Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

27

Sûredeki Ayet No: 

70

Ayet No: 

3229

Sayfa No: 

383

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُن فِي ضَيْقٍ مِّمَّا يَمْكُرُونَ

Çeviriyazı: 

velâ taḥzen `aleyhim velâ tekün fî ḍayḳim mimmâ yemkürûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Habibim!) Onlara karşı mahzun olma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntı duyma!

Diyanet İşleri: 

Onlara üzülme. Hilelerine karşı da sıkılma.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve üzülme onlar için ve daralma kurdukları düzenlerden.

Şaban Piriş: 

Onlar için üzülme, kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya düşme!

Edip Yüksel: 

Onlara üzülme, planladıkları şeylerden ötürü de canını sıkma.

Ali Bulaç: 

Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.

Suat Yıldırım: 

Sen onlardan ötürü sakın üzülme ve onların kuracakları tuzaklardan dolayı asla tasalanma!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onlara karşı mahzun olma ve onların hilelerinden dolayı bir darlığa düşme.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar yüzünden tasalanma. Kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme.

Bekir Sadak: 

Dogrusu bu Kuran, Israilogullarina, ayriliga dustukleri seyin cogunu anlatmaktadir.

İbni Kesir: 

Üzülme onlara. Düzenlerinden dolayı da sıkılma.

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.

İskender Ali Mihr: 

Ve artık onlara üzülme (onlar için mahzun olma)! Ve onların kurduğu tuzaklardan (onların yaptığı hilelerden) bir sıkıntı içinde olma!

Celal Yıldırım: 

Ve artık (ey Peygamber! Bu inkâr ve inatlarından dolayı) onlara karşı (onlardan yana) üzüntü çekme ve plânladıkları hile ve düzenden de sıkıntıya kapılma.

Tefhim ul Kuran: 

Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve onların kurmakta oldukları tuzaklardan dolayı da sıkıntı içinde olma.

Fransızca: 

Et ne t'afflige pas sur eux et ne sois pas angoissé à cause de leur complot.

İspanyolca: 

¡No estés triste por ellos ni te angusties por sus intrigas!

İtalyanca: 

Non ti affliggere per loro, non essere angosciato per le loro trame.

Almanca: 

Und trauere ihnen nicht nach und sei nicht bedrückt wegen dem, was sie an List planen.

Çince: 

你不要为他们的(悖逆)而忧愁,不要为他们的计谋而烦闷。

Hollandaca: 

En weest niet bedroefd om hen: voedt volstrekt geene ongerustheid over de listen welke zij tegen u zullen uitdenken.

Rusça: 

Не печалься о них и не будь стеснен тем, что они замышляют.

Somalice: 

Hana u Murgin Korkooda, hana ka Cidhiidhyamin waxay Dhagri.

Swahilice: 

Wala usiwahuzunukie wala usiwe katika dhiki kwa sababu ya hila zao wanazo zifanya.

Uygurca: 

(ئى مۇھەمممەد!) سەن ئۇلارنىڭ (ئىمان ئېيتمىغانلىقىدىن) قايغۇرمىغىن، ئۇلارنىڭ ھىيلە - مىكرىدىن ئىچىڭ پۇشمىسۇن (اﷲ سېنى ئۇلارنىڭ شەررىدىن ساقلايدۇ)

Japonca: 

あなたは,かれらに就いて悲嘆しなくてもよい。またかれらの策謀に心を痛めなくてもよい。

Arapça (Ürdün): 

«ولا تحزن عليهم ولا تكن في ضيق مما يمكرون» تسلية للنبي * أي لا تهتم بمكرهم عليك فإنا ناصروك عليهم.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम उनके हाल पर कुछ अफ़सोस न करो और जो चालें ये लोग (तुम्हारे ख़िलाफ) चल रहे हैं उससे तंग दिल न हो

Tayca: 

และเจ้าอย่าเศร้าโศกต่อพวกเขา และเจ้าอย่าคับใจ ในสิ่งที่พวกเขาวางแผนอุบาย

İbranice: 

אל תחוש יגון בגללם ואל תרגיש במצוקה מאשר יזממו

Hırvatça: 

I ne žalosti se zbog njih i neka ti nije u duši teško zbog spletki njihovih.

Rumence: 

Nu te mâhni pentru ei! Nu te îngrijora de vicleşugurile lor!

Transliteration: 

Wala tahzan AAalayhim wala takun fee dayqin mimma yamkuroona

Türkçe: 

Onlar yüzünden tasalanma. Kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme.

Sahih International: 

And grieve not over them or be in distress from what they conspire.

İngilizce: 

But grieve not over them, nor distress thyself because of their plots.

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbərim!) Onlardan (kafirlərin təkzib etmələrindən) ötrü kədərlənmə və (sənə qarşı) qurduqlarına (hiylələrə) görə də ürəyini qısma!

Süleyman Ateş: 

(Ey Muhammed) onlar(ın sözlerin)e üzülme, tuzak kurmalarından da sıkılma.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.

Erhan Aktaş: 

Onlar için üzülme! Yaptıkları planlardan dolayı canını sıkma.

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.

Hasan Basri Çantay: 

(Habîbim) onlara karşı tasalanma. Kurmakda oldukları tuzaklardan dolayı da darlıkda olma.

Muhammed Esed: 

Fakat sen yine de onlar için kaygılanma; (Allah´ın mesajlarına karşı) ileri sürdükleri asılsız iddialardan ötürü de canını sıkma.

Gültekin Onan: 

Sen, onlara karşı hüzne kapılma ve kurdukları tuzaklardan dolayı sıkıntı içinde olma.

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm, inkârlarından ve yüz çevirmelerinden dolayı) onlara karşı mahzun olma ve yaptıkları hilelerden ötürü bir sıkıntıya düşme.

Portekizce: 

E não te aflijas por eles, nem te angusties pelo que conspiram contra ti

İsveççe: 

Men sörj inte över dem - [Muhammad] - och bekymra dig inte för de bedrägliga argument de finner på [för att sätta emot Guds budskap].

Farsça: 

و بر آنان [که با حق دشمنی می کنند] اندوه مخور و از نیرنگی که همواره به کار می گیرند، دلتنگ مباش.

Kürtçe: 

خەفەت مەخۆ بۆ ئەوانە (کەبڕوا ناھێنن) و سینگ و دڵت تەنگ نەبێت لەو پیلان و خراپانەی دەیکەن (دژ بەتۆ)

Özbekçe: 

Сен улар ҳақида ғам чекма ва қилаётган макрларидан сиқилма ҳам.

Malayca: 

Dan janganlah engkau berdukacita terhadap (keingkaran) mereka (yang kafir itu,) dan janganlah engkau resah-gelisah disebabkan tipu daya yang mereka lakukan.

Arnavutça: 

Dhe, mos u pikëllo ti për shkak të tyre, dhe mos u ngushto ti – për pështjellimet e tyre.

Bulgarca: 

И не скърби заради тях, и не се притеснявай от тяхното коварство!

Sırpça: 

И не тугуј због њих и нека ти није тешко у души због њихових сплетки.

Çekçe: 

Nermuť se však nad nimi a nebuď stísněn z úkladů, jež chystají!

Urduca: 

اے نبیؐ، اِن کے حال پر رنج نہ کرو اور نہ اِن کی چالوں پر دل تنگ ہو

Tacikçe: 

Барояшон андӯҳгин мабош ва аз ҳилае, ки меандешанд, тангдил машав.

Tatarca: 

Аларның ышанмаулары өчен көенмә һәм аларның мәкерләреннән күңелең тараймасын.

Endonezyaca: 

Dan janganlah kamu berduka cita terhadap mereka, dan janganlah (dadamu) merasa sempit terhadap apa yang mereka tipudayakan".

Amharca: 

በእነሱም ላይ አትዘን፡፡ ከሚመክሩብህም ነገር በጭንቀት ውስጥ አትኹን፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் மீது நீர் துக்கப்படாதீர்! இன்னும், அவர்கள் (உமக்கு) சூழ்ச்சி செய்வதால் நீர் (மன) நெருக்கடியில் ஆகிவிடாதீர்!

Korece: 

그들에 대하여 슬퍼하지 말 고 그들의 음모에 대하여 괴로워 하지도 말라

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) chớ buồn phiền cho điều bọn họ nói và cũng chớ khổ tâm cho những điều bọn họ đã âm mưu.