Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

27

Sûredeki Ayet No: 

71

Ayet No: 

3230

Sayfa No: 

383

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا الْوَعْدُ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ

Çeviriyazı: 

veyeḳûlûne metâ hâẕe-lva`dü in küntüm ṣâdiḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bir de, "Eğer doğru söylüyorsanız bu vaad (ettiğiniz azab) hani, ne zaman?" derler.

Diyanet İşleri: 

Onlar: "Eğer doğru söylüyorsanız, bildirin, bu sözünüz ne zaman yerine gelecektir?" derler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve derler ki: Bu vait, ne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız.

Şaban Piriş: 

Eğer, doğru söylüyorsanız bu vaat ne zaman? derler.

Edip Yüksel: 

"Doğru iseniz, bu söz ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar.

Ali Bulaç: 

Derler ki: "Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu va'dolunan (azap) ne zaman?"

Suat Yıldırım: 

“İddianızda doğru iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek?” derler. [17,51; 29,54]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve derler ki: «Bu vaad ne zamandır? Eğer siz doğru sözlü kimseler oldunuz iseniz (haber veriniz bakalım).»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Eğer doğru sözlülerseniz, bu vaat ne zaman? derler.

Bekir Sadak: 

Dogrusu Kuran, inananlara dogruluk rehberi ve rahmettir.

İbni Kesir: 

Onlar: Doğru söylüyorsanız

Adem Uğur: 

Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım) bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? derler.

İskender Ali Mihr: 

Ve (onlar): &quot

Celal Yıldırım: 

Derler ki, doğrulardan iseniz bu va´diniz (tehdidiniz) ne zaman ?

Tefhim ul Kuran: 

Derler ki: «Eğer doğruyu söyleyenler iseniz, bu va´dolunan (azab) ne zaman?»

Fransızca: 

Et ils disent : "Pour quand cette promesse si vous êtes véridiques ? "

İspanyolca: 

Dicen: «¡Cuándo se cumplirá esta amenaza, si es verdad lo que decís?»

İtalyanca: 

Dicono: «Quando [si realizzerà] questa promessa, se siete veridici?»

Almanca: 

Und sie sagen: "Wann erfüllt sich diese Androhung, solltet ihr wahrhaftig sein?"

Çince: 

他们说:这个警告什么时候实现呢?如果你们是诚实的。

Hollandaca: 

En zij zullen zeggen: Wanneer zal deze bedreiging worden vervuld; zeg, indien gij de waarheid spreekt?

Rusça: 

Они говорят: "Когда же сбудется это обещание, если вы говорите правду?"

Somalice: 

Waxayna Odhan waa Goorma Yaboohaasi Haddaad Run sheegaysaan.

Swahilice: 

Na wanasema: Ahadi hii itatokea lini, ikiwa mnasema kweli?

Uygurca: 

ئۇلار: «ئەگەر (سۆزۈڭلاردا) راستچىل بولساڭلار، (سىلەر بىزگە ۋەدە قىلغان) ئازاب قاچان چۈشىدۇ» دېيىشىدۇ

Japonca: 

かれらは言うのである。「あなたがたが真実を言うのなら,この(威嚇の)約束(が来るの)は何時ですか。」

Arapça (Ürdün): 

«ويقولون متى هذا الوعد» بالعذاب «إن كنتم صادقين» فيه.

Hintçe: 

और ये (कुफ्फ़ार मुसलमानों से) पूछते हैं कि अगर तुम सच्चे हो तो (आख़िर) ये (क़यामत या अज़ाब का) वायदा कब पूरा होगा

Tayca: 

และพวกเขากล่าวว่า “เมื่อใดเล่าสัญญานี้ (จะมาถึง) หากพวกท่านสัตว์จริง”

İbranice: 

הם אומרים: 'אם אתם צודקים, אז מתי תתממש הבטחת העונש הזאת

Hırvatça: 

"Kad će se već jednom obistiniti to obećanje, ako istinu govorite?", pitaju oni.

Rumence: 

Ei spun: “Pe când va fi această făgăduială, dacă spuneţi adevărul?”

Transliteration: 

Wayaqooloona mata hatha alwaAAdu in kuntum sadiqeena

Türkçe: 

"Eğer doğru sözlülerseniz, bu vaat ne zaman?" derler.

Sahih International: 

And they say, "When is [the fulfillment of] this promise, if you should be truthful?"

İngilizce: 

They also say: "When will this promise (come to pass)? (Say) if ye are truthful."

Azerbaycanca: 

Onlar: Əgər doğru danışırsınızsa, (deyin görək) bu və’d (bizi qorxutduğunuz əzab və’dəsi) nə vaxt yerinə yetəcəkdir?” – deyə soruşarlar.

Süleyman Ateş: 

Doğru iseniz bu tehdid(ettiğiniz azab) ne zaman (gelecek)? diyorlar.

Diyanet Vakfı: 

Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım) bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? derler.

Erhan Aktaş: 

“Eğer doğru söyleyenlerdenseniz, bu uyarı ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.

Kral Fahd: 

Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım) bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? derler.

Hasan Basri Çantay: 

Onlar: «Bu va´d (ve tehdîd) in (tahakkuku) ne zaman? Doğrucu kimselerseniz (söyleyin)» derler.

Muhammed Esed: 

Ve "Eğer doğru sözlü kimselerseniz, (söyleyin siz ey inananlar,) bu (ölümden sonra diriliş) vaadi ne zaman gerçekleşecek?" diye sordukları (zaman),

Gültekin Onan: 

Derler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de şöyle diyorlar: “- (Azabla bizi korkuttuğunuz) bu vaad ne zaman? Sözünüzde doğru kimselerseniz söyleyin.”

Portekizce: 

E dizem: Quando se cumprirá tal promessa? Dizei-nos, se estais certos!

İsveççe: 

De frågar [hånfullt]: "När kommer detta löfte [om räkenskap och dom att infrias], om det som ni har sagt är sant?"

Farsça: 

و می گویند: اگر راستگویید این وعده [عذاب] کی خواهد بود؟

Kürtçe: 

دەڵێن کەی دەبێت ئەو بەڵێن و ھەڕەشەیە ئەگەر ئێوە ڕاست دەکەن

Özbekçe: 

Улар: «Агар ростгўй бўлсангиз, бу ваъда қачон бўладир?» дерлар.

Malayca: 

Dan mereka bertanya: "Bilakah berlakunya azab yang telah dijanjikan itu, jika betul kamu orang-orang yang benar?"

Arnavutça: 

Dhe, ata thonë: “Kur do të realizohet ky premtim (diftona) nëse thuani të vërtetën?”

Bulgarca: 

И казват: “Кога [ще се сбъдне] това обещание, ако говорите истината?”

Sırpça: 

“Кад ће се већ једном обистинити та претња, ако истину говорите?” Питају они.

Çekçe: 

A říkají: 'Kdy splní se tato hrozba, jste-li z těch, kdo pravdu dí?'

Urduca: 

وہ کہتے ہیں کہ "یہ دھمکی کب پُوری ہو گی اگر تم سچے ہو؟"

Tacikçe: 

Мегӯянд: «Агар рост мегӯед, он ваъдаи қиёмат чӣ вақт хоҳад буд?»

Tatarca: 

Кәферләр сорыйлар: "Әгәр сүзегез дөрес булса, безгә вәгъдә ителгән ґәзаб кайчан була", – дип.

Endonezyaca: 

Dan mereka (orang-orang kafir) berkata: "Bilakah datangnya azab itu, jika memang kamu orang-orang yang benar".

Amharca: 

«እውነተኞችም እንደ ኾናችሁ ይህ ቀጠሮ መቼ ነው» ይላሉ፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறுகிறார்கள்: “நீங்கள் உண்மையாளர்களாக இருந்தால் இந்த வாக்கு எப்போது நிகழும்?”

Korece: 

그때 그들이 말하리라 너희 가 진실한 자들이라면 언제 이약속이 도래하느뇨

Vietnamca: 

(Những kẻ vô đức tin và phủ nhận sự phục sinh) nói: “Chừng nào lời hứa này sẽ xảy ra nếu quí vị nói thật?”