Arapça:
إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقٌّ تَخَاصُمُ أَهْلِ النَّارِ
Çeviriyazı:
inne ẕâlike leḥaḳḳun teḫâṣumü ehli-nnâr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz ki bu haktır. Ateş ehlinin birbiriyle tartışması muhakkak olacaktır.
Diyanet İşleri:
İşte cehennemliklerin bu şekilde tartışması gerçektir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki cehennem ehlinin, birbirleriyle şu münakaşaları, gerçektir.
Şaban Piriş:
İşte Cehennem ehlinin tartışmaları şüphesiz böylece gerçekleşecektir.
Edip Yüksel:
Cehennem halkının birbiriyle çekişmesi bir gerçektir.
Ali Bulaç:
Bu, cehennem halkının birbiriyle çekişmesi kesin bir gerçektir.
Suat Yıldırım:
İşte bu, yani cehennemliklerin dâvalaşması kesin bir gerçektir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki, bu, (haber verilen şey) elbette sabittir. O ateş ehlinin birbiriyle husumeti (muhakkaktır).
Yaşar Nuri Öztürk:
İşte bu, kesin gerçektir. Ateş halkının çekişmesi gerçekleşecektir.
Bekir Sadak:
"
İbni Kesir:
İşte bu, hakkın kendisidir. Cehennem ehlinin birbiriyle tartışması.
Adem Uğur:
İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki cehennem halkının bu çekişmesi kesinlikle gerçektir.
Celal Yıldırım:
Bu elbette gerçektir: Cehennem ehli birbirleriyle tartışıp duracak.
Tefhim ul Kuran:
Bu, cehennem halkının birbiriyle çekişip tartışması kesin olan bir gerçektir.
Fransızca:
Telles sont en vérité les querelles des gens du Feu.
İspanyolca:
Sí, esto es verdad: la discusión entre los moradores del Fuego.
İtalyanca:
Invero saranno queste le mutue recriminazioni della gente del Fuoco.
Almanca:
Gewiß, dies ist doch wahr - das Disputieren der Bewohner des Feuers.
Çince:
居火狱者的争论是必然的。
Hollandaca:
Inderdaad, dat is eene waarheid; namelijk de twist onder de bewoners van het hellevuur.
Rusça:
Воистину, препирательство обитателей Огня является истиной.
Somalice:
Kaasina (doodaas) waa xaq sugan oo ah dooda ehelu naarka.
Swahilice:
Hakika hayo bila ya shaka ndiyo makhasimiano ya watu wa Motoni.
Uygurca:
ئەھلى دوزاخنىڭ بۇ رەۋىشتە ئۆزئارا جاڭجاللىشىشى چوقۇمدۇر
Japonca:
本当にこれは真相で,火獄の仲間の論争である。
Arapça (Ürdün):
«إن ذلك لحق» واجب وقوعه وهو «تخاصم أهل النار» كما تقدم.
Hintçe:
इसमें शक नहीं कि जहन्नुमियों का बाहम झगड़ना ये बिल्कुल यक़ीनी ठीक है
Tayca:
แท้จริง นั่นคือความจริง จะมีการโต้เถียงกันระหว่างชาวนรกด้วยกัน
İbranice:
זהו הצדק: כך יריבו ביניהם יורשי האש
Hırvatça:
Istina je, sigurno, da će se stanovnici Džehennema među sobom raspravljati.
Rumence:
Aceasta, adevărat, este cearta soţilor Focului!
Transliteration:
Inna thalika lahaqqun takhasumu ahli alnnari
Türkçe:
İşte bu, kesin gerçektir. Ateş halkının çekişmesi gerçekleşecektir.
Sahih International:
Indeed, that is truth - the quarreling of the people of the Fire.
İngilizce:
Truly that is just and fitting,- the mutual recriminations of the People of the Fire!
Azerbaycanca:
Şübhəsiz ki, bu – cəhənnəm əhlinin bir-biri ilə bu cür çəkişməsi (çənə-boğaz olması) bir həqiqətdir!
Süleyman Ateş:
Bu, mutlaka gerçektir, ateş halkının tartışmasıdır (bunun olacağından asla şüphe yoktur).
Diyanet Vakfı:
İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir.
Erhan Aktaş:
Ateş halkının birbirleriyle bu çekişmeleri kesinlikle gerçektir.
Kral Fahd:
İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir.
Hasan Basri Çantay:
İşte bu, (ya´nî) ehl-i cehennemin birbiriyle da´vâlaşması muhakkak ve kat´î bir gerçekdir.
Muhammed Esed:
Cehennem sakinlerinin karşılıklı çekişmeleri (ve şaşkınlıkları) işte böyle sürüp gidecek!
Gültekin Onan:
Bu -ateş ehlinin birbiriyle çekişmesi (husumeti)- kesin bir gerçektir.
Ali Fikri Yavuz:
İşte bu, cehennem ehlinin birbirleriyle mücadelesi, şübhe götürmiyen bir gerçektir.
Portekizce:
Por certo que é real a disputa dos réprobos!
İsveççe:
Detta är sanningen om hur de kommer att tvista och träta i Elden.
Farsça:
این گفتگو و می ادله اهل آتش حتمی و واقع شدنی است.
Kürtçe:
بێگومان ئەوە (کە باسکرا) ئاژاوە و شەڕە قسەی دۆزەخیانە، وڕاستە (و دێتەدی)
Özbekçe:
Албатта, мана шу ҳақдир–дўзах аҳлининг ўзаро тортишувидир. (Ушбу оятларда зикр қилинганлар ҳақдир. Булар дўзах аҳлининг ўзаро тортишувидир. Бу нарса, албатта, бўладиган ишдир.)
Malayca:
Sesungguhnya (segala yang diterangkan) itu adalah benar iaitu perbalahan dan cercaan penduduk neraka sesama sendiri.
Arnavutça:
Kjo është, me të vërtetë, grindja e banorëve të ferrit.
Bulgarca:
Такава е истината за свадата между обитателите на Огъня.
Sırpça:
Истина је, сигурно, да ће становници Пакла међу собом да се расправљају.
Çekçe:
Toto je věru skutečnost; tak hádat se budou obyvatelé ohně pekelného.
Urduca:
بے شک یہ بات سچی ہے، اہل دوزخ میں یہی کچھ جھگڑے ہونے والے ہیں
Tacikçe:
Ин баҳсу ҷидоли аҳли ҷаҳаннам бо якдигар чизест, ки ба ҳақиқат воқеъ шавад.
Tatarca:
Дөреслектә ошбу зекер ителгән сүзләр, ут әһелләренең бер-берсе белән низагълашуларыдыр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya yang demikian itu pasti terjadi, (yaitu) pertengkaran penghuni neraka.
Amharca:
ይህ በእርግጥ እምነት ነው፡፡ (እርሱም) የእሳት ሰዎች (የእርስ በእርስ) መካሰስ ነው፡፡
Tamilce:
நரகவாசிகள் (இவ்வாறு) தங்களுக்குள் தர்க்கிப்பது - நிச்சயமாக இது உண்மையாகும்.
Korece:
실로 그들이 불지옥에서 서 로 논쟁한다는 진리는 사실이라
Vietnamca:
Đó là sự thật về việc tranh cãi của các cư dân nơi Hỏa Ngục.
Ayet Linkleri: