Arapça:
فَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِهِ إِلَّا أَن قَالُوا اقْتُلُوهُ أَوْ حَرِّقُوهُ فَأَنجَاهُ اللَّهُ مِنَ النَّارِ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Çeviriyazı:
femâ kâne cevâbe ḳavmihî illâ en ḳâlu-ḳtülûhü ev ḥarriḳûhü feencâhü-llâhü mine-nnâr. inne fî ẕâlike leâyâtil liḳavmiy yü'minûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kavminin (İbrahim'e) cevabı ise, "Onu öldürün, yahut yakın!" demelerinden ibaret oldu. Ama Allah onu ateşten kurtardı. Doğrusu bunda, iman eden bir kavim için ibretler vardır.
Diyanet İşleri:
İbrahim'in sözlerine milletinin cevabı sadece: "Onu öldürün yahut yakın" demek oldu. Ama Allah onu ateşten kurtardı. Doğrusu bunda, inanan kimseler için dersler vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kavminin cevabı, ancak onu öldürün, yahut yakın sözü olmuştu da Allah, onu ateşten kurtarmıştı; şüphe yok ki bunda elbette deliller var inananlara.
Şaban Piriş:
İbrahim’in kavminin cevabı: "Onu öldürün veya onu ateşte yakın!" demekten başka birşey olmadı. Allah ise onu ateşten kurtardı. İşte bunda iman eden bir toplum için ayetler vardır.
Edip Yüksel:
Halkının karşılığı, "Onu öldürün, yahut yakın,"demelerinden başka bir şey olmadı. Ancak ALLAH onu ateşten kurtardı. İnanan bir toplum için bunda dersler vardır.
Ali Bulaç:
Bunun üzerine kavminin (İbrahim'e) cevabı yalnızca: "Onu öldürün ya da yakın" demek oldu. Böylece Allah onu ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda, iman eden bir kavim için ayetler vardır.
Suat Yıldırım:
Halkının ona verdikleri cevap:“Öldürün onu!” veya “Ateşe atın!” demekten başka bir şey olmadı.Ateşe attılar ama Allah onu ateşten kurtardı.Elbette bunda iman edecek kimseler için ibretler vardır. [37,97 - 98].
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık (İbrahim aleyhisselâm´ın) kavminin cevabı, «O´nu öldürünüz veya O´nu yakınız,» demekten başka olmadı. Fakat Allah O´nu ateşten kurtardı. Şüphe yok ki bunda imân edecekler olan bir kavim için elbette ibretler vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Toplumunun İbrahim'e cevabı sadece şunu söylemeleri oldu: "Bunu öldürün, yahut yakın!" Ama Allah onu ateşten kurtardı. İnanan bir toplum için bunda elbette ibretler vardır.
Bekir Sadak:
Lut: «Rabbim! Bozgunculara karsi bana yardim et» dedi. *
İbni Kesir:
Bunun üzerine kavminin ona cevabı sadece: Onu öldürün veya yakın, demek oldu. Ama Allah onu ateşten korudu. Doğrusu bunda, inananlar için ayetler vardır.
Adem Uğur:
Kavminin (İbrahim´e) cevabı ise: "
İskender Ali Mihr:
Buna rağmen onun kavminin (İbrâhîm (A.S)´a) cevabı: "
Celal Yıldırım:
(İbrâhim Peygamber´in putları kırıp kavmini Hakka´ çağrısına) onların cevabı sadece şöyle demeleri oldu : «İbrahim´i ya öldürün, ya da ateşte yakın.» Ama Allah O´nu ateşten (salimen) kurtardı. Bunda elbette dosdoğru inanan bir millet için öğütler, ibretler ve belgeler vardır.
Tefhim ul Kuran:
Bunun üzerine kendi kavminin (İbrahim´e) cevabı yalnızca: «Onu öldürün ya da yakın» demek oldu. Böylece Allah da onu ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda, iman etmekte olan bir kavim için ayetler vardır.
Fransızca:
Son peuple ne fît d'autre réponse que : "tuez-le ou brûlez-le" . Mais Allah le sauva du feu. C'est bien là des signes pour des gens qui croient.
İspanyolca:
Lo único que respondió su pueblo fue: «¡Matadle o quemadle!» Pero Alá le libró del fuego. Ciertamente hay en ello signos para gente que cree.
İtalyanca:
La sola risposta del suo popolo fu: «Uccidetelo o bruciatelo»; ma Allah lo salvò dal fuoco. Questi sono segni per un popolo che crede.
Almanca:
Und die Antwort seiner Leute war nichts anderes als daß sie sagten: "Tötet ihn oder verbrennt ihn!" Dann errettete ihn ALLAH von dem Feuer. Gewiß, darin sind zweifelsohne Ayat für Leute, die den Iman verinnerlichen.
Çince:
他的宗族说:你们杀死他,或烧死他吧!这是他们唯一的答复。真主拯救他脱离烈火,对于信道的民众,此中确有许多迹象。
Hollandaca:
En het antwoord van zijn volk was slechts dat zij zeiden: Doodt of verbrandt hem. Maar God redde hem van het vuur. Waarlijk, hierin waren teekenen voor hen die geloofden.
Rusça:
В ответ его народ лишь сказал: "Убейте его или сожгите!" Но Аллах спас его из огня. Воистину, в этом - знамения для верующих людей.
Somalice:
Jawaabtii Qoomkiisuna waxaad ahayn Dila ama Guba ma ahayn, markaasaa Eebe ka koriyey Dabkii, arrintaasna waano yaa ugu sugan Cidii wax rumeyn.
Swahilice:
Basi haikuwa jawabu ya watu wake ila ni kusema: Muuweni au mchomeni moto! Mwenyezi Mungu akamwokoa na moto. Hakika katika hayo zipo Ishara kwa watu wanao amini.
Uygurca:
ئىبراھىمنىڭ قەۋمىنىڭ جاۋابى: «ئىبراھىمنى ئۆلتۈرۈڭلار ياكى كۆيدۈرۈڭلار!» دېيىشتىن ئىبارەت بولدى. اﷲ ئۇنى ئوتتىن قۇتۇلدۇردى (ئۇلار ئىبراھىم ئەلەيھىسسالامنى ئوتقا تاشلىغاندا، اﷲ ئۇنىڭغا ئوتنى سورۇن ۋە ئامان جاي قىلىپ بەردى). ھەقىقەتەن بۇنىڭدا ئىمان ئېيتقان قەۋم ئۈچۈن (اﷲ نىڭ قۇدرىتىنى كۆرسىتىدىغان) نۇرغۇن دەلىللەر بار
Japonca:
かれ(イブラーヒーム)の民の返答は,只「かれを殺しなさい。焼いてしまいなさい。」と言うだけであった。だがアッラーは,火からかれを御救いなされた。本当にこの中には,信仰する人びとへの印がある。
Arapça (Ürdün):
قال تعالى في قصة إبراهيم عليه السلام: «فما كان جواب قومه إلا أن قالوا اقتلوه أو حرّقوه فأنجاه الله من النار» التي قذفوه فيها بأن جعلها برداً وسلاماً «إن في ذلك» أي إنجائه منها «لآيات» هي عدم تأثيرها فيه مع عظمها وإخمادها وإنشاء روض مكانها في زمن يسير «لقوم يؤمنون» يصدقون بتوحيد الله وقدرته لأنهم المنتفعون بها.
Hintçe:
ग़रज़ इबराहीम की क़ौम के पास (इन बातों का) इसके सिवा कोई जवाब न था कि बाहम कहने लगे इसको मार डालो या जला (कर ख़ाक) कर डालो (आख़िर वह कर गुज़रे) तो ख़ुदा ने उनको आग से बचा लिया इसमें शक नहीं कि दुनियादार लोगों के वास्ते इस वाकिये में (कुदरते ख़ुदा की) बहुत सी निशानियाँ हैं
Tayca:
ดังนั้น คำตอบของหมู่ชนของเขามิใช่อื่นใดนอกจากกล่าวว่า จงฆ่าเขาหรือเผาเขาเสีย แต่อัลลอฮ์ได้ทรงช่วยเขาให้พ้นจากไฟ แท้จริงในการนี้ย่อมเป็นสัญญาณมากหลายสำหรับหมู่ชนผู้ศรัทธา
İbranice:
ולא הייתה תגובת עמו (של אברהם) אלא שאמרו: ''הרגו אותו! או שרפו אותו,''! והציל אותו אלוהים מהאש. ואכן, בזה יש אות ברור עבור האנשים המאמינים
Hırvatça:
Odgovor naroda njegova bijaše samo to što rekoše: "Ubijte ga ili ga spalite!", ali, Allah ga je iz vatre izbavio. U tome su, zaista, znakovi za narod koji vjeruje.
Rumence:
Răspunsul poporului lui Abraham a fost atunci: “Omorâţi-l şi ardeţi-l!” Dumnezeu l-a mântuit de foc. Întru aceasta sunt semne pentru un popor ce crede!
Transliteration:
Fama kana jawaba qawmihi illa an qaloo oqtuloohu aw harriqoohu faanjahu Allahu mina alnnari inna fee thalika laayatin liqawmin yuminoona
Türkçe:
Toplumunun İbrahim'e cevabı sadece şunu söylemeleri oldu: "Bunu öldürün, yahut yakın!" Ama Allah onu ateşten kurtardı. İnanan bir toplum için bunda elbette ibretler vardır.
Sahih International:
And the answer of Abraham's people was not but that they said, "Kill him or burn him," but Allah saved him from the fire. Indeed in that are signs for a people who believe.
İngilizce:
So naught was the answer of (Abraham's) people except that they said: "Slay him or burn him." But Allah did save him from the Fire. Verily in this are Signs for people who believe.
Azerbaycanca:
Tayfasının (İbrahimin sözlərinə) cavabı: “Onu öldürün, yaxud da yandırın!” – deməkdən başqa bir şey olmadı. Amma Allah onu oddan xilas etdi. Həqiqətən, bunda iman gətirən bir tayfa üçün ibrətlər vardır!
Süleyman Ateş:
Kavminin (İbrahim'e) cevabı, sadece: "Onu öldürün, yahut yakın!" demeleri oldu. Allah onu ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır.
Diyanet Vakfı:
Kavminin (İbrahim'e) cevabı ise: "Onu öldürün yahut yakın!" demelerinden ibaret oldu. Ama Allah onu ateşten kurtardı. Doğrusu bunda, iman eden bir kavim için ibretler vardır.
Erhan Aktaş:
Sonra onun halkının cevabı: “Onu öldürün veya yakın!” demeleri oldu. Bunun üzerine Allah, onu ateşten kurtardı. Bunda îmân edecek bir halk için kesinlikle âyetler(1) vardır.
Kral Fahd:
Kavminin (İbrahim'e) cevabı ise: «Onu öldürün yahut yakın!» demelerinden ibaret oldu. Ama Allah onu ateşten kurtardı. Doğrusu bunda, iman eden bir kavim için ibretler vardır.
Hasan Basri Çantay:
Bundan dolayı kavminin cevâbı: «Öldürün onu, yahud yakın onu» demelerinden başka (bir şey) olmadı. Aliah da onu ateşden kurtardı. Şübhe yok ki bunda îman edecek zümreler için her halde ibretler vardır.
Muhammed Esed:
İmdi (İbrahim´e gelince,) kavminin o´na tek cevabı şu oldu: "Onu öldürün, veya yakın!" Ama Allah o´nu ateşten korudu. Bakın, bu (kıssa)da inanacak kimseler için dersler vardır!
Gültekin Onan:
Bunun üzerine kavminin (İbrahim´e) cevabı yalnızca: "
Ali Fikri Yavuz:
(Hz. İbrahîm, imana davet edince) kavminin cevabı ancak şu olmuştur: “- Öldürün onu, yahud yakın onu.” (Bunun üzerine kavmi, İbrahîm’i ateşe attığı zaman) Allah da onu ateşten kurtardı. Elbette buna iman edecek bir kavim için şübhe götürmez ibretler var.
Portekizce:
Porém, a única resposta do seu povo (de Abraão) foi: Matai-o e queimai-o! Mas Deus o salvou do fogo. Certamente,nisso há sinais para os crentes.
İsveççe:
[ABRAHAMS] folk svarade honom inte, men [några] sade [till de andra]: "Döda honom eller bränn honom [på bål]!" - men Gud räddade honom undan elden. I detta ligger förvisso budskap till människor som vill tro!
Farsça:
پس جواب قوم ابراهیم جز این نبود که گفتند: او را بکشید یا بسوزانیدش. پس خدا او را از آن آتش رهایی بخشید، مسلماً در این [حادثه] برای مردمی که ایمان دارند، عبرت هاست،
Kürtçe:
ئەمجا وەڵامی گەلەکەی ئەو (ئیبراھیم) تەنھا ئەوە بوو کەووتیان (ئیبراھیم) بکوژن یان بیسوتێنن خواش ئەوی ڕزگار کرد لەو ئاگرە بێگومان لەو (ڕزگار کردنی ئیبراھیم) دا چەند نیشانەو بەڵگە ھەیە بۆ کەسانێک باوەڕ دەھێنن
Özbekçe:
Унинг қавмининг жавоби: «Уни ўлдиринглар ёки ўтда ёқинглар!» дейишларидан бошқа нарса бўлмади. Бас, Аллоҳ уни ўтдан қутқарди. Албатта, бунда иймон келтирадиган қавмлар учун оят-белгилар бордир.
Malayca:
Kemudian, seruan Nabi Ibrahim tidak dijawab oleh kaumnya melainkan dengan kata- kata (tentangan yang keras): "Bunuhlah dia atau bakarlah dia". Maka Allah selamatkan Nabi Ibrahim dari api (yang disediakan oleh kaumnya). Sesungguhnya peristiwa yang demikian, mengandungi tanda-tanda (yang membuktikan kekuasaan Allah) bagi kaum yang (mahu) beriman.
Arnavutça:
E, populli i tij, nuk patën kurrfarë përgjegje, përveç se thanë: “Mbyteni atë ose digjeni!” – por, Perëndia e shpëtoi atë nga zjarri. Këto janë, në të vërtetë argumente për popullin që beson.
Bulgarca:
И отговорът на народа му бе само да кажат: “Убийте го или го изгорете!” А Аллах го спаси от Огъня. В това има знамения за хора вярващи.
Sırpça:
Одговор његовог народа беше само то што рекоше: „Убијте га или га спалите!“ Али, Аллах га је избавио из ватре. У томе су, заиста, докази народу који верује.
Çekçe:
A nebylo odpovědí lidu jeho nic jiného, než že řekli: 'Zabte ho anebo jej upalte!' A zachránil jej Bůh před ohněm, a v tom věru jsou znamení pro lid věřící.
Urduca:
پھر اُس کی قوم کا جواب اِس کے سوا کچھ نہ تھا کہ انہوں نے کہا "قتل کر دو اِسے یا جلا ڈالو اِس کو" آخر کار اللہ نے اسے آگ سے بچا لیا، یقیناً اس میں نشانیاں ہیں اُن لوگوں کے لیے جو ایمان لانے والے ہیں
Tacikçe:
Ҷавоби қавми ӯ ин буд, ки гуфтанд: «Ӯро бикушад ё бисӯзонед». Ва Худояш аз оташ наҷот дод. Ва дар ин барои мӯъминон ибратҳост.
Tatarca:
Ибраһимның ислам диненә өндәвенә каршы кавемнең җавабы башкача булмады мәгәр аны үтерегез яки яндырыгыз дигән сүзләре булды. Ягъни Ибраһим аларны җәһәннәм ґәзабыннан коткарып җәннәтле итәргә тырышты. Шуның өчен алар аны яндырырга карар чыгардылар. Аллаһ үзенең дусты Ибраһимны кәферләрнең утыннан сәламәт чыгарды, Ибраһимның өнә шулай Аллаһ рәхмәте белән уттан сәламәт чыгуында, әлбәттә, иман китергән кавем өчен гыйбрәт бардыр.
Endonezyaca:
Maka tidak adalah jawaban kaum Ibrahim, selain mengatakan: "Bunuhlah atau bakarlah dia", lalu Allah menyelamatkannya dari api. Sesungguhnya pada yang demikian itu benar-benar terdapat tanda-tanda kebesaran Allah bagi orang-orang yang beriman.
Amharca:
የሕዝቦቹም መልስ፡- «ግደሉት፤ ወይም አቃጥሉት» ማለት እንጂ ሌላ አልነበረም፡፡ ከእሳቲቱም አላህ አዳነው፡፡ በዚህ ውስጥ ለሚያምኑ ሕዝቦች ተዓምራቶች አሉበት፡፡
Tamilce:
ஆக, (இப்ராஹீம் தமது மக்களை அல்லாஹ்வின் பக்கம் அழைத்தபோது) “அவரைக் கொல்லுங்கள்! அல்லது, அவரை எரித்து விடுங்கள்” என்றே தவிர அவருடைய மக்களின் பதில் இல்லை. ஆக, அல்லாஹ் அவரை நெருப்பிலிருந்து பாதுகாத்தான். நம்பிக்கை கொள்கிற மக்களுக்கு நிச்சயமாக இதில் பல அத்தாட்சிகள் உள்ளன.
Korece:
그가 그의 백성을 인도했을 때 그들의 대답은 이러했으니 그 를 살해하라 아니면 불에 태워라 그러나 하나님은 그들 중에서 그 를 구하였으니 이 안에는 믿는 사람들을 위한 예증이 있노라
Vietnamca:
Đám dân của (Ibrahim) không trả lời điều nào khác ngoài điều bọn họ nói: “Hãy giết chết nó hoặc thiêu sống nó!” Nhưng Allah đã cứu sống (Ibrahim) khỏi hố lửa. Quả thật, trong sự việc đó là những bài học cho đám người có đức tin.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: