Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

40

Sûredeki Ayet No: 

30

Ayet No: 

4163

Sayfa No: 

470

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقَالَ الَّذِي آمَنَ يَا قَوْمِ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُم مِّثْلَ يَوْمِ الْأَحْزَابِ

Çeviriyazı: 

veḳâle-lleẕî âmene yâ ḳavmi innî eḫâfü `aleyküm miŝle yevmi-l'aḥzâb.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O iman etmiş olan kimse de: "Ey kavmim! Doğrusu ben sizin hakkınızda Ahzab (önceki çeşitli toplumlar)ın günleri gibi bir günden korkuyorum."

Diyanet İşleri: 

İnanmış olan adam dedi ki: "Ey milletim! Doğrusu ben sizin için, Nuh milletinin, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, peygamberleri yalanlayan toplulukların uğradıkları bir günün benzerinden korkuyorum. Allah kullara zulüm dilemez."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O inanan, ey kavmim dedi, ben bir bölük ümmetin uğradıkları azaba uğrayacaksınız diye korkuyorum.

Şaban Piriş: 

İman eden kimse şöyle dedi: Ey halkım! Doğrusu ben üzerinize önceki toplulukların günü gibi, bir günün gelmesinden korkuyorum.

Edip Yüksel: 

İnanmış adam dedi ki, "Ey halkım daha önceki partilerin günü gibi bir sonuca uğramanızdan korkuyorum."

Ali Bulaç: 

İman eden (adam) dedi ki: "Ey Kavmim, ben o fırkaların gününe benzer (bir günün felaketine uğrarsınız) diye korkuyorum."

Suat Yıldırım: 

O imanlı zat bunun üzerine: “Ey benim milletim!” dedi, “Ben sizin hakkınızda Nuh milletinin, Âd milletinin, Semûd milletinin ve ondan sonraki milletlerin başına gelen âkıbetin sizin de başınıza gelmesinden endişe ederim. Yoksa suçsuzlara azab etmek sûretiyle Allah kullarına zulmetmek istemez.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İmân eden zât da dedi ki: «Ey kavmim! Şüphe yok ki ben sizin üzerinize Ahzab gününün mislinden korkuyorum.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

İman etmiş olan bir adam dedi: "Ey toplumum, sizin üzerinize, diğer topluluklarınki gibi bir günün gelmesinden korkuyorum;

Bekir Sadak: 

(36-37) Firavun: «Ey Haman! Bana bir kule yap

İbni Kesir: 

İnanmış olan dedi ki: Ey kavmim

Adem Uğur: 

İman etmiş olan dedi ki: &quot

İskender Ali Mihr: 

Ve âmenû olan adam şöyle dedi: &quot

Celal Yıldırım: 

(30-31) İmân eden adam ise, «ey milletim !» dedi, «elbette ben o sürü sürü toplulukların birleştiği gündeki gibi bir durumun

Tefhim ul Kuran: 

İman eden (adam) dedi ki: «Ey Kavmim, ben sizin o fırkaların gününe benzer (bir günün felâketine uğrarsınız) diye korkuyorum.»

Fransızca: 

Et celui qui était croyant dit : "ô mon peuple , je crains pour vous un jour semblable à celui des coalisés.

İspanyolca: 

El que creía dijo: «¡Pueblo! Temo por vosotros un día como el de los coalicionistas,

İtalyanca: 

E colui che credeva disse: «O popol mio, pavento per voi un giorno come quello delle fazioni,

Almanca: 

Und derjenige, der den Iman verinnerlichte, sagte: "Meine Leute! Ja! Ich fürchte für euch Gleiches wie den Tag von Al-ahzab,

Çince: 

信道者说:我的宗族啊!我的确怕你们遭遇前人所遭遇的灾难,

Hollandaca: 

En hij die geloofd had, zeide: O mijn volk! waarlijk, ik vrees voor u een dag, gelijk aan dien van de verbondenen tegen de profeten, in vroegere tijden.

Rusça: 

Тогда тот, кто уверовал, сказал: "О мой народ! Я боюсь, что вас постигнет нечто подобное дню соумышленников,

Somalice: 

Wuxuu yidhi kii rumeeyey (Xaqa) qoomkayoow waxaan idiin ka cabsan sidii maalintii xisbiyadii.

Swahilice: 

Na akasema yule aliye amini: Enyi watu wangu! Hakika mimi nakukhofieni mfano wa siku za makundi,

Uygurca: 

مۆمىن ئادەم ئېيتتى: «ئى قەۋمىم! سىلەرنىڭ نۇھ، ئاد، سەمۇد قەۋملىرىگە ئوخشاش ۋە ئۇلاردىن كېيىنكىلەرگە ئوخشاش جامائەلەر ئۇچرىغان جازاغا ئۇچرىشىڭلاردىن قورقىمەن، اﷲ بەندىلىرىگە زۇلۇم قىلىشنى خالىمايدۇ

Japonca: 

そこでかの信仰する者は言った。「人びとよ,わたしは,(信仰を拒否した)各派の人びとの(運命の)日のようなものが,あなたがたに(下るのが)恐ろしいのです。

Arapça (Ürdün): 

«وقال الذي آمن يا قوم إنِّي أخاف عليكم مثل يوم الأحزاب» أي يوم حزب بعد حزب.

Hintçe: 

तो जो शख्स (दर पर्दा) ईमान ला चुका था कहने लगा, भाईयों मुझे तो तुम्हारी निस्बत भी और उम्मतों की तरह रोज़ (बद) का अन्देशा है

Tayca: 

และชายผู้ศรัทธากล่าวอีกว่า โอ้หมู่ชนของฉันเอ๋ย! แท้จริงฉันกลัวแทนพวกท่านยี่ยงวันแห่งการลงโทษของกลุ่มชนต่าง ๆ ในอดีต

İbranice: 

אז אמר זה אשר האמין: 'הוי בני עמי ! אני ירא כי יבוא עליכם יום כיום אשר בא על המחנות (הכופרים)

Hırvatça: 

A onda, onaj koji je vjerovao reče: "O narode moj, ja se za vas bojim dana poput dana kada su kažnjene skupine koje su se protiv poslanika bile urotile,

Rumence: 

Cel care era credincios spuse: “O, popor al meu! Îmi este frică pentru voi de o zi asemenea celei a alianţelor,

Transliteration: 

Waqala allathee amana ya qawmi innee akhafu AAalaykum mithla yawmi alahzabi

Türkçe: 

İman etmiş olan bir adam dedi: "Ey toplumum, sizin üzerinize, diğer topluluklarınki gibi bir günün gelmesinden korkuyorum;

Sahih International: 

And he who believed said, "O my people, indeed I fear for you [a fate] like the day of the companies -

İngilizce: 

Then said the man who believed: "O my people! Truly I do fear for you something like the Day (of disaster) of the Confederates (in sin)!-

Azerbaycanca: 

O mö’min adam dedi: “Ey qövmüm! Mən sizə (kafir) firqələrə gəlmiş olan bir günün gəlməsindən qorxuram!

Süleyman Ateş: 

İnanan adam dedi ki: "Ey kavmim, ben üzerinize önceki toplulukların günü gibi bir günün gelmesinden korkuyorum.:

Diyanet Vakfı: 

İman etmiş olan dedi ki: "Ey kavmim! Doğrusu ben ben üzerinize önceki toplulukların günü gibi, bir günün gelmesinden korkuyorum."

Erhan Aktaş: 

Îmân etmiş olan kimse: “Ey halkım! Ben daha önce birçok toplumun başına gelenin sizin başınıza da gelmesinden korkuyorum.”

Kral Fahd: 

İman etmiş olan dedi ki: «Ey kavmim! Doğrusu ben sizin için, (peygamberleri yalanlayan) toplulukların başlarına gelen bir âkıbetten korkuyorum.

Hasan Basri Çantay: 

(30-31) Mü´min olan (o zât) dedi ki: «Ey kavmim, hakıykat ben o sürüsürü fırkaların gününe misâl (vermeniz) den, Nuuh kavminin, Aad´in, Semûdun ve daha sonrakilerin haali gibi (bir mâcerâye sapıb felâkete uğramanızdan) korkuyorum. (Yoksa) Allah kullarına bir zulüm dileyecek değildir».

Muhammed Esed: 

Bunun üzerine, imana ermiş olan adam: "Ey kavmim!" diye haykırdı, "(İlahi hakikate karşı) birleşmiş olan şu diğerlerinin başına vaktiyle gelmiş olan durumun sizin başınıza da gelmesinden korkuyorum.

Gültekin Onan: 

İnanan (adam) dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

İman etmiş olan adam da şöyle dedi: “- Ey Kavmim! Doğrusu ben (Mûsa’yı yalanlamanız neticesi) size kâfir ümmetlerin günleri gibi bir günden korkuyorum:

Portekizce: 

E o fiel disse: Ó povo meu, em verdade temo que vos suceda e desdita do dia (do desastre) dos irmanados (no pecado).

İsveççe: 

Men den troende [mannen] sade: "Egyptier! Jag fruktar för er något lika [fasansfullt] som det som en dag [i det förflutna] drabbade dem som hade gaddat sig samman [mot Guds profeter] -

Farsça: 

و آن مرد مؤمن گفت: ای قوم من! بی تردید من بر شما از روزی مانند روز [عذاب] گروه ها [یی که پیامبران را تکذیب کردند] می ترسم

Kürtçe: 

وە ئەو (پیاوەی) باوەڕی ھێنا بوو ووتی: ئەی گەلەکەم بەڕاستی من لەوە دەترسم بەسەرتان بێ وێنەی (سزای) ئەو ڕۆژەی بەسەر کۆمەڵان و گەلانی پێشوو ھات

Özbekçe: 

Иймон келирган киши: «Эй қавмим, албатта, мен сизга ҳам бошқа фирқалар кунига ўхшаш кун...

Malayca: 

Dan berkatalah pula orang yang beriman itu: "Wahai kaumku! Sesungguhnya aku bimbang kamu akan ditimpa (kebinasaan) sebagaimana yang telah menimpa kaum-kaum yang bergabung (menentang Rasul-rasulnya)!

Arnavutça: 

E, atëherë, ai besimtari tha: “O populli im, unë druaj që do t’ju arrijë dënimi – si popujve të mëparshëm,

Bulgarca: 

И рече онзи, който повярва: “О, народе мой, страхувам се за вас от ден като деня на общностите -

Sırpça: 

А онда онај верник рече: “О народе мој, бојим се да и вас не стигне оно што је стигло народе који су се против посланика били уротили.

Çekçe: 

Ten, jenž byl věřící, zvolal: 'Lide můj! Bojím se, že na vás přijde den podobný dni spojenců

Urduca: 

وہ شخص جو ایمان لایا تھا اُس نے کہا "اے میری قوم کے لوگو، مجھے خوف ہے کہ کہیں تم پر بھی وہ دن نہ آ جائے جو اس سے پہلے بہت سے جتھوں پر آ چکا ہے

Tacikçe: 

Он ки имон оварда буд, гуфт: «Эй қавми ман, бар шумо аз он чӣ бар сари он қавмҳои дигар омадааст, бимнокам (метарсам).

Tatarca: 

Иман китергән кешеләр әйттеләр: "Ий кавемем, үткән өммәтләргә ирешкән ґәзабның сезгә дә ирешүеннән куркамын.

Endonezyaca: 

Dan orang yang beriman itu berkata: "Hai kaumku, sesungguhnya aku khawatir kamu akan ditimpa (bencana) seperti peristiwa kehancuran golongan yang bersekutu.

Amharca: 

ያም ያመነው ሰው አለ «እኔ በናንተ ላይ የአሕዛቦቹን ቀን ብጤ እፈራላችኋለሁ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், நம்பிக்கை கொண்டவர் கூறினார்: “என் மக்களே! நிச்சயமாக நான் உங்கள் மீது (நபிமார்களுக்கு எதிராக ஒன்றுகூடிய) குழுக்களுடைய (தண்டனை) நாளை போன்றதை (-அது போன்ற ஒரு தண்டனை உடைய நாள் வருவதை)ப் பயப்படுகிறேன்.”

Korece: 

그때 믿음을 가졌던 그 남자가 말하였더라 백성들이여 실로 나는 너희가 죄지은 무리들의 재 앙의 날처럼 되지 않을까 두렵도 다

Vietnamca: 

(Người có đức tin đó) nói: “Thưa quí ngài! Tôi thực sự sợ giùm cho quí vị gặp phải (số phận) giống như (nó đã xảy ra) vào ngày của liên quân (tòng phạm!)”