Arapça:
وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُن فِي ضَيْقٍ مِّمَّا يَمْكُرُونَ
Çeviriyazı:
velâ taḥzen `aleyhim velâ tekün fî ḍayḳim mimmâ yemkürûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Habibim!) Onlara karşı mahzun olma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntı duyma!
Diyanet İşleri:
Onlara üzülme. Hilelerine karşı da sıkılma.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve üzülme onlar için ve daralma kurdukları düzenlerden.
Şaban Piriş:
Onlar için üzülme, kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya düşme!
Edip Yüksel:
Onlara üzülme, planladıkları şeylerden ötürü de canını sıkma.
Ali Bulaç:
Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.
Suat Yıldırım:
Sen onlardan ötürü sakın üzülme ve onların kuracakları tuzaklardan dolayı asla tasalanma!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onlara karşı mahzun olma ve onların hilelerinden dolayı bir darlığa düşme.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlar yüzünden tasalanma. Kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme.
Bekir Sadak:
Dogrusu bu Kuran, Israilogullarina, ayriliga dustukleri seyin cogunu anlatmaktadir.
İbni Kesir:
Üzülme onlara. Düzenlerinden dolayı da sıkılma.
Adem Uğur:
(Resûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
İskender Ali Mihr:
Ve artık onlara üzülme (onlar için mahzun olma)! Ve onların kurduğu tuzaklardan (onların yaptığı hilelerden) bir sıkıntı içinde olma!
Celal Yıldırım:
Ve artık (ey Peygamber! Bu inkâr ve inatlarından dolayı) onlara karşı (onlardan yana) üzüntü çekme ve plânladıkları hile ve düzenden de sıkıntıya kapılma.
Tefhim ul Kuran:
Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve onların kurmakta oldukları tuzaklardan dolayı da sıkıntı içinde olma.
Fransızca:
Et ne t'afflige pas sur eux et ne sois pas angoissé à cause de leur complot.
İspanyolca:
¡No estés triste por ellos ni te angusties por sus intrigas!
İtalyanca:
Non ti affliggere per loro, non essere angosciato per le loro trame.
Almanca:
Und trauere ihnen nicht nach und sei nicht bedrückt wegen dem, was sie an List planen.
Çince:
你不要为他们的(悖逆)而忧愁,不要为他们的计谋而烦闷。
Hollandaca:
En weest niet bedroefd om hen: voedt volstrekt geene ongerustheid over de listen welke zij tegen u zullen uitdenken.
Rusça:
Не печалься о них и не будь стеснен тем, что они замышляют.
Somalice:
Hana u Murgin Korkooda, hana ka Cidhiidhyamin waxay Dhagri.
Swahilice:
Wala usiwahuzunukie wala usiwe katika dhiki kwa sababu ya hila zao wanazo zifanya.
Uygurca:
(ئى مۇھەمممەد!) سەن ئۇلارنىڭ (ئىمان ئېيتمىغانلىقىدىن) قايغۇرمىغىن، ئۇلارنىڭ ھىيلە - مىكرىدىن ئىچىڭ پۇشمىسۇن (اﷲ سېنى ئۇلارنىڭ شەررىدىن ساقلايدۇ)
Japonca:
あなたは,かれらに就いて悲嘆しなくてもよい。またかれらの策謀に心を痛めなくてもよい。
Arapça (Ürdün):
«ولا تحزن عليهم ولا تكن في ضيق مما يمكرون» تسلية للنبي * أي لا تهتم بمكرهم عليك فإنا ناصروك عليهم.
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम उनके हाल पर कुछ अफ़सोस न करो और जो चालें ये लोग (तुम्हारे ख़िलाफ) चल रहे हैं उससे तंग दिल न हो
Tayca:
และเจ้าอย่าเศร้าโศกต่อพวกเขา และเจ้าอย่าคับใจ ในสิ่งที่พวกเขาวางแผนอุบาย
İbranice:
אל תחוש יגון בגללם ואל תרגיש במצוקה מאשר יזממו
Hırvatça:
I ne žalosti se zbog njih i neka ti nije u duši teško zbog spletki njihovih.
Rumence:
Nu te mâhni pentru ei! Nu te îngrijora de vicleşugurile lor!
Transliteration:
Wala tahzan AAalayhim wala takun fee dayqin mimma yamkuroona
Türkçe:
Onlar yüzünden tasalanma. Kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme.
Sahih International:
And grieve not over them or be in distress from what they conspire.
İngilizce:
But grieve not over them, nor distress thyself because of their plots.
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbərim!) Onlardan (kafirlərin təkzib etmələrindən) ötrü kədərlənmə və (sənə qarşı) qurduqlarına (hiylələrə) görə də ürəyini qısma!
Süleyman Ateş:
(Ey Muhammed) onlar(ın sözlerin)e üzülme, tuzak kurmalarından da sıkılma.
Diyanet Vakfı:
(Resulüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
Erhan Aktaş:
Onlar için üzülme! Yaptıkları planlardan dolayı canını sıkma.
Kral Fahd:
(Rasûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
Hasan Basri Çantay:
(Habîbim) onlara karşı tasalanma. Kurmakda oldukları tuzaklardan dolayı da darlıkda olma.
Muhammed Esed:
Fakat sen yine de onlar için kaygılanma; (Allah´ın mesajlarına karşı) ileri sürdükleri asılsız iddialardan ötürü de canını sıkma.
Gültekin Onan:
Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, inkârlarından ve yüz çevirmelerinden dolayı) onlara karşı mahzun olma ve yaptıkları hilelerden ötürü bir sıkıntıya düşme.
Portekizce:
E não te aflijas por eles, nem te angusties pelo que conspiram contra ti
İsveççe:
Men sörj inte över dem - [Muhammad] - och bekymra dig inte för de bedrägliga argument de finner på [för att sätta emot Guds budskap].
Farsça:
و بر آنان [که با حق دشمنی می کنند] اندوه مخور و از نیرنگی که همواره به کار می گیرند، دلتنگ مباش.
Kürtçe:
خەفەت مەخۆ بۆ ئەوانە (کەبڕوا ناھێنن) و سینگ و دڵت تەنگ نەبێت لەو پیلان و خراپانەی دەیکەن (دژ بەتۆ)
Özbekçe:
Сен улар ҳақида ғам чекма ва қилаётган макрларидан сиқилма ҳам.
Malayca:
Dan janganlah engkau berdukacita terhadap (keingkaran) mereka (yang kafir itu,) dan janganlah engkau resah-gelisah disebabkan tipu daya yang mereka lakukan.
Arnavutça:
Dhe, mos u pikëllo ti për shkak të tyre, dhe mos u ngushto ti – për pështjellimet e tyre.
Bulgarca:
И не скърби заради тях, и не се притеснявай от тяхното коварство!
Sırpça:
И не тугуј због њих и нека ти није тешко у души због њихових сплетки.
Çekçe:
Nermuť se však nad nimi a nebuď stísněn z úkladů, jež chystají!
Urduca:
اے نبیؐ، اِن کے حال پر رنج نہ کرو اور نہ اِن کی چالوں پر دل تنگ ہو
Tacikçe:
Барояшон андӯҳгин мабош ва аз ҳилае, ки меандешанд, тангдил машав.
Tatarca:
Аларның ышанмаулары өчен көенмә һәм аларның мәкерләреннән күңелең тараймасын.
Endonezyaca:
Dan janganlah kamu berduka cita terhadap mereka, dan janganlah (dadamu) merasa sempit terhadap apa yang mereka tipudayakan".
Amharca:
በእነሱም ላይ አትዘን፡፡ ከሚመክሩብህም ነገር በጭንቀት ውስጥ አትኹን፡፡
Tamilce:
அவர்கள் மீது நீர் துக்கப்படாதீர்! இன்னும், அவர்கள் (உமக்கு) சூழ்ச்சி செய்வதால் நீர் (மன) நெருக்கடியில் ஆகிவிடாதீர்!
Korece:
그들에 대하여 슬퍼하지 말 고 그들의 음모에 대하여 괴로워 하지도 말라
Vietnamca:
Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) chớ buồn phiền cho điều bọn họ nói và cũng chớ khổ tâm cho những điều bọn họ đã âm mưu.
Ayet Linkleri: