Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

4

Sûredeki Ayet No: 

93

Ayet No: 

586

Sayfa No: 

93

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَن يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُّتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا

Çeviriyazı: 

vemey yaḳtül mü'minem müte`ammiden fecezâühû cehennemü ḫâliden fîhâ vegaḍibe-llâhü `aleyhi vele`anehû vee`adde lehû `aẕâben `ażîmâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır.

Diyanet İşleri: 

Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazabetmiş, lanetlemiş ve büyük azab hazırlamıştır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve kim bir mümini kasten öldürürse cezası cehenneme atılmaktır, ebedi kalır orada ve Allah ona gazap eder ve rahmetinden uzaklaştırır onu ve ona pek büyük bir azap hazırlamıştır da.

Şaban Piriş: 

Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde daimi kalacağı Cehennem'dir. Allah, ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.

Edip Yüksel: 

Kim inanmış birisini kasden öldürürse yeri, sürekli kalacağı cehennemdir. ALLAH kendisine gazap ve lanet etmiştir. Ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.

Ali Bulaç: 

Kim bir mü'mini kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazaplanmış, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır.

Suat Yıldırım: 

Kim bir mümini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere gireceği cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. [39,53, 4,48]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve her kim bir mü´mini kasden öldürürse onun cezası, içinde muhalled kalmak üzere cehennemdir. Ve Allah Teâlâ onun üzerine gazab etmiş ve ona lânette bulunmuş ve onun için pek büyük bir azab hazırlamıştır

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bir mümini kasten öldürene gelince, onun cezası, içinde uzun süre kalmak üzere cehennemdir. Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu; çok büyük bir azap hazırlamıştır ona.

Bekir Sadak: 

Kendilerine yazik edenlerin canlarini aldiklari zaman onlara: «Ne yaptiniz bakalim?» deyince, «Biz yeryuzunde zavalli kimselerdik» diyecekler, melekler de: «Allah´in arzi genis degil miydi? Hicret etseydiniz ya!» cevabini verecekler. Onlarin varacaklari yer cehennemdir. Orasi ne kotu donulecek yerdir!

İbni Kesir: 

Kim de bir mü´min´i kasden öldürüse

Adem Uğur: 

Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.

İskender Ali Mihr: 

Ve kim, bir mü´mini taammüden (kastederek) öldürürse, o takdirde onun cezası, içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir ve Allah ona gazab etmiş ve ona lânet etmiştir. Ve (Allah), onun için “büyük azap” hazırlamıştır.

Celal Yıldırım: 

Kim de bir mü´mini kasden öldürürse, onun cezası, içinde devamlı kalacağı Cehennem´dir. Allah ona gazab etmiş, onu lânetlemiştir ve ona büyük bir azâb hazırlamıştır.

Tefhim ul Kuran: 

Kim bir mü´mini de kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse onun da cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazaplanmış, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azab hazırlamıştır.

Fransızca: 

Quiconque tue intentionnellement un croyant, Sa rétribution alors sera l'Enfer, pour y demeurer éternellement. Allah l'a frappé de Sa colère, l'a maudit et lui a préparé un énorme châtiment.

İspanyolca: 

Y quien mate a un creyente premeditadamente, tendrá la gehena como retribución, eternamente. Alá se irritará con él, le maldecirá y le preparará un castigo terrible.

İtalyanca: 

Chi uccide intenzionalmente un credente, avrà il compenso dell'Inferno, dove rimarrà in perpetuo. Su di lui la collera e la maledizione di Allah e gli sarà preparato atroce castigo.

Almanca: 

Und wer einen Mumin vorsätzlich tötet, seine Vergeltung ist Dschahannam, darin wird er ewig bleiben. ALLAH zürnt über ihn, verflucht ihn und hat für ihn eine qualvolle Peinigung vorbereitet.

Çince: 

谁故意杀害一个信士,谁要受火狱的报酬,而永居其中,且受真主的谴怒和弃绝,真主已为他预备重大的刑罚。

Hollandaca: 

Maar hij, die een geloovige opzettelijk doodt, zal met de hel gestraft worden; eeuwig zal hij daarin verblijven, en God zal toornig tegen hem zijn; hij zal hem vervloeken en eene groote straf voor hem bereiden.

Rusça: 

Если же кто-либо убьет верующего преднамеренно, то возмездием ему будет Геенна, в которой он пребудет вечно. Аллах разгневается на него, проклянет его и приготовит ему великие мучения.

Somalice: 

Ruuxii u Dila Mu'min si Kas ah, Abaalkiisu waa Jahannamo oos ku Waari dhexdeeda, wuuna u Cadhoon Eebe wuuna Laenadi wuxuu u darbi Cadaab wayn.

Swahilice: 

Na mwenye kumuuwa Muumini kwa kukusudia, basi malipo yake ni Jahannamu humo atadumu, na Mwenyezi Mungu amemkasirikia, na amemlaani, na amemuandalia adhabu kubwa.

Uygurca: 

كىمكى بىر مۆمىننى قەستەن ئۆلتۈرىدىكەن، ئۇنىڭ جازاسى جەھەننەم بولىدۇ، ئۇ جەھەننەمدە مەڭگۈ قالىدۇ، اﷲ نىڭ غەزىپىگە ۋە لەنىتىگە دۇچار بولىدۇ. اﷲ ئۇنىڭغا (ئاخىرەتتە) قاتتىق ئازاب تەييارلايدۇ

Japonca: 

だが信者を故意に殺害した者は,その応報は地獄で,かれは永遠にその中に住むであろう。アッラーは怒ってかれを見はなされ,厳しい懲罰を備えられる。

Arapça (Ürdün): 

«ومن يقتل مؤمنا متعمِّدا» بأن يقصد قتله بما يقتل غالبا عالما بإيمانه «فجزاؤه جهنم خالدا فيها وغضب الله عليه ولعنه» أبعده من رحمته «وأعد له عذابا عظيما» في النار وهذا مؤوَّل بمن يستحله أو بأن هذا جزاؤه إن جُوزي ولا يدفع في خلف الوعيد لقوله (ويغفر ما دون ذلك لمن يشاء) وعن ابن عباس أنها على ظاهرها وأنها ناسخة لغيرها من آيات المغفرة وبينت آية البقرة أن قاتل العمد يقتل به وأن عليه الدية إن عفي عنه وسبق قدرها وبينت السنة أن بين العمد والخطأ قتلا يسمى شبه العمد وهو أن يقتله بما لا يقتل غالبا فلا قصاص فيه بل دية كالعمد في الصفة والخطأ في التأجيل والحمل وهو والعمد أولى بالكفارة من الخطأ.

Hintçe: 

और जो शख्स किसी मोमिन को जानबूझ के मार डाले (ग़ुलाम की आज़ादी वगैरह उसका कुफ्फ़ारा नहीं बल्कि) उसकी सज़ा दोज़क है और वह उसमें हमेशा रहेगा उसपर ख़ुदा ने (अपना) ग़ज़ब ढाया है और उसपर लानत की है और उसके लिए बड़ा सख्त अज़ाब तैयार कर रखा है

Tayca: 

และผู้ใดฆ่าผู้ศรัทธาโดยจงใจ การตอบแทนแก่เขาก็คือ นรกญะฮันนัม โดยที่เขาจะอยู่ในนั้นตลอดกาล และอัลลอฮฺก็ทรงกริ้วโกรธเขา และทรงละนัตเขา และได้ทรงเตรียมไว้สำหรับเขาซึ่งการลงโทษอันใหญ่หลวง

İbranice: 

ומי שהורג מאמין בכוונה תחילה, עונשו גיהינום לנצח, ואלוהים ישפוך את זעמו עליו ויקללו ויכין לו עונש אדיר

Hırvatça: 

A ko hotimično ubije vjernika, kazna mu je Džehennem u kojem će vječno ostati. Na njega se Allah rasrdi i proklete ga, a još mu je i patnju veliku pripremio.

Rumence: 

Cel care, voit, ucide un credincios va avea Gheena ca răsplată, unde va veşnici. Asupra lui vor cădea mânia şi blestemul lui Dumnezeu care îi va pregăti o mare osândă.

Transliteration: 

Waman yaqtul muminan mutaAAammidan fajazaohu jahannamu khalidan feeha waghadiba Allahu AAalayhi walaAAanahu waaAAadda lahu AAathaban AAatheeman

Türkçe: 

Bir mümini kasten öldürene gelince, onun cezası,içinde uzun süre kalmak üzere cehennemdir. Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu; çok büyük bir azap hazırlamıştır ona.

Sahih International: 

But whoever kills a believer intentionally - his recompense is Hell, wherein he will abide eternally, and Allah has become angry with him and has cursed him and has prepared for him a great punishment.

İngilizce: 

If a man kills a believer intentionally, his recompense is Hell, to abide therein (For ever): And the wrath and the curse of Allah are upon him, and a dreadful penalty is prepared for him.

Azerbaycanca: 

Hər kəs bir mö’min şəxsi qəsdən öldürərsə, onun cəzası əbədi qalacağı Cəhənnəmdir. Allah ona qəzəb və lə’nət edər, (axirətdə) onun üçün böyük əzab hazırlar!

Süleyman Ateş: 

Her kim bir mü'mini kasden öldürürse -onun cezası-, içinde sürekli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazabetmiş, la'net etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır!

Diyanet Vakfı: 

Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.

Erhan Aktaş: 

Kim, bir Mü’min’i isteyerek öldürürse, onun karşılığı, içinde sürekli kalmak üzere Cehennem’dir. Allah ona gazap etmiş, lânetlemiş ve büyük bir azâp hazırlamıştır.

Kral Fahd: 

Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.

Hasan Basri Çantay: 

Kim bir mü´mini kasden öldürürse cezası, içinde ebedî kalıcı olmak üzere, cehennemdir. Allah ona gazabetmişdir, ona lâ´net etmişdir ve ona çok büyük bir azâb hazırlamışdır.

Muhammed Esed: 

Fakat her kim bir mümini kasten öldürürse, onun cezası, cehennemde kalmak olacaktır. Allah onu mahkum edecek, lanetleyecek ve onun için korkunç bir azap hazırlayacaktır.

Gültekin Onan: 

Kim bir inançlıyı kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Tanrı ona gazaplanmış, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azab hazırlamıştır.

Ali Fikri Yavuz: 

Kim de bir mü’mini kasden öldürürse, onun cezası, içinde devamlı kalmak üzere, cehennemdir. Allah ona gazâb etmiş, lânet etmiş ve büyük bir azâb hazırlamıştır.

Portekizce: 

Quem matar, intencionalmente, um fiel, seu castigo será o inferno, onde permanecerá eternamente. Deus o abominará,amaldiçoá-lo-á e lhe preparará um severo castigo.

İsveççe: 

För den som avsiktligen dödar en troende är straffet helvetet, och där skall han förbli till evig tid; han skall drabbas av Guds vrede och Gud skall fördöma honom och utlämna honom åt det svåraste lidande.

Farsça: 

و هر کس مؤمنی را از روی عمد بکشد، کیفرش دوزخ است که در آن جاودانه خواهد بود، و خدا بر او خشم گیرد، و وی را لعنت کند و عذابی بزرگ برایش آماده سازد.

Kürtçe: 

وەھەرکەسێک ئیماندارێک بەدەس ئەنقەس بکوژێت ئەوە تۆڵەی ئەو کەسە دۆزەخە بە ھەمیشەیی تیایدا ئەبێت وخوا خەشمی لێگرتووە و نەفرەتی لێکردووە و سزایەکی گەورەی بۆئامادە کردووە

Özbekçe: 

Ким бир мўминни қасддан ўлдирса, унинг жазоси жаҳаннамдир. Унда абадий қолур. Унга Аллоҳнинг ғазаби ва лаънати ёғилур. Ва Аллоҳ унга улкан азобни тайёрлагандир. (Мўмин кишини қасддан ўлдириш шунчалик катта жиноят ва гуноҳки, уни қул озод қилиш билан ҳам, хун тўлаш билан ҳам ювиб бўлмайди. Мўмин мўминни қасддан ўлдириши бир беайб жонга қўшиб, иймондек улуғ неъмат туфайли вужудга келган ақида қардошлигини ҳам ўлдиришдир. Шунинг учун ҳам қисқагина бир оятда бу жиноятчига бошқа ҳеч кимга тайин қилинмаган олий жазолар–жаҳаннамда абадий қолиш, Аллоҳнинг ғазабига ва лаънатига дучор бўлиш ва у зот тайёрлаб қўйган улкан азоб ваъда қилинмоқда. Пайғамбаримиз (с. а. в.) ўз ҳадисларидан бирида: «Бир мусулмоннинг ўлдирилиши Аллоҳнинг ҳузурида дунёнинг заволидан ҳам оғирроқдир», деганлар. Мазкур жазолар қасддан мўмин одамни ўлдирганнинг охиратидаги жазосидир. Аммо бошқа оят ва ҳадислардан келиб чиқиб, унга бу дунёда ҳам маълум жазолар белгиланган. Аввало, қотил устидан ўлдирилган шахснинг валиюл амрлари ҳукмга эга бўладилар. Улар хоҳласалар, қотилдан қасос олиш мақсадида уни ўлдиришни талаб қиладилар, хоҳласалар кечиб юборадилар ёки хоҳласалар кучайтирилган хун оладилар. Кучайтирилган хун эса, ўттизта ҳиққа, ўттизта жазуъа ва қирқта халуфа туялардан иборат.)

Malayca: 

Dan sesiapa yang membunuh seorang mukmin dengan sengaja, maka balasannya ialah neraka jahanam, kekal ia di dalamnya, dan Allah murka kepadanya, dan melakanatkannya serta menyediakan baginya azab seksa yang besar.

Arnavutça: 

Kushdo që mbyt një besimtar me qëllim, ndëshkimi i tij është xhehennemi, në të cilin do të qëndrojë përgjithmonë. Dhe Perëndia është pezmatuar në të; e ka mallkuar dhe i ka përgatitur dënim të madh.

Bulgarca: 

А за онзи, който умишлено убие вярващ, възмездието му е Адът, там ще пребивава вечно. Аллах му се гневи и го проклина, и за него е приготвил огромно мъчение.

Sırpça: 

А ко намерно убије верника, казна му је Пакао у којем ће вечно да остане. На њега се Аллах расрдио и проклео га, а још му је и патњу велику припремио.

Çekçe: 

Kdokoliv zabije úmyslně věřícího, bude jeho odměnou peklo a bude v něm nesmrtelný. A Bůh se naň rozhněvá a prokleje ho a připraví mu trest strašlivý.

Urduca: 

رہا وہ شخص جو کسی مومن کو جان بوجھ کر قتل کرے تو اُس کی جزا جہنم ہے جس میں وہ ہمیشہ رہے گا اس پر اللہ کا غضب اور اُس کی لعنت ہے اور اللہ نے اس کے لیے سخت عذاب مہیا کر رکھا ہے

Tacikçe: 

Ва ҳар мӯъминеро барқасд бикушад, ҷазои у ҷаҳаннам аст, ки дар он абадӣ хоҳад буд ва Худо бар ӯ хашм гирад ва лаънаташ кунад ва барояш азобе бузург омода созад!

Tatarca: 

Бер мөэмин хатасыз, хаслап, бер мөэминне үтерсә, аның җәзасы – мәңге калганы хәлдә җәһәннәмдер, Аллаһ аңа ачуланды вә ләгънәт кылды һәм аңа олы ґәзаб әзерләде.

Endonezyaca: 

Dan barangsiapa yang membunuh seorang mukmin dengan sengaja maka balasannya ialah Jahannam, kekal ia di dalamnya dan Allah murka kepadanya, dan mengutukinya serta menyediakan azab yang besar baginya.

Amharca: 

ምእመንንም አስቦ የሚገድል ሰው ቅጣቱ በውስጧ ዘውታሪ ሲኾን ገሀነም ናት፡፡ አላህም በርሱ ላይ ተቆጣ፡፡ ረገመውም፡፡ ለእርሱም ከባድ ቅጣትን አዘጋጀ፡፡

Tamilce: 

எவர் ஒரு நம்பிக்கையாளரை மனம் நாடியவராக (வேண்டுமென்றே) கொல்வாரோ அவருக்குரிய தண்டனை நரகம்தான். இன்னும், அதில் அவர் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார். இன்னும், அவர் மீது அல்லாஹ் கோபித்துவிட்டான். இன்னும், அவரைச் சபித்தான். இன்னும், பெரிய தண்டனையையும் அவருக்காக தயார் செய்திருக்கிறான்.

Korece: 

고의적으로 믿는 자를 살해 한 자에 대한 대가는 지옥이며 그 곳에서 영원히 거주하리라 또한 하나님은 그에게 노여워 하고 저 주를 하시며 무서운 벌을 준비하 시니라

Vietnamca: 

Người nào cố tình giết một người có đức tin thì hình phạt dành cho y là Hỏa Ngục, y sẽ mãi mãi ở trong đó, Allah sẽ giận dữ với y, Ngài sẽ nguyền rủa y và chuẩn bị cho y một sự trừng phạt khủng khiếp.