Arapça:
ثُمَّ إِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عِندَ رَبِّكُمْ تَخْتَصِمُونَ
Çeviriyazı:
ŝümme inneküm yevme-lḳiyâmeti `inde rabbiküm taḫteṣimûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sonra siz muhakkak kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizden davacı olacaksınız.
Diyanet İşleri:
Ey insanlar! Sonra siz, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda duruşmaya çıkacaksınız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sonra da şüphesiz ki sizin, kıyamet gününde Rabbinizin katında davanız görülür.
Şaban Piriş:
Sonra siz kıyamet günü Rabbinizin huzurunda mahkeme olunacaksınız.
Edip Yüksel:
Sonra Diriliş Günü, Rabbinizin huzurunda duruşmaya çıkacaksınız
Ali Bulaç:
Sonra şüphesiz sizler, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız.
Suat Yıldırım:
Hiç şüphe yok ki sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra da büyük duruşmanın olacağı kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizle dâvalaşacaksınız.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sonra muhakkak ki, sizler Kıyamet günü Rabbinizin huzurunda muhâsemede bulunacaksınızdır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sonra siz, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız.
Bekir Sadak:
Allah´in dogru yola eristirdigini de saptiracak yoktur. Allah, guclu olan, oc alabilen degil midir?
İbni Kesir:
Sonra siz, kıyamet günü Rabbınızın huzurunda duruşmaya çıkacaksınız.
Adem Uğur:
Sonra şüphesiz, siz de kıyamet günü, Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız.
İskender Ali Mihr:
Sonra muhakkak ki siz, kıyâmet günü Rabbinizin huzurunda davalı ve davacı olacaksınız.
Celal Yıldırım:
Sonra da (siz insanlar) Kıyamet günü Rabbınızın huzurunda davacılar (dâvâlılar) olarak duruşacaksınız.
Tefhim ul Kuran:
Sonra şüphesiz sizler, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız.
Fransızca:
ensuite, au Jour de la Résurrection, vous vous disputerez auprès de votre Seigneur.
İspanyolca:
Luego, el día de la Resurrección, disputaréis junto a vuestro Señor.
İtalyanca:
poi, nel Giorno della Resurrezione, polemizzerete
Almanca:
Dann werdet ihr gewiß am Tag der Auferstehung bei eurem HERRN disputieren!
Çince:
然后,在复活日,你们必定要在你们的主那里,互相争论。
Hollandaca:
En gij zult met elkander daarover, op den dag der opstanding, voor uwen Heer twisten.
Rusça:
А потом, в День воскресения, вы будете препираться у своего Господа.
Somalice:
Markaas maalinta qiyaame waxaad ku doodaysaan Eebihiin agtiisa.
Swahilice:
Kisha bila ya shaka mtagombana Siku ya Kiyama mbele ya Mola wenu Mlezi.
Uygurca:
ئاندىن كېيىن سىلەر قىيامەت كۈنى پەرۋەردىگارىڭلارنىڭ دەرگاھىدا بىر - بىرىڭلار بىلەن دەۋا قىلىشىسىلەر
Japonca:
それから審判の日に,あなたがたは主の御前で,論争す(ることになり裁きを受け)る。
Arapça (Ürdün):
«ثم إنكم» أيها الناس فيما بينكم من المظالم «يوم القيامة عند ربكم تختصمون».
Hintçe:
और ये लोग भी यक़ीनन मरने वाले हैं फिर तुम लोग क़यामत के दिन अपने परवरदिगार की बारगाह में बाहम झगड़ोगे
Tayca:
แล้วแท้จริงพวกเจ้าในวันกิยามะฮฺจะถกเถียงกันต่อหน้าพระเจ้าของพวกเจ้า
İbranice:
אך לאחר מכן, ביום התחייה, לפני ריבונכם תתנצחו
Hırvatça:
I poslije, na Kijametskom danu, pred Gospodarom svojim jedan s drugim ćete se sporiti.
Rumence:
Apoi în Ziua Învierii, vă veţi certa înaintea Domnului vostru.
Transliteration:
Thumma innakum yawma alqiyamati AAinda rabbikum takhtasimoona
Türkçe:
Sonra siz, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız.
Sahih International:
Then indeed you, on the Day of Resurrection, before your Lord, will dispute.
İngilizce:
In the end will ye (all), on the Day of Judgment, settle your disputes in the presence of your Lord.
Azerbaycanca:
Sonra siz qiyamət günü Rəbbinizin hüzurunda mübahisə edəcəksiniz.
Süleyman Ateş:
Sonra siz, kıyamet günü, Rabbinizin divanında davalaşacaksınız.
Diyanet Vakfı:
Sonra şüphesiz, siz de kıyamet günü, Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız.
Erhan Aktaş:
Sonra kıyamet günü hepiniz Rabb’inizin huzurunda davalaşacaksınız.
Kral Fahd:
Sonra şüphesiz, siz de kıyamet günü, Rabbinizin huzurunda muhakeme olacaksınız.
Hasan Basri Çantay:
Sonra (ey insanlar), şübhesiz, siz de Rabbinizin huzuurunda muhaakemeye durulacaksınız.
Muhammed Esed:
ve sonra Kıyamet Günü hepiniz anlaşmazlıklarınızı Allah´ın önüne koyacaksınız.
Gültekin Onan:
Sonra şüphesiz sizler, kıyamet günü rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız.
Ali Fikri Yavuz:
Sonra kıyamet günü, hepiniz Rabbinizin huzurunda (haklı haksız) birbirinizden davacı olacaksınız.
Portekizce:
E, no Dia da Ressurreição, ante vosso Senhor disputareis.
İsveççe:
Och till sist, på Uppståndelsens dag, skall tvisten mellan er avgöras inför er Herre.
Farsça:
سپس شما روز قیامت نزد پروردگارتان [در امر دین] می ادله خواهید کرد [که ما موحدان در دنیا حقّانیّت توحید را ثابت کردیم و بطلان بت پرستی را روشن نمودیم، ولی کبرِ شما مانع از هدایت شما شد.]
Kürtçe:
لەپاشان بێگومان ئێوە لە ڕۆژی دواییدا لای پەروەردگارتان داوا چی دەبن دژی یەکتری
Özbekçe:
Сўнгра, албатта, сизлар қиёмат куни Роббингиз ҳузурида тортишурсизлар.
Malayca:
Kemudian, sesungguhnya kamu semua, pada hari kiamat, akan bertengkar berhujah di hadapan Tuhan kamu.
Arnavutça:
e pastaj, në Ditën e gjykimit, te Zoti juaj do të polemizoni.
Bulgarca:
После в Деня на възкресението пред вашия Господ ще се оспорвате.
Sırpça:
И после, на Судњем дану, пред својим Господаром један са другим ћете да се спорите.
Çekçe:
a později, v den zmrtvýchvstání, před Pánem svým spor povedete.
Urduca:
آخرکار قیامت کے روز تم سب اپنے رب کے حضور اپنا اپنا مقدمہ پیش کرو گے
Tacikçe:
Сипас ҳама дар рӯзи қиёмат назди Парвардигоратон бо якдигар ҳусумат хоҳед кард.
Tatarca:
Соңра, ий кешеләр, кыямәт көнендә Раббыгыз хозурында дөньядагы золымнарыгыз өчен низагьлашырсыз.
Endonezyaca:
Kemudian sesungguhnya kamu pada hari kiamat akan berbantah-bantah di hadapan Tuhanmu.
Amharca:
ከዚያም እናንተ በትንሣኤ ቀን እጌታችሁ ዘንድ ትከራከራላችሁ፡፡
Tamilce:
பிறகு, நிச்சயமாக நீங்கள் மறுமை நாளில் உங்கள் இறைவனிடம் (உங்களுக்குள்) தர்க்கித்துக் கொள்வீர்கள்.
Korece:
그리하여 너희 모두는 심판 의 날 주님 앞에서 논쟁을 하게 되리라
Vietnamca:
Rồi vào Ngày Phán Xét Cuối Cùng, các ngươi sẽ đối chất với nhau trước Thượng Đế của các ngươi (để biết ai là người của chân lý và ai là kẻ của sự ngụy tạo và sai trái).
Ayet Linkleri: