Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

33

Sûredeki Ayet No: 

7

Ayet No: 

3540

Sayfa No: 

419

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذْ أَخَذْنَا مِنَ النَّبِيِّينَ مِيثَاقَهُمْ وَمِنكَ وَمِن نُّوحٍ وَإِبْرَاهِيمَ وَمُوسَىٰ وَعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ ۖ وَأَخَذْنَا مِنْهُم مِّيثَاقًا غَلِيظًا

Çeviriyazı: 

veiẕ eḫaẕnâ mine-nnebiyyîne mîŝâḳahüm veminke vemin nûḥiv veibrâhime vemûsâ ve`îse-bni meryem. veeḫaẕnâ minhüm mîŝâḳan galîżâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Unutma o peygamberlerden mîsaklarını (kesin sözlerini) aldığımız vakti! Hele senden, Nuh, İbrahim, Musa ve Meryemoğlu İsa'dan ki onlardan ağır bir mîsak (sağlam bir söz) aldık.

Diyanet İşleri: 

Peygamberlerden söz almıştık. Senden, Nuh'dan, İbrahim'den, Musa'dan, Meryem oğlu İsa'dan sağlam bir söz almışızdır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

An o zamanı ki biz, peygamberlerden kesin söz almıştık ve senden ve Nuh'tan ve İbrahim'den ve Musa'dan ve Meryemoğlu İsa'dan da ve biz, onlardan pek sağlam ve kesin söz almıştık.

Şaban Piriş: 

Peygamberlerden sağlam söz almıştık. Senden, Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryemoğlu İsa’dan. Onlardan sapa sağlam söz almıştık.

Edip Yüksel: 

Nebilerden (peygamberlerden) misak (söz) almıştık. Senden, Nuh'dan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan... Onlardan sapasağlam bir söz almıştık.

Ali Bulaç: 

Hani Biz peygamberlerden kesin sözlerini almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Biz onlardan sapasağlam bir söz almıştık.

Suat Yıldırım: 

Bir vakit, Biz peygamberlerden, kuvvetli bir söz almıştık: Senden, Nuh'tan, İbrâhim’den, Mûsâ’dan ve Meryem’in oğlu Îsa’dan.Evet onlardan pek sağlam söz almıştık ki vakti gelince O, sadıklara sözlerine bağlılıklarını sorsun. Kâfirlere ise gayet acı bir azap hazırladı. [3,81; 42,13; 5,109; 7,6]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve yâd et ki, Biz peygamberlerden misâklarını almıştık ve senden ve Nûh´tan ve İbrahim´den ve Mûsa ile Meryem´in oğlu İsâ´dan da (misâk almıştık) ve onlardan pek mühim bir misâk (ahd ü peyman) almış olduk.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz, peygamberlerden mîsaklarını almıştık. Senden de mîsak aldık. Nûh'tan, İbrahim'den, Mûsa'dan, Meryem oğlu İsa'dan, bunların hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle mîsak aldık;

Bekir Sadak: 

Iclerinden bir takimi: «Ey Medineliler! Tutunacak yeriniz yok, geri donun» demisti. Iclerinden bir topluluk da Peygamberden: «Evlerimiz dusmana aciktir» diyerek izin istemislerdi. Oysa evleri acik degildi sadece kacmak istiyorlardi.

İbni Kesir: 

Hani Biz

Adem Uğur: 

Hani biz peygamberlerden söz almıştık

İskender Ali Mihr: 

O zaman ki

Celal Yıldırım: 

Hani bir vakit peygamberlerden kesin anlamda anda dayalı söz almıştık

Tefhim ul Kuran: 

Hani biz peygamberlerden kesin sözlerini almıştık

Fransızca: 

Lorsque Nous prîmes des prophètes leur engagement, de même que de toi, de Noé, d'Abraham, de Moïse, et de Jésus fils de Marie : et Nous avons pris d'eux un engagement solennel,

İspanyolca: 

Y cuando concertamos un pacto con los profetas, contigo, con Noé, con Abraham, con Moisés y con Jesús, hijo de María -pacto solemne,

İtalyanca: 

[Ricorda] quando accettammo il patto dei profeti: il tuo, quello di Noè, di Abramo, di Mosè e di Gesù figlio di Maria; concludemmo con loro un patto solenne,

Almanca: 

Und (erinnere daran), als WIR von den Propheten ihr Gelöbnis entgegennahmen, von dir und von Nuh, Ibrahim, Musa und 'Isa Ibnu-Maryam - und WIR nahmen von ihnen ein äußerst verbindliches Gelöbnis entgegen -

Çince: 

当日,我与众先知订约,与你和努哈、易卜拉欣、穆萨、麦尔彦之子尔撒订约,我与他们订庄严的盟约,

Hollandaca: 

Gedenkt, toen wij het verbond van de profeten aannamen, en van u, o Mahomet! en van Noach, en Abraham, en Mozes en Jezus den zoon van Maria, en een standvastig verbond van hen ontvingen.

Rusça: 

Вот Мы заключили завет с пророками, с тобой, Нухом (Ноем), Ибрахимом (Авраамом), Мусой (Моисеем) и Исой (Иисусом), сыном Марьям (Марии). Мы заключили с ними суровый завет,

Somalice: 

«Xusuuso» markaan ka qaadnay Nabiyada ballankoodii iyo adiga iyo Nuux, Ibraahim, Muuse iyo Ciise Ibnu Maryam, oo ka qaadnay Ballan adag.

Swahilice: 

Na tulipo chukua ahadi kwa Manabii na kwako wewe, na Nuhu na Ibrahim na Isa mwana wa Mariamu, na tulichukua kwao ahadi ngumu,

Uygurca: 

ئۆز ۋاقتىدا بىز پەيغەمبەرلەردىن ئەھدە ئالدۇق، سەندىن، نۇھتىن، ئىبراھىمدىن، مۇسادىن، مەريەم ئوغلى ئىسادىن مەھكەم ئەھدە ئالدۇق

Japonca: 

またわれが,預言者たちから誓約をとった時を思い起こしなさい。あなたからも,またヌーフ,イブラーヒーム,ムーサー,マルヤムの子イーサーからもとった時のことを。われは,厳かにかれらから誓約をとったのである。

Arapça (Ürdün): 

«و» اذكر «إذ أخذنا من النبيين ميثاقهم» حين أخرجوا من صلب آدم كالذرّ جمع ذرة وهي أصغر النمل «ومنك ومن نوح وإبراهيم وموسى وعيسى ابن مريم» بأن يعبدوا الله ويدعوا إلى عبادته وذكر الخمسة من عطف الخاص على العام «وأخذنا منهم ميثاقا غليظا» شديدا بالوفاء بما حملوه وهو اليمين بالله تعالى ثم أخذ الميثاق.

Hintçe: 

और (ऐ रसूल वह वक्त याद करो) जब हमने और पैग़म्बरों से और ख़ास तुमसे और नूह और इबराहीम और मूसा और मरियम के बेटे ईसा से एहदो पैमाने लिया और उन लोगों से हमने सख्त एहद लिया था

Tayca: 

และจงรำลึกถึงขณะที่เราได้เอาคำมั่นสัญญาของพวกเขาจากบรรดานะบี และจากเจ้า และจากนูหฺ และอิบรอฮีม และมูซา และอิซา อิบนฺมัรยัม และเราได้เอาคำมั่นสัญญาอย่างหนักแน่นจากพวกเขา

İbranice: 

כרתנו ברית עם הנביאים ואתך, ועם נוח, אברהם ומשה וישוע בן מרים, כרתנו עמם ברית מובטחת

Hırvatça: 

Sjeti se kad smo od vjerovjesnika zavjet njihov uzeli, i od tebe, i od Nuha, i od Ibrahima, i od Musaa, i od Isaa, sina Merjemina. Od njih smo čvrst zavjet uzeli,

Rumence: 

Când am făcut legământul cu profeţii, cu tine, cu Noe, cu Abraham, cu Moise şi cu Iisus, fiul Mariei, am făcut un legământ puternic,

Transliteration: 

Waith akhathna mina alnnabiyyeena meethaqahum waminka wamin noohin waibraheema wamoosa waAAeesa ibni maryama waakhathna minhum meethaqan ghaleethan

Türkçe: 

Biz, peygamberlerden mîsaklarını almıştık. Senden de mîsak aldık. Nûh'tan, İbrahim'den, Mûsa'dan, Meryem oğlu İsa'dan, bunların hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle mîsak aldık;

Sahih International: 

And [mention, O Muhammad], when We took from the prophets their covenant and from you and from Noah and Abraham and Moses and Jesus, the son of Mary; and We took from them a solemn covenant.

İngilizce: 

And remember We took from the prophets their covenant: As (We did) from thee: from Noah, Abraham, Moses, and Jesus the son of Mary: We took from them a solemn covenant:

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Xatırla ki, Biz bir zaman peyğəmbərlərdən əhd almışdıq: səndən də, Nuhdan da, İbrahimdən də, Musadan da, Məryəm oğlu İsadan da! Biz onlardan möhkəm bir əhd almışdıq ki,

Süleyman Ateş: 

Biz peygamberlerden, (verdiğimiz elçilik görevini yapmak ve hak dine da'vet etmek hususunda) kuvvetle ahidlerini almıştık, senden, Nuh'dan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu Îsa'dan, (evet) onlardan sapasağlam söz almıştık.

Diyanet Vakfı: 

Hani biz peygamberlerden söz almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık.

Erhan Aktaş: 

Hani Biz, Nebilerden kesin söz almıştık. Ve senden, Nûh’tan, İbrâhîm’den, Mûsâ’dan ve Meryem Oğlu Îsâ’dan, hepsinden sağlam söz aldık.

Kral Fahd: 

Hani biz peygamberlerden söz almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık.

Hasan Basri Çantay: 

Hatırla o zaman» ki biz peygamberlerden mîsaklarını almışdık. Senden de, Nuuhdan da, İbrâhîmden de, Musa ile Meryemin oğlu İsâdan da. (Evet) biz onlardan (öyle) sapasağlam bir mîsaak aldık.

Muhammed Esed: 

Ve bir zaman Biz bütün peygamberlerden sağlam taahhütler almıştık. Senden, (ey Muhammed,) ve Nuh´dan, İbrahim´den, Musa´dan ve Meryem oğlu İsa´dan. Onların (hepsinden) güçlü, sağlam bir taahhüt aldık,

Gültekin Onan: 

Hani biz peygamberlerden kesin sözlerini almıştık

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm), hatırla ki bir vakit peygamberlerden (elçiliklerini tebliğe ve hak dine davet edeceklerine dair) söz almıştık

Portekizce: 

Recorda-te de quando instituímos o pacto com os profetas: contigo, com Noé, com Abraão, com Moisés, com Jesus, filhode Maria, e obtivemos deles um solene compromisso.

İsveççe: 

OCH VI har tagit löfte av profeterna - av dig [Muhammad] och av Noa och Abraham och Moses och Jesus, Marias son - ja, Vi tog en högtidlig försäkran av dem,

Farsça: 

و [یاد کن] زمانی را که از پیامبران [برای ابلاغ وحی] پیمان گرفتیم، و [نیز] از تو و از نوح و از ابراهیم و موسی و عیسی پسر مریم، و از همه آنان پیمانی محکم و استوار گرفتیم،

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ بیریان بخەرەوە) کاتێك کە پەیمانمان وەرگرت لە پێغەمبەران ھەروەھا لە تۆ ولەنوح ولەئیبراھیم و لەموسا و لەعیسای کوڕی مەریەم وە لە ھەموویان پەیمانی بەھێزو بتەومان وەرگرت

Özbekçe: 

Набийлардан аҳду паймонларини олганимизни эсла! Сендан, Нуҳдан, Иброҳимдан, Мусодан ва Ийсо ибн Марямдан ҳам. Биз улардан салмоқли аҳду паймон олдик.

Malayca: 

(Teruslah bertaqwa kepada Kami) dan (ingatlah) ketika Kami mengambil dari Nabi- nabi (umumnya): perjanjian setia mereka, dan (khasnya) dari engkau sendiri (wahai Muhammad), dan dari Nabi Nuh, dan Nabi Ibrahim, dan Nabi Musa, serta. Nabi Isa ibni Maryam; dan Kami telah mengambil dari mereka: perjanjian setia yang teguh (bagi menyempurnakan apa yang ditugaskan kepada mereka);

Arnavutça: 

(Kujtoje ti o Muhammed!) kur nga pejgamberët Ne morëm obligimin e tyre; edhe prej teje, edhe prej Nuhut, edhe prej Ibrahimit, edhe prej Musait, edhe prej Isait, të birit të Merjemës. Ne, prej tyre kemi marrë obligimin e fortë, për

Bulgarca: 

И приехме Ние от пророците обета им, и от теб, и от Нух, и Ибрахим, и Муса, и Иса, сина на Мариам. Приехме от тях твърд обет,

Sırpça: 

Ми смо од веровесника узели њихов завет, и од тебе, и од Ноје, и од Аврама, и од Мојсија, и од Исуса, Маријиног сина. Од њих смо узели чврст завет,

Çekçe: 

A hle, uzavřeli jsme s proroky úmluvu, s tebou, s Noem, s Abrahamem, s Mojžíšem i s Ježíšem synem Mariiným, a uzavřeli jsme s nimi úmluvu přísnou

Urduca: 

اور (اے نبیؐ) یاد رکھو اُس عہد و پیمان کو جو ہم نے سب پیغمبروں سے لیا ہے، تم سے بھی اور نوحؑ اور ابراہیمؑ اور موسیٰؑ اور عیسیٰؑ ابن مریم سے بھی سب سے ہم پختہ عہد لے چکے ہیں

Tacikçe: 

Ва он ҳангом, ки аз паёмбарон паймон гирифтем ва аз туву аз Нӯҳ ва Иброҳим ва Мӯсо ва Исо бинни Марям ва аз ҳамаи онҳо паймоне сахт гирифтем,

Tatarca: 

Без пәйгамбәрләрдән өммәтләрегезгә шәригать хөкемнәрене ирештерегез, аларны хак юлга Ислам диненә өндәгез дип ґәһед алдык, шулай ук синнән, Нух, Ибраһим, Муса вә Мәрьям угълы Гыйсадан ґәһед алдык, вә Без ул пәйгамбәрләрдән йөкләтелгән бурычларыгызны үтәүләре өчен каты антларын алдык.

Endonezyaca: 

Dan (ingatlah) ketika Kami mengambil perjanjian dari nabi-nabi dan dari kamu (sendiri) dari Nuh, Ibrahim, Musa dan Isa putra Maryam, dan Kami telah mengambil dari mereka perjanjian yang teguh.

Amharca: 

ከነቢዮችም የጠበቀ ኪዳናቸውን ከአንተም፣ ከኑሕም፣ ከኢብራሒምም፣ ከሙሳም ከመርየም ልጅ ዒሳም በያዝን ጊዜ (አስታወስ)፡፡ ከእነርሱም የከበደን ቃል ኪዳን ያዝን፡፡

Tamilce: 

எல்லா நபிமார்களிடமும் (அவர்கள் அல்லாஹ்வை மட்டும் வணங்க வேண்டும், அவனுக்கு எதையும் இணைவைக்கக் கூடாது என்று) அவர்களின் வாக்குறுதியை வாங்கிய சமயத்தை நினைவு கூர்வீராக! இன்னும், (அதே வாக்குறுதியை) உம்மிடமும் நூஹ், இப்ராஹீம், மூஸா, மர்யமின் மகன் ஈஸாவிடமும் நாம் வாங்கினோம். இன்னும், அவர்களிடம் உறுதியான வாக்குறுதியை நாம் வாங்கினோம்.

Korece: 

하나님이 예언자들과 성약을 하사 그대와 성약했듯이 노아 와 아브라함과 모세와 마리아의 아들 예수와도 하나님은 신성한 성약을 \xC2g노라

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ, hãy nhớ lại) khi TA (Allah) giao ước với các vị Nabi và với Ngươi, với Nuh, với Ibrahim, với Musa và với Ysa con trai của Maryam, TA đã giao ước bằng cuộc giao ước trịnh trọng.