Arapça:
يُعَذِّبُ مَن يَشَاءُ وَيَرْحَمُ مَن يَشَاءُ ۖ وَإِلَيْهِ تُقْلَبُونَ
Çeviriyazı:
yü`aẕẕibü mey yeşâü veyerḥamü mey yeşâ'. veileyhi tuḳlebûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, dilediğine azab eder, dilediğine rahmet eder. Ancak O'na döndürüleceksiniz.
Diyanet İşleri:
De ki: "Yeryüzünde dolaşın; Allah'ın yaratmaya nasıl başladığını bir görün. İşte Allah aynı şekilde ahiret yaratmasını da yapacaktır. Doğrusu Allah her şeye Kadir'dir. Dilediğine azabeder, dilediğine merhamet eder. O'na çevrileceksiniz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Dilediğini azaplandırır ve dilediğine acır ve siz, döndürülüp onun tapısına götürüleceksiniz.
Şaban Piriş:
O dilediğine azap eder, dilediğine rahmet eder. O’na döndürüleceksiniz.
Edip Yüksel:
Dilediğini cezalandırır ve dilediğine acır; O'na çevrileceksiniz.
Ali Bulaç:
Dilediğini azaplandırır, dilediğine merhamet eder. O'na çevrilip-götürüleceksiniz.
Suat Yıldırım:
O, dilediğini cezalandırır, dilediğine merhamet eder.Hepiniz O'nun huzuruna götürüleceksiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dilediği kimseye azap eder ve dilediği kimseye de merhamet buyurur. Ve O´na döndürüleceksiniz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Dilediğine/dileyene azap eder, dilediğine/dileyene rahmet eder. O'na döndürüleceksiniz.
Bekir Sadak:
Ibrahim´e Ishak´i ve Yakub´u bahsettik. Soyundan gelenlere Kitap ve peygamberlik verdik. Onu dunyada mukafatlandirdik
İbni Kesir:
Dilediğine azab eder, dilediğine merhamet eder. Ve ona çevrileceksiniz.
Adem Uğur:
O, dilediğine azabeder, dilediğini esirger. Ancak O´na döndürüleceksiniz.
İskender Ali Mihr:
(Allah), dilediği kişiye azap eder ve dilediği kişiye rahmet eder (Rahîm esmasıyla tecelli eder). Ve O´na, (halden hale çevrilip) döndürüleceksiniz.
Celal Yıldırım:
Dilediğine azâb eder, dilediğine merhamette bulunur ve ancak O´na çevrileceksiniz.
Tefhim ul Kuran:
Dilediğini azablandırır, dilediğine merhamet eder. O´na çevrilip götürüleceksiniz.
Fransızca:
Il châtie qui Il veut et fait miséricorde à qui Il veut; c'est vers Lui que vous serez ramenés.
İspanyolca:
Castiga a quien Él quiere y se apiada de quien Él quiere. A Él seréis devueltos.
İtalyanca:
Castiga chi vuole e usa misericordia a chi vuole. A Lui sarete ricondotti.
Almanca:
ER peinigt, wen ER will, und ER erweist Gnade, wem ER will. Und zu Ihm werdet ihr zurückgebracht.
Çince:
他惩罚他所意欲者,怜恤他所意欲者,你们只被召归于他。
Hollandaca:
Hij zal straffen naar zijn welbehagen, en hij zal genade hen voor dengeen die hem behaagt. Op den dag des oordeels zult gij voor hem worden gebracht.
Rusça:
Он подвергает мучениям, кого пожелает, и милует, кого пожелает, и к Нему вы будете возвращены.
Somalice:
wuxuu cadaabaa cidduu doono wuxuuna u naxariistaa cidduu doono xaggiisaana laydiin celin.
Swahilice:
Humuadhibu amtakaye, na humrehemu amtakaye. Na kwake Yeye mtapelekwa.
Uygurca:
اﷲ خالىغان ئادەمنى جازالايدۇ، خالىغان ئادەمگە رەھمەت قىلىدۇ، (قىيامەتتە) اﷲ نىڭ دەرگاھىغا قايتۇرۇلىسىلەر
Japonca:
かれは御望みの者を罰し,御望みの者に慈悲を垂れられる。あなたがたはかれの御許に返されるのである。
Arapça (Ürdün):
«يعذِّب من يشاء» تعذيبه «ويرحم من يشاء» رحمته «وإليه تقبلون» تردون.
Hintçe:
जिस पर चाहे अज़ाब करे और जिस पर चाहे रहम करे और तुम लोग (सब के सब) उसी की तरफ लौटाए जाओगे
Tayca:
พระองค์ทรงลงโทษผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และทรงเมตตาผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และยังพระองค์เท่านั้นพวกท่านจะถูกนำกลับไป
İbranice:
והוא מעניש את אשר רוצה ומרחם על אשר הוא רוצה, ואליו תוחזרו
Hırvatça:
On patnji podvrgava onoga koga On hoće i milost ukazuje onome kome On hoće, Njemu ćete biti vraćeni.
Rumence:
El osândeşte pe cine voieşte şi miluieşte pe cine voieşte. La El veţi fi aduşi.
Transliteration:
YuAAaththibu man yashao wayarhamu man yashao wailayhi tuqlaboona
Türkçe:
Dilediğine/dileyene azap eder, dilediğine/dileyene rahmet eder. O'na döndürüleceksiniz.
Sahih International:
He punishes whom He wills and has mercy upon whom He wills, and to Him you will be returned.
İngilizce:
He punishes whom He pleases, and He grants Mercy to whom He pleases, and towards Him are ye turned.
Azerbaycanca:
(Allah) istədiyinə əzab verər, istədiyini də bağışlayar. Siz (qiyamət günü) məhz Onun hüzuruna qaytarılacaqsınız!
Süleyman Ateş:
Dilediğine azabeder, dilediğine acır ve hepiniz O'na çevrilirsiniz.
Diyanet Vakfı:
O, dilediğine azabeder, dilediğini esirger. Ancak O'na döndürüleceksiniz.
Erhan Aktaş:
O, Hak eden(1) kimseye azâp eder, hak eden(1) kimseye de rahmet eder.(1) Ve O’na döndürüleceksiniz.
Kral Fahd:
O, dilediğine azabeder, dilediğini esirger. Ancak O’na döndürüleceksiniz.
Hasan Basri Çantay:
Kimi dilerse azâblandırır, kimi dilerse esirger O. (Hepiniz) ancak ona döndürü (lüp götürü) leceksiniz.
Muhammed Esed:
Dilediğine azap verir, dilediğine merhamet eder; hepiniz O´na döndürüleceksiniz:
Gültekin Onan:
Dilediğini azablandırır, dilediğine merhamet eder. O´na çevrilip götürüleceksiniz (tuklebun).
Ali Fikri Yavuz:
Dilediğine azab eder, dilediğine de merhamet eder
Portekizce:
Ele castiga quem deseja e Se apiada de quem Lhe apraz, e a Ele retornareis.
İsveççe:
Han straffar den Han vill och förbarmar sig över den Han vill och till Honom skall ni föras åter;
Farsça:
هر کس را بخواهد عذاب می کند، و هر کس را بخواهد مورد رحمت قرار می دهد، و فقط به سوی او بازگردانده می شوید.
Kürtçe:
(خوا) سزای ھەر کەسێك دەدات کەبیەوێت وە ڕەحمیش دەکات بەھەر کەسێك کەبیەوێت وەتەنھا بۆ لای خوا دەگەڕێنرێنەوە
Özbekçe:
Кимни хоҳласа, азоблайдир, кимни хоҳласа, раҳм қиладир. Унгагина қайтарилурсизлар.
Malayca:
"Ia menyeksa sesiapa yang dikehendakiNya (iaitu orang-orang yang ingkar), dan Ia juga yang memberi rahmat kepada sesiapa yang dikehendakiNya (iaitu orang- orang yang beriman); dan kepadaNyalah kamu semua akan dikembalikan (untuk menerima balasan).
Arnavutça:
Ai ndëshkon atë që don Ai dhe e mëshiron kë të dojë Ai, dhe te Ai do të ktheheni.
Bulgarca:
Наказва Той когото пожелае и помилва когото пожелае, и при Него ще бъдете върнати.
Sırpça:
Он кажњава онога кога Он хоће и милост указује ономе коме Он хоће, Њему ћете да будете враћени.
Çekçe:
trestá, koho chce, a slituje se, nad kým chce, a k Němu budete přivedeni.
Urduca:
جسے چاہے سزا دے اور جس پر چاہے رحم فرمائے، اُسی کی طرف تم پھیرے جانے والے ہو
Tacikçe:
Ҳар киро бихоҳад, азоб мекунад ва бар ҳар кӣ хоҳад, раҳмат меовард ва ҳам ба назди Ӯ бозгардонида мешавед.
Tatarca:
Теләгән бәндәсен ґәзаб кылыр вә теләгән бәндәсенә рәхмәт итәр, ахырда аңа кайтырсыз.
Endonezyaca:
Allah mengazab siapa yang dikehendaki-Nya, dan memberi rahmat kepada siapa yang dikehendaki-Nya, dan hanya kepada-Nya-lah kamu akan dikembalikan.
Amharca:
የሚሻውን ሰው ይቀጣል፡፡ የሚሻውንም ሰው ያዝንለታል፡፡ ወደእርሱም ትመለሳላችሁ፡፡
Tamilce:
அவன், தான் நாடியவர்களை தண்டிப்பான்; இன்னும், அவன் தான் நாடியவர் மீது கருணை காட்டுவான். இன்னும், அவனிடமே நீங்கள் திரும்பக் கொண்டு வரப்படுவீர்கள்.
Korece:
그분이 원하시는 자에게 벌 을 주시고 그분이 원하시는 자에 게 은혜를 베푸시니 너희는 그분 에게로 귀의하노라
Vietnamca:
Ngài trừng phạt ai Ngài muốn và khoan dung đối với ai Ngài muốn. Rồi đây các ngươi sẽ được đưa về trình điện Ngài.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: