Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

29

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

3361

Sayfa No: 

398

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يُعَذِّبُ مَن يَشَاءُ وَيَرْحَمُ مَن يَشَاءُ ۖ وَإِلَيْهِ تُقْلَبُونَ

Çeviriyazı: 

yü`aẕẕibü mey yeşâü veyerḥamü mey yeşâ'. veileyhi tuḳlebûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O, dilediğine azab eder, dilediğine rahmet eder. Ancak O'na döndürüleceksiniz.

Diyanet İşleri: 

De ki: "Yeryüzünde dolaşın; Allah'ın yaratmaya nasıl başladığını bir görün. İşte Allah aynı şekilde ahiret yaratmasını da yapacaktır. Doğrusu Allah her şeye Kadir'dir. Dilediğine azabeder, dilediğine merhamet eder. O'na çevrileceksiniz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Dilediğini azaplandırır ve dilediğine acır ve siz, döndürülüp onun tapısına götürüleceksiniz.

Şaban Piriş: 

O dilediğine azap eder, dilediğine rahmet eder. O’na döndürüleceksiniz.

Edip Yüksel: 

Dilediğini cezalandırır ve dilediğine acır; O'na çevrileceksiniz.

Ali Bulaç: 

Dilediğini azaplandırır, dilediğine merhamet eder. O'na çevrilip-götürüleceksiniz.

Suat Yıldırım: 

O, dilediğini cezalandırır, dilediğine merhamet eder.Hepiniz O'nun huzuruna götürüleceksiniz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dilediği kimseye azap eder ve dilediği kimseye de merhamet buyurur. Ve O´na döndürüleceksiniz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dilediğine/dileyene azap eder, dilediğine/dileyene rahmet eder. O'na döndürüleceksiniz.

Bekir Sadak: 

Ibrahim´e Ishak´i ve Yakub´u bahsettik. Soyundan gelenlere Kitap ve peygamberlik verdik. Onu dunyada mukafatlandirdik

İbni Kesir: 

Dilediğine azab eder, dilediğine merhamet eder. Ve ona çevrileceksiniz.

Adem Uğur: 

O, dilediğine azabeder, dilediğini esirger. Ancak O´na döndürüleceksiniz.

İskender Ali Mihr: 

(Allah), dilediği kişiye azap eder ve dilediği kişiye rahmet eder (Rahîm esmasıyla tecelli eder). Ve O´na, (halden hale çevrilip) döndürüleceksiniz.

Celal Yıldırım: 

Dilediğine azâb eder, dilediğine merhamette bulunur ve ancak O´na çevrileceksiniz.

Tefhim ul Kuran: 

Dilediğini azablandırır, dilediğine merhamet eder. O´na çevrilip götürüleceksiniz.

Fransızca: 

Il châtie qui Il veut et fait miséricorde à qui Il veut; c'est vers Lui que vous serez ramenés.

İspanyolca: 

Castiga a quien Él quiere y se apiada de quien Él quiere. A Él seréis devueltos.

İtalyanca: 

Castiga chi vuole e usa misericordia a chi vuole. A Lui sarete ricondotti.

Almanca: 

ER peinigt, wen ER will, und ER erweist Gnade, wem ER will. Und zu Ihm werdet ihr zurückgebracht.

Çince: 

他惩罚他所意欲者,怜恤他所意欲者,你们只被召归于他。

Hollandaca: 

Hij zal straffen naar zijn welbehagen, en hij zal genade hen voor dengeen die hem behaagt. Op den dag des oordeels zult gij voor hem worden gebracht.

Rusça: 

Он подвергает мучениям, кого пожелает, и милует, кого пожелает, и к Нему вы будете возвращены.

Somalice: 

wuxuu cadaabaa cidduu doono wuxuuna u naxariistaa cidduu doono xaggiisaana laydiin celin.

Swahilice: 

Humuadhibu amtakaye, na humrehemu amtakaye. Na kwake Yeye mtapelekwa.

Uygurca: 

اﷲ خالىغان ئادەمنى جازالايدۇ، خالىغان ئادەمگە رەھمەت قىلىدۇ، (قىيامەتتە) اﷲ نىڭ دەرگاھىغا قايتۇرۇلىسىلەر

Japonca: 

かれは御望みの者を罰し,御望みの者に慈悲を垂れられる。あなたがたはかれの御許に返されるのである。

Arapça (Ürdün): 

«يعذِّب من يشاء» تعذيبه «ويرحم من يشاء» رحمته «وإليه تقبلون» تردون.

Hintçe: 

जिस पर चाहे अज़ाब करे और जिस पर चाहे रहम करे और तुम लोग (सब के सब) उसी की तरफ लौटाए जाओगे

Tayca: 

พระองค์ทรงลงโทษผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และทรงเมตตาผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และยังพระองค์เท่านั้นพวกท่านจะถูกนำกลับไป

İbranice: 

והוא מעניש את אשר רוצה ומרחם על אשר הוא רוצה, ואליו תוחזרו

Hırvatça: 

On patnji podvrgava onoga koga On hoće i milost ukazuje onome kome On hoće, Njemu ćete biti vraćeni.

Rumence: 

El osândeşte pe cine voieşte şi miluieşte pe cine voieşte. La El veţi fi aduşi.

Transliteration: 

YuAAaththibu man yashao wayarhamu man yashao wailayhi tuqlaboona

Türkçe: 

Dilediğine/dileyene azap eder, dilediğine/dileyene rahmet eder. O'na döndürüleceksiniz.

Sahih International: 

He punishes whom He wills and has mercy upon whom He wills, and to Him you will be returned.

İngilizce: 

He punishes whom He pleases, and He grants Mercy to whom He pleases, and towards Him are ye turned.

Azerbaycanca: 

(Allah) istədiyinə əzab verər, istədiyini də bağışlayar. Siz (qiyamət günü) məhz Onun hüzuruna qaytarılacaqsınız!

Süleyman Ateş: 

Dilediğine azabeder, dilediğine acır ve hepiniz O'na çevrilirsiniz.

Diyanet Vakfı: 

O, dilediğine azabeder, dilediğini esirger. Ancak O'na döndürüleceksiniz.

Erhan Aktaş: 

O, Hak eden(1) kimseye azâp eder, hak eden(1) kimseye de rahmet eder.(1) Ve O’na döndürüleceksiniz.

Kral Fahd: 

O, dilediğine azabeder, dilediğini esirger. Ancak O’na döndürüleceksiniz.

Hasan Basri Çantay: 

Kimi dilerse azâblandırır, kimi dilerse esirger O. (Hepiniz) ancak ona döndürü (lüp götürü) leceksiniz.

Muhammed Esed: 

Dilediğine azap verir, dilediğine merhamet eder; hepiniz O´na döndürüleceksiniz:

Gültekin Onan: 

Dilediğini azablandırır, dilediğine merhamet eder. O´na çevrilip götürüleceksiniz (tuklebun).

Ali Fikri Yavuz: 

Dilediğine azab eder, dilediğine de merhamet eder

Portekizce: 

Ele castiga quem deseja e Se apiada de quem Lhe apraz, e a Ele retornareis.

İsveççe: 

Han straffar den Han vill och förbarmar sig över den Han vill och till Honom skall ni föras åter;

Farsça: 

هر کس را بخواهد عذاب می کند، و هر کس را بخواهد مورد رحمت قرار می دهد، و فقط به سوی او بازگردانده می شوید.

Kürtçe: 

(خوا) سزای ھەر کەسێك دەدات کەبیەوێت وە ڕەحمیش دەکات بەھەر کەسێك کەبیەوێت وەتەنھا بۆ لای خوا دەگەڕێنرێنەوە

Özbekçe: 

Кимни хоҳласа, азоблайдир, кимни хоҳласа, раҳм қиладир. Унгагина қайтарилурсизлар.

Malayca: 

"Ia menyeksa sesiapa yang dikehendakiNya (iaitu orang-orang yang ingkar), dan Ia juga yang memberi rahmat kepada sesiapa yang dikehendakiNya (iaitu orang- orang yang beriman); dan kepadaNyalah kamu semua akan dikembalikan (untuk menerima balasan).

Arnavutça: 

Ai ndëshkon atë që don Ai dhe e mëshiron kë të dojë Ai, dhe te Ai do të ktheheni.

Bulgarca: 

Наказва Той когото пожелае и помилва когото пожелае, и при Него ще бъдете върнати.

Sırpça: 

Он кажњава онога кога Он хоће и милост указује ономе коме Он хоће, Њему ћете да будете враћени.

Çekçe: 

trestá, koho chce, a slituje se, nad kým chce, a k Němu budete přivedeni.

Urduca: 

جسے چاہے سزا دے اور جس پر چاہے رحم فرمائے، اُسی کی طرف تم پھیرے جانے والے ہو

Tacikçe: 

Ҳар киро бихоҳад, азоб мекунад ва бар ҳар кӣ хоҳад, раҳмат меовард ва ҳам ба назди Ӯ бозгардонида мешавед.

Tatarca: 

Теләгән бәндәсен ґәзаб кылыр вә теләгән бәндәсенә рәхмәт итәр, ахырда аңа кайтырсыз.

Endonezyaca: 

Allah mengazab siapa yang dikehendaki-Nya, dan memberi rahmat kepada siapa yang dikehendaki-Nya, dan hanya kepada-Nya-lah kamu akan dikembalikan.

Amharca: 

የሚሻውን ሰው ይቀጣል፡፡ የሚሻውንም ሰው ያዝንለታል፡፡ ወደእርሱም ትመለሳላችሁ፡፡

Tamilce: 

அவன், தான் நாடியவர்களை தண்டிப்பான்; இன்னும், அவன் தான் நாடியவர் மீது கருணை காட்டுவான். இன்னும், அவனிடமே நீங்கள் திரும்பக் கொண்டு வரப்படுவீர்கள்.

Korece: 

그분이 원하시는 자에게 벌 을 주시고 그분이 원하시는 자에 게 은혜를 베푸시니 너희는 그분 에게로 귀의하노라

Vietnamca: 

Ngài trừng phạt ai Ngài muốn và khoan dung đối với ai Ngài muốn. Rồi đây các ngươi sẽ được đưa về trình điện Ngài.