Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

46

Ayet No: 

4104

Sayfa No: 

463

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلِ اللَّهُمَّ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ أَنتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادِكَ فِي مَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ

Çeviriyazı: 

ḳuli-llâhümme fâṭira-ssemâvâti vel'arḍi `âlime-lgaybi veşşehâdeti ente taḥkümü beyne `ibâdike fîmâ kânû fîhi yaḫtelifûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Ey gökleri ve yeri yaratan, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'ım! Kulların arasında, o ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında sen hüküm vereceksin."

Diyanet İşleri: 

De ki: "Ey göklerin, yerin yaratanı, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'ım! Kullarının ayrılığa düştükleri şeyler hakkında aralarında Sen hükmedeceksin."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Gökleri ve yeryüzünü yaratan, gizliyi de, açıkta olanı da bilen Allah'ım, ihtilafa düştükleri şeyler hakkında, kullarının arasında sen hüküm vereceksin.

Şaban Piriş: 

De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybı ve görüleni bilen Allah'ım! Hakkında anlaşmazlığa düştükleri hususlarda kulların arasında hüküm verecek sensin.

Edip Yüksel: 

De ki, "Gökleri ve yeri yoktan var eden, gizliyi ve açığı Bilen Tanrım, ayrılığa düştükleri konularda kulların arasında hükmü yalnız sen verirsin."

Ali Bulaç: 

De ki: "Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybı ve müşahede edilebileni bilen Allah'ım. Anlaşmazlığa düştükleri şeylerde, kullarının arasında sen hüküm vereceksin."

Suat Yıldırım: 

Sen şöyle dua et:“Allah'ım! Ey gökleri ve yeri yaratan!Ey görünen görünmeyen ne varsa bilen. Hakkında ihtilaf ettikleri her meselede kulların arasında Sen elbette hükmedeceksin. Ben bu güven içinde bekliyor ve sabrediyorum.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan ve gizli ve âşikâre olanı bilen Allah´ım! Sen kullarının arasında kendisinde ihtilâf eder oldukları şeyler hakkında hükmedersin.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Ey Allahım! Ey gökleri ve yeri yaratan, ey görülmeyeni ve görüleni bilen! Sen hüküm vereceksin kulların arasında, ihtilaf ettikleri şeyleri hakkında."

Bekir Sadak: 

Allah´in rizki diledigine yaydigini ve kisip bir olcuye gore verdigini bilmezler mi? Dogrusu bunda, inanan kimseler icin dersler vardir. *

İbni Kesir: 

De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah´ım

Adem Uğur: 

De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aşikârı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.

İskender Ali Mihr: 

De ki: &quot

Celal Yıldırım: 

De ki: Ey gökleri ve yeri örneksiz, misalsiz yaratan, ortada olanı ve olmayanı, görüneni, görünmeyeni bilen Allahım ! Farklı görüş ve iddialarda bulundukları hususlar hakkında kulların arasında sen hüküm vereceksin.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybı ve müşahade edilebileni de bilen Allah´ım. Anlaşmazlığa düştükleri şeylerde, kullarının arasında sen hüküm vereceksin.»

Fransızca: 

Dis : "ô Allah, Créateur des cieux et de la terre, Connaisseur de tout ce que le monde ignore comme de ce qu'il perçoit, c'est Toi qui jugeras entre Tes serviteurs ce sur quoi ils divergeaient".

İspanyolca: 

Di: «¡Alá, creador de los cielos y de la tierra! ¡El Conocedor de lo oculto y de lo patente! Tú decidirás entre Tus siervos sobre aquello en que discrepaban».

İtalyanca: 

Di': «O Allah, Creatore dei cieli e della terra, conoscitore del visibile e dell'invisibile! Tu giudicherai tra i Tuoi servi sulle loro divergenze».

Almanca: 

Sag: "ALLAH, DU Schöpfer der Himmel und der Erde, Der Allwissende über das Verborgene und das Sichtbare! DU richtest unter Deinen Dienern in dem, worüber sie uneins zu sein pflegten."

Çince: 

你说:真主啊!天地的创造者啊!全知幽明者啊!你将为你的众仆而判决他们所争论的是非。

Hollandaca: 

Zeg: O God! schepper van hemel en aarde, die weet wat geheim en wat duidelijk is, gij zult tusschen uwe dienaren richten nopens datgene waaromtrent zij verschillen.

Rusça: 

Скажи: "О Аллах, Творец небес и земли, Ведающий сокровенное и явное! Ты рассудишь Своих рабов в том, в чем они расходились во мнениях".

Somalice: 

Waxaad dhahdaa Nabiyow Eebow adaa abuuray Cirka iyo dhulka ogna waxa maqan iyo waxa jooga, adaase kala bixin addoomadaada dhexdooda waxay isku Khilaafsanyihiin.

Swahilice: 

Sema: Ewe Mwenyezi Mungu! Muumba mbingu na ardhi! Mjuzi wa yasiyo onekana na yanayo onekana! Wewe utahukumu baina ya waja wako katika waliyo kuwa wakikhitalifiana.

Uygurca: 

ئېيتقىنكى، «ئى ئاسمانلارنى ۋە زېمىننى ياراتقۇچى، يوشۇرۇننى ۋە ئاشكارىنى بىلگۈچى اﷲ! سەن بەندىلىرىڭنىڭ ئارىسىدا ئۇلار ئىختىلاپ قىلىشقان نەرسىلەر ئۈستىدە ھۆكۈم چىقىرىسەن»

Japonca: 

(祈って)言いなさい。「おおアッラー,天と地の創造者,幽玄界と現象界を知っておられる方,あなたは,しもべたちの間で意見を異にすることに就いて,御裁きになる。」

Arapça (Ürdün): 

«قل اللهم» بمعنى يا الله «فاطر السماوات والأرض» مبدعهما «عالم الغيب والشهادة» ما غاب وما شوهد «أنت تحكم بين عبادك فيما كانوا فيه يختلفون» من أمر الدين اهدني لما اختلفوا فيه من الحق.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम कह दो कि ऐ ख़ुदा (ऐ) सारे आसमान और ज़मीन पैदा करने वाले, ज़ाहिर व बातिन के जानने वाले हक़ बातों में तेरे बन्दे आपस में झगड़ रहे हैं तू ही उनके दरमियान फैसला कर देगा

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด ข้าแต่อัลลอฮฺพระผู้สร้างชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดิน พระผู้ทรงรอบรู้ในสิ่งเร้นลับ และสิ่งเปิดเผย พระองค์ท่านจะทรงตัดสินระหว่างปวงบ่าวของพระองค์ในสิ่งที่พวกเขาขัดแย้งกันอยู่

İbranice: 

אמור: 'אלוהים! בורא השמים והארץ, אתה היודע את הנסתר והגלוי, ואתה תשפוט בין עבדיך במה שהיו בו חלוקים

Hırvatça: 

Reci: "Allahu, Koji si stvorio nebesa i Zemlju bez prethodnog primjera, Ti Koji znaš ono što je čulima nedokučivo i ono što je pojavno, Ti ćeš robovima Svojim presuditi u onome u čemu su se razilazili!"

Rumence: 

Spune: “O, Dumnezeule! Creator al cerurilor şi al pământului, Cunoscător al tăinuitului şi al mărturisitului! Tu îi vei judeca pe robii Tăi pentru ceea ce se învrăjbeau!”

Transliteration: 

Quli allahumma fatira alssamawati waalardi AAalima alghaybi waalshshahadati anta tahkumu bayna AAibadika fee ma kanoo feehi yakhtalifoona

Türkçe: 

De ki: "Ey Allahım! Ey gökleri ve yeri yaratan, ey görülmeyeni ve görüleni bilen! Sen hüküm vereceksin kulların arasında, ihtilaf ettikleri şeyleri hakkında."

Sahih International: 

Say, "O Allah, Creator of the heavens and the earth, Knower of the unseen and the witnessed, You will judge between your servants concerning that over which they used to differ."

İngilizce: 

Say: "O Allah! Creator of the heavens and the earth! Knower of all that is hidden and open! it is Thou that wilt judge between Thy Servants in those matters about which they have differed."

Azerbaycanca: 

De: “Ey göyləri və yeri yoxdan yaradan, ey gizlini və aşkarı bilən Allah! Bəndələrin arasında ixtilafda olduqları (məsələlər) barəsində Sən hökm edəcəksən!”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Allah'ım, ey gökleri ve yeri yoktan var eden, görülmeyeni ve görüleni bilen! Ancak Sen, ayrılığa düştükleri şeylerde kullarının arasında hükmedersin."

Diyanet Vakfı: 

De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aşikarı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Göklere ve yere işleyiş yasalarını koyan, gaybı(1) ve görüneni bilen Allah’ım! Kullarının aralarında çekiştikleri şeyler hakkında hüküm verecek olan Sen’sin.”

Kral Fahd: 

De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aşikârı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de, aşikârı da bilen Allah, kullarının arasında ihtilâf etmekde oldukları şeyler hakkındaki hükmü sen vereceksin».

Muhammed Esed: 

De ki: "Ey Allahım! Ey gökleri ve yeri yaratan! Ey yaratılmış varlıkların kavrayış alanı dışındaki şeyleri de, yaratılmışların akıl ve duyularıyla görüp gözleyebildiklerini de bilen! Kullarının ayrılığa düştükleri her konuda (Kıyamet Günü) aralarında hüküm verecek olan Sensin!"

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

De ki: “- Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybi ve hazırı bilen Allahım! Kularının arasında, o ayrılığa düştükleri (dine ait) şeyler hakkında sen hüküm vereceksin.”

Portekizce: 

Dize: Ó Deus, Originador dos céus e da terra, Conhecedor do incognoscível e do cognoscível, Tu dirimirás, entre osTeus servos, as suas divergências!

İsveççe: 

Säg: "Herre, min Gud! Himlarnas och jordens Skapare! Du som känner allt det som är dolt för människor och det som de kan bevittna! [En dag] skall Du döma mellan Dina tjänare i allt det som de var oense om!"

Farsça: 

[وقتی از ایمان آوردنشان ناامید شدی] بگو: خدایا! ای آفریننده آسمان ها و زمین! [ای] دانای نهان و آشکار! تو خود در میان بندگانت بر سر آنچه [از عقاید و عبادات] اختلاف می کردند، داوری خواهی کرد؛

Kürtçe: 

بڵێ: ئەی خوایە بەدیھێنەری ئاسمانەکان و زەوی زانای نھێنی و ئاشکراکان ھەر تۆ دادوەری دەکەیت لەنێوان بەندەکانتدا لەوەی ئەوان تیایدا جیاوازبوون

Özbekçe: 

Сен: «Эй Аллоҳим! Осмонлару ерни яратган зот! Ғойиб ва ошкорни билгувчи зот! Сенинг Ўзинг бандаларнинг орасида улар ихтилоф қилиб юрган нарсаларда ҳукм қилурсан», деб айт.

Malayca: 

Ucapkanlah (wahai Muhammad): "Wahai Tuhan yang menciptakan langit dan bumi, yang mengetahui perkara-perkara yang ghaib dan yang nyata, Engkaulah jua yang mengadili di antara hamba-hambaMu, mengenai apa yang mereka sentiasa berselisihan padanya".

Arnavutça: 

Thuaj: “O Zoti im, Krijues i qiejve dhe i Tokës, njohës i së dukshmes e të padukshmes, Ti do të gjykosh mes robërve Tu, për atë që nuk janë pajtuar!”

Bulgarca: 

Кажи: “О, Аллах, Творецо на небесата и на земята, знаещ и скритото, и явното, Ти ще отсъдиш сред Своите раби в онова, по което са били в разногласие.”

Sırpça: 

Реци: „Аллаху, Који си створио небеса и Земљу, Ти Који знаш невидљив и видљив свет, Ти ћеш Својим слугама да пресудиш у ономе у чему су се разилазили!“

Çekçe: 

Rci: 'Velký Bože, stvořiteli nebes a země, jenž znáš nepoznatelné i všeobecně známé, Ty rozsoudíš mezi služebníky Svými to, v čem se jejich názory různily.'

Urduca: 

کہو، خدایا! آسمانوں اور زمین کے پیدا کرنے والے، حاضر و غائب کے جاننے والے، تو ہی اپنے بندوں کے درمیان اُس چیز کا فیصلہ کرے گا جس میں وہ اختلاف کرتے رہے ہیں

Tacikçe: 

Бигӯ: «Бор Худое, Туӣ офаринандаи осмонҳову замин, донои ниҳону ошкор, Ту миёни бандагонат дар ҳар чӣ дар он ихтилоф (зиддият) мекардаанд, довари хоҳӣ кард».

Tatarca: 

Әйткел: "Ий җирне вә күкләрне халык итүче Аллаһ! Син яшерен нәрсәләрне дә вә ачык әшкәрә нәрсәләрне дә белүчесең, вә Син үзең генә хөкем итәсең бәндәләреңнең дин эшләрендә ихтыйлаф иткән мәсьәләләрендә.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Wahai Allah, Pencipta langit dan bumi, Yang mengetahui barang ghaib dan yang nyata, Engkaulah Yang memutuskan antara hamba-hamba-Mu tentang apa yang selalu mereka memperselisihkannya".

Amharca: 

«ሰማያትንና ምድርን የፈጠርክ ሩቁንም ቅርቡንም ዐዋቂ የኾንክ አላህ ሆይ! አንተ በባሮችህ መካከል በእዚያ በእርሱ ይለያዩበት በነበሩት ነገር ትፈርዳለህ» በል፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக! “அல்லாஹ்வே! வானங்களையும் பூமியையும் படைத்தவனே! மறைவானதையும் வெளிப்படையானதையும் அறிந்தவனே! நீதான் உனது அடியார்களுக்கு மத்தியில் அவர்கள் தர்க்கித்துக் கொண்டிருந்த விஷயங்களில் தீர்ப்பளிப்பாய்.”

Korece: 

일러가로되 하늘과 대지를 창조하고 숨겨진 것과 드러난 모 든 것을 아시는 하나님이여 서로 의견을 달리한 당신의 종들을 심 판할 분은 당신이옵니다

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy cầu nguyện, nói: “Lạy Allah, Đấng đã sáng tạo các tầng trời và trái đất, Đấng biết điều vô hình và hữu hình, xin Ngài hãy xét xử giữa bầy tôi của Ngài về những điều mà họ thường tranh cãi!”