Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

57

Ayet No: 

4115

Sayfa No: 

465

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَوْ تَقُولَ لَوْ أَنَّ اللَّهَ هَدَانِي لَكُنتُ مِنَ الْمُتَّقِينَ

Çeviriyazı: 

ev teḳûle lev enne-llâhe hedânî leküntü mine-lmütteḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum."

Diyanet İşleri: 

Veya, "Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum" diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: "Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam" diyeceği günden sakının.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği.

Şaban Piriş: 

Yahut keşke Allah bana hidayet etseydi de muttakilerden olsaydım der.

Edip Yüksel: 

Veya, "ALLAH beni doğruya iletseydi kesinlikle erdemlilerden biri olacaktım," demesin

Ali Bulaç: 

Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,

Suat Yıldırım: 

Yahut: “Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah'a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olurdum."

Bekir Sadak: 

Goklerin ve yerin kilitleri O´nundur. Allah´in ayetlerini inkar edenler, iste onlar husrandadirlar. *

İbni Kesir: 

Veya: Allah beni hidayete erdirseydi, ben de muttakilerden olurdum, diyeceği gün.

Adem Uğur: 

Yahut şöyle diyecektir: &quot

İskender Ali Mihr: 

Veya: &quot

Celal Yıldırım: 

Veya «eğer Allah beni doğru yola eriştirseydi, elbette (O´ndan) korkup (fenalıklardan) sakınanlardan olurdum,» diyeceği,

Tefhim ul Kuran: 

Veya: «Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum» diyeceği,

Fransızca: 

ou qu'elle ne dise : "Si Allah m'avait guidée, j'aurais été certes, parmi les pieux";

İspanyolca: 

o diga: «¡Si Alá me hubiera dirigido, habría sido de los que Le temen!»,

İtalyanca: 

o [prima che] dica: " Se Allah mi avesse guidato sarei stato certamente uno dei timorati",

Almanca: 

Oder daß sie sagt: "Hätte ALLAH mich doch rechtgeleitet, wäre ich doch von den Muttaqi!"

Çince: 

或说:假若真主引导我,我必定是敬畏者。

Hollandaca: 

Of die zegt: Indien God mij zou geleid hebben, waarlijk, dan ware ik een vrome geweest.

Rusça: 

Или чтобы не пришлось ему говорить: "Если бы Аллах наставил меня на прямой путь, то я был бы одним из богобоязненных".

Somalice: 

Ama ayan odhan haddii Eebe ihanuuniyo waxaan noqon lahaa kuwa dhawrsada.

Swahilice: 

Au ikasema: Ingeli kuwa Mwenyezi Mungu ameniongoa, bila ya shaka ningeli kuwa miongoni mwa wenye kumchamngu.

Uygurca: 

ياكى «اﷲ مېنى ھىدايەت قىلغان بولسا (ھىدايەت تېپىپ) ئەلۋەتتە تەقۋادارلاردىن بولاتتىم» دەپ قالماسلىق ئۈچۈن

Japonca: 

または,『アッラーがわたしを,御導き下されたならば,わたしは必ず主を畏れたものを。』と言わないよう。

Arapça (Ürdün): 

«أو تقول لو أن الله هداني» بالطاعة فاهتديت «لكنت من المتقين» عذابه.

Hintçe: 

या ये कहने लगे कि अगर ख़ुदा मेरी हिदायत करता तो मैं ज़रूर परहेज़गारों में से होता

Tayca: 

หรือมัน (ชีวิต) จะกล่าวว่า หากอัลลอฮฺทรงชี้แนะทางแก่ข้าพระองค์ แน่นอนข้าพระองค์ก็จะอยู่ในหมู่ผู้ยำเกรง

İbranice: 

או שיגידו : אם אלוהים היה מדריך אותי, הייתי בין יראיו

Hırvatça: 

Ili, da ne bi rekao: "Da me je Allah Pravim putem uputio, sigurno bih među bogobojaznim bio."

Rumence: 

Ori să spună: “Dacă Dumnezeu m-ar fi călăuzit aş fi fost dintre cei temători.”

Transliteration: 

Aw taqoola law anna Allaha hadanee lakuntu mina almuttaqeena

Türkçe: 

Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olurdum."

Sahih International: 

Or [lest] it say, "If only Allah had guided me, I would have been among the righteous."

İngilizce: 

Or (lest) it should say: 'If only Allah had guided me, I should certainly have been among the righteous!'-

Azerbaycanca: 

Yaxud: “Əgər Allah məni doğru yola yönəltsəydi, mən mütləq müttəqilərdən olardım!” – söyləməsin.

Süleyman Ateş: 

Yahut şöyle demesinden: "Allah bana hidayet etseydi, elbet ben de (Allah'ın azabından) korunanlardan olurdum."

Diyanet Vakfı: 

Yahut şöyle diyecektir:" Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum".

Erhan Aktaş: 

Veya “Allah bana doğru yolu gösterseydi, takvâ sahibi olurdum.” dememeniz için;

Kral Fahd: 

Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği,

Hasan Basri Çantay: 

yahud «Hakıykaten Allah bana hidâyet verseydi her halde (şirkden günâhlardan) sakınanlardan olurdum» diyeceği,

Muhammed Esed: 

yahut, "Eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka O´na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum!" demesin diye,

Gültekin Onan: 

Veya: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yahud şöyle demesi var: “- Eğer Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allah’dan korkanlardan (şirkten sakınanlardan) olurdum.”

Portekizce: 

Ou diga: Se Deus me tivesse encaminhado, contar-me-ia entre os tementes!

İsveççe: 

och ingen säga: 'Om Gud hade väglett mig, skulle jag helt visst ha varit en av de gudfruktiga!' -

Farsça: 

یا بگوید: اگر خدا هدایتم می کرد، بی تردید از پرهیزکاران بودم،

Kürtçe: 

یان بڵێت: ئەگەر خوا ڕێنمونی بکردمایە ئەوە بێگومان لەپارێزکاران ولەخواترسان دەبووم

Özbekçe: 

Ёки: «Агар Аллоҳ мени ҳидоят қилганида, албатта, тақводорлардан бўлар эдим», демасидан олдин...

Malayca: 

"Atau berkata: ` Kalaulah Allah memberi hidayah petunjuk kepadaku, tentulah aku telah menjadi dari orang-orang yang bertaqwa ! ' -

Arnavutça: 

Ose të thotë: “Sikur Perëndia të më kishte udhëzuar, do të isha bërë nga të mirët!”

Bulgarca: 

Или ще каже: “Ако ме бе напътил Аллах, щях да съм от богобоязливите.”

Sırpça: 

Или да не би рекао: “Да ме је Бог Правим путем упутио, сигурно бих се Његове казне сачувао!”

Çekçe: 

anebo než zavolá: 'Kdyby mne byl vedl Bůh, věru bych byl mezi bohabojnými',

Urduca: 

یا کہے "کاش اللہ نے مجھے ہدایت بخشی ہوتی تو میں بھی متقیوں میں سے ہوتا"

Tacikçe: 

Ё бигӯяд: «Агар Худо маро ҳидоят мекард, ман аз парҳезгорон мебудам».

Tatarca: 

Яки ґәзабны күргәч, кеше әйтер, әгәр Аллаһ миңа һидәят биргән булса тәкъвәләрдән булыр идем.

Endonezyaca: 

atau supaya jangan ada yang berkata: 'Kalau sekiranya Allah memberi petunjuk kepadaku tentulah aku termasuk orang-orang yang bertakwa'.

Amharca: 

ወይም «አላህ በመራኝ ኖሮ ከሚጠነቀቁት እኾን ነበር» ማለቷን (ለመፍራት)፡፡

Tamilce: 

அல்லது, “நிச்சயமாக அல்லாஹ் எனக்கு நேர்வழிகாட்டி இருந்தால் நானும் இறையச்சமுள்ளவர்களில் ஆகி இருப்பேனே” என்று (எந்த ஓர் ஆன்மாவும்) சொல்வதற்கு முன்பாகவே (நீங்கள் அவனுக்கு கீழ்ப்படிந்து விடுங்கள்!)

Korece: 

하나님께서 나를 인도하여 주셨더라면 나는 의로운 자중에 있었을 것이라고 말하지 아니하고

Vietnamca: 

“Hoặc (để linh hồn của các ngươi khỏi phải) nói: Phải chi Allah hướng dẫn mình thì chắc mình đã là một người ngoan đạo.”