Arapça:
إِنَّ الْمُنَافِقِينَ يُخَادِعُونَ اللَّهَ وَهُوَ خَادِعُهُمْ وَإِذَا قَامُوا إِلَى الصَّلَاةِ قَامُوا كُسَالَىٰ يُرَاءُونَ النَّاسَ وَلَا يَذْكُرُونَ اللَّهَ إِلَّا قَلِيلًا
Çeviriyazı:
inne-lmünâfiḳîne yüḫâdi`ûne-llâhe vehüve ḫâdi`uhüm. veiẕâ ḳâmû ile-ṣṣalâti ḳâmû küsâlâ yürâûne-nnâse velâ yeẕkürûne-llâhe illâ ḳalîlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Münafıklar, Allah'ı aldatmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına geçirecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah'ı pek az anarlar.
Diyanet İşleri:
Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmağa çalışırlar, oysa O, onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olur, ikisi arasında bocalayarak Allah'ı pek az anarlar. Allah'ın saptırdığı kimseye yol bulamayacaksın.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Münafıklar, Allah'ı kandırmak isterler ve o da onların cezasını verir. Onlar, namaza üşenerek kalkarlar, halk görsün diye kılarlar ve Allah'ı pek az anarlar ancak.
Şaban Piriş:
Münafıklar, Allah’ı aldatmaya kalkışırlar, Allah ise onları aldatır. Namaza kalktıkları zaman, istemeye istemeye/tembelce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı pek az zikrederler.
Edip Yüksel:
İkiyüzlüler ALLAH'ı aldattıklarını zanneder. Halbuki O, onları (böylece) aldanmış bırakır. Onlar namaza kalktıklarında üşene üşene kalkar. Çünkü insanlara gösteriş yaparlar ve ALLAH'ı pek az anarlar.
Ali Bulaç:
Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah'ı aldatmaktadırlar. Oysa O, onları aldatandır. Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı ancak çok az anarlar.
Suat Yıldırım:
Münâfıklar Allah'ı aldatmaya çalışırlar, Allah da onların hilelerini ve oyunlarını bozar.Onlar namaza kalkarken üşene üşene kalkarlar, müminlere gösteriş yaparlar. Yoksa aslında Allah’ı pek az hatırlarlar. [58,18]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphesiz münafıklar Allah Teâlâ´ya karşı hud´ada bulunmak isterler. Halbuki onları hud´aya düşüren O´dur. Ve namaza kalktıkları zaman tembelcesine kalkarlar nâsa gösterişte bulunurlar ve Allah Teâlâ´yı pek az yâd ederler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şu bir gerçek ki, ikiyüzlüler hileler düzerek Allah'ı aldatmaya uğraşıyorlar. Ama Allah da onları aldatıyor. Onlar namaza/duaya kalktıklarında tembel-miskin bir halde kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar. Onlar Allah'ı çok az hatırlarlar.
Bekir Sadak:
Ancak tevbe edenler, nefislerini islah edenler, Allah´in Kitap´ina sarilanlar ve dinlerine Allah icin candan baglananlar mustesnadir. Onlar inananlarla beraberdirler. Allah muminlere buyuk ecir verecektir.
İbni Kesir:
Doğrusu münafıklar
Adem Uğur:
Şüphesiz münafıklar Allah´a oyun etmeye kalkışıyorlar
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki münafıklar, Allah´a hile yaparlar. Oysa O (Allah), onlara hile yapandır. Ve onlar, namaza kalktıkları zaman, üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar. Ve Allah´ı pek az zikrederler.
Celal Yıldırım:
Münafıklar Allah´a karşı düzenbazlıkta bulunmak isterler
Tefhim ul Kuran:
Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah´ı aldatmaktadırlar. Oysa O, onları aldatandır. Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah´ı ancak çok az anarlar.
Fransızca:
Les hypocrites cherchent à tromper Allah, mais Allah retourne leur tromperie (contre eux-mêmes). Et lorsqu'ils se lèvent pour la Salat, ils se lèvent avec paresse et par ostentation envers les gens. A peine invoquent-ils Allah.
İspanyolca:
Los hipócritas tratan de engañar a Alá, pero es Él Quien les engaña. Cuando se disponen a hacer la azalá lo hacen perezosamente, sólo para ser vistos de los hombres, apenas piensan en Alá.
İtalyanca:
Sì, gli ipocriti credono di ingannare Allah, ma è Lui che li inganna. Quando si levano per l'orazione lo fanno con pigrizia e ostentazione nei confronti della gente, a malapena si ricordano di Allah,
Almanca:
Gewiß, die Munafiq wollen ALLAH täuschen, doch ER täuscht sie. Und wenn sie sich zum rituellen Gebet erheben, erheben sie sich nur träge, damit wollen sie sich nur den Menschen zeigen, und sie gedenken ALLAHs nur ein wenig.
Çince:
伪信者,的确想欺骗真主,他将以他们的欺骗回报他们。当他们站起来去礼拜的时候,他们懒洋洋地站起来,他们沽名钓誉,他们只稍稍记念真主。
Hollandaca:
De veinsaards handelen bedriegelijk met God, maar hij zal hen bedriegen; en als zij opstaan om te bidden, staan zij zorgeloos; zij doen het om door de menschen gezien te worden, en denken slechts een weinig aan God.
Rusça:
Воистину, лицемеры пытаются обмануть Аллаха, но это Он обманывает их. Когда они встают на намаз, то встают неохотно, показывая себя перед людьми и поминая Аллаха лишь немного.
Somalice:
munaafiqiintu waxay dhagri Eebe (isku dayi) isna wuu dhagri (oo abaal Marin) markay u istaagaan Salaaddana way istaagaan iyagoo wahsan, oo is tusi Dadka Mana xusaan Eebe wax yar mooyee.
Swahilice:
Hakika wanaafiki wanamkhadaa Mwenyezi Mungu, na hali ni Yeye ndiye mwenye kuwakhadaa wao. Na wanapo inuka kusali huinuka kwa unyong'onyo, wanajionyesha kwa watu tu, wala hawamdhukuru Mwenyezi Mungu ila kidogo tu.
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، مۇناپىقلار اﷲ نى ئالدىماقچى بولۇشىدۇ، اﷲ ئۇلارنىڭ ئالدامچىلىقىغا يارىشا جازا بېرىدۇ، ئۇلار ناماز ئۈچۈن تۇرغاندا، خۇش ياقماسلىق بىلەن تۇرىدۇ (ساۋاب ئۈمىد قىلمايدۇ)، (نامازنى) كىشىلەرگە كۆرسىتىش ئۈچۈن ئوقۇيدۇ (يەنى رىياكارلىق قىلىدۇ)، اﷲ نى پەقەت ئازغىنا ياد ئېتىدۇ
Japonca:
誠に偽信者は,アッラーを欺むこうとするが,かれはかえってかれらを欺むかれる。かれらが礼拝に立つ時は,物(嚢?)げに立ち,人に見せるためで,ほとんどアッラーを念じない。
Arapça (Ürdün):
«إن المنافقين يخادعون الله» بإظهارهم خلاف ما أبطنوا من الكفر ليدفعوا عنهم أحكامه الدنيوية «وهو خادعهم» مجازيهم على خداعهم فيفتضحون في الدنيا بإطلاع الله نبيه على ما أبطنوه ويعاقبون في الآخرة «وإذا قاموا إلى الصلاة» مع المؤمنين «قاموا كسالى» متثاقلين «يراءون الناس» بصلاتهم «ولا يذكرون الله» يصلون «إلا قليلا» رياء.
Hintçe:
बेशक मुनाफ़िक़ीन (अपने ख्याल में) ख़ुदा को फरेब देते हैं हालॉकि ख़ुदा ख़ुद उन्हें धोखा देता है और ये लोग जब नमाज़ पढ़ने खड़े होते हैं तो (बे दिल से) अलकसाए हुए खड़े होते हैं और सिर्फ लोगों को दिखाते हैं और दिल से तो ख़ुदा को कुछ यूं ही सा याद करते हैं
Tayca:
แท้จริงบรรดามุนาฟิกนั้นกำลังหลอกลวงอัลลอฮฺ อยู่ ขณะเดียวกันพระองค์ก็ทรงหลอกลวงพวกเขา และเมื่อพวกเขาลุกขึ้นไปละหมาด พวกเขาก็ลุกขึ้นในสภาพเกียจคร้านโดยให้ผู้คนเห็นเท่านั้น และพวกเขาจะไม่กล่าวรำลึกพึงอัลลอฮฺ นอกจากเล็กน้อยเท่านั้น
İbranice:
אכן הצבועים מנסים להערים על אלוהים, ואולם הוא זה אשר מתכנן נגדם בהצלחה. וכאשר קמים לתפילה, קמים עצלנים, וזאת רק כדי שהאנשים יראו אותם. אך אין הם מזכירים את שם אלוהים אלא לעתים רחוקות
Hırvatça:
Licemjeri, zaista, nastoje prevariti Allaha, a On će njih nadmudriti. Kada ustaju da namaz obavljaju, lijeno se dižu i prikazuju se svijetu, a Allaha samo malo spominju.
Rumence:
Făţarnicii caută să-l înşele pe Dumnezeu, însă El îi înşeală pe ei. Când se ridică pentru rugăciune, se ridică alene ca să fie văzuţi de oameni şi chibzuiesc doar puţin la Dumnezeu.
Transliteration:
Inna almunafiqeena yukhadiAAoona Allaha wahuwa khadiAAuhum waitha qamoo ila alssalati qamoo kusala yuraoona alnnasa wala yathkuroona Allaha illa qaleelan
Türkçe:
Şu bir gerçek ki, ikiyüzlüler hileler düzerek Allah'ı aldatmaya uğraşıyorlar. Ama Allah da onları aldatıyor. Onlar namaza/duaya kalktıklarında tembel-miskin bir halde kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar.Onlar Allah'ı çok az hatırlarlar.
Sahih International:
Indeed, the hypocrites [think to] deceive Allah, but He is deceiving them. And when they stand for prayer, they stand lazily, showing [themselves to] the people and not remembering Allah except a little,
İngilizce:
The Hypocrites - they think they are over-reaching Allah, but He will over-reach them: When they stand up to prayer, they stand without earnestness, to be seen of men, but little do they hold Allah in remembrance;
Azerbaycanca:
Münafiqlər Allahı aldatmağa çalışırlar. Halbuki əslində (Allah) onları aldadır. Onlar namaza durduqları zaman (yerlərindən) tənbəlliklə (könülsüz) qalxar, özlərini (yalandan) xalqa göstərər və Allahı olduqca az yad edərlər.
Süleyman Ateş:
İki yüzlüler, Allah'ı (guya) aldatmağa çalışırlar. Oysa, O, onları aldatır. Namaza kalktıkları zaman da üşene üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı pek az anarlar.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz münafıklar Allah'a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı da pek az hatıra getirirler.
Erhan Aktaş:
Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Oysa O, onların planlarını boşa çıkarandır. Onlar, “salâtı ikâme ettikleri”(1) zaman üşene üşene yaparlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı da pek az zikrederler.(2)
Kral Fahd:
Münafıklar, Allah'a hile yapmaya kalkışıyorlar; halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıklarında üşenerek kalkarlar; insanlara gösteriş yaparlar; Allah'ı da çok az zikrederler.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykat, münafıklar (akıllarınca) Allaha oyun etmek isterler. Halbuki O, kendi oyunlarını başlarına geçirendir. Onlar namaza kalkdıkları vakit üşene üşene kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar. Allahı (başka değil) ancak birazcık hatıra getirirler.
Muhammed Esed:
Bakın, bu ikiyüzlüler, Allahı kandırmaya çalışıyorlar; halbuki Allah onların (kendi kendilerini) kandırmalarını sağlıyor. Onlar namaz için kalktıklarında, gönülsüzce, sadece insanlara görünüp takdir etsinler diye kalkarlar; Allahı da nadiren anarlar;
Gültekin Onan:
Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Tanrı´yı aldatmaktadırlar. Oysa O, onları aldatandır. Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Tanrı´yı ancak çok az anarlar.
Ali Fikri Yavuz:
Münafıklar, (lisanlarıyla imanı açığa vurmak ve kalblerinde küfrü gizlemek suretiyle) zanlarınca Allah’a hile yaparlar. Allah’da hilelerini başlarına geçirir. Onlar namaza kalktıkları zaman, istemiye istemiye kalkarlar
Portekizce:
Os hipócritas pretendem enganar Deus, porém, Ele os enganará, por isso. Quando se dispões a orar, fazem-no comindolência, sem serem vistos pelas pessoas, e pouco mencionam Deus.
İsveççe:
Hycklarna tror sig överlista Gud, men det är Han som överlistar dem. Och då de reser sig för att be, reser de sig i sakta mak för att ses och berömmas av människorna men har sällan Gud i tankarna.
Farsça:
منافقان همواره با خدا نیرنگ می کنند، و حال آنکه خدا کیفر دهنده نیرنگ آنان است. و هنگامی که به نماز می ایستند، با کسالت می ایستند، و همواره در برابر مردم ریاکاری می کنند؛ و خدا را جز اندکی به یاد نمی آورند.
Kürtçe:
بە ڕاستی دووڕووەکان دەیانەوێت خوا بخەڵەتێنن کەچی (لەبەرامبەردا) خوا خەڵەتێنەری ئەوانە وفڕ وفێڵەکانیان پووچەڵ دەکاتەوە) ھەر کاتێکیش ھەستن بۆ نوێژ بە تەمەڵی و سستی ھەڵدەستن ڕوپامایی بۆ خەڵکی ئەکەن وە یادی خوا ناکەن بەکەمی نەبێت
Özbekçe:
Албатта, мунофиқлар Аллоҳни алдамоқчи бўларлар. Ҳолбуки, Аллоҳ уларни «алдовчи»дир. Агар намозга турсалар, дангасалик билан, хўжакўрсинга турарлар ва Аллоҳни камдан кам зикр қиларлар.
Malayca:
Sesungguhnya orang-orang munafik itu melakukan tipu daya (terhadap ugama) Allah (dengan perbuatan pura-pura beriman sedang mereka kafir pada batinnya), dan Allah pula tetap membalas tipu daya mereka (dengan membiarkan mereka dalam keadaan munafik). Mereka pula apabila berdiri hendak sembahyang, mereka berdiri dengan malas. Mereka (hanya bertujuan) riak (memperlihatkan sembahyangnya) kepada manusia (supaya disangka bahawa mereka orang yang beriman), dan mereka pula tidak mengingati Allah (dengan mengerjakan sembahyang) melainkan sedikit sekali (jarang-jarang).
Arnavutça:
Me të vërtetë, hipokritët përpiqen ta mashtrojnë Perëndinë, por ai i mashtron ata (i dënon). Kur ata ngritën për namaz, ngriten pritueshëm, duke u paraqitur karshi botës (që janë besimtarë), e Perëndinë e përmendin pak herë.
Bulgarca:
Лицемерите се стараят да измамят Аллах, но Той мами тях. Изправят ли се за молитва, се изправят мързеливи, за показ пред хората, и малко споменават Аллах,
Sırpça:
Лицемери, заиста, настоје да преваре Аллаха, а Он ће њих да надмудри. Када устају да молитву обављају, мрзовољно се дижу и приказују се свету, а Аллаха само мало спомињу.
Çekçe:
Pokrytci se snaží oklamat Boha, ale On oklame je. A když vstávají k modlitbě, zvedají se lenivě a jen před lidmi předstírají a vzpomínají na Boha jen nepatrně,
Urduca:
یہ منافق اللہ کے ساتھ دھوکہ بازی کر رہے ہیں حالانکہ در حقیقت اللہ ہی نے انہیں دھوکہ میں ڈال رکھا ہے جب یہ نماز کے لیے اٹھتے ہں تو کسمساتے ہوئے محض لوگوں کو دکھانے کی خاطر اٹھتے ہیں اور خدا کو کم ہی یاد کرتے ہیں
Tacikçe:
Мунофикон Худоро фиреб медиҳанд ва ҳол он ки Худо онҳоро фиреб медиҳад. Ва чун ба намоз бархезанд, бо сустӣ бархезанд ва барои худнамоӣ намоз кунанд ва дар намоз, ҷуз андаке, Худоро ёд накунанд.
Tatarca:
Әлбәттә, монафикълар Аллаһуны алдыйбыз дип уйлыйлар, Аллаһ исә аларны дөньяда һидәяттән, ахирәттә җәннәттән мәхрүм итеп алдаучыдыр. Әгәр монафикълар намазга торсалар кешеләргә рияланып ялкауланып кына торалар, күңелләре карарланырлык итеп Аллаһуны зекер итмиләр, ләкин гафил күңел илә бик аз гына зекер итәләр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya orang-orang munafik itu menipu Allah, dan Allah akan membalas tipuan mereka. Dan apabila mereka berdiri untuk shalat mereka berdiri dengan malas. Mereka bermaksud riya (dengan shalat) di hadapan manusia. Dan tidaklah mereka menyebut Allah kecuali sedikit sekali.
Amharca:
መናፍቃን አላህን ያታልላሉ፡፡ እርሱም አታላያቸው ነው፡፡ (ይቀጣቸዋል)፡፡ ወደ ሶላትም በቆሙ ጊዜ ታካቾች ስዎችን የሚያሳዩ ኾነው ይቆማሉ፡፡ አላህንም ጥቂትን እንጅ አያወሱም፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக நயவஞ்சகர்கள் அல்லாஹ்வை ஏமாற்றுகிறார்கள் (என்று நினைக்கிறார்கள்). அவனோ அவர்களை ஏமாற்றக் கூடியவன் ஆவான். இன்னும், அவர்கள் தொழுகைக்கு நின்றால் சோம்பேறிகளாக மனிதர்களுக்குக் காண்பித்தவர்களாக (முகஸ்துதியை விரும்பியவர்களாக) நிற்கிறார்கள்; இன்னும், குறைவாகவே தவிர அல்லாஹ்வை அவர்கள் நினைவு கூரமாட்டார்கள்.
Korece:
실로 위선자들은 하나님을 속이려 하나 하나님은 그들을 먼 저 아시니라 그들이 예배를 드릴 때 정직하지 못함이 사람들 눈에 뜨이더라 소수를 제외하고는 하나 님을 염원치 않더라
Vietnamca:
Quả thật, những kẻ giả tạo đức tin tìm cách lừa dối Allah nhưng chính Ngài đã đánh lừa họ. Và mỗi khi họ đứng dậy hành lễ Salah thì họ chỉ đứng dậy một cách lười biếng, họ chỉ muốn phô trương cho mọi người nhìn thấy, và họ rất ít khi nhớ đến Allah.
Ayet Linkleri: