Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

32

Sûredeki Ayet No: 

18

Ayet No: 

3521

Sayfa No: 

416

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَفَمَن كَانَ مُؤْمِنًا كَمَن كَانَ فَاسِقًا ۚ لَّا يَسْتَوُونَ

Çeviriyazı: 

efemen kâne mü'minen kemen kâne fâsiḳâ. lâ yestevûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Öyle ya iman eden kimse, fâsık olan gibi olur mu? Onlar eşit olamazlar.

Diyanet İşleri: 

İnanan kimse yoldan çıkmış kimseye benzer mi? Bunlar bir olamazlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnanan kişi, inançtan çıkan kişiye benzer mi hiç? Eşit olmaz bunlar.

Şaban Piriş: 

Hiç, mü’min olan kimse, fasık olan kimse gibi midir? Asla eşit değillerdir.

Edip Yüksel: 

İnanan biri yoldan çıkmış biri gibi midir? Elbette eşit olamazlar.

Ali Bulaç: 

Öyleyse, iman eden kimse, fasık olan gibi olur mu? Bunlar eşit olmazlar.

Suat Yıldırım: 

Öyle ya, mümin olan, hiç fâsık gibi olur mu? Bunlar asla bir olamazlar. [45,21; 38,28; 59,20]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Evet. Hiç mü´min olan kimse, fâsık olan kimse gibi midir? (Elbette ki müsavî olmazlar.)

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hiç, bir mümin, bir sapık gibi olur mu? Hayır, eşit olmazlar!

Bekir Sadak: 

Sabredip ayetlerimize kesin olarak inanmalarindan oturu, aralarindan, onlari buyrugumuzla dogru yola goturen onderler yaptik.

İbni Kesir: 

Mü´min olan kimse yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar hiç bir olmazlar.

Adem Uğur: 

Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar.

İskender Ali Mihr: 

Öyleyse mü´min olan kimse, fasık olan kimse gibi midir? Onlar müsavi (eşit) olmazlar.

Celal Yıldırım: 

Mü´min olan kimse, fâsık (yozmuş ahlâksız) gibi midir? Bunlar eşit olamazlar.

Tefhim ul Kuran: 

Öyleyse, iman eden kimse, fasık olan gibi olur mu? Bunlar eşit olmazlar.

Fransızca: 

Celui qui est croyant est-il comparable au pervers ? (Non), ils ne sont point égaux.

İspanyolca: 

¿Es que el creyente es como el perverso? No son iguales.

İtalyanca: 

Forse il credente è come l'empio? Non sono affatto uguali. XXXII Sura "As-Sajda"

Almanca: 

Ist etwa derjenige, der iman-erfüllt war, gleich demjenigen, der Fasiq war?! Sie werden bestimmt nicht gleich sein.

Çince: 

信道者与悖逆者一样吗?他们是不相等的。

Hollandaca: 

Zal dus hij, die een waar geloovige is, als degeen wezen, die een goddelooze zondaar is. Zij zullen niet gelijk staan.

Rusça: 

Неужели верующий подобен нечестивцу? Не равны они!

Somalice: 

ruux Mu'min ah mala midbaa mid faasiq ah, ma eka.

Swahilice: 

Ati aliye Muumini atakuwa sawa na aliye mpotovu? Hawawi sawa.

Uygurca: 

مۆمىن ئادەم پاسىق ئادەمگە ئوخشامدۇ؟ ئۇلار (ئاخىرەتلىك ساۋابتا) باراۋەر ئەمەس

Japonca: 

信仰している者が,主の掟に背く者と同じであろうか。かれらは決して同じではない。

Arapça (Ürdün): 

«أَفمن كان مؤمنا كمن كان فاسقا لا يستوون» أي المؤمنون والفاسقون.

Hintçe: 

तो क्या जो शख़्श ईमानदार है उस शख़्श के बराबर हो जाएगा जो बदकार है (हरगिज़ नहीं) ये दोनों बराबर नही हो सकते

Tayca: 

ดังนั้น ผู้ศรัทธาจะเหมือนกับคนชั่วช้ากระนั้นหรือ? พวกเขาย่อมไม่เท่าเทียมกันแน่ ๆ

İbranice: 

האם שווה המאמין לכופר? לא! אין הם שווים

Hırvatça: 

Zar da isti budu vjernik i onaj ko je buntovan?! Ne, oni nisu jednaki!

Rumence: 

Credinciosul este deopotrivă cu cel stricat?! Nu, ei nu sunt deopotrivă!

Transliteration: 

Afaman kana muminan kaman kana fasiqan la yastawoona

Türkçe: 

Hiç, bir mümin, bir sapık gibi olur mu? Hayır, eşit olmazlar!

Sahih International: 

Then is one who was a believer like one who was defiantly disobedient? They are not equal.

İngilizce: 

Is then the man who believes no better than the man who is rebellious and wicked? Not equal are they.

Azerbaycanca: 

Məgər mö’min kimsə ilə (Allahın itaətindən çıxmış) fasiq eynidirmi?! Əlbəttə, onlar eyni ola bilməzlər!

Süleyman Ateş: 

Hiç inanan kimse, (yoldan çıkan) fasık gibi olur mu? Elbette bunlar bir olmazlar.

Diyanet Vakfı: 

Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar.

Erhan Aktaş: 

Öyleyse, Mü’min kimse “fâsık” olan kimse gibi midir? Elbette bunlar bir olmazlar.

Kral Fahd: 

Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar.

Hasan Basri Çantay: 

Öyle ya, mü´min olan kimse, îmandan haaric kişi gibi midir? Onlar (hiçbir zaman) müsâvî olmazlar.

Muhammed Esed: 

Zaten, (bu dünyada) iman etmiş olan kimse, yoldan çıkmış biriyle hiç mukayese edilebilir mi? Bunlar (elbette) bir olamazlar!

Gültekin Onan: 

Öyleyse, inançlı olan kimse fasık olan gibi olur mu? Bunlar eşit olmazlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Öyle ya! Mümin olan, hiç fâsık (kâfir) olan gibi olur mu? Onlar, müsavi olmazlar.

Portekizce: 

Poderá, acaso, aquiparar-se ao fiel o ímpio? Jamais se equipararão!

İsveççe: 

Kan en troende jämföras med syndaren som trotsar [Gud]? De är inte lika [och kommer inte att behandlas lika].

Farsça: 

با این حال آیا کسانی که مؤمن اند مانند کسانی هستند که فاسق اند؟ [نه هرگز این دو گروه] مساوی و یکسان نیستند.

Kürtçe: 

دەی ئایا کەسێك ئیماندار بووبێت وەك کەسێکە دەرچووبێت لە ئیمان (وفاسق بووبێت) ھەرگیز چونیەك نین

Özbekçe: 

Ахир, мўмин бўлган одам фосиқ бўлган одамдек бўладими?! Тенг бўлмаслар.

Malayca: 

(Jika demikian halnya) maka adakah orang yang beriman sama seperti orang yang fasik? Mereka tidaklah sama (dalam menerima balasan).

Arnavutça: 

Vallë! A është njësoj si besimtari si mëkatari? Jo, ata nuk janë të barabartë:

Bulgarca: 

Нима онзи, който вярва, е като онзи, който е нечестивец? Не са равни те.

Sırpça: 

Зар да вернику буде исто као грешнику? Не, њима неће бити исто.

Çekçe: 

Cožpak je věřící roven tomu, kdo je hanebník? Ne, ti rovni si nebudou.

Urduca: 

بھلا کہیں یہ ہو سکتا ہے کہ جو شخص مومن ہو وہ اُس شخص کی طرح ہو جائے جو فاسق ہو؟ یہ دونوں برابر نہیں ہو سکتے

Tacikçe: 

Оё он кас, ки имон оварда, мопанди кассет, ки фисқ меварзад? На, баробар нестанд!

Tatarca: 

Аллаһуга итагать итүче иманлы кеше имансыз кеше белән тигез булырмы? Юк, һич тә тигез булмаслар!

Endonezyaca: 

Apakah orang-orang beriman itu sama dengan orang-orang yang fasik? Mereka tidak sama.

Amharca: 

አማኝ የሆነ ሰው አመጸኛ እንደ ሆነ ሰው ነውን? አይስተካከሉም፡፡

Tamilce: 

ஆக, நம்பிக்கையாளராக இருப்பவர் பாவியாக இருப்பவரைப் போன்று ஆவாரா? அவர்கள் (இருவரும்) சமமாக மாட்டார்கள்.

Korece: 

믿음을 가진자가 사악한 자 와 같을 수 있느뇨 그 둘은 결코 같을 수 없나니

Vietnamca: 

Lẽ nào người có đức tin lại giống với kẻ bất tuân?! Họ chắc chắn không ngang bằng nhau.