Arapça:
وَلَكُمْ فِيهَا مَنَافِعُ وَلِتَبْلُغُوا عَلَيْهَا حَاجَةً فِي صُدُورِكُمْ وَعَلَيْهَا وَعَلَى الْفُلْكِ تُحْمَلُونَ
Çeviriyazı:
veleküm fîhâ menâfi`u veliteblügû `aleyhâ ḥâceten fî ṣudûriküm ve`aleyhâ ve`ale-lfülki tuḥmelûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sizin için onlarda daha nice menfaatler vardır. Onların üzerinde gönüllerinizdeki bir arzuya erersiniz. Hem onlar üzerinde, hem de gemiler üzerinde taşınırsınız.
Diyanet İşleri:
Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır; gönüllerinizdeki arzulara, onlara binerek ulaşırsınız. Onlarla ve gemilerle taşınırsınız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve onlarda başka faydalar da var size ve gönüllerinizdeki murada ulaşmak için onlara ve gemilere biniyorsunuz.
Şaban Piriş:
Onlarda sizin için başka faydalar da vardır. Gönüllerinizdeki ihtiyaca/arzuya onların üzerinde ulaşırsınız. Hem onların üzerinde hem de gemilerde taşınırsınız.
Edip Yüksel:
Sizin için onlarda çeşitli yararlar vardır. Gönlünüz dilediği gibi onlardan yararlanırsınız. Onlarla ve gemilerle taşınırsınız.
Ali Bulaç:
Onlarda sizin için yararlar vardır. Onların üstünde göğüslerinizde olan bir hacete (ihtiyaca ve arzuya) ulaşırsınız; onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız.
Suat Yıldırım:
Sizin onlarda birtakım başka menfaatleriniz de vardır. Ayrıca içinizden hissettiğiniz bir ihtiyacı onlara binerek ve yükünüzü yükleyerek giderirsiniz. Karada onların, denizde gemilerin üzerinde taşınırsınız.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve sizin için onlarda menfaatler vardır ve onların üzerinde göğüslerinizdeki bir hacete erişmeniz için ve onların üstüne ve gemilerin üstüne yükleniyorsunuz.
Yaşar Nuri Öztürk:
O hayvanlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Onları binek yaparak, gönüllerinizdeki arzuya ulaşırsınız. Hem onlar üzerinde hem gemiler üzerinde taşınırsınız.
Bekir Sadak:
Ha, Mim.
İbni Kesir:
Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Gönüllerinizdeki arzulara, onlara binerek ulaşırsınız. Onlarla ve gemilerle taşınırsınız.
Adem Uğur:
Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Gönüllerinizdeki bir arzuya, onlara binerek ulaşırsınız. Onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız.
İskender Ali Mihr:
Ve onda (hayvanlarda) sizin için menfaatler (faydalar) vardır. Ve onun üzerinde, gönüllerinizdeki hacetlere (gideceğiniz yerlere) ulaşmanız için. Onların (hayvanların) ve gemilerin üzerinde taşınırsınız.
Celal Yıldırım:
Sizin için onlarda daha birçok yararlar vardır ve içinizde düşünüp taşındığınız arzuya, onların üzerine (binip) ulaşırsınız. Bunlar üzerinde ve gemiler üzerinde taşınırsınız.
Tefhim ul Kuran:
Onlarda sizin için yararlar vardır. Onların üstünde göğüslerinizde olan bir hacete (ihtiyaca veya arzuya) ulaşırsınız
Fransızca:
et vous y avez des profits et afin que vous atteigniez sur eux une chose nécessaire qui vous tenait à cur . C'est sur eux et sur les vaisseaux que vous êtes transportés.
İspanyolca:
-tenéis en ellos provecho-, y para que, por ellos, consigáis vuestros propósitos. Ellos y las naves os sirven de medios de transporte.
İtalyanca:
e [affinché] ne traiate altri vantaggi e conseguiate, loro tramite, qualche desiderio che vi sta a cuore. Vi servono inoltre da mezzo di trasporto, al pari delle navi.
Almanca:
Und für euch gibt es in ihnen Nutzen, und damit ihr durch sie ein Bedürfnis in euren Brüsten erfüllt, und auf ihnen und auf dem Schiff werdet ihr getragen.
Çince:
你们由它们获得许多利益,以便你们骑着它们,去寻求你们胸中的需要,你们用它们和船舶载运货物。
Hollandaca:
Gij ontvangt daarvan ook andere voordeelen, en door deze volbrengt gij de zaak, welke gij u innerlijk hebt voorgesteld, en door hen wordt gij te land, en door schepen ter zee vervoerd.
Rusça:
Они приносят вам пользу, и на них вы достигаете того, чего желают ваши сердца. На них и на кораблях вас перевозят.
Somalice:
Waxaana idinka sugnaaday dhexdeeda Nacfi iyo inaad ku gaadhaan danihiina Laabta idinkaga jira, korkeeda iyo doonta Ayaana la idinku xambaaraa.
Swahilice:
Na katika hao mnayo manufaa kadhaa wa kadhaa, na mnapata kwao haja ziliomo vifuani mwenu; na mnachukuliwa juu yao, na juu ya marikebu.
Uygurca:
ئۇلار سىلەرگە نۇرغۇن پايدا كەلتۈرىدۇ، ئۇلارغا مىنىپ دىلىڭلارغا پۈككەن ھاجىتىڭلاردىن چىقىسىلەر، (قۇرۇقلۇقتا يۈك - تاقلىرىڭلارنى) ئۇلارغا ئارتىسىلەر، (دېڭىزدا) كېمىلەرگە قاچىلايسىلەر
Japonca:
あなたがたはそれらに,様々の便益を被り,あなたがたの胸に抱く望みも,それらによって満たし,またその背や船によってあなたがたは運ばれる。
Arapça (Ürdün):
«ولكم فيها منافع» من الدر والنسل والوبر والصوف «ولتبلغوا عليها حاجة في صدوركم» هي حمل الأثقال إلى البلاد «وعليها» في البر «وعلى الفلك» السفن في البحر «تحملون».
Hintçe:
और तुम्हारे लिए उनमें (और भी) फायदे हैं और ताकि तुम उन पर (चढ़ कर) अपनी दिली मक़सद तक पहुँचो और उन पर और (नीज़) कश्तियों पर सवार फिरते हो
Tayca:
และสำหรับพวกเจ้าในตัวมันนั้นมีประโยชน์มากหลาย และเพื่อพวกเจ้าจะได้บรรลุสู่สมความปราถนาที่มีอยู่ในทรวงอกของพวกเจ้า และพวกเจ้าบรรทุกบนหลังมันเช่นเดียวกับใช้บรรทุกบนเรือ
İbranice:
וחלק מהם לתועלות אחרים שאתם צריכים. אתם תוכלו להגיע עליהם לכל מקום שתרצו. הם יישאו אתכם ביבשה כפי שהאוניות יישאו אתכם בים
Hırvatça:
a vi od njih i drugih koristi imate - i da bi na njima potrebu koju u prsima imate ispunili; i na njima i na lađama vi se vozite.
Rumence:
Voi aţi aflat la ele folosinţe cu care vă puteţi astâmpăra dorinţele inimilor voastre. Pe ele, precum şi pe corăbii, sunteţi purtaţi.
Transliteration:
Walakum feeha manafiAAu walitablughoo AAalayha hajatan fee sudoorikum waAAalayha waAAala alfulki tuhmaloona
Türkçe:
O hayvanlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Onları binek yaparak, gönüllerinizdeki arzuya ulaşırsınız. Hem onlar üzerinde hem gemiler üzerinde taşınırsınız.
Sahih International:
And for you therein are [other] benefits and that you may realize upon them a need which is in your breasts; and upon them and upon ships you are carried.
İngilizce:
And there are (other) advantages in them for you (besides); that ye may through them attain to any need (there may be) in your hearts; and on them and on ships ye are carried.
Azerbaycanca:
Sizin üçün onlardan daha neçə-neçə mənfəətlər vardır (dərilərindən çadır qurur, yunlarından paltar, yorğan-döşək düzəldirsiniz). Ürəyinizdən keçən bir arzuya onları minməklə yetişirsiniz (onları minib istədiyiniz yerə gedirsiniz). (Quruda bir yerdən başqa yerə) onların üstündə, (suda isə) gəmilərdə daşınırsınız.
Süleyman Ateş:
Onlarda sizin için (sütleri, derileri, tüyleri gibi daha birçok) faydalar var. Onların üstünde gönüllerinizdeki arzuya erersiniz; onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız.
Diyanet Vakfı:
Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Gönüllerinizdeki bir arzuya, onlara binerek ulaşırsınız. Onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız.
Erhan Aktaş:
Ve sizin için onlarda daha nice yararlar var. Onlarla arzu ettiğiniz yere ulaşırsınız. Onların ve gemilerin üzerinde taşınırsınız.
Kral Fahd:
Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Gönüllerinizdeki bir arzuya, onlara binerek ulaşırsınız. Onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız.
Hasan Basri Çantay:
Onlarda size (daha başka) fâideler (de) vardır. Göğüslerinizdeki bir haacete ermeniz için onların üstüne biniyorsunuz. (Karada) onların üzerinde, (denizde) gemilerin üstünde taşınıyorsunuz.
Muhammed Esed:
Onlardan (başka) faydalar da sağlarsınız; ve (birçok) önemli ihtiyacınızı karşılarsınız; onların üzerinde de, gemilerin içinde olduğu gibi, (hayatınızı) sürdürürsünüz.
Gültekin Onan:
Onlarda sizin için yararlar vardır. Onların üstünde göğüslerinizde olan bir hacete (ihtiyaca ve arzuya) ulaşırsınız
Ali Fikri Yavuz:
Sizin için onlarda daha bir çok menfaatler var. Kalblerinizdeki bir ihtiyaca kavuşmanız için, onlara biniyorsunuz. Hem onların üzerinde (karada), hem gemiler üzerinde (denizde) taşınırsınız.
Portekizce:
E, ademais, tendes nele (outras) espécies de benefícios e, para conseguirdes, com a sua ajuda, a satisfação de qualquernecessidade (que possa haver) nos vossos corações, e sobre eles sois transportados, como o sois pelos navios.
İsveççe:
De är er också till [annan] nytta, och ni tillgodoser med dem viktiga behov [som utan dem måste eftersättas] - [som] skeppen bär er [över havet] bär de er [på era färder över land].
Farsça:
و برای شما در آنها سودهایی است، [آری آنها را آفرید] تا با [سوار شدن بر آنها و حمل بار و بنه خود] به مقصدی که در دل های شماست برسید، و بر آنها و بر کشتی ها حمل می شوید.
Kürtçe:
وە لەو (ئاژەڵانە) دا چەند سوودو کەڵك بۆ ئێوە ھەیە وە تابەھۆی ئەوانەوە بگەنە پێویستیەك کە لەدڵ و دەرونتاندایە وە لەسەر پشتی ئەو (وڵاخانە) و لەسەر کەشتی ئێوە سوار دەکرێن
Özbekçe:
Сиз учун уларда манфаатлар бор. Ва улар устида дилларингиздаги ҳожатларга етишишингиз учундир. Уларда ва кемаларда ташилурсиз.
Malayca:
Dan kamu pula beroleh berbagai faedah pada binatang ternak itu, dan supaya kamu dapat memenuhi sesuatu hajat yang ada dalam hati kamu dengan menggunakan binatang itu; dan di atas binatang-binatang ternak itu, serta di atas kapal- kapal, kamu diangkut.
Arnavutça:
Dhe, për ju ka në to dobi, që të arrini realizimin e nevojave të rëndësishme që i keni – dhe me to e me barka transportoheni.
Bulgarca:
и за да имате полза от тях, и за да удовлетворявате желания в гърдите си. Върху тях и върху корабите бивате пренасяни.
Sırpça:
Ви од њих користи имате и ви на њима за вас важне потребе остварујете – и на њима и на лађама ви се превозите.
Çekçe:
a mnohý užitek jiný z nich měli a abyste pomocí jich splnění úmyslů hrudí svých dosáhli. A na nich stejně jako na lodích jste neseni.
Urduca:
ان کے اندر تمہارے لیے اور بھی بہت سے منافع ہیں وہ اس کام بھی آتے ہیں کہ تمہارے دلوں میں جہاں جانے کی حاجت ہو وہاں تم اُن پر پہنچ سکو اُن پر بھی اور کشتیوں پر بھی تم سوار کیے جاتے ہو
Tacikçe:
Ва шуморо дар он манфиатҳост ва метавонед бо онҳо ба ҳоҷате, ки дар назар доред, бирасед. Ва бар онҳо ва бар киштиҳо савор шавед.
Tatarca:
Вә аларда сезнең өчең күп файдалар бар, вә әйберләрегезне ул хайваннар өстенә салып сәфәрләрдә йөрисез шулай ук сәүдә таварларыгызны хайваннарга вә көймәләргә төяп озын юлларга барасыз.
Endonezyaca:
Dan (ada lagi) manfaat-manfaat yang lain pada binatang ternak itu untuk kamu dan supaya kamu mencapai suatu keperluan yang tersimpan dalam hati dengan mengendarainya. Dan kamu dapat diangkut dengan mengendarai binatang-binatang itu dan dengan mengendarai bahtera.
Amharca:
ለእናንተም በእርሷ ውስጥ ጥቅሞች አልሏችሁ፡፡ በእርሷም ላይ (እቃን በመጫን) በልቦቻችሁ ያሰባችሁትን ጉዳይ ትደርሱ ዘንድ (ፈጠረላችሁ)፡፡ በእርሷም ላይ በመርከቦችም ላይ ትሳፈራላችሁ፡፡
Tamilce:
இன்னும், உங்களுக்கு அவற்றில் பல பலன்கள் உள்ளன. இன்னும், உங்கள் நெஞ்சங்களில் உள்ள ஓர் ஆசையை அதன் மூலம் நீங்கள் அடைவதற்காகவும் (அவன் உங்களுக்கு இந்த கால்நடைகளைப் படைத்தான்). இன்னும், அவற்றின் மீதும் கப்பலின் மீதும் நீங்கள் சுமந்து செல்லப்படுகிறீர்கள். (-நீங்கள் அவற்றில் பயணம் செய்கிறீர்கள்.)
Korece:
그 안에는 너희를 위한 또 다른 유익함이 있나니 그것들을 통하여 너희 마음속에 필요한 것 을 얻을 수 있으며 또는 그것을 타거나 물건을 싣고 이동하노라
Vietnamca:
Và nơi (các loài gia súc đó) các ngươi còn được một số lợi ích khác nữa. Và nhờ chúng các ngươi có thể đạt được điều mong muốn trong lòng của các ngươi. Và các ngươi được chuyên chở trên lưng của chúng và trên (các) con tàu.
Ayet Linkleri: