Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

38

Sûredeki Ayet No: 

64

Ayet No: 

4034

Sayfa No: 

457

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقٌّ تَخَاصُمُ أَهْلِ النَّارِ

Çeviriyazı: 

inne ẕâlike leḥaḳḳun teḫâṣumü ehli-nnâr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz ki bu haktır. Ateş ehlinin birbiriyle tartışması muhakkak olacaktır.

Diyanet İşleri: 

İşte cehennemliklerin bu şekilde tartışması gerçektir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki cehennem ehlinin, birbirleriyle şu münakaşaları, gerçektir.

Şaban Piriş: 

İşte Cehennem ehlinin tartışmaları şüphesiz böylece gerçekleşecektir.

Edip Yüksel: 

Cehennem halkının birbiriyle çekişmesi bir gerçektir.

Ali Bulaç: 

Bu, cehennem halkının birbiriyle çekişmesi kesin bir gerçektir.

Suat Yıldırım: 

İşte bu, yani cehennemliklerin dâvalaşması kesin bir gerçektir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphe yok ki, bu, (haber verilen şey) elbette sabittir. O ateş ehlinin birbiriyle husumeti (muhakkaktır).

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte bu, kesin gerçektir. Ateş halkının çekişmesi gerçekleşecektir.

Bekir Sadak: 

&quot

İbni Kesir: 

İşte bu, hakkın kendisidir. Cehennem ehlinin birbiriyle tartışması.

Adem Uğur: 

İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki cehennem halkının bu çekişmesi kesinlikle gerçektir.

Celal Yıldırım: 

Bu elbette gerçektir: Cehennem ehli birbirleriyle tartışıp duracak.

Tefhim ul Kuran: 

Bu, cehennem halkının birbiriyle çekişip tartışması kesin olan bir gerçektir.

Fransızca: 

Telles sont en vérité les querelles des gens du Feu.

İspanyolca: 

Sí, esto es verdad: la discusión entre los moradores del Fuego.

İtalyanca: 

Invero saranno queste le mutue recriminazioni della gente del Fuoco.

Almanca: 

Gewiß, dies ist doch wahr - das Disputieren der Bewohner des Feuers.

Çince: 

居火狱者的争论是必然的。

Hollandaca: 

Inderdaad, dat is eene waarheid; namelijk de twist onder de bewoners van het hellevuur.

Rusça: 

Воистину, препирательство обитателей Огня является истиной.

Somalice: 

Kaasina (doodaas) waa xaq sugan oo ah dooda ehelu naarka.

Swahilice: 

Hakika hayo bila ya shaka ndiyo makhasimiano ya watu wa Motoni.

Uygurca: 

ئەھلى دوزاخنىڭ بۇ رەۋىشتە ئۆزئارا جاڭجاللىشىشى چوقۇمدۇر

Japonca: 

本当にこれは真相で,火獄の仲間の論争である。

Arapça (Ürdün): 

«إن ذلك لحق» واجب وقوعه وهو «تخاصم أهل النار» كما تقدم.

Hintçe: 

इसमें शक नहीं कि जहन्नुमियों का बाहम झगड़ना ये बिल्कुल यक़ीनी ठीक है

Tayca: 

แท้จริง นั่นคือความจริง จะมีการโต้เถียงกันระหว่างชาวนรกด้วยกัน

İbranice: 

זהו הצדק: כך יריבו ביניהם יורשי האש

Hırvatça: 

Istina je, sigurno, da će se stanovnici Džehennema među sobom raspravljati.

Rumence: 

Aceasta, adevărat, este cearta soţilor Focului!

Transliteration: 

Inna thalika lahaqqun takhasumu ahli alnnari

Türkçe: 

İşte bu, kesin gerçektir. Ateş halkının çekişmesi gerçekleşecektir.

Sahih International: 

Indeed, that is truth - the quarreling of the people of the Fire.

İngilizce: 

Truly that is just and fitting,- the mutual recriminations of the People of the Fire!

Azerbaycanca: 

Şübhəsiz ki, bu – cəhənnəm əhlinin bir-biri ilə bu cür çəkişməsi (çənə-boğaz olması) bir həqiqətdir!

Süleyman Ateş: 

Bu, mutlaka gerçektir, ateş halkının tartışmasıdır (bunun olacağından asla şüphe yoktur).

Diyanet Vakfı: 

İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir.

Erhan Aktaş: 

Ateş halkının birbirleriyle bu çekişmeleri kesinlikle gerçektir.

Kral Fahd: 

İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir.

Hasan Basri Çantay: 

İşte bu, (ya´nî) ehl-i cehennemin birbiriyle da´vâlaşması muhakkak ve kat´î bir gerçekdir.

Muhammed Esed: 

Cehennem sakinlerinin karşılıklı çekişmeleri (ve şaşkınlıkları) işte böyle sürüp gidecek!

Gültekin Onan: 

Bu -ateş ehlinin birbiriyle çekişmesi (husumeti)- kesin bir gerçektir.

Ali Fikri Yavuz: 

İşte bu, cehennem ehlinin birbirleriyle mücadelesi, şübhe götürmiyen bir gerçektir.

Portekizce: 

Por certo que é real a disputa dos réprobos!

İsveççe: 

Detta är sanningen om hur de kommer att tvista och träta i Elden.

Farsça: 

این گفتگو و می ادله اهل آتش حتمی و واقع شدنی است.

Kürtçe: 

بێگومان ئەوە (کە باسکرا) ئاژاوە و شەڕە قسەی دۆزەخیانە، وڕاستە (و دێتەدی)

Özbekçe: 

Албатта, мана шу ҳақдир–дўзах аҳлининг ўзаро тортишувидир. (Ушбу оятларда зикр қилинганлар ҳақдир. Булар дўзах аҳлининг ўзаро тортишувидир. Бу нарса, албатта, бўладиган ишдир.)

Malayca: 

Sesungguhnya (segala yang diterangkan) itu adalah benar iaitu perbalahan dan cercaan penduduk neraka sesama sendiri.

Arnavutça: 

Kjo është, me të vërtetë, grindja e banorëve të ferrit.

Bulgarca: 

Такава е истината за свадата между обитателите на Огъня.

Sırpça: 

Истина је, сигурно, да ће становници Пакла међу собом да се расправљају.

Çekçe: 

Toto je věru skutečnost; tak hádat se budou obyvatelé ohně pekelného.

Urduca: 

بے شک یہ بات سچی ہے، اہل دوزخ میں یہی کچھ جھگڑے ہونے والے ہیں

Tacikçe: 

Ин баҳсу ҷидоли аҳли ҷаҳаннам бо якдигар чизест, ки ба ҳақиқат воқеъ шавад.

Tatarca: 

Дөреслектә ошбу зекер ителгән сүзләр, ут әһелләренең бер-берсе белән низагълашуларыдыр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya yang demikian itu pasti terjadi, (yaitu) pertengkaran penghuni neraka.

Amharca: 

ይህ በእርግጥ እምነት ነው፡፡ (እርሱም) የእሳት ሰዎች (የእርስ በእርስ) መካሰስ ነው፡፡

Tamilce: 

நரகவாசிகள் (இவ்வாறு) தங்களுக்குள் தர்க்கிப்பது - நிச்சயமாக இது உண்மையாகும்.

Korece: 

실로 그들이 불지옥에서 서 로 논쟁한다는 진리는 사실이라

Vietnamca: 

Đó là sự thật về việc tranh cãi của các cư dân nơi Hỏa Ngục.

Etiketler: 

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: