Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

93

Ayet No: 

3881

Sayfa No: 

449

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَرَاغَ عَلَيْهِمْ ضَرْبًا بِالْيَمِينِ

Çeviriyazı: 

ferâga `aleyhim ḍarbem bilyemîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Nihayet bir yolunu bulup onlara kuvvetli bir darbe indirdi.

Diyanet İşleri: 

Sonunda, üzerlerine yürüyüp kuvvetle vurdu.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken sağ eliyle vurup kırmıştı onları.

Şaban Piriş: 

Sonra, üzerlerine gelip sağ eliyle (kuvvetle) vurdu.

Edip Yüksel: 

Ve üzerlerine yürüyüp tüm gücüyle vurdu.

Ali Bulaç: 

Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi.

Suat Yıldırım: 

Hiddetini tutamıyarak iyice yaklaşıp putlara kuvvetli bir darbe indirdi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onların üzerine gizlice vararak eliyle bir vuruş vuruverdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İyice yanlarına sokulup sağ eliyle bir darbe indirdi.

Bekir Sadak: 

Ibrahim: «Dogrusu ben Rabbim ugrunda sizi birakip gidiyorum

İbni Kesir: 

Nihayet üzerlerine yürüyüp sağıyla vurdu.

Adem Uğur: 

Bunun üzerine, yanlarına gelip sağ eliyle vurdu (kırıp geçirdi.)

İskender Ali Mihr: 

Sağ eliyle vurarak onları devirdi (kırdı).

Celal Yıldırım: 

Sonra üzerlerine yürüdü ve sağ eliyle vurup kırdı.

Tefhim ul Kuran: 

Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi.

Fransızca: 

Puis il se mit furtivement à les frapper de sa main droite.

İspanyolca: 

Y se precipitó contra ellos golpeándolos con la diestra.

İtalyanca: 

Poi li colpì con la mano destra.

Almanca: 

Dann begann er heimlich sie mit der Rechten zu schlagen.

Çince: 

他就悄悄以右手打击他们。

Hollandaca: 

En hij keerde zich tot hen, en sloeg hen met zijne rechterhand en vernietigde hen.

Rusça: 

Он подошел к ним и стал бить их десницей.

Somalice: 

Markaasuu foorariyay midigta oo ku garaacay

Swahilice: 

Kisha akaigeukia kuipiga kwa mkono wa kulia.

Uygurca: 

ئاندىن ئۇلارغا يۈزلىنىپ ئوڭ قولى بىلەن ئۇرۇپ پاچاقلاشقا كىرىشتى

Japonca: 

そこでかれは,かれら(偶像)を右手で打った。

Arapça (Ürdün): 

«فراغ عليهم ضربا باليمين» بالقوة فكسرها فبلغ قومه ممن رآه.

Hintçe: 

कि तुम बोलते तक नहीं

Tayca: 

แล้วเขาก็หันไปตีพวกมันด้วยมือขวา (ซึ่งถือขวานอยู่)

İbranice: 

ואז הוא התנפל עליהם ביד ימין

Hırvatça: 

I krišom im priđe desnom rukom ih udarajući,

Rumence: 

El se repezi asupra lor lovindu-i cu dreapta.

Transliteration: 

Faragha AAalayhim darban bialyameeni

Türkçe: 

İyice yanlarına sokulup sağ eliyle bir darbe indirdi.

Sahih International: 

And he turned upon them a blow with [his] right hand.

İngilizce: 

Then did he turn upon them, striking (them) with the right hand.

Azerbaycanca: 

Sonra bütlərin üstünə yüyürüb sağ əli ilə onlara möhkəm bir zərbə endirdi.

Süleyman Ateş: 

Ve gizlice üzerlerine yürüyüp sağ eliyle onlara kuvvetli bir darbe indirdi.

Diyanet Vakfı: 

Bunun üzerine, yanlarına gelip sağ eliyle vurdu (kırıp geçirdi.)

Erhan Aktaş: 

Üzerlerine yürüyüp sağıyla(1) vurdu.

Kral Fahd: 

Bunun üzerine, yanlarına gelip sağ eliyle vurdu (kırıp geçirdi.)

Hasan Basri Çantay: 

Nihayet gizlice onları sağ eliyle bir vur (ub kır) dı.

Muhammed Esed: 

Sonra üzerlerine yürüyüp onlara sağ eliyle vurdu.

Gültekin Onan: 

Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Derken onlara sağ eliyle (kuvvetle) vurub (onları) parçaladı.

Portekizce: 

E pôs-se a destruí-los com a mão direita.

İsveççe: 

Och han smög sig fram till dem och slog till dem med hela sin styrka [så att de gick i stycken].

Farsça: 

پس [به آنها روی آورد و] با دست راست ضربه ای کاری بر آنها کوبید [و خردشان کرد.]

Kürtçe: 

ئەمجا بەدەستی ڕاستی (بە تەور) دەستیکرد بەلێدانیان (ورد وردی کردن جگە بتە گەورەکەیان)

Özbekçe: 

Сўнг уларга яқинлашиб, ўнг қўл билан ура бошлади.

Malayca: 

Lalu ia memukul berhala-berhala itu dengan tangan kanannya (sehingga pecah berketul-ketul).

Arnavutça: 

Ju afrua tyre tinëzisht, duke i goditur me dorë të djathtë.

Bulgarca: 

И се наведе над тях, и ги удари с десница.

Sırpça: 

И кришом им приђе ударајући их десном руком,

Çekçe: 

A vrhl se na ně, zasazuje jim úder pravicí,

Urduca: 

اس کے بعد وہ اُن پر پل پڑا اور سیدھے ہاتھ سے خوب ضربیں لگائیں

Tacikçe: 

Ва дар ниҳон дасте бақувват бар онҳо зад.

Tatarca: 

Соңра сынымнарын балта белән бик каты җимерергә тотынды, чөнки башта – сынымнарыгызны валлаһи ватачакмын, дигән иде.

Endonezyaca: 

Lalu dihadapinya berhala-berhala itu sambil memukulnya dengan tangan kanannya (dengan kuat).

Amharca: 

በኀይል የሚመታቸውም ሆኖ በእነርሱ ላይ በድብቅ ተዘነበለ፡፡

Tamilce: 

ஆக, வலக்கரத்தால் அவற்றை அடி(த்து உடை)ப்பதற்காக அவற்றின் மீது பாய்ந்தார்.

Korece: 

그런 후 그는 다가가 오른 손으로 그것을 부수워 버렸더라

Vietnamca: 

Rồi Y nhảy thẳng tới đánh bể chúng bằng tay phải.