Arapça:
وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُدْخِلَنَّهُمْ فِي الصَّالِحِينَ
Çeviriyazı:
velleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti lenüdḫilennehüm fi-ṣṣâliḥîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İman edip iyi işler yapanları, muhakkak salihler (zümresi) içine katarız.
Diyanet İşleri:
İnanıp, yararlı iş işleyenleri, and olsun, iyilerin arasına koyarız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnananları ve iyi işlerde bulunanları elbette temiz kişilere katacağım.
Şaban Piriş:
İman edenleri ve salih ameller işleyenleri elbette salih kimselerin arasına katacağız.
Edip Yüksel:
İnanıp erdemli davrananları erdemliler arasına sokacağız.
Ali Bulaç:
İman edip salih amellerde bulunanlar ise; elbette onları salihlerin arasına katacağız.
Suat Yıldırım:
– İman edip güzel ve makbul iş yapanları elbet hayırlı insanlar arasına dahil edeceğiz.Kimi insanlar vardır ki “Allah'a iman ettim” der, fakat Allah yolunda olduğu için işkence edilince halkın bu baskısını, Allah’ın azabı gibi sayar.Şayet senin Rabbinden zafer ve galebe gelirse “Biz sizinle beraberdik” diyeceklerdir.Oysa Allah, insanların kalplerinin neleri sakladığını pek iyi bilmektedir. [22,11; 5,22; 4,141]
Ömer Nasuhi Bilmen:
O kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular elbette onları sâlihler arasına girdireceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk:
İman edip hayra/barışa yönelik eylemler sergileyenlere gelince, biz onları elbette ki iyilik/barış severler arasına koyacağız.
Bekir Sadak:
Ama Biz, Nuh´u ve gemide bulunanlari kurtardik ve bunu dunyalara bir ibret kildik.
İbni Kesir:
İman edip salih amel işleyenleri de andolsun ki
Adem Uğur:
İman edip iyi işler yapanları, muhakkak sâlihler (zümresi) içine katarız.
İskender Ali Mihr:
Ve âmenû olanları (salâh makamına ulaşanları) ve salih amel (nefs tasfiyesi) yapanları, mutlaka salihlerin arasına dahil edeceğiz.
Celal Yıldırım:
Dosdoğru imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları elbette iyi-yararlı kişilerin arasına yerleştireceğiz.
Tefhim ul Kuran:
İman edip salih amellerde bulunanlar ise
Fransızca:
Et quant à ceux qui croient et font de bonnes oeuvres, Nous les ferons certainement entrer parmi les gens de bien.
İspanyolca:
A quienes hayan creído y obrado bien hemos de hacer que entren a formar parte de los justos.
İtalyanca:
E coloro che credono e compiono il bene, li faremo entrare tra i devoti.
Almanca:
Und diejenigen, die den Iman verinnerlichten und gottgefällig Gutes taten, werden WIR doch unter die gottgefällig Guttuenden bringen.
Çince:
信道行而且行善者,我必定使他们入于善人之列。
Hollandaca:
Hen, die gelooven en rechtvaardig handelen, zullen wij zekerlijk onder de godvruchtigen het paradijs binnenleiden.
Rusça:
А тех, которые уверовали и совершали праведные деяния, Мы введем в Рай вместе с праведниками.
Somalice:
kuwiise (xaqa) rumeeyey camalfiicanna falay waxaan dhexgalinaynaa kuwa suuban (Janada).
Swahilice:
Na walio amini na wakatenda mema, bila ya shaka tutawatia miongoni mwa watu wema.
Uygurca:
ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەل قىلغانلارنى چوقۇم ياخشىلار قاتارىغا كىرگۈزىمىز
Japonca:
われは信仰して,善行に勤しむ者を,必ず正義の人びとの中に入らせるであろう。
Arapça (Ürdün):
«والذين آمنوا وعملوا الصالحات لندخلنهم في الصالحين» الأنبياء والأولياء بأن نحشرهم معهم.
Hintçe:
और जिन लोगों ने ईमान क़ुबूल किया और अच्छे अच्छे काम किए हम उन्हें (क़यामत के दिन) ज़रुर नेको कारों में दाख़िल करेंगे
Tayca:
และบรรดาผู้ศรัทธา และกระทำความดีนั้น แน่นอนเราจะให้พวกเขาเข้าอยู่ในหมู่คนดีทั้งหลาย
İbranice:
ואלה אשר האמינו וביצעו את המעשים הטובים, נכניסם עם בעלי היושרה
Hırvatça:
One koji vjeruju i dobra djela čine sigurno ćemo među one koji su dobri uvrstiti.
Rumence:
Pe cei care cred şi săvârşesc fapte bune, Noi îi vom rândui între drepţi.
Transliteration:
Waallatheena amanoo waAAamiloo alssalihati lanudkhilannahum fee alssaliheena
Türkçe:
İman edip hayra/barışa yönelik eylemler sergileyenlere gelince, biz onları elbette ki iyilik/barış severler arasına koyacağız.
Sahih International:
And those who believe and do righteous deeds - We will surely admit them among the righteous [into Paradise].
İngilizce:
And those who believe and work righteous deeds,- them shall We admit to the company of the Righteous.
Azerbaycanca:
İman gətirib yaxşı işlər görənləri salehlər zümrəsinə daxil edəcəyik! (Onlar Cənnətin yüksək təbəqələrində sakin olacaqlar!)
Süleyman Ateş:
İnanıp iyi işler yapanları, salihler arasına sokarız.
Diyanet Vakfı:
İman edip iyi işler yapanları, muhakkak salihler (zümresi) içine katarız.
Erhan Aktaş:
Îmân eden ve sâlihâtı(1) yapanları da kesinlikle sâlihlerin(2) arasına katacağız.
Kral Fahd:
İman edip iyi işler yapanları, muhakkak sâlihler (zümresi) içine katarız.
Hasan Basri Çantay:
İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) de bulunanlar (yok mu?) biz onları her halde saalihler (zümresin) e (katıb) sokacağız.
Muhammed Esed:
İman edip doğru ve yararlı işler yapmış olanlara gelince, onları (öteki dünyada da) mutlaka dürüst ve erdemlilerin arasına sokacağız.
Gültekin Onan:
İnanıp salih amellerde bulunanlar ise
Ali Fikri Yavuz:
İman edib de salih ameller işliyenleri ise, elbette onları salih olan kimseler içine katacağız, (onlarla beraber kendilerini cennete koyacağız.)
Portekizce:
Quanto aos fiéis que praticam o bem, admiti-los-emos entre os virtuosos.
İsveççe:
Och de som antar tron och lever rättskaffens skall Vi sannerligen innesluta i de rättfärdigas [gemenskap].
Farsça:
و کسانی که ایمان آورده و کارهای شایسته انجام داده اند، حتماً در زمره شایستگان درمی آوریم.
Kürtçe:
وە ئەو کەسانەی باوەڕیان ھێناوە و کردەوەی چاکەیان کردووە بێگومان دەیانخەینە ڕیزی پیاو چاکانەوە
Özbekçe:
Иймон келтириб, яхши амаллар қилганларни солиҳлар қаторига қўшурмиз.
Malayca:
Dan orang-orang yang beriman serta beramal soleh, sudah tentu Kami akan masukkan mereka dalam kumpulan orang-orang yang soleh (dengan mendapat sebaik- baik balasan).
Arnavutça:
Dhe ata që kanë besuar dhe kanë bërë punë të mira, me siguri do t’i radhisim në mesin e të mirëve.
Bulgarca:
А които вярват и вършат праведни дела, непременно ще ги въведем сред праведните.
Sırpça:
Оне који верују и раде добра дела сигурно ћемо да уврстимо међу оне који су добри.
Çekçe:
Ty, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, ty věru uvedeme mezi svaté.
Urduca:
اور جو لوگ ایمان لائے ہوں گے اور جنہوں نے نیک اعمال کیے ہوں گے اُن کو ہم ضرور صالحین میں داخل کریں گے
Tacikçe:
Касонеро, ки имон оварданд ва амалҳои шоиста карданд, дар гурӯҳи солеҳон даровардем.
Tatarca:
Иман китереп изге гамәлләр кылган мөэминнәрне, әлбәттә, изге бәндәләрем арасына кертәчәкмен.
Endonezyaca:
Dan orang-orang yang beriman dan mengerjakan amal saleh benar-benar akan Kami masukkan mereka ke dalam (golongan) orang-orang yang saleh.
Amharca:
እነዚያንም ያመኑ፤ መልካም ሥራዎችንም የሠሩ በደጋጎቹ ውስጥ በእርግጥ እናገባቸዋለን፡፡
Tamilce:
இன்னும், எவர்கள் நம்பிக்கை கொண்டு நன்மைகளை செய்தார்களோ - அவர்களை நாம் நிச்சயமாக நல்லோரில் (நல்லோர் நுழையுமிடத்தில்) பிரவேசிக்கவைப்போம்.
Korece:
하나님은 믿음을 갖고 선을 실천하는 이들로 하여금 의로운 사람가운데 들게 하리라
Vietnamca:
Những ai có đức tin và hành thiện, TA chắc chắn sẽ nhập họ vào cùng với đoàn những người ngoan đạo.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: