vietnamca: 

Đến gặp Pha-ra-ông, Haman và Qarun nhưng chúng đều bảo Musa là một tên phù thủy lừa bịp.