Arapça:
أَوْ تَقُولَ لَوْ أَنَّ اللَّهَ هَدَانِي لَكُنتُ مِنَ الْمُتَّقِينَ
Çeviriyazı:
ev teḳûle lev enne-llâhe hedânî leküntü mine-lmütteḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum."
Diyanet İşleri:
Veya, "Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum" diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: "Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam" diyeceği günden sakının.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği.
Şaban Piriş:
Yahut keşke Allah bana hidayet etseydi de muttakilerden olsaydım der.
Edip Yüksel:
Veya, "ALLAH beni doğruya iletseydi kesinlikle erdemlilerden biri olacaktım," demesin
Ali Bulaç:
Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,
Suat Yıldırım:
Yahut: “Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah'a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır).
Yaşar Nuri Öztürk:
Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olurdum."
Bekir Sadak:
Goklerin ve yerin kilitleri O´nundur. Allah´in ayetlerini inkar edenler, iste onlar husrandadirlar. *
İbni Kesir:
Veya: Allah beni hidayete erdirseydi, ben de muttakilerden olurdum, diyeceği gün.
Adem Uğur:
Yahut şöyle diyecektir: "
İskender Ali Mihr:
Veya: "
Celal Yıldırım:
Veya «eğer Allah beni doğru yola eriştirseydi, elbette (O´ndan) korkup (fenalıklardan) sakınanlardan olurdum,» diyeceği,
Tefhim ul Kuran:
Veya: «Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum» diyeceği,
Fransızca:
ou qu'elle ne dise : "Si Allah m'avait guidée, j'aurais été certes, parmi les pieux";
İspanyolca:
o diga: «¡Si Alá me hubiera dirigido, habría sido de los que Le temen!»,
İtalyanca:
o [prima che] dica: " Se Allah mi avesse guidato sarei stato certamente uno dei timorati",
Almanca:
Oder daß sie sagt: "Hätte ALLAH mich doch rechtgeleitet, wäre ich doch von den Muttaqi!"
Çince:
或说:假若真主引导我,我必定是敬畏者。
Hollandaca:
Of die zegt: Indien God mij zou geleid hebben, waarlijk, dan ware ik een vrome geweest.
Rusça:
Или чтобы не пришлось ему говорить: "Если бы Аллах наставил меня на прямой путь, то я был бы одним из богобоязненных".
Somalice:
Ama ayan odhan haddii Eebe ihanuuniyo waxaan noqon lahaa kuwa dhawrsada.
Swahilice:
Au ikasema: Ingeli kuwa Mwenyezi Mungu ameniongoa, bila ya shaka ningeli kuwa miongoni mwa wenye kumchamngu.
Uygurca:
ياكى «اﷲ مېنى ھىدايەت قىلغان بولسا (ھىدايەت تېپىپ) ئەلۋەتتە تەقۋادارلاردىن بولاتتىم» دەپ قالماسلىق ئۈچۈن
Japonca:
または,『アッラーがわたしを,御導き下されたならば,わたしは必ず主を畏れたものを。』と言わないよう。
Arapça (Ürdün):
«أو تقول لو أن الله هداني» بالطاعة فاهتديت «لكنت من المتقين» عذابه.
Hintçe:
या ये कहने लगे कि अगर ख़ुदा मेरी हिदायत करता तो मैं ज़रूर परहेज़गारों में से होता
Tayca:
หรือมัน (ชีวิต) จะกล่าวว่า หากอัลลอฮฺทรงชี้แนะทางแก่ข้าพระองค์ แน่นอนข้าพระองค์ก็จะอยู่ในหมู่ผู้ยำเกรง
İbranice:
או שיגידו : אם אלוהים היה מדריך אותי, הייתי בין יראיו
Hırvatça:
Ili, da ne bi rekao: "Da me je Allah Pravim putem uputio, sigurno bih među bogobojaznim bio."
Rumence:
Ori să spună: “Dacă Dumnezeu m-ar fi călăuzit aş fi fost dintre cei temători.”
Transliteration:
Aw taqoola law anna Allaha hadanee lakuntu mina almuttaqeena
Türkçe:
Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olurdum."
Sahih International:
Or [lest] it say, "If only Allah had guided me, I would have been among the righteous."
İngilizce:
Or (lest) it should say: 'If only Allah had guided me, I should certainly have been among the righteous!'-
Azerbaycanca:
Yaxud: “Əgər Allah məni doğru yola yönəltsəydi, mən mütləq müttəqilərdən olardım!” – söyləməsin.
Süleyman Ateş:
Yahut şöyle demesinden: "Allah bana hidayet etseydi, elbet ben de (Allah'ın azabından) korunanlardan olurdum."
Diyanet Vakfı:
Yahut şöyle diyecektir:" Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum".
Erhan Aktaş:
Veya “Allah bana doğru yolu gösterseydi, takvâ sahibi olurdum.” dememeniz için;
Kral Fahd:
Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği,
Hasan Basri Çantay:
yahud «Hakıykaten Allah bana hidâyet verseydi her halde (şirkden günâhlardan) sakınanlardan olurdum» diyeceği,
Muhammed Esed:
yahut, "Eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka O´na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum!" demesin diye,
Gültekin Onan:
Veya: "
Ali Fikri Yavuz:
Yahud şöyle demesi var: “- Eğer Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allah’dan korkanlardan (şirkten sakınanlardan) olurdum.”
Portekizce:
Ou diga: Se Deus me tivesse encaminhado, contar-me-ia entre os tementes!
İsveççe:
och ingen säga: 'Om Gud hade väglett mig, skulle jag helt visst ha varit en av de gudfruktiga!' -
Farsça:
یا بگوید: اگر خدا هدایتم می کرد، بی تردید از پرهیزکاران بودم،
Kürtçe:
یان بڵێت: ئەگەر خوا ڕێنمونی بکردمایە ئەوە بێگومان لەپارێزکاران ولەخواترسان دەبووم
Özbekçe:
Ёки: «Агар Аллоҳ мени ҳидоят қилганида, албатта, тақводорлардан бўлар эдим», демасидан олдин...
Malayca:
"Atau berkata: ` Kalaulah Allah memberi hidayah petunjuk kepadaku, tentulah aku telah menjadi dari orang-orang yang bertaqwa ! ' -
Arnavutça:
Ose të thotë: “Sikur Perëndia të më kishte udhëzuar, do të isha bërë nga të mirët!”
Bulgarca:
Или ще каже: “Ако ме бе напътил Аллах, щях да съм от богобоязливите.”
Sırpça:
Или да не би рекао: “Да ме је Бог Правим путем упутио, сигурно бих се Његове казне сачувао!”
Çekçe:
anebo než zavolá: 'Kdyby mne byl vedl Bůh, věru bych byl mezi bohabojnými',
Urduca:
یا کہے "کاش اللہ نے مجھے ہدایت بخشی ہوتی تو میں بھی متقیوں میں سے ہوتا"
Tacikçe:
Ё бигӯяд: «Агар Худо маро ҳидоят мекард, ман аз парҳезгорон мебудам».
Tatarca:
Яки ґәзабны күргәч, кеше әйтер, әгәр Аллаһ миңа һидәят биргән булса тәкъвәләрдән булыр идем.
Endonezyaca:
atau supaya jangan ada yang berkata: 'Kalau sekiranya Allah memberi petunjuk kepadaku tentulah aku termasuk orang-orang yang bertakwa'.
Amharca:
ወይም «አላህ በመራኝ ኖሮ ከሚጠነቀቁት እኾን ነበር» ማለቷን (ለመፍራት)፡፡
Tamilce:
அல்லது, “நிச்சயமாக அல்லாஹ் எனக்கு நேர்வழிகாட்டி இருந்தால் நானும் இறையச்சமுள்ளவர்களில் ஆகி இருப்பேனே” என்று (எந்த ஓர் ஆன்மாவும்) சொல்வதற்கு முன்பாகவே (நீங்கள் அவனுக்கு கீழ்ப்படிந்து விடுங்கள்!)
Korece:
하나님께서 나를 인도하여 주셨더라면 나는 의로운 자중에 있었을 것이라고 말하지 아니하고
Vietnamca:
“Hoặc (để linh hồn của các ngươi khỏi phải) nói: Phải chi Allah hướng dẫn mình thì chắc mình đã là một người ngoan đạo.”
Ayet Linkleri: