Arapça:
وَآتَيْنَاهُمَا الْكِتَابَ الْمُسْتَبِينَ
Çeviriyazı:
veâteynâhüme-lkitâbe-lmüstebîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hem kendilerine o belli kitabı (Tevrat'ı) verdik.
Diyanet İşleri:
Her ikisine de, apaçık anlaşılan bir Kitap vermiştik.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve ikisine de her şeyi apaçık gösteren kitabı verdik.
Şaban Piriş:
O ikisine açıkça anlaşılan kitabı vermiştik.
Edip Yüksel:
Ve o ikisine apaçık anlaşılan kitabı verdik.
Ali Bulaç:
Ve ikisine anlatımı-açık kitabı verdik.
Suat Yıldırım:
Kendilerine gerçekleri apaçık gösteren o kitabı verdik.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(117-118) Ve ikisine de o açıkça bildiren kitabı verdik. Ve ikisini de dosdoğru yola sevkettik.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlara, açık-seçik bilgi sunan Kitap'ı verdik.
Bekir Sadak:
Dogrusu Ilyas da peygamberlerdendir.
İbni Kesir:
Her ikisine de apaçık anlaşılan kitab vermiştik.
Adem Uğur:
Her ikisine de apaçık anlaşılan bir kitabı (Tevrat´ı) verdik.
İskender Ali Mihr:
Ve ikisine (hakikati) açıklayan kitabı verdik.
Celal Yıldırım:
İkisine (hükümleri rahatlıkla anlaşılır) çok açık kitap verdik.
Tefhim ul Kuran:
Ve ikisine anlatımı açık olan kitabı verdik.
Fransızca:
Et Nous leur apportâmes le livre explicite
İspanyolca:
Les dimos la Escritura clara.
İtalyanca:
Demmo ad entrambi la Scrittura esplicita,
Almanca:
Und WIR ließen beiden die bedeutungsreiche Schrift zuteil werden.
Çince:
我授予他们俩详明的经典,
Hollandaca:
Wij gaven hun het duidelijke boek der wet.
Rusça:
Мы даровали им ясное Писание
Somalice:
waxaana siinay Kitaabkii caddaa.
Swahilice:
Na tukawapa wawili hao Kitabu kinacho bainisha.
Uygurca:
ئۇلارغا روشەن بىر كىتابنى (يەنى تەۋراتنى) بەردۇق
Japonca:
なおわれは,両人に(事理を)明瞭にさせる啓典を授け,
Arapça (Ürdün):
«وآتيناهما الكتاب المستبين» البليغ البيان فيما أتى به من الحدود والأحكام وغيرها وهو التوراة.
Hintçe:
और हमने उन दोनों को एक वाज़ेए उलम तालिब किताब (तौरेत) अता की
Tayca:
และเราได้ประทานคัมภีร์แก่เขาทั้งสองซึ่งสมบูรณ์ชัดเจน (เตารอฮฺ)
İbranice:
ונתנו להם את הספר המבואר
Hırvatça:
i Knjigu im jasnu dali,
Rumence:
Noi le-am dăruit Cartea cea desluşită
Transliteration:
Waataynahuma alkitaba almustabeena
Türkçe:
Onlara, açık-seçik bilgi sunan Kitap'ı verdik.
Sahih International:
And We gave them the explicit Scripture,
İngilizce:
And We gave them the Book which helps to make things clear;
Azerbaycanca:
Onların hər ikisinə (hökmləri) açıq-aydın o kitabı (Tövratı) verdik.
Süleyman Ateş:
Onlara açık ifadeli Kitabı verdik.
Diyanet Vakfı:
Her ikisine de apaçık anlaşılan bir kitabı (Tevrat'ı) verdik.
Erhan Aktaş:
Onlara gerçekleri açıklayan kitâp verdik.
Kral Fahd:
Her ikisine de apaçık anlaşılan bir kitabı (Tevrat'ı) verdik.
Hasan Basri Çantay:
Onlara (her hakıykatı) apaçık gösteren o kitabı verdik.
Muhammed Esed:
Onlara (doğru ile eğriyi) ayırd eden ilahi kelamı verdik,
Gültekin Onan:
Ve ikisine anlatımı açık kitabı verdik.
Ali Fikri Yavuz:
İkisine de (helal ve haramı) açıklayan Tevrat kitabını verdik.
Portekizce:
E concedemos a ambos o Livro lúcido.
İsveççe:
Och Vi gav dem Skriften där allt framstår klart och tydligt,
Farsça:
و هر دو را کتاب بسیار روشنگر عطا کردیم،
Kürtçe:
وە کتێبی ڕوونکەرەوەمان دا بەھەردووکیان (بەموسا و ھارون)
Özbekçe:
Ва Биз икковларига равшану комил баёнли китобни бердик.
Malayca:
Dan Kami berikan kepada keduanya Kitab Suci yang amat jelas keterangannya;
Arnavutça:
dhe u dhamë atyre Librin e qartë
Bulgarca:
И дадохме на двамата разясняващото Писание.
Sırpça:
и дали им јасну Књигу,
Çekçe:
a Písmo nanejvýš zřetelné jsme jim darovali
Urduca:
ان کو نہایت واضح کتاب عطا کی
Tacikçe:
Ва китобе равшангарашон додем.
Tatarca:
Вә Без аларга һәрнәрсәне бәян кылып бетергән Тәүратны бирдек.
Endonezyaca:
Dan Kami berikan kepada keduanya kitab yang sangat jelas.
Amharca:
በጣም የተብራራውንም መጽሐፍ ሰጠናቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவ்விருவருக்கும் தெளிவான வேதத்தை கொடுத்தோம்.
Korece:
그들에게 사실을 밝혀 주는성서를 주었으며
Vietnamca:
TA đã ban cho hai người họ một Kinh Sách sáng tỏ (Kinh Tawrah - Cựu Ước).
Ayet Linkleri: