Arapça:
وَقَالَ إِنَّمَا اتَّخَذْتُم مِّن دُونِ اللَّهِ أَوْثَانًا مَّوَدَّةَ بَيْنِكُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ۖ ثُمَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكْفُرُ بَعْضُكُم بِبَعْضٍ وَيَلْعَنُ بَعْضُكُم بَعْضًا وَمَأْوَاكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن نَّاصِرِينَ
Çeviriyazı:
veḳâle inneme-tteḫaẕtüm min dûni-llâhi evŝânem meveddete beyniküm fi-lḥayâti-ddünyâ. ŝümme yevme-lḳiyâmeti yekfüru ba`ḍuküm biba`ḍiv veyel`anü ba`ḍuküm ba`ḍâ. veme'vâküm-nnâru vemâ leküm min nâṣirîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(İbrahim onlara) dedi ki: "Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (geldiğinde) ise, kiminiz kiminizi tanımayacak, kiminiz kiminizi lanetleyecektir. Varacağınız yer cehennemdir. Ve hiç yardımcınız da yoktur."
Diyanet İşleri:
İbrahim şöyle demişti: "Dünya hayatında, Allah'ı bırakıp aranızda putları muhabbet vesilesi kıldınız. Sonra kıyamet günü, birbirinize küfreder ve karşılıklı lanet okursunuz. Varacağınız yer ateştir; yardımcılarınız da yoktur."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve siz dedi, dünya yaşayışında birbirinize dost olduğunuzdan bu dostluk yüzünden Allah'ı bırakıp da putları mabud edindiniz, sonra da kıyamet günü, bir kısmınız, bir kısmınızı inkar edecek, bir kısmınız, bir kısmınıza lanet okuyacak ve yurdunuz ateştir ve size hiçbir yardımcı yoktur.
Şaban Piriş:
ibrahim şöyle demişti: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has sevgi uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz Sonra kıyamet günü birbirinizi inkar edecek ve birbirinize lanet edeceksiniz. Barınağınız ateştir. Sizin için hiç bir yardımcı da yoktur.
Edip Yüksel:
Dedi ki, "Sizin ALLAH'ın yanında putlara tapmanız, sadece dünya hayatında aranızdaki dostluğu korumak amacıyladır. Fakat sonra, diriliş gününde birbirinizi inkar edersiniz, birbirinizi lanetlersiniz. Varacağınız yer ateştir ve orada yardımcı bulamazsınız."
Ali Bulaç:
(İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi-bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi inkar edip-tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiçbir yardımcınız yoktur."
Suat Yıldırım:
İbrâhim onlara şöyle dedi:“Siz dünya hayatında Allah'tan başka birtakım sevgili putlar edindiniz.Ama sonra kıyamet günü gelince birbirinizi red ve inkâr edecek, birbirinize lânet edeceksiniz. Barınacağınız yer ateş olacak ve kendinize hiçbir yardımcı bulamayacaksınız. [7,38; 43,67]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve dedi ki: «Siz dünya hayatınızda aranızda bir sevişme (sebebi) olmak için Allah´ın gayrı putları iltizam etmiş oldunuz. Sonra Kıyamet gününde bâzınız bazınıza küfredecek ve bazınız bazınıza lânet eyleyecektir, varacağınız yer de ateştir ve sizin için yardımcılardan (bir kimse) de yoktur.»
Yaşar Nuri Öztürk:
İbrahim dedi: "Şu bir gerçek ki, siz dünya hayatında aranızda sevgi oluşturmak için Allah'ın berisinden putlar edindiniz. Sonra, kıyamet gününde birbirinizi tanımaz olacaksınız, bazınız bazınıza lanet edecek. Hepinizin varacağı yer cehennemdir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır."
Bekir Sadak:
Elcilerimiz Ibrahim´e mujde ile geldiklerinde: «Biz bu kasaba halkini yok edecegiz, cunku oranin halki zalim kimselerdir» dediler.
İbni Kesir:
Ve o: Dünya hayatında Allah´ı bırakıp aranızda putları dostluk vesilesi kıldınız. Sonra da kıyamet gününde birbirinize küfreder ve karşılıklı la´net okursunuz. Varacağınız yer, ateştir. Sizin yardımcılarınız da yoktur, dedi.
Adem Uğur:
(İbrahim onlara) dedi ki: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah´ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (gelip çattığında ise) birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lânet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur.
İskender Ali Mihr:
Ve (İbrâhîm A.S): “Muhakkak ki siz, dünya hayatında aranızda sevgi oluşan Allah´tan başka putlar edindiniz. Sonra kıyâmet günü, bir kısmınız bir kısmınızı inkâr edecek ve bir kısmınız da bir kısmınızı lânetleyecek. Sizin dönüş yeriniz ateştir. Ve sizin için bir yardımcı yoktur.” dedi.
Celal Yıldırım:
İbrâhim ise (onlara) şöyle dedi:«Siz elbette Allah´ı bırakıp Dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olsun diye putları (tanrılar) edindiniz. Ama bunun sonrası (ne olacak bilir misiniz ?) Kıyamet günü bir kısmınız bir kısmınızı inkâr eder ve birbirinizi lanetlersiniz. Varıp eyleşeceğiniz yer ise Cehennem´dir ve sizin için (orada) yardımcılardan bir kimse de bulunmayacaktır.»
Tefhim ul Kuran:
(İbrahim) Dedi ki: «Siz gerçekten, Allah´ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, bir kısmınız bir kısmınızı inkâr edip tanımayacak ve bir kısmınız bir kısmınıza lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiç bir yardımcınız da yoktur.»
Fransızca:
Et [Abraham] dit : "En effet, c'est pour cimenter des liens entre vous-même dans la vie présente, que vous avez adopté des idoles, en dehors d'Allah. Ensuite, le Jour de la Résurrection, les uns rejetteront les autres, et les uns maudiront les autres, tandis que vous aurez le Feu pour refuge, et vous n'aurez pas de protecteurs.
İspanyolca:
Dijo: «Habéis tomado ídolos en lugar de tomar a Alá, sólo por el afecto mutuo que os tenéis en la vida de acá. Luego, el día de la Resurrección, renegaréis unos de otros y os maldeciréis mutuamente. Vuestra morada será el Fuego y no tendréis quien os auxilie».
İtalyanca:
Disse: «Invero non avete adottato gli idoli all'infuori di Allah se non per amore reciproco in questo mondo. Poi, nel Giorno della Resurrezione gli uni disconosceranno gli altri e gli uni malediranno gli altri; vostra dimora sarà il fuoco e non avrete chi vi soccorrerà».
Almanca:
Und er sagte: "Ihr habt euch anstelle von ALLAH nur Götzen als (Grund für) Zuneigung zueinander im diesseitigen Leben genommen. Dann am Tag der Auferstehung werden die einen von euch den anderen gegenüber Kufr betreiben und die einen von euch auf die anderen fluchen. Und eure Unterkunft ist dann das Feuer und für euch wird es keine Beistehenden geben.
Çince:
他说:你们舍真主而以偶像为神灵,只为今世生活中互相亲爱罢了。但在复活日,你们将互相抵赖,互相诅咒,你们的归宿是火狱,你们绝没有援助者。
Hollandaca:
En Abraham zeide: Gij hebt afgoden naast God gekozen, uit gehechtheid aan dit leven, welke bij u bestaat: maar op den dag der opstanding zal de een uwer den ander verloochenen, en de een van u zal den ander vloeken; het hellevuur zal uw verblijf wezen, en er zal niemand zijn om u te bevrijden.
Rusça:
Он сказал: "Вы стали поклоняться идолам вместо Аллаха только из-за любви (или ради любви) друг к другу в мирской жизни. Но потом, в День воскресения, одни из вас станут отвергать и проклинать других. Вашим пристанищем будет Огонь, и не будет у вас защитников".
Somalice:
wuxuuna ku yidhi (Nabi Ibraahim) waxaad yeelateen Eebe ka sokow Sanamyaal Jacayl dhexdiinna ah dartiis Nolosha adduunyo, Maalinta Qiyaamese wuu diidi qaarka kale Lacanadina qaarkin qaarka kale, Hoygiinuna waa Naarta wax idiin gargaarina idiin ma sugnaan.
Swahilice:
Na alisema: Hakika nyinyi mmeyashika masanamu badala ya Mwenyezi Mungu kwa mapenzi yaliyo baina yenu katika uhai wa duniani. Kisha Siku ya Kiyama mtakataana nyinyi kwa nyinyi, na mtalaaniana nyinyi kwa nyinyi. Na makaazi yenu ni Motoni. Wala hamtapata wa kukunusuruni.
Uygurca:
ئىبراھىم ئېيتتى: «بۇ دۇنيادا (بۇتلارغا چوقۇنۇش مەقسىتىدە يىغىلىشىڭلارنىڭ) ئاراڭلاردىكى دوستلۇققا سەۋەب بولۇشى ئۈچۈن، اﷲ نى قويۇپ بۇتلارنى مەبۇد قىلىۋالدىڭلار، ئاندىن قىيامەت كۈنى بەزىڭلارنى بەزىڭلار ئىنكار قىلىسىلەر، بەزىڭلارغا بەزىڭلار لەنەت ئوقۇيسىلەر (يەنى قىيامەت كۈنى مەزكۇر دوستلۇق دۈشمەنلىككە ئايلىنىدۇ، ئەگەشتۈرگۈچىلەر ئەگەشكۈچىلەردىن ئادا - جۇدا بولىدۇ، ئەگەشكۈچىلەر ئەگەشتۈرگۈچىلەرگە لەنەت ئوقۇيدۇ، چۈنكى ئۇلارنىڭ دۇنيادىكى دوستلۇقى اﷲ ئۈچۈن بولغان ئەمەس)، سىلەرنىڭ جايىڭلار دوزاخ بولىدۇ، سىلەرنى (دوزاختىن قۇتۇلدۇرىدىغان) ھېچقانداق ياردەمچى بولمايدۇ»
Japonca:
またかれは言った。「あなたがたは,現世の生活において,お互いの慈しみとしてアッラーを差し置いて偶像を崇めている。だが復活の日には,あなたがたは互いに(関係を)否認し合い,互いに呪い合うであろう。住まいといえば火獄であり,あなたがたには,どんな救助者もないのである。」
Arapça (Ürdün):
«وقال» إبراهيم «إنما اتخذتم من دون الله أوثانا» تعبدونها وما مصدرية «مودةُ بينكم» خبر إن، وعلى قراءة النصب مفعول له وما كافة المعنى تواددتم على عبادتها «في الحياة الدنيا ثم يوم القيامة يكفر بعضكم ببعض» يتبرأ القادة من الأتباع «ويلعن بعضكم بعضاً» يلعن الأتباع القادة «ومأواكم» مصيركم جميعاً «النار وما لكم من ناصرين» مانعين منها.
Hintçe:
और इबराहीम ने (अपनी क़ौम से) कहा कि तुम लोगों ने ख़ुदा को छोड़कर बुतो को सिर्फ दुनिया की ज़िन्दगी में बाहम मोहब्त करने की वजह से (ख़ुदा) बना रखा है फिर क़यामत के दिन तुम में से एक का एक इनकार करेगा और एक दूसरे पर लानत करेगा और (आख़िर) तुम लोगों का ठिकाना जहन्नुम है और (उस वक्त तुम्हारा कोई भी मददगार न होगा)
Tayca:
และเขา (อิบรอฮีม) กล่าวว่า แท้จริงพวกท่านได้ยึดเอารูปปั้นต่าง ๆ อื่นจากอัลลอฮ์เพื่อให้เป็นที่รักใคร่ระหว่างพวกท่านในชีวิตแห่งโลกนี้ และในวันกิยามะฮ์บางคนในหมู่พวกท่านก็จะปฏิเสธอีกบางคน และบางคนในหมู่พวกท่านก็จะแช่งด่าอีกบางคน
İbranice:
ואז אמר: ' הן, עבדתם אלילים במקום לעבוד את אלוהים, תוך סיפוק הידידות ביניכם בעולם הזה, אך לאחר מכן, ביום תחיית-המתים, אתם תתכחשו זה לזה, ותקללו זה את זה, ומשכנכם גיהינום, ולא יהיה לכם מציל
Hırvatça:
"Vi ste", reče on, "mimo Allaha kumire prihvatili da biste u životu dunjalučkom međusobne prijateljske odnose održavali, a poslije, na Kijametskom danu, jedni drugih ćete se odricati i jedni druge ćete proklinjati, Vatra će vaše boravište biti, i vi nikakvih pomagača nećete imati."
Rumence:
El le spuse: “Voi v-aţi luat idoli în locul lui Dumnezeu, numai din dragostea voastră deopotrivă pentru Viaţa de Acum, însă în Ziua Învierii, voi vă veţi lepăda unii de alţii, vă veţi blestema unii pe alţii, limanul vostru va fi Focul şi nu veţi avea nic
Transliteration:
Waqala innama ittakhathtum min dooni Allahi awthanan mawaddata baynikum fee alhayati alddunya thumma yawma alqiyamati yakfuru baAAdukum bibaAAdin wayalAAanu baAAdukum baAAdan wamawakumu alnnaru wama lakum min nasireena
Türkçe:
İbrahim dedi: "Şu bir gerçek ki, siz dünya hayatında aranızda sevgi oluşturmak için Allah'ın berisinden putlar edindiniz. Sonra, kıyamet gününde birbirinizi tanımaz olacaksınız, bazınız bazınıza lanet edecek. Hepinizin varacağı yer cehennemdir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır."
Sahih International:
And [Abraham] said, "You have only taken, other than Allah, idols as [a bond of] affection among you in worldly life. Then on the Day of Resurrection you will deny one another and curse one another, and your refuge will be the Fire, and you will not have any helpers."
İngilizce:
And he said: "For you, ye have taken (for worship) idols besides Allah, out of mutual love and regard between yourselves in this life; but on the Day of Judgment ye shall disown each other and curse each other: and your abode will be the Fire, and ye shall have none to help."
Azerbaycanca:
(İbrahim onlara) dedi: “Sizin Allahı qoyub bütləri tanrı qəbul etməyiniz yalnız dünyada (dolanıb keçinmək xatirinə) aranızda olan dostluğa (məhəbbətə) görədir. Sonra da qiyamət günü bir-birinizi inkar edəcək, bir-birinizə lə’nət oxuyacaqsınız. Məskəniniz cəhənnəm odu olacaq, özünüzə də (Allahın əzabından qurtarmağa) kömək edən kimsələr tapılmayacaqdır!”
Süleyman Ateş:
(İbrahim kavmine) dedi ki: "Siz dünya hayatında birbirinizi sevmek için Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. (O putlara tapmanız, dünyada aranızda bir sevgi meydana gelmesine sebep olsa bile) daha sonra kıyamet gününde birbirinizi inkar eder ve birbirinizi la'netlersiniz. Varacağınız yer de ateştir ve hiçbir yardımcınız da yoktur.
Diyanet Vakfı:
(İbrahim onlara) dedi ki: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (gelip çattığında ise) birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lanet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur.
Erhan Aktaş:
İbrâhîm: “Siz, dünya hayatında Allah’ın yanı sıra putları aranızda sevgi vesilesi edindiniz. Sonra Kıyamet Günü, bir kısmınız bir kısmınızı yalanlayacak ve bir kısmınız bir kısmınızı lânetleyeceksiniz. Varacağınız yer ateştir. Ve sizin için bir yardımcı yoktur.” dedi.
Kral Fahd:
(İbrahim onlara) dedi ki: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (gelip çattığında ise) birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lânet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur.
Hasan Basri Çantay:
Dedi ki: «Siz dünyâ hayaatında birbirinizle (müşrikler hususunda) dost olduğunuz için Allâhı bırakıb ancak putlara tutundunuz. (Fakat) bil´âhare kıyamet gününde kiminiz kiminize küfür, kiminiz kiminize lâ´net edecekdir. Barınacağınız yer ise ateşdir. Sizin (o vakit) hiçbir yardımcınız da yokdur».
Muhammed Esed:
Ve (İbrahim) onlara dedi ki: "Siz Allah´ı bırakıp putlara taptınız. Tek sebep, bu dünyada kendinize (ve atalarınıza) karşı duyduğunuz sevgiye esir olmanızdı: Ama sonra, Kıyamet Günü birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lanet yağdıracaksınız; hepinizin varacağı yer ateştir ve (orada) size yardım edecek bir kimse bulamayacaksınız".
Gültekin Onan:
(İbrahim) Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(İbrahîm, kavmine) dedi ki: “- Siz, dünya hayatında, aranızda sevgi olsun diye, Allah’ı bırakıb bir takım putlara tapındınız. Sonra kıyamet gününde ise, bir kısmınız bir kısmınıza küfür isnad edecek ve bir kısmınız bir kısmınızı lânetliyecektir. Barınacağınız da ateşdir. Sizin için (Allah’ın azabını kaldıracak) hiç bir yardımcı yoktur.”
Portekizce:
E ele lhes disse: Só haveis adotado ídolos em vez de Deus, como vínculo de amor entre vós, na vida terrena; eis que, noDia da Ressurreição, desconhecer-vos-eis e vos amaldiçoareis reciprocamente; e vossa morada será o fogo, e jamais tereissocorredores.
İsveççe:
Och [Abraham] sade: "[Det är inte av egen övertygelse som] ni i Guds ställe dyrkar dessa avgudar, [utan] på grund av de känslor av vänskap [och solidaritet] som förenar er i detta liv. Men på Uppståndelsens dag skall ni ta avstånd från varandra och förbanna varandra, och Elden skall bli er slutliga hemvist och [där] skall ingen hjälpa er.
Farsça:
و [ابراهیم] گفت: جز این نیست که به جای خدا بتهایی را [برای خود به عنوان معبود] گرفته اید [که علت آن] دوستی میان خودتان در زندگی دنیاست، سپس روز قیامت برخی از شما برخی دیگر را انکار می کنند، و بعضی از شما بعضی دیگر را لعنت می نمایند، و جایگاه شما آتش است، و برای شما هیچ یاوری نخواهد بود.
Kürtçe:
وە (ئیبراھیم) ووتی بێگومان ئەوەی ئێوە ھەڵتان بژاردووە لەجیاتی خوا بتانێکن لەبەر خۆشەویستی نێوانتان لەژیانی دونیا (دەیانپەرستن) لەپاشان لەڕۆژی دواییدا ھەندێکتان بێزاری دەردەبڕن لەھەندێکی ترتان (دان نانێن بەیەکتریدا) وە نەفرەت لەیەکتری دەکەن جێگاشتان ئاگری دۆزخە وە ھیچ یارمەتی دەرێکیشتان نیە
Özbekçe:
У: «Сизлар, албатта, ҳаёти дунёдаги ўзаро маваддатингиз учун Аллоҳни қўйиб, бутларни тутдингиз. Сўнгра қиёмат кунида баъзингиз баъзингизга куфр келтирурсиз ва баъзингиз баъзингизни лаънатларсиз. Ва жойингиз дўзахдир. Ҳамда сизга нусрат бергувчилар бўлмас.
Malayca:
Dan Nabi Ibrahim berkata pula (kepada kaumnya): "Perbuatan kamu menyembah berbagai berhala, tidak menyembah Allah itu, hanyalah kerana menjaga hubungan kasih mesra di antara kamu masing-masing dalam kehidupan dunia ini; kemudian pada hari kiamat kelak setengah kamu akan membantah setengahnya yang lain, dan setengah kamu pula akan melaknatkan setengahnya yang lain; dan (kesudahannya) tempat kembali kamu ialah neraka, dan kamu tidak akan beroleh sesiapapun yang dapat memberikan pertolongan".
Arnavutça:
Dhe, (Ibrahimi) tha: “Ju, me të vërtetë, keni marrë, pos Perëndisë, (adhurimin) e idhujve, për shkak të dashurisë në mes jush – në këtë jetë. E, në Ditën e Kijametit do ta mohoni njëri-tjetrin. Dhe strehimorja juaj është zjarri. Dhe s’ka për ju kurrfarë ndihmësi.
Bulgarca:
И рече: “Вместо Аллах приехте идоли само заради приятелството между вас в земния живот. После, в Деня на възкресението, ще се отречете един от друг и ще се проклинате един друг. И Огънят ще е вашето място, и не ще имате избавители.”
Sırpça:
„Ви сте“, рече он, „мимо Аллаха прихватили кипове да бисте у овосветском животу одржавали међусобне пријатељске односе, а после, на Судњем дану, једни других ћете да се одричете и једни друге ћете да проклињете, Ватра ће да буде ваше боравиште и нико вам у помоћ неће моћи притећи.”
Çekçe:
I zvolal Abraham: 'Vy vzali jste si věru místo Boha modly jen z lásky své společné k životu pozemskému, však později, v den zmrtvýchvstání, vy jeden druhého zapřete a vzájemně se proklínat budete, leč útočištěm vaším bude oheň pekelný a nebudete mít pomo
Urduca:
اور اُس نے کہا "تم نے دنیا کی زندگی میں تو اللہ کو چھوڑ کر بتوں کو اپنے درمیان محبت کا ذریعہ بنا لیا ہے مگر قیامت کے روز تم ایک دُوسرے کا انکار اور ایک دُوسرے پر لعنت کرو گے اور آگ تمہارا ٹھکانا ہو گی اور کوئی تمہارا مدد گار نہ ہو گا"
Tacikçe:
Гуфт: «Шумо бутонеро ба ҷои Худои якто ба худоӣ гирифтаед то дар ин зиндагонии дунё миёнатон дӯстӣ бошад, вале дар рӯзи қиёмат мункири якдигар мешавед ва якдигарро лаънат мекунед ва ҷоятон дар оташ аст ва ҳеҷ ёваре надоред.
Tatarca:
Сез Аллаһудан башка сынымнарны Илаһә тоттыгыз, дөнья тереклегендә бер-берегез белән сынымнарыгыз исеме белән сөйләштегез, соңра кыямәт көнендә бер-берегезгә ләгънәт әйтерсез, вә ул көндә бер-берегезне инкяр итәрсез, сезнең барачак җирегез утдыр, сезгә анда ярдәмче булмас.
Endonezyaca:
Dan berkata Ibrahim: "Sesungguhnya berhala-berhala yang kamu sembah selain Allah adalah untuk menciptakan perasaan kasih sayang di antara kamu dalam kehidupan dunia ini kemudian di hari kiamat sebahagian kamu mengingkari sebahagian (yang lain) dan sebahagian kamu melaknati sebahagian (yang lain); dan tempat kembalimu ialah neraka, dan sekali-kali tak ada bagimu para penolongpun.
Amharca:
(ኢብራሂም) አለም «ከአላህ ሌላ ጣዖታትን (አማልክት) የያዛችሁት በቅርቢቱ ሕይወት በመካከላችሁ ለመዋደድ ብቻ ነው፡፡ ከዚያም በትንሣኤ ቀን ከፊላቸሁ በከፊሉ ይክዳል፡፡ ከፊላችሁም ከፊሉን ይረግማል፡፡ መኖሪያችሁም እሳት ናት፡፡ ለእናንተም ከረዳቶች ምንም የላችሁም፡፡»
Tamilce:
இன்னும் (இப்ராஹீம்) கூறினார்: அல்லாஹ்வை அன்றி நீங்கள் (வணங்குவதற்காக) சிலைகளை ஏற்படுத்தியதெல்லாம் இவ்வுலக வாழ்வில் உங்களுக்கு மத்தியில் (சிலைகள் மீது நீங்கள் வைத்துள்ள கண்மூடித்தனமான) அன்பினால்தான். பிறகு, மறுமை நாளில் உங்களில் சிலர் (-வணங்கப்பட்டவர்கள்) சிலரை (வணங்கியவர்களை) மறுத்து விடுவார்கள். இன்னும், உங்களில் சிலர் (-வழிகெட்டவர்கள்) சிலரை (-வழிகெடுத்தவர்களை) சபிப்பார்கள். இன்னும், உங்கள் (அனைவரின்) தங்குமிடம் நரகம்தான். உங்களுக்கு உதவியாளர்கள் யாரும் இருக்க மாட்டார்கள்.
Korece:
그가 말하길 현세에서 너희 들간의 상호이익을 위해 하나님 아닌 우상을 숭배하느뇨 그러나 심판의 날 너희는 서로가 서로를 비방하며 저주하게 되나니 너희의거주지를 불지옥으로 어떤 구원자도 너희를 구원치 못하노라
Vietnamca:
(Ibrahim) bảo (người dân của mình): “Các người đã thờ cúng những bục tượng thay vì Allah chẳng qua là vì các người yêu thương lẫn nhau ở đời này; rồi vào Ngày Phán Xét, các người sẽ phủ nhận và nguyền rủa lẫn nhau, và chốn ở cuối cùng của các người sẽ là Hỏa Ngục và các người sẽ không có ai giúp đỡ.”
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: