Arapça:
فَرَاغَ عَلَيْهِمْ ضَرْبًا بِالْيَمِينِ
Çeviriyazı:
ferâga `aleyhim ḍarbem bilyemîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Nihayet bir yolunu bulup onlara kuvvetli bir darbe indirdi.
Diyanet İşleri:
Sonunda, üzerlerine yürüyüp kuvvetle vurdu.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Derken sağ eliyle vurup kırmıştı onları.
Şaban Piriş:
Sonra, üzerlerine gelip sağ eliyle (kuvvetle) vurdu.
Edip Yüksel:
Ve üzerlerine yürüyüp tüm gücüyle vurdu.
Ali Bulaç:
Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi.
Suat Yıldırım:
Hiddetini tutamıyarak iyice yaklaşıp putlara kuvvetli bir darbe indirdi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onların üzerine gizlice vararak eliyle bir vuruş vuruverdi.
Yaşar Nuri Öztürk:
İyice yanlarına sokulup sağ eliyle bir darbe indirdi.
Bekir Sadak:
Ibrahim: «Dogrusu ben Rabbim ugrunda sizi birakip gidiyorum
İbni Kesir:
Nihayet üzerlerine yürüyüp sağıyla vurdu.
Adem Uğur:
Bunun üzerine, yanlarına gelip sağ eliyle vurdu (kırıp geçirdi.)
İskender Ali Mihr:
Sağ eliyle vurarak onları devirdi (kırdı).
Celal Yıldırım:
Sonra üzerlerine yürüdü ve sağ eliyle vurup kırdı.
Tefhim ul Kuran:
Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi.
Fransızca:
Puis il se mit furtivement à les frapper de sa main droite.
İspanyolca:
Y se precipitó contra ellos golpeándolos con la diestra.
İtalyanca:
Poi li colpì con la mano destra.
Almanca:
Dann begann er heimlich sie mit der Rechten zu schlagen.
Çince:
他就悄悄以右手打击他们。
Hollandaca:
En hij keerde zich tot hen, en sloeg hen met zijne rechterhand en vernietigde hen.
Rusça:
Он подошел к ним и стал бить их десницей.
Somalice:
Markaasuu foorariyay midigta oo ku garaacay
Swahilice:
Kisha akaigeukia kuipiga kwa mkono wa kulia.
Uygurca:
ئاندىن ئۇلارغا يۈزلىنىپ ئوڭ قولى بىلەن ئۇرۇپ پاچاقلاشقا كىرىشتى
Japonca:
そこでかれは,かれら(偶像)を右手で打った。
Arapça (Ürdün):
«فراغ عليهم ضربا باليمين» بالقوة فكسرها فبلغ قومه ممن رآه.
Hintçe:
कि तुम बोलते तक नहीं
Tayca:
แล้วเขาก็หันไปตีพวกมันด้วยมือขวา (ซึ่งถือขวานอยู่)
İbranice:
ואז הוא התנפל עליהם ביד ימין
Hırvatça:
I krišom im priđe desnom rukom ih udarajući,
Rumence:
El se repezi asupra lor lovindu-i cu dreapta.
Transliteration:
Faragha AAalayhim darban bialyameeni
Türkçe:
İyice yanlarına sokulup sağ eliyle bir darbe indirdi.
Sahih International:
And he turned upon them a blow with [his] right hand.
İngilizce:
Then did he turn upon them, striking (them) with the right hand.
Azerbaycanca:
Sonra bütlərin üstünə yüyürüb sağ əli ilə onlara möhkəm bir zərbə endirdi.
Süleyman Ateş:
Ve gizlice üzerlerine yürüyüp sağ eliyle onlara kuvvetli bir darbe indirdi.
Diyanet Vakfı:
Bunun üzerine, yanlarına gelip sağ eliyle vurdu (kırıp geçirdi.)
Erhan Aktaş:
Üzerlerine yürüyüp sağıyla(1) vurdu.
Kral Fahd:
Bunun üzerine, yanlarına gelip sağ eliyle vurdu (kırıp geçirdi.)
Hasan Basri Çantay:
Nihayet gizlice onları sağ eliyle bir vur (ub kır) dı.
Muhammed Esed:
Sonra üzerlerine yürüyüp onlara sağ eliyle vurdu.
Gültekin Onan:
Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi.
Ali Fikri Yavuz:
Derken onlara sağ eliyle (kuvvetle) vurub (onları) parçaladı.
Portekizce:
E pôs-se a destruí-los com a mão direita.
İsveççe:
Och han smög sig fram till dem och slog till dem med hela sin styrka [så att de gick i stycken].
Farsça:
پس [به آنها روی آورد و] با دست راست ضربه ای کاری بر آنها کوبید [و خردشان کرد.]
Kürtçe:
ئەمجا بەدەستی ڕاستی (بە تەور) دەستیکرد بەلێدانیان (ورد وردی کردن جگە بتە گەورەکەیان)
Özbekçe:
Сўнг уларга яқинлашиб, ўнг қўл билан ура бошлади.
Malayca:
Lalu ia memukul berhala-berhala itu dengan tangan kanannya (sehingga pecah berketul-ketul).
Arnavutça:
Ju afrua tyre tinëzisht, duke i goditur me dorë të djathtë.
Bulgarca:
И се наведе над тях, и ги удари с десница.
Sırpça:
И кришом им приђе ударајући их десном руком,
Çekçe:
A vrhl se na ně, zasazuje jim úder pravicí,
Urduca:
اس کے بعد وہ اُن پر پل پڑا اور سیدھے ہاتھ سے خوب ضربیں لگائیں
Tacikçe:
Ва дар ниҳон дасте бақувват бар онҳо зад.
Tatarca:
Соңра сынымнарын балта белән бик каты җимерергә тотынды, чөнки башта – сынымнарыгызны валлаһи ватачакмын, дигән иде.
Endonezyaca:
Lalu dihadapinya berhala-berhala itu sambil memukulnya dengan tangan kanannya (dengan kuat).
Amharca:
በኀይል የሚመታቸውም ሆኖ በእነርሱ ላይ በድብቅ ተዘነበለ፡፡
Tamilce:
ஆக, வலக்கரத்தால் அவற்றை அடி(த்து உடை)ப்பதற்காக அவற்றின் மீது பாய்ந்தார்.
Korece:
그런 후 그는 다가가 오른 손으로 그것을 부수워 버렸더라
Vietnamca:
Rồi Y nhảy thẳng tới đánh bể chúng bằng tay phải.
Ayet Linkleri: