Arapça:
الَّذِينَ كَفَرُوا لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ۖ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ
Çeviriyazı:
elleẕîne keferû lehüm `aẕâbün şedîd. velleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti lehüm magfiratüv veecrun kebîr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İnkâr edenler için şiddetli bir azab vardır. İman edip salih amel işleyenler için de bir bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır.
Diyanet İşleri:
İnkar eden kimselere çetin azap vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O kişiler ki kafir olmuşlardır, onlaradır çetin azap ve o kişiler ki inanmışlardır ve iyi işlerde bulunmuşlardır, onlaradır yarlıganma ve pek büyük bir mükafat.
Şaban Piriş:
Kâfirler için şiddetli bir azap vardır. İman edenler ve salih ameller de bulunanlar için mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Edip Yüksel:
İnkar edenler çetin bir cezaya mahkum olmuştur. İnanıp erdemli davrananlar ise bir bağışlanma ve büyük bir ödül hakketmişlerdir.
Ali Bulaç:
O inkar edenler; onlar için şiddetli bir azap vardır. İman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için de bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Suat Yıldırım:
Kâfirlere şiddetli bir ceza vardır.İman edip güzel ve makbul işler yapanlara ise mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
O kimseler ki kâfir oldular, onlar için pek şiddetli bir azap vardır. Ve o kimseler ki imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, onlar için de bir yarlığama ve pek büyük bir mükâfaat vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Küfre sapanlar için şiddetli bir azap vardır. İman edip hayra ve barışa yönelik ameller işleyenlere gelince onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül olacaktır.
Bekir Sadak:
Allah, geceyi gunduze katar, gunduzu geceye katar
İbni Kesir:
Küfredenler, işte onlara şiddetli azab vardır. İman etmiş olup da salih ameller işleyenlere de, işte onlara mağfiret ve büyük ecir vardır.
Adem Uğur:
İnkâr edenler için şüphesiz çetin bir azap var, iman edip iyi işler yapanlara da mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
İskender Ali Mihr:
Kâfir olanlar
Celal Yıldırım:
Küfre saplanıp kalanlar için şiddetli bir azâb vardır. İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara mağfiret (günahlardan bağışlanıp arınma) ve büyük bir mükâfat vardır.
Tefhim ul Kuran:
O küfredenler
Fransızca:
Ceux qui ont mécru auront un dur châtiment, tandis que ceux qui croient et accomplissent les bonnes oeuvres auront un pardon et une grosse récompense.
İspanyolca:
Los que no hayan creído tendrán un castigo severo. En cambio, los que hayan creído y obrado bien tendrán perdón y una gran recompensa.
İtalyanca:
I miscredenti avranno un duro castigo, mentre coloro che credono e compiono il bene avranno il perdono e ricompensa grande.
Almanca:
Für diejenigen, die Kufr betrieben haben, ist eine harte Peinigung bestimmt. Und für diejenigen, die den Iman verinnerlicht und gottgefällig Gutes getan haben, ist Vergebung und große Belohnung bestimmt.
Çince:
不信道者,将受严厉的刑罚;信道而且行善者,将蒙赦宥和重大的报酬。
Hollandaca:
Voor hen die niet gelooven, is daar eene gestrenge kastijding gereed gemaakt. Maar voor hen die gelooven zullen en doen wat recht is, blijft genade en eene groote belooning bereid.
Rusça:
Тем, которые не уверовали, уготованы тяжкие мучения. А тем, которые уверовали и совершали праведные деяния, уготованы прощение и великая награда.
Somalice:
Kuwii gaaloobay waxay mudan cadaab darab, kuwii xaqa rumeeyay oo camal fiican falayna waxay mudan dambi dhaag iyo ajri wayn.
Swahilice:
Walio kufuru watakuwa na adhabu kali; na walio amini na wakatenda mema watapata msamaha na ujira mkubwa.
Uygurca:
كاپىرلار قاتتىق ئازابقا دۇچار بولىدۇ، ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەللەرنى قىلغانلار مەغپىرەتكە ۋە كاتتا ساۋابقا ئېرىشىدۇ
Japonca:
信仰のない者は,厳しい懲罰に会う。だが信仰して善行に動しむ者には,寛容と偉大な報奨があろう。
Arapça (Ürdün):
«الذين كفروا لهم عذاب شديد والذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم مغفرة وأجر كبير» هذا بيان ما لموافقي الشيطان وما لمخالفيه.
Hintçe:
जिन लोगों ने (दुनिया में) कुफ्र इख़तेयार किया उनके लिए (आखेरत में) सख्त अज़ाब है और जिन लोगों ने ईमान क़ुबूल किया और अच्छे-अच्छे काम किए उनके लिए (गुनाहों की) मग़फेरत और निहायत अच्छा बदला (बेहश्त) है
Tayca:
บรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธานั้น สำหรับพวกเขาจะได้รับการลงโทษอันสาหัส ส่วนบรรดาผู้ศรัทธาและกระทำความดีทั้งหลาย สำหรับพวกเขาจะได้รับการอภัยโทษและรางวัลอันยิ่งใหญ่
İbranice:
אלה אשר כפרו, להם עונש כבד. ואלה אשר האמינו ועשו את הטוב, להם סליחה וגמול גדול
Hırvatça:
Onima koji ne vjeruju pripada patnja žestoka, a onima koji vjeruju i dobra djela čine pripada oprost i nagrada velika.
Rumence:
Cei care tăgăduiesc vor avea o osândă aprigă, iar ce ce cred şi săvârşesc fapte bune vor avea iertare şi răsplată mare.
Transliteration:
Allatheena kafaroo lahum AAathabun shadeedun waallatheena amanoo waAAamiloo alssalihati lahum maghfiratun waajrun kabeerun
Türkçe:
Küfre sapanlar için şiddetli bir azap vardır. İman edip hayra ve barışa yönelik ameller işleyenlere gelince onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül olacaktır.
Sahih International:
Those who disbelieve will have a severe punishment, and those who believe and do righteous deeds will have forgiveness and great reward.
İngilizce:
For those who reject Allah, is a terrible Penalty: but for those who believe and work righteous deeds, is Forgiveness, and a magnificent Reward.
Azerbaycanca:
Kafir olanları şiddətli əzab, iman gətirib yaxşı işlər görənləri isə bağışlanma və böyük bir mükafat (Cənnət) gözləyir!
Süleyman Ateş:
İnkar edenler için çetin bir azab var; inanıp iyi işler yapanlara da mağfiret ve büyük bir mükafat vardır.
Diyanet Vakfı:
İnkar edenler için şüphesiz çetin bir azap var, iman edip iyi işler yapanlara da mağfiret ve büyük bir mükafat vardır.
Erhan Aktaş:
Kâfirler(1) için şiddetli bir azâp vardır. Îmân eden ve salihatı yapanlar için bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
Kral Fahd:
İnkâr edenler için şüphesiz çetin bir azap var, iman edip sâlih ameller işleyenlere de mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Hasan Basri Çantay:
O küfredenler (yok mu?) onlar için çetin bir azâb vardır. îman edenlere, bir de güzel, güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince:) mağfiret ve büyük mükâfat da bunlarındır.
Muhammed Esed:
(Çünkü,) hakikati inkara şartlanmış olanlar için çetin bir azap vardır, iman edip doğru ve yararlı işler yapanları da mağfiret ve büyük bir mükafat bekler.
Gültekin Onan:
O küfredenler
Ali Fikri Yavuz:
O küfre varanlar (Peygamberi ve Kur’an’ı inkâr edenler)! Onlara şiddetli bir azap var. İman edip salih ameller işliyenler! Onlara bir mağfiret ve büyük bir mükâfat var.
Portekizce:
Os incrédulos sofrerão um terrível castigo. Mas os fiéis, que praticam o bem, obterão indulgência e uma granderecompensa.
İsveççe:
Hårda straff väntar dem som förnekar sanningen, men förlåtelse och en riklig belöning väntar dem som tror och lever ett rättskaffens liv.
Farsça:
کسانی که کفر ورزیدند، عذاب سختی برای آنان خواهد بود، و کسانی که ایمان آورده و کارهای شایسته انجام داده اند، برای آنان آمرزش و پاداشی بزرگ است.
Kürtçe:
ئەوانەی بێ باوەڕ بوون سزای بەتینیان بۆ ھەیە وە ئەوانەی باوەڕیان ھێناوەو کردەوە چاکەکانیان کردوە لێبوردن و پاداشتی گەورەیان بۆ ھەیە
Özbekçe:
Куфр келтирганларга шиддатли азоб бордир. Иймон келтириб, солиҳ амалларни қилганларга мағфират ва улкан ажр бордир.
Malayca:
Orang-orang yang kafir, bagi mereka azab yang berat; dan orang-orang yang beriman serta beramal soleh, bagi mereka keampunan dan pahala yang besar.
Arnavutça:
Për ata që nuk besojnë ka dënim të rëndë, e për ata që besojnë dhe punojnë vepra të mira ka falje dhe shpërblim të madh.
Bulgarca:
За неверниците има сурово мъчение, а за тези, които вярват и вършат праведни дела, има опрощение и голяма награда.
Sırpça:
Онима који не верују припада жестока патња, а онима који верују и раде добра дела припада опроштај и велика награда.
Çekçe:
Pro ty, kdož neuvěřili, určen je trest přísný, zatímco ty, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, čeká odpuštění odměna veliká.
Urduca:
جو لوگ کفر کریں گے اُن کے لیے سخت عذاب ہے اور جو ایمان لائیں گے اور نیک عمل کریں گے اُن کے لیے مغفرت اور بڑا اجر ہے
Tacikçe:
Ва кофиронро азобест сахт ва барои касоне, ки имон овардаанд ва кордон шоиста кардаанд, бахшоиш ва савоби бузургест.
Tatarca:
Коръән белән гамәл кылмыйча кәфер булган кешеләргә ахирәттә каты ґәзаб булачактыр. Әмма иман китереп Коръән белән гамәл кылган хак мөэминнәргә ярлыкау һәм олугъ нигъмәтләр булачак.
Endonezyaca:
Orang-orang yang kafir bagi mereka azab yang keras. Dan orang-orang yang beriman dan mengerjakan amal saleh bagi mereka ampunan dan pahala yang besar.
Amharca:
እነዚያ የካዱት ለእነርሱ ብርቱ ቅጣት አልላቸው፡፡ እነዚያም ያመኑትና በጎ ስራዎችን የሠሩት ለእነርሱ ምሕረትና ታላቅ ምንዳ አልላቸው፡፡
Tamilce:
எவர்கள் நிராகரித்தார்களோ அவர்களுக்கு கடுமையான தண்டனை உண்டு. எவர்கள் நம்பிக்கைகொண்டு, நன்மைகளை செய்தார்களோ அவர்களுக்கு மன்னிப்பும் பெரிய கூலியும் உண்டு.
Korece:
불신하는 자들에게는 가혹한 벌이 있으며 믿음으로 선을 행하 는 자에게는 관용과 큰 보상이 있 노라
Vietnamca:
Những kẻ vô đức tin sẽ bị trừng phạt nghiêm khắc; còn những ai có đức tin và hành thiện thì sẽ được sự tha thứ (từ nơi Allah) và sẽ được (Ngài) ban thưởng phần thưởng to lớn.
Ayet Linkleri: