Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

55

Ayet No: 

4113

Sayfa No: 

464

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَاتَّبِعُوا أَحْسَنَ مَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَكُمُ الْعَذَابُ بَغْتَةً وَأَنتُمْ لَا تَشْعُرُونَ

Çeviriyazı: 

vettebi`û aḥsene mâ ünzile ileyküm mir rabbiküm min ḳabli ey ye'tiyekümü-l`aẕâbü bagtetev veentüm lâ teş`urûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Haberiniz olmayarak ansızın başınıza azab gelmeden önce (halis müslüman olun da) Rabbinizden size indirilenin en güzelini takib ve tatbik edin.

Diyanet İşleri: 

Size ansızın, farkına varmadan azap gelmeden önce Rabbinizden size indirilen en güzel söze, Kuran'a uyun.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve uyun Rabbinizden size indirilen en güzel kitaba, Kur'an'a, ansızın ve siz hiç anlamadan size azap gelip çatmadan önce.

Şaban Piriş: 

Azap size, farkında olmadığınız bir anda ansızın gelmeden önce Rabbinizden indirilenin en güzeline uyun.

Edip Yüksel: 

O azap beklemediğiniz anda sizi ansızın yakalamadan önce, Rabbiniz tarafından size indirilen en güzel öğretiye uyun.

Ali Bulaç: 

Rabbinizden, size indirilenin en güzeline uyun; siz hiç şuurunda değilken, azap apansız size gelip çatmadan evvel.

Suat Yıldırım: 

Size azap farkına varmadığınız yerden ansızın gelip çatmadan önce,Rabbiniz tarafından size gönderilen hükümlerin en güzeline tâbi olun.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve Rabbinizden sizin için indirilmiş olanın en güzeline tâbi olunuz, size, siz farkında olmadığınız halde ansızın azap gelmeden evvel.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Farkında olmadığınız bir sırada, azap ansızın karşınıza çıkmadan önce size Rabbinizden indirilenin en güzeline uyun!

Bekir Sadak: 

Allah, sakinanlari basarilarindan oturu kurtarir. Onlara hicbir kotuluk gelmez

İbni Kesir: 

Siz, farkında değilken ansızın azab gelmezden önce Rabbınızdan size indirilen sözün en güzeline uyun.

Adem Uğur: 

Siz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (Kur´an´a) tâbi olun.

İskender Ali Mihr: 

Ve size Rabbinizden indirilmiş olan ahsen şeye (emre) tâbî olun. Size, farkında olmadan ve ansızın azap gelmesinden önce!

Celal Yıldırım: 

Farkında olmadığınız halde ansızın size azâb gelmeden önce, Rabbınızdan size indirilen en güzel söze (Kur´ân´a) uyun.

Tefhim ul Kuran: 

Rabbinizden, size indirilenin en güzeline uyun

Fransızca: 

Et suivez la meilleure révélation qui vous est descendue de la part de votre Seigneur, avant que le châtiment ne vous vienne soudain, sans que vous ne [le] pressentiez;

İspanyolca: 

¡Seguid lo mejor que vuestro Señor os ha revelado, antes de que os venga el castigo de repente, sin presentirlo!

İtalyanca: 

Seguite dunque la meravigliosa rivelazione del vostro Signore prima che, all'improvviso, vi colpisca il castigo mentre non ne avete sentore,

Almanca: 

Und folgt dem Besten dessen, was euch von eurem HERRN hinabgesandt wurde, bevor die Peinigung zu euch plötzlich hineinbricht, und während ihr es nicht merkt.

Çince: 

在刑罚不知不觉地忽然降临你们以前,你们应当遵从你们的主降示你们的最美的训辞。

Hollandaca: 

En volgt de uitmuntendste onderrichtingen, die u van uwen Heer zijn nedergezonden, alvorens de straf plotseling op u nederkome, en gij de nadering daarvan niet bemerkt.

Rusça: 

Следуйте за наилучшим из того, что ниспослано вам вашим Господом, прежде, чем мучения явятся к вам внезапно, когда вы даже не почувствуете их приближения.

Somalice: 

Raaca kan wanaagsan e laydiinka soo dajiyey Eebe xaggiisa, ka hor cadaab idinku yimaadda kado, idinkoon ogayn.

Swahilice: 

Na fuateni yaliyo bora kabisa katika yale yaliyo teremshwa kwenu kutoka kwa Mola wenu Mlezi, kabla haijakujieni adhabu kwa ghafla, na hali hamtambui.

Uygurca: 

سىلەر تۇيمىغان ھالەتتە سىلەرگە ئازابنىڭ ئۇشتۇمتۇت كېلىشىدىن ئىلگىرى سىلەرگە نازىل قىلىنغان ئەڭ گۈزەل قۇرئانغا ئەگىشىڭلار»

Japonca: 

あなたがたが気付かない中,突然懲罰がやって来る前に,主からあなたがたに下された最も善い(道)に従え。

Arapça (Ürdün): 

«واتبعوا أحسن ما أنزل إليكم من ربكم» هو القرآن «من قبل أن يأتيكم العذاب بغتة وأنتم لا تشعرون» قبل إتيانه بوقته.

Hintçe: 

और जो जो अच्छी बातें तुम्हारे परवरदिगार की तरफ से तुम पर नाज़िल हई हैं उन पर चलो (मगर) उसके क़ब्ल कि तुम पर एक बारगी अज़ाब नाज़िल हो और तुमको उसकी ख़बर भी न हो

Tayca: 

และจงปฏิบัติตามสิ่งที่ดียิ่งที่ได้ถูกประทานลงมายังพวกท่าน จากพระเจ้าของพวกท่านก่อนที่การลงโทษจะมายังพวกท่านโดยฉับพลัน โดยที่พวกท่านไม่รู้สึกตัว

İbranice: 

ולכו אחרי הטוב אשר הורד אליכם מאת ריבונכם, לפני שיבוא אליכם העונש פתאום, כשאינכם מרגישים

Hırvatça: 

I slijedite ono najbolje što vam Gospodar vaš objavljuje, prije nego što vam iznenada kazna dođe, za čiji dolazak nećete znati.

Rumence: 

Urmaţi prea-binele ce v-a fost pogorât de la Domnul vostru înainte să vă vină osânda deodată de unde nici nu vă aşteptaţi.

Transliteration: 

WaittabiAAoo ahsana ma onzila ilaykum min rabbikum min qabli an yatiyakumu alAAathabu baghtatan waantum la tashAAuroona

Türkçe: 

Farkında olmadığınız bir sırada, azap ansızın karşınıza çıkmadan önce size Rabbinizden indirilenin en güzeline uyun!

Sahih International: 

And follow the best of what was revealed to you from your Lord before the punishment comes upon you suddenly while you do not perceive,

İngilizce: 

And follow the best of (the courses) revealed to you from your Lord, before the Penalty comes on you - of a sudden while ye perceive not!-

Azerbaycanca: 

Qəfil əzab özünüz də bilmədən başınızın üstünü almamışdan əvvəl Rəbbinizdən sizə nazil edilmiş ən gözəl sözə (Qur’ana) tabe olun!

Süleyman Ateş: 

Ansızın ve hiç farkına varmadığınız bir sırada, size azab gelmezden önce Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun.

Diyanet Vakfı: 

Siz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (Kur'an'a) tabi olun.

Erhan Aktaş: 

Hiç beklemediğiniz bir anda, size ansızın azâp gelmeden önce, Rabb’inizden size indirilen en iyi olana uyun.

Kral Fahd: 

Siz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (Kur'an'a) tâbi olun.

Hasan Basri Çantay: 

«Rabbinizden size indirilenin en güzeline — kendiniz farkında olmayarak, ansızın (başınıza) azâb gelmezden önce — tâbi´ olun».

Muhammed Esed: 

Bu azap, siz farkında olmadan, aniden başınıza gelmeden önce Rabbiniz tarafından size indirilmiş olan en güzel (öğretiye) uyun,

Gültekin Onan: 

Rabbinizden, size indirilenin en güzeline uyun

Ali Fikri Yavuz: 

Haberiniz olmıyarak ansızın tepenize azab inmeden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (ruhsatlara değil de azimetlere) tâbi olun.”

Portekizce: 

E observai o melhor do que, de vosso Senhor, vos foi revelado, antes que vos açoite o castigo, subitamente, sem operceberdes.

İsveççe: 

Och följ den bästa av de [vägar] som har uppenbarats för er av er Herre, innan Hans straff plötsligt kommer över er, när ni minst anar det.

Farsça: 

و از نیکوترین چیزی که از طرف پروردگارتان به سوی شما نازل شده است پیروی کنید، پیش از آنکه ناگهان و در حالی که بی خبرید، عذاب به شما رسد؛

Kürtçe: 

وە شوێن چاکترین شتێك بکەون کە نێردراوەتە خوارەوە بۆتان لە پەروەردگارتانەوە بەر لەوەی لەناکاودا سزاتان بۆ بێت کە ئێوە ھەر ھەستی پێ نەکەن

Özbekçe: 

Сизга ўзингиз сезмаган ҳолда тўсатдан азоб келиб қолишидан олдин Роббингиздан сизга туширилган энг гўзал нарсага эргашинг.

Malayca: 

"Dan turutlah - Al-Quran - sebaik-baik. (panduan hidup) yang diturunkan kepada kamu dari Tuhan kamu, sebelum kamu didatangi azab secara mengejut, sedang kamu tidak menyedarinya.

Arnavutça: 

Dhe, pasoni atë më të bukurën që u është shpallur (Kur’anin) nga Zoti juaj, para se t’ju vie dënimi papritmas, pa e hetuar atë,

Bulgarca: 

И следвайте Най-прекрасното, което ви бе низпослано от вашия Господ, преди мъчението да дойде при вас внезапно, без да усетите!”

Sırpça: 

И следите оно најбоље што вам објављује ваш Господар, пре него што вам изненада дође казна, за чији долазак нећете да знате.

Çekçe: 

A následujte to nejlepší, co vám bylo od Pána vašeho sesláno, dříve než vás trest znenadání zasáhne, aniž to tušit budete,

Urduca: 

اور پیروی اختیار کر لو اپنے رب کی بھیجی ہوئی کتاب کے بہترین پہلو کی، قبل اِس کے کہ تم پر اچانک عذاب آئے اور تم کو خبر بھی نہ ہو

Tacikçe: 

Ва пеш аз он ки баногоҳ ва бехабар азоб бар шумо фуруд ояд, ба беҳтарин чизе, ки аз ҷониби Парвардигоратон нозил шудааст, пайравӣ кунед,

Tatarca: 

Вә сезне сиздермичә генә кинәттән Аллаһ ґәзабы тотмас борын Раббыгыздан иңдерелгән аятьләрнең күркәмрәгенә иярегез, ягъни Аллаһ кушкан эшләрне эшләгез вә Ул тыйган эшләрдән тыелыгыз.

Endonezyaca: 

Dan ikutilah sebaik-baik apa yang telah diturunkan kepadamu dari Tuhanmu sebelum datang azab kepadamu dengan tiba-tiba, sedang kamu tidak menyadarinya,

Amharca: 

«እናንተ የማታውቁ ስትኾኑም ቅጣቱ በድንገት ሳይመጣባችሁ በፊት ከጌታችሁ ወደናንተ የተወረደውን መልካሙን (መጽሐፍ) ተከተሉ፡፡»

Tamilce: 

இன்னும், நீங்கள் உணராமல் இருக்கின்ற நிலையில் திடீரென உங்களுக்கு தண்டனை வருவதற்கு முன்னர், உங்கள் இறைவனிடமிருந்து உங்களுக்கு இறக்கப்பட்ட மிக அழகிய (வேதத்தை; இன்னும், நபியின் மூலம் வழங்கப்பட்ட சுன்னா என்ற அழகிய ஞானத்)தை நீங்கள் (உறுதியாக) பின்பற்றுங்கள்,

Korece: 

주님으로부터 너희에게 계시된 것을 따르되 너희가 알지 못 하는 순간에 벌이 너희에게 이르 기 전이라

Vietnamca: 

“Các ngươi hãy làm theo những gì tốt nhất mà Thượng Đế của các ngươi đã ban xuống cho các ngươi (trong Qur’an) trước khi sự trừng phạt bất ngờ xảy đến với các ngươi trong lúc các ngươi không hay biết.”