Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

102

Ayet No: 

395

Sayfa No: 

63

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-lleẕîne âmenü-tteḳu-llâhe ḥaḳḳa tüḳâtihî velâ temûtünne illâ veentüm müslimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.

Diyanet İşleri: 

Ey inananlar! Allah'tan, sakınılması gerektiği gibi sakının, sizler ancak müslüman olarak can verin.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey inananlar, Allah'tan nasıl sakınmak lazımsa öyle sakının ve ancak Müslüman olarak can verin.

Şaban Piriş: 

Ey iman edenler! Allah’tan gerektiği gibi sakının ve yalnızca müslümanlar olarak can verin.

Edip Yüksel: 

İnananlar! ALLAH'ı gereğince dinleyin ve müslümanlar (Tanrı'ya teslim olanlar) olarak ölmeye bakın.

Ali Bulaç: 

Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin.

Suat Yıldırım: 

Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekirse öylece sakının! Ona lâyık olduğu tazimi gösterin ve ancak O’na teslim olan Müslüman olarak can verin!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey imân etmiş olanlar! Allah Teâlâ´ya bihakkın takvâ ile ittikada bulununuz. Ve siz ancak müslümanlar olduğunuz halde vefat ediniz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey iman edenler! Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun. Müslümanlar olmanın/Allah'a teslim olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin.

Bekir Sadak: 

3:105

İbni Kesir: 

Ey iman edenler

Adem Uğur: 

Ey iman edenler! Allah´tan, O´na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.

İskender Ali Mihr: 

Ey âmenû olanlar, Allah´a karşı “O´nun hak takvası” ile (bi hakkın takva, en üst derece takva ile) takva sahibi olun! Ve sakın siz, (Allah´a) teslim olmadan ölmeyin!

Celal Yıldırım: 

Ey imân edenler! Allah´tan gerektiği gibi korkup (fenalıklardan, inkâra sapmaktan) sakının ve siz ancak Müslüman olarak can verin.

Tefhim ul Kuran: 

Ey iman edenler, Allah´tan nasıl korkup sakınmak gerekiyorsa öylece korkup sakının ve siz, ancak müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin.

Fransızca: 

ô les croyants ! Craignez Allah comme Il doit être craint. Et ne mourez qu'en pleine soumission.

İspanyolca: 

¡Creyentes! Temed a Alá con el temor que Le es debido y no muráis sino como musulmanes.

İtalyanca: 

O voi che credete, temete Allah come deve essere temuto e non morite non musulmani.

Almanca: 

Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Handelt Taqwa gemäß ALLAH gegenüber, wie Ihm gegenüber Taqwa gemäß gehandelt werden soll, und sterbt nur als Muslime.

Çince: 

信道的人们啊!你们当真实地敬畏真主,你们除非成了顺主的人。

Hollandaca: 

O geloovigen! vreest God met oprechte vrees en sterft niet, zonder dat gij trouwe geloovigen (Muzelmannen) zijt.

Rusça: 

О те, которые уверовали! Бойтесь Аллаха должным образом и умирайте не иначе, как будучи мусульманами!

Somalice: 

Kuwa (Xaqa) rumeeyow ka dhawrsada Eebe dhawrsashadiisa Xaqa ah, hana dhimanina idinkoon Muslim ahayn.

Swahilice: 

Enyi mlio amini! Mcheni Mwenyezi Mungu kama ipasavyo kumcha; wala msife ila nanyi ni Waislamu.

Uygurca: 

ئى مۆمىنلەر! اﷲ قا لايىق رەۋىشتە تەقۋادارلىق قىلىڭلار، پەقەت مۇسۇلمانلىق ھالىتىڭلار بىلەنلا ۋاپات بولۇڭلار

Japonca: 

あなたがた信仰する者よ,十分な畏敬の念でアッラ―を畏れなさい。あなたがたはムスリムにならずに死んではならない。

Arapça (Ürdün): 

(يا أيها الذين آمنوا اتقوا الله حق تقاته) بأن يطاع فلا يعصى ويشكر فلا يكفر ويذكر فلا ينسى فقالوا يا رسول الله ومن يقوى على هذا فنسخ بقوله تعالى "" فاتقوا الله ما استطتعم "" (ولا تموتن إلا وأنتم مسلمون) موحدون.

Hintçe: 

ऐ ईमान वालों ख़ुदा से डरो जितना उससे डरने का हक़ है और तुम (दीन) इस्लाम के सिवा किसी और दीन पर हरगिज़ न मरना

Tayca: 

โอ้ผู้ศรัทธาทั้งหลาย! จงยำเกรงอัลลอฮ์อย่างแท้จริงเถิด และพวกเจ้าจงอย่าตาย เป็นอันขาดนอกจากในฐานะที่พวกเจ้าเป็นผู้นอบน้อมเท่านั้น

İbranice: 

הוי, אלה אשר האמינו! יראו את אלוהים כיאה לו, ואל תמותו אלא בעודכם מוסלמים (מתמסרים לאלוהים)

Hırvatça: 

O vi koji vjerujete, bojte se Allaha istinskom bogobojaznošću i nipošto ne umirite osim kao muslimani!

Rumence: 

“O, voi cei ce credeţi! Temeţi-vă de Dumnezeu cu teama ce I se cade. Să nu muriţi decât supuşi Lui fiind.

Transliteration: 

Ya ayyuha allatheena amanoo ittaqoo Allaha haqqa tuqatihi wala tamootunna illa waantum muslimoona

Türkçe: 

Ey iman edenler! Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun. Müslümanlar olmanın/Allah'a teslim olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin.

Sahih International: 

O you who have believed, fear Allah as He should be feared and do not die except as Muslims [in submission to Him].

İngilizce: 

O ye who believe! Fear Allah as He should be feared, and die not except in a state of Islam.

Azerbaycanca: 

Ey iman gətirənlər! Allahdan layiqincə qorxun. Yalnız müsəlman olduğunuz halda (müsəlman kimi) ölün!

Süleyman Ateş: 

Ey inananlar, Allah'tan, O'na yaraşır biçimde korkun ve ancak müslümanlar olarak ölün.

Diyanet Vakfı: 

Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.

Erhan Aktaş: 

Ey Îmân Edenler! Allah için nasıl takvâlı(1) olmanız gerekiyorsa öyle takvâlı olun. Ve Müslim olmanın dışında başka bir şekilde ölmeyin.

Kral Fahd: 

Ey iman edenler! Allah'tan, sakınılması gerektiği gibi sakının ve ancak müslümanlar olarak can verin.

Hasan Basri Çantay: 

Ey îman edenler, Allahdan nasıl korkmak lazımsa öylece korkun. Sakın siz, müslümanlar (olmak)dan başka (bir sıfatla) can vermeyin.

Muhammed Esed: 

Siz ey imana ermiş olanlar! Derin bir duyarlıkla Allah´a karşı sorumluluğunuzun hakkıyla bilincinde olun ve O´na kendinizi yürekten teslim etmeden önce ölümün sizi alt etmesine izin vermeyin.

Gültekin Onan: 

Ey inananlar, Tanrı´dan nasıl korkup sakınmak gerekiyorsa öylece korkup sakının ve siz, ancak müslüman olmaktan başka [bir din ve tutum üzerinde] ölmeyin.

Ali Fikri Yavuz: 

Ey müminler! Gerçek takvâya yaraştığı gibi, Allah’dan korkup sakının ve her halde müslüman olarak can verin.

Portekizce: 

Ó fiéis, temei a Deus, tal como deve ser temido, e não morrais, senão como muçulmanos.

İsveççe: 

Troende! Frukta Gud så som det åligger er att frukta Honom och underkasta er Hans vilja, innan döden överraskar er!

Farsça: 

ای اهل ایمان! از خدا آن گونه که شایسته پروای از اوست، پروا کنید، و نمیرید مگر در حالی که [در برابر او و فرمان ها و احکامش] تسلیم باشید.

Kürtçe: 

ئەی ئەوانەی کە بڕواتان ھێناوە بترسن لە خوا ترسانێک کە شیاوێتی وە مەمرن ھەر بە موسوڵمانی نەبێ

Özbekçe: 

Эй иймон келтирганлар! Аллоҳга ҳақиқий тақво ила тақво қилинг. Ва фақат мусулмон ҳолингиздагина бу дунёдан ўтинг. (Яъни, Исломни ўлгунингизча маҳкам тутинг. Демак, икки асоснинг бири–дунёда иймон билан, тақводор бўлиб, Исломга тўлиқ амал қилиб ўтмоқдир.)

Malayca: 

Wahai orang-orang yang beriman! Bertaqwalah kamu kepada Allah dengan sebenar- benar taqwa, dan jangan sekali-kali kamu mati melainkan dalam keadaan Islam.

Arnavutça: 

O besimtarë! – druajuni Perëndisë ashtu si duhet t’i druani dhe vdisni vetëm duke qenë muslimanë!

Bulgarca: 

О, вярващи, бойте се от Аллах с истинска боязън пред Него и умирайте само отдадени!

Sırpça: 

О ви који верујете, бојте се Аллаха истинском богобојазношћу и нипошто не умирите осим као муслимани!

Çekçe: 

Vy, kteří věříte! Bojte se Boha bázní, jež Mu přísluší, a neumírejte jinak, než když jste se do vůle Jeho odevzdali!

Urduca: 

اے لوگو جو ایمان لائے ہو، اللہ سے ڈرو جیسا کہ اس سے ڈرنے کا حق ہے تم کو موت نہ آئے مگر اس حال میں کہ تم مسلم ہو

Tacikçe: 

Эй касоне, ки имон овардаед, он чунон ки шоистаи тарс аз Худост, аз Ӯ битарсед ва дар ҳолати мусалмонӣ миред.

Tatarca: 

Ий мөэминнәр, Аллаһудан каты куркыгыз, Аның хөкемнәрен бозудан бик нык сакланыгыз һәм Коръән белән гамәл кылып, чын мөселман хәлегездә генә үлегез!

Endonezyaca: 

Hai orang-orang yang beriman, bertakwalah kepada Allah sebenar-benar takwa kepada-Nya; dan janganlah sekali-kali kamu mati melainkan dalam keadaan beragama Islam.

Amharca: 

እናንተ ያመናችሁ ሆይ! አላህን ተገቢውን መጠንቀቅ ተጠንቀቁት፡፡ እናንተም ሙስሊሞች ኾናችሁ እንጅ አትሙቱ፡፡

Tamilce: 

நம்பிக்கையாளர்களே! அல்லாஹ்வை - அவனை அஞ்சவேண்டிய உண்மையான முறையில் - அஞ்சுங்கள். இன்னும், நீங்கள் முஸ்லிம்களாக இருந்தே தவிர இறந்து விடாதீர்கள்.

Korece: 

믿는자들이여 하나님을 두 려워하라 그리고 무슬림으로써 임종하라

Vietnamca: 

Hỡi những người có đức tin, các ngươi hãy kính sợ Allah bằng lòng kính sợ thực sự; và các ngươi hãy đừng chết ngoại trừ các ngươi đã là những người Muslim (thần phục Allah).