
femâ kâne cevâbe ḳavmihî illâ en ḳâlu-ḳtülûhü ev ḥarriḳûhü feencâhü-llâhü mine-nnâr. inne fî ẕâlike leâyâtil liḳavmiy yü'minûn.
Arapça:
فَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِهِ إِلَّا أَن قَالُوا اقْتُلُوهُ أَوْ حَرِّقُوهُ فَأَنجَاهُ اللَّهُ مِنَ النَّارِ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Türkçe:
Toplumunun İbrahim'e cevabı sadece şunu söylemeleri oldu: "Bunu öldürün, yahut yakın!" Ama Allah onu ateşten kurtardı. İnanan bir toplum için bunda elbette ibretler vardır.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kavminin (İbrahim'e) cevabı ise, "Onu öldürün, yahut yakın!" demelerinden ibaret oldu. Ama Allah onu ateşten kurtardı. Doğrusu bunda, iman eden bir kavim için ibretler vardır.
Diyanet Vakfı:
Kavminin (İbrahim'e) cevabı ise: "Onu öldürün yahut yakın!" demelerinden ibaret oldu. Ama Allah onu ateşten kurtardı. Doğrusu bunda, iman eden bir kavim için ibretler vardır.
İngilizce:
So naught was the answer of (Abraham's) people except that they said: "Slay him or burn him." But Allah did save him from the Fire. Verily in this are Signs for people who believe.
Fransızca:
Son peuple ne fît d'autre réponse que : "tuez-le ou brûlez-le" . Mais Allah le sauva du feu. C'est bien là des signes pour des gens qui croient.
Almanca:
Und die Antwort seiner Leute war nichts anderes als daß sie sagten: "Tötet ihn oder verbrennt ihn!" Dann errettete ihn ALLAH von dem Feuer. Gewiß, darin sind zweifelsohne Ayat für Leute, die den Iman verinnerlichen.
Rusça:
В ответ его народ лишь сказал: "Убейте его или сожгите!" Но Аллах спас его из огня. Воистину, в этом - знамения для верующих людей.
Açıklama:
