Arapça:
أَفَمَن كَانَ مُؤْمِنًا كَمَن كَانَ فَاسِقًا ۚ لَّا يَسْتَوُونَ
Çeviriyazı:
efemen kâne mü'minen kemen kâne fâsiḳâ. lâ yestevûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Öyle ya iman eden kimse, fâsık olan gibi olur mu? Onlar eşit olamazlar.
Diyanet İşleri:
İnanan kimse yoldan çıkmış kimseye benzer mi? Bunlar bir olamazlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnanan kişi, inançtan çıkan kişiye benzer mi hiç? Eşit olmaz bunlar.
Şaban Piriş:
Hiç, mü’min olan kimse, fasık olan kimse gibi midir? Asla eşit değillerdir.
Edip Yüksel:
İnanan biri yoldan çıkmış biri gibi midir? Elbette eşit olamazlar.
Ali Bulaç:
Öyleyse, iman eden kimse, fasık olan gibi olur mu? Bunlar eşit olmazlar.
Suat Yıldırım:
Öyle ya, mümin olan, hiç fâsık gibi olur mu? Bunlar asla bir olamazlar. [45,21; 38,28; 59,20]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Evet. Hiç mü´min olan kimse, fâsık olan kimse gibi midir? (Elbette ki müsavî olmazlar.)
Yaşar Nuri Öztürk:
Hiç, bir mümin, bir sapık gibi olur mu? Hayır, eşit olmazlar!
Bekir Sadak:
Sabredip ayetlerimize kesin olarak inanmalarindan oturu, aralarindan, onlari buyrugumuzla dogru yola goturen onderler yaptik.
İbni Kesir:
Mü´min olan kimse yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar hiç bir olmazlar.
Adem Uğur:
Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar.
İskender Ali Mihr:
Öyleyse mü´min olan kimse, fasık olan kimse gibi midir? Onlar müsavi (eşit) olmazlar.
Celal Yıldırım:
Mü´min olan kimse, fâsık (yozmuş ahlâksız) gibi midir? Bunlar eşit olamazlar.
Tefhim ul Kuran:
Öyleyse, iman eden kimse, fasık olan gibi olur mu? Bunlar eşit olmazlar.
Fransızca:
Celui qui est croyant est-il comparable au pervers ? (Non), ils ne sont point égaux.
İspanyolca:
¿Es que el creyente es como el perverso? No son iguales.
İtalyanca:
Forse il credente è come l'empio? Non sono affatto uguali. XXXII Sura "As-Sajda"
Almanca:
Ist etwa derjenige, der iman-erfüllt war, gleich demjenigen, der Fasiq war?! Sie werden bestimmt nicht gleich sein.
Çince:
信道者与悖逆者一样吗?他们是不相等的。
Hollandaca:
Zal dus hij, die een waar geloovige is, als degeen wezen, die een goddelooze zondaar is. Zij zullen niet gelijk staan.
Rusça:
Неужели верующий подобен нечестивцу? Не равны они!
Somalice:
ruux Mu'min ah mala midbaa mid faasiq ah, ma eka.
Swahilice:
Ati aliye Muumini atakuwa sawa na aliye mpotovu? Hawawi sawa.
Uygurca:
مۆمىن ئادەم پاسىق ئادەمگە ئوخشامدۇ؟ ئۇلار (ئاخىرەتلىك ساۋابتا) باراۋەر ئەمەس
Japonca:
信仰している者が,主の掟に背く者と同じであろうか。かれらは決して同じではない。
Arapça (Ürdün):
«أَفمن كان مؤمنا كمن كان فاسقا لا يستوون» أي المؤمنون والفاسقون.
Hintçe:
तो क्या जो शख़्श ईमानदार है उस शख़्श के बराबर हो जाएगा जो बदकार है (हरगिज़ नहीं) ये दोनों बराबर नही हो सकते
Tayca:
ดังนั้น ผู้ศรัทธาจะเหมือนกับคนชั่วช้ากระนั้นหรือ? พวกเขาย่อมไม่เท่าเทียมกันแน่ ๆ
İbranice:
האם שווה המאמין לכופר? לא! אין הם שווים
Hırvatça:
Zar da isti budu vjernik i onaj ko je buntovan?! Ne, oni nisu jednaki!
Rumence:
Credinciosul este deopotrivă cu cel stricat?! Nu, ei nu sunt deopotrivă!
Transliteration:
Afaman kana muminan kaman kana fasiqan la yastawoona
Türkçe:
Hiç, bir mümin, bir sapık gibi olur mu? Hayır, eşit olmazlar!
Sahih International:
Then is one who was a believer like one who was defiantly disobedient? They are not equal.
İngilizce:
Is then the man who believes no better than the man who is rebellious and wicked? Not equal are they.
Azerbaycanca:
Məgər mö’min kimsə ilə (Allahın itaətindən çıxmış) fasiq eynidirmi?! Əlbəttə, onlar eyni ola bilməzlər!
Süleyman Ateş:
Hiç inanan kimse, (yoldan çıkan) fasık gibi olur mu? Elbette bunlar bir olmazlar.
Diyanet Vakfı:
Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar.
Erhan Aktaş:
Öyleyse, Mü’min kimse “fâsık” olan kimse gibi midir? Elbette bunlar bir olmazlar.
Kral Fahd:
Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar.
Hasan Basri Çantay:
Öyle ya, mü´min olan kimse, îmandan haaric kişi gibi midir? Onlar (hiçbir zaman) müsâvî olmazlar.
Muhammed Esed:
Zaten, (bu dünyada) iman etmiş olan kimse, yoldan çıkmış biriyle hiç mukayese edilebilir mi? Bunlar (elbette) bir olamazlar!
Gültekin Onan:
Öyleyse, inançlı olan kimse fasık olan gibi olur mu? Bunlar eşit olmazlar.
Ali Fikri Yavuz:
Öyle ya! Mümin olan, hiç fâsık (kâfir) olan gibi olur mu? Onlar, müsavi olmazlar.
Portekizce:
Poderá, acaso, aquiparar-se ao fiel o ímpio? Jamais se equipararão!
İsveççe:
Kan en troende jämföras med syndaren som trotsar [Gud]? De är inte lika [och kommer inte att behandlas lika].
Farsça:
با این حال آیا کسانی که مؤمن اند مانند کسانی هستند که فاسق اند؟ [نه هرگز این دو گروه] مساوی و یکسان نیستند.
Kürtçe:
دەی ئایا کەسێك ئیماندار بووبێت وەك کەسێکە دەرچووبێت لە ئیمان (وفاسق بووبێت) ھەرگیز چونیەك نین
Özbekçe:
Ахир, мўмин бўлган одам фосиқ бўлган одамдек бўладими?! Тенг бўлмаслар.
Malayca:
(Jika demikian halnya) maka adakah orang yang beriman sama seperti orang yang fasik? Mereka tidaklah sama (dalam menerima balasan).
Arnavutça:
Vallë! A është njësoj si besimtari si mëkatari? Jo, ata nuk janë të barabartë:
Bulgarca:
Нима онзи, който вярва, е като онзи, който е нечестивец? Не са равни те.
Sırpça:
Зар да вернику буде исто као грешнику? Не, њима неће бити исто.
Çekçe:
Cožpak je věřící roven tomu, kdo je hanebník? Ne, ti rovni si nebudou.
Urduca:
بھلا کہیں یہ ہو سکتا ہے کہ جو شخص مومن ہو وہ اُس شخص کی طرح ہو جائے جو فاسق ہو؟ یہ دونوں برابر نہیں ہو سکتے
Tacikçe:
Оё он кас, ки имон оварда, мопанди кассет, ки фисқ меварзад? На, баробар нестанд!
Tatarca:
Аллаһуга итагать итүче иманлы кеше имансыз кеше белән тигез булырмы? Юк, һич тә тигез булмаслар!
Endonezyaca:
Apakah orang-orang beriman itu sama dengan orang-orang yang fasik? Mereka tidak sama.
Amharca:
አማኝ የሆነ ሰው አመጸኛ እንደ ሆነ ሰው ነውን? አይስተካከሉም፡፡
Tamilce:
ஆக, நம்பிக்கையாளராக இருப்பவர் பாவியாக இருப்பவரைப் போன்று ஆவாரா? அவர்கள் (இருவரும்) சமமாக மாட்டார்கள்.
Korece:
믿음을 가진자가 사악한 자 와 같을 수 있느뇨 그 둘은 결코 같을 수 없나니
Vietnamca:
Lẽ nào người có đức tin lại giống với kẻ bất tuân?! Họ chắc chắn không ngang bằng nhau.
Ayet Linkleri: