Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

54

Ayet No: 

4112

Sayfa No: 

464

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَنِيبُوا إِلَىٰ رَبِّكُمْ وَأَسْلِمُوا لَهُ مِن قَبْلِ أَن يَأْتِيَكُمُ الْعَذَابُ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ

Çeviriyazı: 

veenîbû ilâ rabbiküm veeslimû lehû min ḳabli ey ye'tiyekümü-l`aẕâbü ŝümme lâ tünṣarûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onun için ümidi kesmeyin de başınıza azab gelmeden önce tevbe ile Rabbinize yönelin ve O'na teslim olun. Sonra kurtulamazsınız.

Diyanet İşleri: 

Rabbinize yönelin. Azap size gelmeden önce O'na teslim olun; sonra yardım görmezsiniz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve dönün Rabbinize ve teslim olun ona, size azap gelip çatmadan, sonra yardım edilmez size.

Şaban Piriş: 

Azap size gelmeden önce, Rabbinize yönelin ve O’na teslim olun ki sonra hiç bir yardım göremezsiniz.

Edip Yüksel: 

Rabbinize yönelin ve cezaya çarpılmadan önce O'na teslim olun, zira o zaman yardım görmezsiniz

Ali Bulaç: 

Azap size gelip çatmadan evvel, Rabbinize yönelip-dönün ve O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.

Suat Yıldırım: 

Size azap gelip çatmadan önce, Rabbinize dönün ve O'na teslim olun, O’na itaat edin. Yoksa yardım göremezsiniz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Rabbinize dönün ve O´na teslim olun, size azap gelmeden evvel. Sonra yardım olunmazsınız.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Azap yakanıza yapışmadan Rabbinize dönüp O'na teslim olun! Sonra size yardım edilmez.

Bekir Sadak: 

Allah´a karsi yalan uyduranlarin, kiyamet gunu, yuzlerinin simsiyah oldugunu gorursun. Boburlenenler icin cehennemde bir durak olmaz olur mu?

İbni Kesir: 

Ve Rabbınıza yönelin. Size azab gelmeden önce O´na teslim olun. Sonra yardım edilmezsiniz.

Adem Uğur: 

Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O´na teslim olun, sonra size yardım edilmez.

İskender Ali Mihr: 

Ve Rabbinize (Allah´a) yönelin (ruhunuzu Allah´a ulaştırmayı dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O´na (Allah´a) teslim olun (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah´a teslim edin). (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız.

Celal Yıldırım: 

Size henüz azâb gelmeden önce Rabbınıza yönelip tevbe şuuru içinde O´na gönül verin ve O´na teslîm olun. Aksi halde yardım göremezsiniz.

Tefhim ul Kuran: 

Azab size gelip çatmadan evvel, Rabbinize yönelip dönün ve O´na teslim olun. Sonra size yardım da edilmez.

Fransızca: 

Et revenez repentant à votre Seigneur, et soumettez-vous à Lui, avant que ne vous vienne le châtiment et vous ne recevez alors aucun secours.

İspanyolca: 

¡Volveos a vuestro Señor arrepentidos! ¡Someteos a Él antes de que os alcance el castigo, porque luego no seréis auxiliados!

İtalyanca: 

Tornate pentiti al vostro Signore e sottomettetevi a Lui prima che vi colga il castigo, ché allora non sarete soccorsi.

Almanca: 

Und werdet reuig eurem HERRN gegenüber! Und praktiziert für Ihn den Islam, bevor zu euch die Peinigung kommt, dann wird euch nicht beigestanden.

Çince: 

在刑罚来临你们,而你们不获援助以前,你们当归依你们的主。

Hollandaca: 

En weest tot uwen Heer gekeerd en onderwerpt u aan hem, voor de bedreigde straf u overvalle; want dan zult gij niet geholpen worden.

Rusça: 

Обратитесь к вашему Господу и покоритесь Ему до того, как мучения явятся к вам, ведь тогда вам уже не будет оказана помощь.

Somalice: 

U noqda Eebihiin una hogaansama ka hor cadaab idiin ku yimaaddoon laydiinkana gargaarayn.

Swahilice: 

Na rejeeni kwa Mola wenu Mlezi, na silimuni kwake, kabla ya kukujieni adhabu. Kisha hapo hamtanusuriwa.

Uygurca: 

سىلەرگە ئازاب كېلىپ، ياردەمگە ئېرىشەلمىگىنىڭلاردىن بۇرۇن پەرۋەردىگارىڭلار تەرەپكە قايتىڭلار ۋە ئۇنىڭغا ئىتائەت قىلىڭلار

Japonca: 

あなたがたは懲罰が来る前に,主に梅悟して帰り,かれに服従,帰依しなさい。その(懲罰がやって来た)後では,あなたがたは助からない。

Arapça (Ürdün): 

«وأنيبوا» ارجعوا «إلى ربكم وأسلموا» أخلصوا العمل «له من قبل أن يأتيكم العذاب ثم لا تنصرون» بمنعه إن لم تتوبوا.

Hintçe: 

और अपने परवरदिगार की तरफ रूजू करो और उसी के फरमाबरदार बन जाओ (मगर) उस वक्त क़े क़ब्ल ही कि तुम पर जब अज़ाब आ नाज़िल हो (और) फिर तुम्हारी मदद न की जा सके

Tayca: 

และจงผินหน้าไปหาพระเจ้าของพวกท่าน และจงนอบน้อมต่อพระองค์ ก่อนที่การลงโทษจะมายังพวกท่าน แล้วพวกท่านจะมิได้รับความช่วยเหลือ

İbranice: 

שובו אל ריבונכם, והיכנעו לו לפני שיבוא העונש עליכם, ואז דבר לא יעזור לכם

Hırvatça: 

I povratite se Gospodaru svome i pokorite Mu se prije nego što vam kazna dođe - poslije vam niko neće u pomoć priskočiti.

Rumence: 

Întoarceţi-vă la Domnul vostru! Supuneţi-vă Lui înainte să vă vină osânda, căci nu veţi mai fi ajutaţi apoi!

Transliteration: 

Waaneeboo ila rabbikum waaslimoo lahu min qabli an yatiyakumu alAAathabu thumma la tunsaroona

Türkçe: 

Azap yakanıza yapışmadan Rabbinize dönüp O'na teslim olun! Sonra size yardım edilmez.

Sahih International: 

And return [in repentance] to your Lord and submit to Him before the punishment comes upon you; then you will not be helped.

İngilizce: 

Turn ye to our Lord (in repentance) and bow to His (Will), before the Penalty comes on you: after that ye shall not be helped.

Azerbaycanca: 

(Tövbə edib) Rəbbinizə dönün. Əzab sizə gəlməmişdən əvvəl Ona təslim olun. Sonra sizə heç bir kömək olunmaz!

Süleyman Ateş: 

Size azab gelip çatmadan Rabbinize dönün, O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.

Diyanet Vakfı: 

Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez.

Erhan Aktaş: 

Rabb’inize yönelin! Ve size azâp gelmeden önce O’na teslim olun. Sonra yardım olunmazsınız.

Kral Fahd: 

Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez.

Hasan Basri Çantay: 

«Size azâb gelib çatmazdan evvel Rabbinize dönün, Ona teslîm olun (müslüman olun). Sonra yardım edilmezsiniz».

Muhammed Esed: 

Öyleyse (yalnız) Rabbinize yönelin ve (ölümün ve yeniden dirilmenin) azabı başınıza gelmeden önce O´na teslim olun, sonra hiç kimse sizi koruyamaz.

Gültekin Onan: 

Azab size gelip çatmadan evvel, rabbinize yönelip dönün ve O´na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.

Ali Fikri Yavuz: 

Onun için başınıza azab gelib çatmadan (tevbe edib) Rabbinize dönün, O’na hâlis ibadet edin

Portekizce: 

E voltai, contritos, porque, então, não sereis socorridos.

İsveççe: 

Vänd åter till Gud och underkasta er Hans vilja innan straffet drabbar er och ni inte [längre] kan få hjälp.

Farsça: 

و به سوی پروردگارتان بازگردید و تسلیم [فرمان ها و احکام] او شوید، پیش از آنکه شما را عذاب آید آن گاه یاری نشوید.

Kürtçe: 

(بەو مەرجەی کە) بگەڕێنەوە بۆلای پەروەردگارتان وە گەردنکەچی ئەو بن بەر لەوەی سزاتان بۆ بێت پاشان یارمەتی نادرێن (لەلایەن ھیچ کەسێکەوە)

Özbekçe: 

Сизга азоб келишидан олдин Роббингизга қайтинг ва Унга таслим бўлинг. Сўнгра сизга ёрдам берилмас.

Malayca: 

"Dan kembalilah kamu kepada Tuhan kamu dengan bertaubat, serta berserah bulat- bulat kepadaNya, sebelum kamu didatangi azab; kerana sesudah itu kamu tidak akan diberikan pertolongan.

Arnavutça: 

Kthehuni kah Zoti juaj dhe përuluni para Tij, para se t’u vijë dënimi, sepse, pastaj nuk do të keni ndihmë.

Bulgarca: 

И се обърнете към своя Господ, и Му се отдайте, преди мъчението да дойде при вас, защото после не ще ви се помогне.

Sırpça: 

И повратите се своме Господару и покорите Му се пре него што вам дође казна - после нико неће да вам прискочи у помоћ.

Çekçe: 

Obracejte se kajícně k Pánu svému a odevzdejte se do vůle Jeho, dříve než vás trest zasáhne, neboť pak vám pomoženo nebude.

Urduca: 

پلٹ آؤ اپنے رب کی طرف اور مطیع بن جاؤ اُس کے قبل اِس کے کہ تم پر عذاب آ جائے اور پھر کہیں سے تمہیں مدد نہ مل سکے

Tacikçe: 

Пеш аз он ки азоб фаро расад ва касе ба ёриатон барнахезад, ба Парвардигоратон рӯй оред ва ба Ӯ таслим шавед.

Tatarca: 

Вә Аллаһуга инәбатлы булыгыз һәм ґәзаб килмәс борын Аллаһуга гыйбадәт кылыгыз вә Аңа итагать итегез, бит ґәзаб килсә, сезгә ярдәм бирелмәс.

Endonezyaca: 

Dan kembalilah kamu kepada Tuhanmu, dan berserah dirilah kepada-Nya sebelum datang azab kepadamu kemudian kamu tidak dapat ditolong (lagi).

Amharca: 

«ቅጣቱም ወደእናንተ ከመምጣቱና ከዚያም የማትርረዱ ከመኾናችሁ በፊት ወደ ጌታችሁ (በመጸጸት) ተመለሱ፡፡ ለእርሱም ታዘዙ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், உங்கள் இறைவன் பக்கம் திரும்புங்கள்! உங்களுக்கு தண்டனை வருவதற்கு முன்னர் அவனுக்கு முற்றிலும் பணிந்து விடுங்கள். (அல்லாஹ்வின் தண்டனை வந்துவிட்டால்) பிறகு, நீங்கள் உதவி செய்யப்பட மாட்டீர்கள்.

Korece: 

그러므로 너희 주님께 귀의 하여 벌이 너희에게 이르기 전에 그분께 순종하라 그 후에는 너희 가 구원을 받지 뭇하리라

Vietnamca: 

“Các ngươi hãy quay về sám hối với Thượng Đế của các ngươi và thần phục Ngài trước khi sự trừng phạt xảy đến với các ngươi; rồi (lúc đó) các ngươi sẽ không được ai cứu giúp.”